3 Ocak 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

3 Ocak 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——..—.ir â nani essin ii ME ere amire ram SE Çe ğa LA YA i © e mma ELA BER — Akşam postası Deniz tarihinde en heyecanlı maceraya sahne olan Robenson'un Adası Şili hükümeti tarafından Bir nevi müze haline getirilerek Olurulabilecek bir yer haline koyduğu mağarasında Robenson , sadık uşağı “Cuma,ya kitap okutuyor. Bu tablo Aleksandr Fraser'in fırçasından çıkmıştır ve Londranın Ruvayal artistler salonlarındadır. Şilinin Valparezo kıyılarında: 730 kilometre batıda büyük pasifik Okyanosunun enginlerine gömül-| müş Juan Fernandez adası büyük bir ulusal park haline konmakta dar,.Şili-kavanin ve istimlâk riazı | rının emirnamesiyle park yapıla” cak olan birası meşhur Roben- son Kruzo'nun adasıdır. Danyel Defoe'nin kaleminden çıkan “Ro- benson Kruzo'nun hayat ve ser güzeştleri,, romanının mevzuu İs- te bu adada geçmiştir. Roman her kesin bildiği gibi Aleksandr Sel. kirk adlı bir Skoç bahriyelisinin deniz kazası neticesinde düştüğü Juan Fernandez adasında geçir miş olduğu hakiki hayattan alım - mıştır, Park için yapılan plânda, Ro benson romanını okumuş olanlara hayalen bildikleri yerleri göster mek işi de düşünülmüştür. Bura - ya gölecek meraklıları kılavuzla "| karşılıyarak dolaştıracaktır. Birkaç adadan biri olan Juan Fernandez gerçekten ıssız bir yer- di. Lâkin ucuz nakil vasıtalar burasını herkesin irişebileceği bit yer yaptı. Bütün dünyanın bü ye| re karşı olan alâkası Şili hükümeti! için bir hayli gelir getirecektir. Sahilin yanında bir tepeciğin| eteğindeki düzlük Robensonun e- kip biçtiği yer olarak gösterilmek tedir, Robensonun ber gün Okyanos ta bir gemi görebilmek için üstü ne çıkıp'da enginleri gözetlediğ' yerler umumi surette işaretlenmiş. tir, Aşağıda sahilde otuz kadar ya: baninin bir yamyam ziyafeti ha zırladıklarını, Robenson tepeden! bir dikiz aynasiyle gözetlemişti | İşte “Cuma,, adlı sadık adamın! kurtuluşu hâdisesi burada cere - yan etmiştir. Birçok okuyucuları beyecanla titreten bu hâdiseyi De. | fos şöyle anlatır; “Tabanlar hacırkdarı o yaparken bir wüddeğ serhoat kı alan İn zarvalie arlitmm, sum. | Tarım üstünden değruğan doğruya bana koş." mağa başladı, arkasından da Ik) yabani ce.) Vataban kovalıyordu. Tepeden aşağıya çak kestirme bir yol, dun inerek koşanla kovalıyanların dikildim ye koşma bağırdım; başmı çeviriz de beni görünce, yabanilerden olduğu ka » dar, benden de korktu. Gelmesi için işaret verdim, Sonra da birdenbire saklırın en ön, de koşanı #üfeğimin dipçiğile yere | serdim. Atöş etmekten çekindim, çünkü © ötekilerin duydaklarını bstemiyordum. Birincisini yer serinec, ovun ârkasın , ârasıne | dan gelmekte olan durdu, fakx* ona yaklaş - tıkça beni vurmak için yayma bir ok yerleş, #rmekte olduğunu gördüm. İşte banu için aleş etmeğe meebor oldum ve fik kursunda onu öldürdüm. Kaçmakta olan zavallı yabani, düşman, larından ikisinin de düştüklerini gördülü ve öldüklerini xandığı halde koşmakta devam © derken tüfeğimin sesinden öyle o korkta ki yerinde nulılanmış gibi kald. Bara gelmesi için işaretler yaptım. Gittikçe yaldaştı. Attığı cn, on iki adın) da bir hayatını kurtarmış olduğundan de, layt minnettarlığına işret olmak üzere Ye. ro diz göküyerdu, Nihayet yanma yaklaştı. Tekrar diz çöktü; toprağı öptü, başını yer? sürdü, ayağımı alarak başının üstüne koy - du. Ba, ebediyyen benim esirim — olnesğ gösteren bir işarete benziyordu. * Aleksandr Selkirk'ın Juan Fer:| nandez adasındaki hayatını dün- yaya ilk bildiren adam Kaptan Woodes Rogers olup kitabı 1712 de neşredilmişti. Defoe'nin yaz - dığı “Robenson Kruzo,. ise 1719 da basılmıştır. Kaptan Rogers, macerası sonra “Robenson Kruzo,, adıyla şöhre! bulacak olan Selkirk'i şöyle bul muğştu: Kaptan Rogers iki küçük gemi ile iştikşaflar yapıyordu; Juan! Fernandez adasında bir ışık gör inekle şaştı. z İlk önce orada İspanyolların bulunduğunu sanarak savaş için| gemilerin güvertelerini boşaltır dr. Fakat istihkâm ve gemi gör mediği için bir kayığa atlıyarak sahile gitti ve evvelce tanıdığ | Skoçyalı Aleksandr Silkirk'i gö * rünce şaşkınlığı büsbütün artir. Silkirk adada dört sene dört aydanberi bulunmaktaydı. Senk Port gemisinin Tkihei'köptarir” idi ve birinci “ile aralarında: “ihtilâf vardı. Fakat onu Juan Fernandez adasrna çıkarıp bırakmakla iktifa etti. Adaya çıkarken ona bir in. cil, bir iki kitap, birkaç ayakkabı, birkaç âlet, bir tencere, (o birkaç libre tütün vermişti. Silkirk tam sekiz ay mağarası- nı yaşanabilecek bir yer yapmak ve hayatını düzene koyabilmek i- çin uğraştı. Tütünü çabuk bitti Bunun yerine otlar ve âğaç kabuk larını tecrübe etti. “Yeni bahar ağacı sanki bir nimetti. Bunda biber ve güzel kokulu odun, hat tâ mum yapabileceği bir nevi re çine aldı. Yanındaki barutun pek çoğun! yabani keçileri avlamakta kullan dı. Fakat oğlaklar tutarak üret » meği ihmal etmedi; çünkü hasta lik yahut kurşunların bitmesi teh likesi karşısında et bulabilmek is- tiyordu. Yabani kediler de tuttu Boş zamanlarında bunlara bir ta kım oyunlar ve marifetler öğretti Kedilerin erzaka musallat olan| sıçanlara karşı çok faydaları ol | du. Silkirk gözetleme tepesinden! boyuna denizi gözden geçiriyor: du. Çok defalar yelkenli gemile-| gördü; fakat bun'ar verdiği isare | t görmediler. B'r defa bir gemi onun işaretini gördü. Ve adaya bir kayık gönderdi; fakat bunun bir; İspanyol gemisi old*Zunu görünce | öldürüleceğini bildiği için gizlene | rek onlara görünmedi. Silkirk'i nihayet kurtamış o lan kaptan Woodes Rogers a*ada tek başıma kalmış adam hakkında! şunları yazmıştı: ' “Zavallı ikinci kaplan tek başma adaya rakıldığı raman, kederini giderdikten son. ra, sdım ağaçların üstüne oymak, orüys br,! ralıldığı tarihi kuzmakin vakit gecirmetde) sini kurtaması için Robenson işle bu slori « kayanın üslünde ateş yakardı. ia lasOn Yöre Ayak Veri GÖrMNC0 bunları takip etti ve vehşilerle kar şılaştı. uğraştı, Önee kedi ve sıçanlardan fena halde skldı, Bunlar oduya su ve odun İcin uğra, Büş genilerden çılıarak üremislerdi. Siçanlar uyurken onun ayaklarını ve el. biselerini kemiriyordu işte bunun içindir ki kedileri Keçi etile besliyerek evcil yaptı; on, lar da adada scavların köküne Kibrit my döktüler, Keçileri de terbiye etti, Eğlenmek-için ara sara türkü söyler, koçi ve ködilerile oynardı. İğnesi yoktu; yalmız bir çivisi vardı, Br.) çağı körleniz parca parça olanca, kıyıya br, rakılmış demir parçalarından o Bıçak yaptı. Yanmda keten bezi olduğundan çivi ile ken disins gömlek dikti bı iş için iplik o olrak çorap'arından «öktuğü yünleri kullandı. Çek balık tutahilirdi: alet tere olmadı, Er için bunları yiyermezdi. istakoz büyüklü. dünle bir elex deniz böceklerini ya kayna. tarık, yahut kızartarale yiyordu, Orada bulunduğu müddetçe o 500 keçi Weswiş ve bir o kadar dn tutmuştu; bunları kul-klarmı marka vurduktan sonru saleve, rirdi, #Yonfenar,. söfacımın thtetarmdan td "arla örttü. İç, lerini de keçi derilerile döşedi. inte yaptı bımtarı uzan » Deniz üstünde bir yelken görebil mek için Robenson hergün olurup enginleri gözetlerdi. Bu tablo sanatkâr 1.0. Dollman'nındır. Ateşi de yenibahar &. yarından iki tahta parça. sent diri testinde sürtüştün verek yakardı. Az uzakta olan küçük kllibede rs. iken muhafaza eder, büyü, Şünde de yatıp kalkardı. Onu ilk gemiye aldığı, mx da konuşmayı © kis dar unutmuştu ki Mkırdı,, tarımı güç anlıyorduk. Bi, in içkilerimizi içmeğe big ÖN vanaşeındı; cünkü ndoda İ enden baska hiçbir sey kullanmamıştı. Yemekleri, mize zor alışobildi.., * Silkirk İngilte man Bristol şelr * rinde o MadamDe maris Daniel'in evinde Daniel De- foe ile tanışmış ve ona hikâyesini anlatmıştı. Sonra notlarını da De- foe'ye vermiş olduğunu Madam Daniel söylemiştir. Defoc ona bu hikâyenin iyi bir kitap olamıyacağını söylemiş, hal- buki bir yandan da kendisi bunu bastırarak dünya edebiyatının en büyük romanlarından birini orta- ya koymuştur. Defoe, hikâyeyi cok değiştirdi, fevkalâde güzelleştirdi. Gemiciyi olduğundan çok da- ha zeki ve becerikli bir şahıs yap- tı. Silkirk hiç bir vakit yamyam- lardan bir tehlikeye maruz kal. mamıştı, “Cuma, adlı sadik a- dam hakkında da hiç bir söz söv- lememiş olduğu gibi Robenson, sebze ve erzak için bir bahçe ya- ratması meselesini de kendi ağ“ zından anlatmamıştır. Silkirk ada- da bulunduğu bütün müddetçe ek- mek bulamamıştır. Köpeği de yok- tu. Defoe ise gayet güzel macalım da kahramanını bir gemi kazaze- desi yapmakta, ona gemiden bir- ! çok malzemeler kurtartmaktadır. Fakat Silkirk yukarda anlattığı « zeme ile adaya ayak basmıştı. Geniş koltuğunda oturan De- foe 14312 bir'adada tek başına kal. mış bir denizciden tabiatiy!e çok daha zengin bir hayale malikti. Bütün dünya dillerine tercüme edilmiş olan Robenson Kruzo ro- manının kahramanı gerçekten ya» şamış ve ıssız bir adaya düşmüş İ bir adamdı. İşte şimdi bu ada kü- yük bir park haline konmak” “ir, N - eye döndüğü za mız gibi acınacak kadar az mal «. | |

Bu sayıdan diğer sayfalar: