(» HABER — Akşam postası BİZDE R Ne kazanırlar, dansa nasıl başlarlar ve neden çabuk vazgeçerler ? Dans kızlarına göre Sahnade onlara en çok işaret ede nler Yaşlılarla Şişma nlard B:; tiyatrolarda sahneye yahut barlarda ortaya çıkarak <cutlarmı musikinin temposuna uydurmak suretiyle hep birden ba- vü - caklarını havaya kaldırıp indires| kız ve erkeklere “Baleci,, diyoruz. Halbuki bu gördüklerimiz “ba le, olmadığı gibi bu raksedenler de “balerin,, değildir. Amerikalı- lar bunların kızlarına “girls;, er keklerine “boys,, adını takmışlar- dır. Bunlar diğer memleketlerde de ayni isimleri almışlardır. Bale- rinler operalarda kabarmış beyaz hindi kuyruğu gibi kolalı eteklik. ler giyip parmaklarının uçlarında dönen kızcağızlardır, Ve bale de bunların oyunudur. Bizim memlekette opera olma- dığı için biz yanyana oynıyan bir- kaç kadın ve erkek grupüna “ba- le,, demiş, çıkmışız... Sonra asıl balerinlerle biz deki revülerde oynıyan bu genç - lerin dansları arasında çok büyük! farklar var. Balerinler, operaların | mevzularına göre müzik fasılala. rını doldurmak , lendirmek ve besteden besteye at- lamağa çıkıp ayak parmaklarının üstünde dansederler, Halbuki bunlar öyle değil... Het| hangi bir'operette lüzumlu veya lüzumsuz bazan bir tek paçalı, pi- dimağları din.) vesile olmak için ortaya| ır! jama bozması allı; morlu donlar-! la, bazan da pencere perdeliği i -| çin kulanılan metresi kırk kuruşa | ince beyaz tülden bir şalvar ve bir| sutiyenle sahneye çıkarlar. Ve bün ların danslarındaki esas figür ba- cakların yeknasak hareketidir. Bacakların hep birden sağa, hep birden şola kalkması, hep bir- den ileri fırlaması lâzım. | Yirminci asrın adamı,' bacak, ritmine meciçp bir adamdır. Ba- i cak, Yirminci asrın adamı için ye- ni keşfedilmiş bir uzuvdur. Hat -| tâ gene ukalâlık yaparak futbolün bütün dünyada kazandığı fevka - lâde rağbetin sirf bacak hareketi| sebebinden olduğunu da iddia e - debiliriz! İnsanlar şimdiye kadar bacaklarından kâfi derecede isti-| fade edememişler, ve ne işlere ya- | radığını tayin edememişler, daha | doğrusu düşünmemişlerdir! | Artık mevzua geçelim: | * | B. sene bizde operetler, revü-| lü oyunlar epey rağbette.. Şehir tiyatrosundan başka Halk opere-| tinde, Naşit - Ertuğrol Sadi - Ha- lide trupunda böyle toplu bir şe kilde oynayan “girls,, ve “boys,. lar var. Yalnız açık bir hakikattir ki,| henüz bizde revü yapan bu kızcâa- * j zam farklar var. Bizde “Balet,, dediğimiz salın dansları son zamanlardaki op ret salgıniyle beraber başlad. İşte bu operetlerdeki dans sah» nelerinden bir kaçı... selâ — En bâşta Rumlar gelir. Sor | ra Ermeniler, daha sonra-Musevi-| ler ve en sonra da Müslüman Türk| kızları.. Ayrupada iyi aile kızları! 'pek âlâ revülsrde yer alırlar. Me İngilterede başvekillerden | Mâkdonaldın ve Çörçilin kizlar, revülerde girlslik yapmışlardır v2| yapıyorlar. Fakat bizde iyi aile- | ler bu hususta çok sıkı odavranr yorlar, Kızlarma böyle yerlerde | çalışmaları için müsaade vermi- ğızlarla sinemalarda gördüğümüz ; girls ve 'boyslar. arasında muaz 1 Bizde bazı de-! İalar sahnede sağ taraftaki kız sol bacağını kaldırırken sol taraftaki kızım sağ bacağını kaldırdığı ve! ortadakinin de bu 'vaziyet karşi-| sında şaşırıp iki bacağını birden! ayni zamanda kaldırmağa teşeb-| büs ederek yere yuvarlandığı gö- rülmez manzaralardan değildir! Bunun sebebini bizde revü ya”| pan kızlara hocalık eden 5S. Atilla-| ya sorduğum zaman şu cevabı ver- di; — Bunun en büyük sebebi izl de “girls,, lerin durmadan gelip; geçmeleri, ve bu işte sebatsızlıkla”| rıdır. İnsanın iyi dansetmeği öğ- renmesi için birkaç sene çalışması| lâzımdır. Halbuki bizde nerede? Rüzgâr gibi gelip geçiyorlar: — Nereye gidiyorlar? | — Çoğu daha kazançlı bir iş bulup ayrılıyorlar. Bir kısmı bı; kıyor, bir kısmı da evleniyor, ve! bittabi bu işten vazgeçiyorlar: Me. selâ bizde en eski girl nihayet bir! buçuk seneliktir. — Asgari ne kadar zamanda| revüde rol alan bir girl yetiştirebi- lirsiniz? | S. Atilla bu sualime cevap ver! mek için düşünürken etrafımizı| sarmış olan bale kızlarından biti) cevap verdi: — Bir haftada! — Girlslerin milliyet itibariyle tasnifi nasıldır? yorlar, bunda haklı da olabilir- ler. — Bu kızlar kaç para kazanır lar? — Gecede 50 kuruş alan da var, 100 kuruş alan da... Fakat yukar-| İda da söylemiştim ya: Bizde öyle pek kıymetli dansözler yok, çün-| kü pek az sebat ediyorlar. Evvelâ! dans-öğrermek için onların: bize| para vermesi lâzımdır: Evet. onla- rın aldıkları para az “bilir. Fa- kat itiraf etmeli ki yaptıkları da: ha fazla paraya da değmez! — Bu işte profesörlük yapma- nın en güç tarafı nedir? — İstidatsız olanları" bu işten| vazgeçirmek. | — Ne münasebet? — Çünkü 'bize müracâat eden- lerin:bir kısmı sağını, solunu bile bilmez. Sağa .dön dersin sola dö- ner. Bacağını kaldırırken yere yu varlanır. Tesadüfe bakın ki böyle leri her nedense pek inatçı olurlar. İlle öğrenmek, girls olmak ister. ler. İşte çektiğimiz müşkülâtın en! büyüğü, bunları heveslerinden vaz | geçirmektir. | hududunu geçemez. tam birimize öpücük işareti göm derirken erkek dansözlerden bi- riyle gözgöze geldi. Hemen öpü- cüğü esnemeğe çevirdi ve sanki esniyormuş gibi yaptı. — Size en fazla işaret edenler kimler sluyor? — Nisbeten yaşlı kimseler.. Şiş- manlarla gözlüklüler de m'him bir ekseriyet teşkil ederler. — Peki, erkek dansözlere işaret veren yaşlı kadınlar da oluyor mu? Bir kahkaha koptu: Elbette, elbette! Sesleri yük» seldi. — Sonra oyun esnasında seyir cilerin 'ahvaline taallük eden da- ha ne gibi şeyler nazarı dikkatini. zi celbetti? — Seyircilerin de ekseriya dans esnasında kendilerini musikinin ahengine kaptırarak oldukları yer de zıplamaları. Meselâ biz danset- meğe başlar başlamaz sağdan sol- dan bir çok kimselerin de omuzla” rı, başları oynamağa başlar. O ka. dar ki adetâ biz de karşımızda başka bir revü seyrediyo- gibi 0- uyoruz. — Bir şey daha sorayım Sah- rede kadın erkek vücutlaimız çıp- ak'iken birbirinize temas ettiği* niz halde yekdiğerinize karşı bir sempati duymaz mısın»z? Kat'iyyen! Eş'erimizin . baş la'cinsten olmalarına rağmen biz onları kendi cinsimizden gibi sa- yarız. Birbirimize karşı duyduğu” muz hisler, hiç bir vakit bir kardeş Bunun için ) sahnede eşlerini sevmiş “g a B undan sonra etrafımızda bu-| lunan girislerden Muzaffer, İffet, Sofi, Anahit, ve erkeklerden .Na-| —— — ——. zum, Hikmetle konuştum. Bunların! hayatları çok enteressan... Heyhat! hiç birinin ailesi kendilerinin sah- nede oynamasından memnun de - gil. Hattâ bazıların haberi bile| | yok: İçlerinde iyi tahsil görmüş, | sırf sahne aşkı için daha kazançlı | işlerini terkederek buraya - çalığ-| mağa gelenler de var. ! Girlslere sordum: İ — Siz sahnede dansederken se-! yircilerden size işaret edenler olur mu. i — Çok! diye cevap verdiler. Ve| şu eğlenceli hâdiseleri anlattılar : — Bir kismı bizi alkışlarken| riyle de “Dışarıda!,, demek! isler gibi isaretler verirler. Bazı-| ları fırsat düşünce öpücük işaret-| lari gönderirler, - Geçen gün tuhaf| bir şey oldu... Seyircilerden - biri| | “boys,,Tara çök'ender olarak tesa- düf edilir. Murad SERTOĞLU