Pariste bir “Aşk M Fuhuşla mücadeleyi arttırmak Şiddetle kendini hissettirdiği halde “Ucretl i aşk,,1 rasyonelleştirmek istiyenler “ M i Aşk Mektebi, açmak gibi işlerde karşılarında hükümet yas | görmüyorlar e Paristen Vazılıyor; ; İnan oğlumun varlığı için izm olan hersey standardize edildiği hal de aşk açıkta kalmıştır? İkrkekler her fırsatta kadınlar, arar; hele sık sik gittikleri eğlence ve zevk yerlerinde onlarla düşüp kalkmak, onlardan il tifat görmek İçim can atarlar, İşte bunu düşünerek aşk işinde o kadının daha yüksek bir tahsil ve terbiye mesi lüzumunu hissettim! Bu sözler meshur madam Luln'nun ağzımdan çıkmış ve neticesinde Pari sin eteklerinde “Aşk kolleji! muştur. gör. kurul. * Eski'Yunanistanda kadın cemiye- ti hürmete sayan kadınlarla, “Hetere,, denilen hafif meşrep kızlar olarak "ki. ye ayrılırdı. Bilhassa eski Atina yeh- rinde hafif me: kadıntar çasibe ve kültürün en y « kararlardı. Ba;ç terbiye-ife elde edilirdi. Atina, Mile- tam Korent, Tenedos, Lesbos, Abvdos, Kıbtis ile başka yerlerde de mâhrtiy. rin gölgesine sığmarak inkişaf eden “Aşk mektepleri, vardr. Sınıfım en parlak süsü olan ha fif meşrep Aspasya, büyük filezef Perikles'in rehberi ve arkadaşıydı. Genç hafif meşrepleri terbiye © etmek için bu kadınım bir mektebi vardı. Sok rat.kıymetli vaktinin büyük bir kıs mını bu genç kadınlara akıl ve dirayet öğretmekle geçirirdi. * ur Madam Lulu'nun eski Yu- nan fikrini asri h nasıl ta ı tiğini görmek çok meraklı vu | cakir. Ra satirları size yazan adam Aşk kollejini ziyaret etti ve demir ka Pıyrardıni kadar açık (buldu. Gece Sicaktı Ye hu tuhaf köşkü çevreliyen geniş bahçede Kısıltırac işitiliyornu Bir erkekle iki kadın koğuşmaktar dı. “Nereye gidiyorsün?,, diye sormak İçin karşıma bir kaptcr ökmadı; ben de kocaman salonu bar haline getiril MİŞ paviyona hiç çekinmelsizin gii- dim. Burada otuz kadar gen& Mir kaç erkek durmadan içiyorlürdi an zaman biribirlerini kucaklıya- rak öpüşüyorlardı ve herhalde kimi Ööpmekte olduklarını bilmez gibi görü. nüyorlardr. Elbiseler çok hafifti. Kızlarm be. mân hepsi daracık pijamalar giymiş. leri görülmekte. olan vücutların bazısı pek o kadar da nefis bir derecede inkişaf etmiş Salonda münasetetaiz denebilecek hiç bir şey yoktu ve kadınların. hiçbirisi de çıplak değildi. Çok geçmeden tanıdığım bir arlır- düş, etrafını o kuşatmış bir genç bez! Brupündan ayrılarak yanima geldi: — Neye öyle şaşırmış gibi duru- dericelerine çi Mei kızla| değildi.) k dikkatli bir talim ve E Pariste açılan “Aşk mektebi, nin talebelerinden ikisi mek'ep bahçesinde | yorsun? Burası tam iki senedir devam ediyor. Mümtaz birkaç (müessesenin direktörlerinden buşka mektebi biler ler yek denecek kadar azdır. Bursw | kadınlara aşk mesleğinde nast! çalış san? öğreten bir müessesedir! Bu sözleri işitmiş olan sevimli bir İ kumral konuşmamızı müdahnle etti — Tam da üstüne bastınız! Ya! nız buradan çıkarken heniz bize di, loma vermiyorlar! Fakat berhs bir müesseseye basvurup mektepie bu- lunduğunuzu ve Madam Lalu'yu ta- | mrmakta olduğunuzu söylemek kâfi dir. Sizi derhal angaje ederler. Mü- hendis olmak için mektepte okumak | mecburiyeti var da neden aşk kollei- leri olmasın? Hem ha öyle bir mes- lektir ki düşünüldüğünden çok daha fazla zekâ ve maharet ister! * “Aşk mektebi, düşüncesi burdan iki sene evvel doğmuştu. O günlerde birkaç gece müessesesinin başmda ©- lan bir kadın, genç ve güzel kızlara kendini çok sevdirmiş bulunuyordu. Herkes onu sadece Lulu adıyla tanı maktaydı. Ailelerile kavga eden, âsık- larile darılan bir çok kızlar hep ona giderlerdi. Lulu ise onları otomobiline bindirerek açtığı mektebe gönderir- idi Kızı,orada yaşamakta olan birkaç dü züne kadın en sıcak sevzilerile karşı- Uuyarak okşurlar ve teselli ederlerdi | Geceleri rahat bir yatakta (oyatardı.| HABER — Akşam postasr Eski Yunanistanın meşhur hafif meşrep kadını Aspas- ya ile feylezof Sokrat aşkır felsefesini münakaşa edi Eski Yunanistanda “Aşk mek tepleri,, vardı. Heykelinin res- mini gördüğünüz Aspasya adlı bu kadın bu mekteplerden ye- tişmiş ve adı tarihe geçmiştir. Mektepte isterse bir hafta, isterse ah. tı ay kalabilirdi. Kimse kendisine bir masraf pusulası Ozetirmezdi. Fahat günün birinde yanında bir erkek ar. kadaşla buradan cikip gider ve yerini başka bir kız alırdı, * Madam Lulu diyor ki; — Kızlar dünyada tek başlarına kalmca, burada öğrendikleri ekte işlerine yarar ve tatlı sözlere kulak) asmamasını bilirler. İ — Peki ama bu kızlar yor da size geliyorlar? — Tabiidir ki onları butuya : ve babaları getirmiyor. Kızlarm ek- gerisi “sinni rüşte,, varmamışlardır. Bunlar bir aile kavgası, yahat aşkta uğradıkları inkisar neticesinde serbest hayata atılmış olabilirler. Çok geçme- den benim adımı işitirler. Fakat ben yalnız güzel olanlara ehemmiyet veri- rim . Anlıyorsunuz ya, Ben bir hayır ve yardım müessesesi açmış değilim! Talebe aşk mektebine vardığı 1a- man ekseriya bir takım hülyalara ma-| liktir. Romantik aşka inamr ve kendi sini başkalarma satarken bir tek a- damı sevebilmek imkânı bulunduğumu sanır. Halbuki mektepde erkeği, kendi nefsinden başka bir şey düşün- mez, palayraci, düzembaz ve aldatei! saymaktadırlar, Lepiska saçlı, her tarafından cilve ve işve akan Riket adıyla çağırdıkları küçücük afacan bana dedi ki: — Bir erkeği hiç bir vakif seve- cek değilim. Fakat fena muamele «t- tiği kadınların öcünü almak için ken- disini sermekte olduğum kanaatini ve- receğim!., Aşk mektebinde hâkim olan ruh işte budur. Talebenin manevi kültürü | de ihmal edilmemektedir. Orada ağır-| başlı bir çok kitaplar da (gördüm Aşk mektebinde uykudan © geç vakit! uyanırlar. Öğleden sonraya © doğrul pencereler açıldığı zaman genç krla- rın bir çoğu hâlâ sakız gibi bembeyaz ve yumuşak yatakların içinde çırçıp- lak uzanmış bir haldedirler Sonra birdenbire aşk yuvasında erıllılar işi- tilir. Bir k n öteki kata bağırırık biribirlerine dın derler. Bir kaç dakika tezcanlıları nasıl olu- e kızların en| ler. Bun'or| n ve bir dakika içinde çözülüp omuzlarından düsüverca yi- Jamaları sırtlarma (O geçirmişlerdir. Bahçede asma salmeak, yahut bir par-| ti Ping Pong oyunu ile vakit geçirir- ler. Kızların bazısı ise hafif kuhvulir sını hazırlamak, hem de çene çalmak için içeride kalmışlardır. Kahvaltıdan sonra İse, usta artistlerin tablolarla süslemiş oldukları yelerde istirahat edilir, Kameriye! “hiç bir şey odudaklarınıza çap eca şeyler! mez!,, , “öpücükler, “okşa beni, CEM SULTA bi,, açıldı! aşk sözleri öğret, gibi tuhaf (o tuhaf adları vardır. Bütün bu kameriyelerde ask sana- tinin bazı safhaları öğretilmektedir. Ben bir dersin bir kaç parçasın bildim. Bu ders “hayatım hikâye nasr) söyleneceğine dairdi. Serbest hayata atılmış birkırm başından geçenlere dair söylediği mu- tat hikâyeyi dinlemek kadar iç sıkıcı bir şey yoktur. Aşk mektebinde fee ba hikâyeye büsbütün başka bir çesmi verilmiştir. İşte size model oolmak sarışın bir güzelin haş bir müşteri. ye anlattıklarımı söyleyivereyim: “.- On yaşıma k kadın papaz. lar tarafı n terbiye (o edilüim. Se yaşla sinirlerim beni rahatsız ederek bazı şeyler yaptığım için manastırdan kovuldum?.., Çok hassas bir delikanlının kulgl larına (ıslanacak olan bu başlangıç, tan sonra: “.- Çok bedbaht geçen bir genç- liğimden sonra... Diye hikâyeye devam edilecektir, Öğle yemeği çanr çalındı ve yemek- ten sonra bütün çevreyi bir ç için derin bir sessizlik kapladı. hususi talebelerin hemen bepsi Paris sin en son moda gece eğlence yerle in- de iş güç sahibidirler. düzleri bun lar aşk fenninde kurslar almnktadır. lar. Bu talebeler kendi otomobillerine atlıyarak Parise gittiler. Geceyari- sından sonra saat ikiye doğru, kıhk kıyafetlerinden ve ceplerindeki şişkim cüzdanlardan zengin oldukları an'aşi- lacak adamlar arasından çok dikkatle seçilmiş arkadaşlarla birlikte mektebe dönerler. Bu arkadaşların (obamlen hususi talebenin almakta olduğu (er lerin ücretlerini verirler, vk Eski Yunamistanın, Komanıtı inbi- tat devirlerinde ahlâkm no derece sU kut ettiğini herkes bilir. Umumi harp sonuası (OAvrupada ve o hilhassa İ Pariste ahlâkm ne derece düştüğünü göstermek maksadile anlattığımız ha yeni “Aşk mektebi,, de ictimaf bir be- lâ olan fuhşün ne kadar arttığını a cığa vurmaktadır. Bizde fuhşen Fizan sada olduğundan daha sıkı konire dilmesinin ne kadar yerinde o'd İ anlatan bir hakikat. i. Eaşlan başa hareket ve heyecan dolu büyük TARIHİ'ROMAN Yazan: Murad SERTOĞLU Yakında: HABER'de okumıya başlıyacaksınız! | | |