3 Ocak 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

3 Ocak 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. sıwusurun sözlerine kulak Merihte insanlar vardır. Ve oradaki işçileri kapita- histlerin zulmünden kurtarmak lâzımdır. 16 — würsüye mühendis Los'çikti; — Arkadaşlar ben bizzat & yaptığım bir raketle Merihe seyahat edeceğim. Jillo bütün ustalığı İle easusluğa devam etmekteydi. Fakat bir şey var ki onu bilmediği için amcasi Jile ha ber verememişti. Damvilin bi nını bozabilecek olan bu şey de: Za- vallı Jan dö Piyenin delirmiş olma- sıydı. Şimdi Monmoransinin o konağına Tim. Evvelâ şövalye odö Pardayan ile Luix dö Monmoransiden . bahsedece- ği biribirlerine sevgilerini söyledik- leri gündenberi pek az görüşebilmiş- lerdi. Attık söze lüzum (o varmıydı? Şöralyenin hiç bir düşüncesi yoktu ki Luiz onu haber almasın. Luizin de kalbinin vuruşları bile şövalyenin ku- lağına geliyordu. o Biribirlerinin her halini biliyorlardı. Tavır ve hareketle ri, en âdi bir şeyden bahsettikleri za-| gi manki söz söyleyişleri, kısaca her şeyleri aşklarını o gösteriyordu, Her vermeyin. 14 — Dinleyicilerden biri bağırdı; — İşte biraz fazla içmiş bir adam! 17 — Dinleyiciler mühendis Losu elleri üstünde evine kadar götürdüler. PARDAYANIN OLUMU lik biraz daha rahat yaşıyordu. Fakat duyguları düşüncesi daima (tetiktey- di. Bu şeyleri düşündüğü zaman Lw- iz tarafından sevilmiş o olmasmı pek nomal buluyor ve bu suretle de işlerin yoluna gireceğini tasarlıyordu. Bazan da bu aşka saşıyor, tıpkı karanlık bir odadan aydınlık, o gürültülü, göz ka- maştırıcı bir salona giren bir kimse ye dönüyordu. İşte bu suretle şöval- yenin kalbinde âşk Işığı, aşk kokusu, aşk ahengi vardı, Fakat kendisinden geçmesi bir kaç dakika yerine bir kaç gündenberi sürüyordu. Bununla beraber, gene iki şeyi a- raştırmaktan kat'iyyen geçemiyordu ki bunlardan biri Luizi kat'i surette kurtarmak, yani Paristen - çıkarmak, koca olmak üzere Mar şualin seçtiği Kont dö Marjansinin kim olduğunu öğrenmek çareleriydi. Bu sırada ihtiyar oPardayan da hiyle ve tedbiri elden bırakmıyordu. ikisi de başlarının üzerinde kopacak Jilloyu âlet ederek yakında gözümüzün olan fırtmadan korkmıyorlardı. Luiz için ba âdi bir şeydi. Böyle bir şey o- Tarsa sevgilisinin yanında olduğu için ünün farkında bile olmıyacaktı. Şövalye burada bulunduktan sonra 0- na ötesi lâzım değildi. Şövalyeye gelince, Luizin aşkın- dan emin olduğu için taliinden - yete hakkı olmadığını o düşünüyordu. Bununla beraber bu kızla evleneceği- ne pek de emin değildi. Çünkü Marşal, kızının Kont dö Manjansiye nişanlı ol- duğunu söylemişti. Gerçi o şövalye dö Pardayan bu Kontu tanımıyorsa da ona rastlamak ve kılıciyle nişanlısını paylaşmak için dünyada her ne müm- kün ise yapacaktı. Tâzımgelirse hu hu- susta Marşal Me de çarpışırdı. Simdi önünde tatbik edeceği bir plân kuru- yordu. Bizim ihtiyar tilki biraz endişeli. dir. Bir tehlikenin yaklaştığını hisse- diyor fakat ne olacağını kestiremiyor- du. Zavallı Jan hâlâ deli, Bundan da- ha fazla ne denilebilir belki de içle- rinde en mes'udu oydu. Delilik onu gençliğinin ilk günlerine götürmüştü. Kendisini hep Marjanside sanıyordu. Sıhhati bir mucize eseri olarak düzel- miş, nefes darlığı geçmiş, kalbi mun- tazam surette atmağa başlamıştı. Menüz sulh yapılmadan evvel, Hanri dö Bearnm teşehbüslerine yar. dım etmemekle beraber Hilgno reisle. rine hitaraf kalacağına dair söz ver 15 — Diğer bir dinleyici de gülerek sordu; — Oraya gidip evlenmeğe galiba niyetiniz var. 18 — Los gece gündüz Merih yıldızma gitmek için plânlar hazırlıyor. Marşal dö Monmoransi, protestanlar hakkında insanca davrandığı için sa- ray halkının düşmanlığına uğramıştı. Diplomatlar da onun bu hareketine bir, mana veremiyorlardı. Kendisi kuv. vetliydi. Bu kuvvetin iki taraftan bi. rine yaraması Jâzımdı. Hiç kimseyi ezmek istemiyen, her kesin hakkını ta- nıyan bu adam tehlikeli bir mahlâktu. Ne kurt ve ne de kuzu (olmağa razı olmamak herkesi hayrette (bırakan, korkutan tuhaf bir haldi. Fakat Fransuva dö Monmoransi, kimseye hürmet etmediği için kinise- den hürmet beklemiyordu. o Saltanat tahtınm etrafında dönen bir çok en- trikaları, bir çok zalimce düşünceleri bir çok riyakârlıkları, ve o vahşetleri, kepazelikleri gördüğü için biricik iste- ği şatosuna çekilmek idi. O, uğradığı acılarla yorulmuş. bir kimse olduğun- dan şimdilik gayesi kendisini seven- lerin içinde mes'ut ve rahat bir hayat sürmekti. İşte, romanımızın kahramanları- mn vaziyetleri bu haldeydi. Fakat bu halin üzerinde sakin bir fırtma bulu- tu dolaşıyordu. Böyle bir fırtınadan evvelki feci dakikalarda ormandaki ağaçlar kımıl- danmazlar, hiç bir ses duyulmaz gibi olur, deniz bir ölgünlük gösterir, gök berrak olmamakla o beraber korkunç olmıyan bir hal alır ve lâcivert rengi-! ni örten siyahımsı bulutlar sönük ışık) 5:7 bir güneşin kuvvetsiz tesirile he- men dağılacak gibi görünürler. Fakat birdenbire gök karszır. deh getli bir bora havayı sarsar, fortına | ufukları kamçılar, © inletir, aöaclar dehşetle kükrerler, deniz şiddetle kö-! pürür ve kabarır. i i PARDAYANIN ÖLÜMÜ # Pi | pe DAMVİL İLE PARDAYAN Şimdi okuyucularımızı ağustosun ilk günlerinden birinin srenk bir ge- cesinde Monmoransinin konağma 80- kacağız. Ihtiyar Pardayan, konaktaki odasında muharebe elbisesini giymiş- ti. Yani meşin zırhlı sütresini giymiş, uzun kılıcını takmiş fazla olarak Mon- moransinin hediyesi olan Milân işi bir hançeri beline takmıştı. — Hay Allah cezasını versin! Bu arhlı elbise İçinde boğuluyorum, Fa- kat kısa bir zaman sonra bunu ar- kamdan çıkaracağımı umuyorum, diye homurdandı. Bu sirada saat akşamın Odoku- zuydu. Yaz mevsiminin ağır karanlığı Parisi bürümeğe başlamıştı. Pardayan tamamen hazırlandığı zaman bir koltuğa oturarak ayakları- nı biribirinin üstüne attı ve düşünme- ge başladı: — Acaba şövalyeye haber vereyim mi? Hayır! O her zaman kendi fikrin- den haşka bir şeye aldırış etmediği i- çin beni takibe O kalkışır ve onun için bu küçük İşi görmek için yalnız başt- ma bulunmalıyım. Hakikaten iki şey- den biri! Ya Jillo bana söylediği gibi Damvil yalnız bulunacak o ve o vakit bir yardıma ihtiyacım kalmıyacaktır. Yahud da bir tuzağa (düşeceğim kt şövalyenin de benimle birlikte ölmesi boşuna olacaktır. İvi ama ya ben öle- cek olursam ?. Oğlumu herhalde bir kere görmeliyim? Adam sende, Gör. mesem de olur, Pardayan, saat onu çalıncava kâ- dar düşüncesine devam etti, O vakit gürültüsüzce ğ rek kapter İsvicreliye ken sini Güne — m aranan

Bu sayıdan diğer sayfalar: