İngiliz casus teşkilâtı emrinde i tta olan erkek ve kadınlar gerçekten harikulâde in- vardır. Bunlardan biri olan Beston - Grace O'Flarthey imar Sörensen'dir. Bu kadm N İmaz bir cinsi cazibeye ma- i “olduğu gibi kendisinde en meş aktrisleri gölgede bırakacak e de aktörlük istidat ve ka - “liyeti vardı. Bu kadının yaptığı işler ara - da şaheser sayılacak olan ha- İtalyanm Bern ateşesi olup itilâf devletlerine samimi ta” rlığile tanılan Giulio F. ad- İİ diplomatı fena halde atlaması ir. Bu diplomat, güzel Grace latherty'yi İngiliz elçisinin ver Meği bir kabul resminde tanmıştı. rende elçi, kızı diplomata kendi “teni olarak prazante etmisti. Genç diplomat güzel İrlanda- im aşkmdan cayır cayır yan - ta gecikmedi ve bir kaç bu * nadan sonra evlenmek tekli - de bulundu. Kız ise bu sırada durmıyarak birtakım ince nelere girişmiş ve genç diple * n pek de temiz bir adam ol- “Adığmı anlamıştı. Bunun üzeri- tüşıkmım başını döndürmek için n geleni yapmıştı. Bir gece diplomat ona itiraf * *da bulunarak müthiş bir ku - cr olduğunu, pokerde 40.000 kaybettiğini ve bu parayı si günü öğlene kadar vereme $i takdirde çok çirkin bir skan maruz kalacağını acı acı an 8. Grace hiç tereddüt etmeden ona uzattı ve kendisine tam manasile açık sözlü ve davrandığı takdirde çek trini emrine amade bulundu. ğını söyledi. Diplomat bu sözlerden bir şey ni gibi davranınca kadın gizli Sin - Fein ce- “Yetine mensup olduğunu ve İn- karşı müthiş bir kin ve Sönen duyduğunu anlattı. Bu den emniyet kazanan Giw iş rastrzalların casuş teşki - a münsup olduğunu itiraf et. iş Ve sevgilisine her birisinin için- Sayet kuvvetli bir infilak mad | inden on beş gram bulunan zl üm kurşun kalemleri gösterdi. İİ |, Grace bütün bunları İngiliz ukkamlarına anlattı ve Giulio > larına bir tuzak kuruld i Me bir eğlence ge - Metini tertib edildi ve Kom gölü de bütün çete tevkif edildi. divanı harpleri diplomat olmak üzere bütün bu a- mn önline m nn Ünen Ümmi iin (| * maskesini yüzünden çıkarma: | | | HABER — Akşam postası. — e — MESHUR asus Kadının hayatı atanına hiyanet eden Italyan casusu nasıl yakalandı? damları idama mahküm etti. Kur | şuna dizilenler arasında o günler- de meşhur olan Alman casusu Kerster de vardı. Ondan sonra ise | Miss Grace'ın ne olduğunu kimse ! öğrenemedi. k İngilizlerin bir eşi daha bulun | maz kadm casusu “Miss Flora,, dır. Kimse onun milliyetini, haki- ki ismini, nereli olduğunu öğrene” memiştir. Entellicens servis adam- ları bile onu sadece “Miss Flora,, adıyla atnırlardı. Bir çokları bu kızı İrlandalı sanırlar, bir kısım insanlar da onun çok yüksek bir Alman ailesinin kızı olduğunu is- rarla söylerlerdi. .- Miss Flora on iki dil konuşan, çok mükemmel tahsil görmüş, kud retli bir yazıcı idi. Casusların şa- hr olan bu kadın kendisine veril- miş yüzlerce vazifeyi hep parlak muvaffakiyetlerle başarmış, an * cak bir iki işte muvaffak olama - mıştı. Gençken ilâhi bir güzellikte o- lan Miss Flora umumi harpten ev- vel entellicens servis (o hesabına Fransada çalışıyordu. Yüksek bir Fransız diplomatı ona evlenmeği teklif etmişti. Kız ona bir aşk gecesi verdi ve sonra ortadan kay” boldu. Umumi harp esnasında Alman casuslarından birisi (yanındaki kâtibile birlikte profesör Ehrard! adile Montreux oteline yerleşmiş" ti. Bu adam da Mis Filoranm kur- banı oldu. İngilizler profesörün çantalarında çok mühim bir takım dosyalar bulunduğunu öğrenmiş - lerdi. Profesör çok kurnaz ve şeytan bir adamdı. Amma bir kaç hafta içinde Mis Filora onu ağlarma dü- şürmeğe muvaffak oldu ve gözet- tğii gayeye varmakta pek gecik - Erkek — Lâmbanın ampulüni değiş. #irecektik, merdiveni bulamadık! Londra külesiilde meşhur “Traditors Gate, Bu kapının arkasında casuslar kurşuna dizilirlerdi, Umumi harpte burası sık sık kullanılmış, İngilizlerin mukabil casus teşkilatı vasıtasiyle ele geçirilen düşman casuslarının çoğu burada öldürülmüşlerdi. Alelâde bir kitap veya basit bir kadın süsü gibi görünen bir gerdanlik casusların mükenşmel bir muhabere vası- tası olabilir. medi. Aşkm sersemletici bir ran devusunda yemek ve şampanya! içmek için profesörle birlikte o -! dasına girdi, az sonra kolonya şi- şesini gidip kendi odasından ge * tirmesini pdofeşörden riça etti, Yalnız kalan Filora, Almanın odasında bulabileceği (kâğıtları toplamağa başladı. Çabuk davra- namamıştı, Profesör kâtibile bir - likte odaya girmişti. Kadın hemen! onların ayaklarma kapanarak yak vardı, yakardı, İngilizlere bu hiz. metinin sonuncu olduğunu, bir da- ha böyle tehlikeli bir iş yapmıya" cağını, casusluktan artık bıkıp u- sandığını göz yaşları arasında an- lattı ve kendisini serbest bırak * tıkları takdirde Almanyada ça * lışmakta olan bütü İngiliz castıs- larını bildireceğini söyledi. Iki erkek bütün gece not aldr| lar. Tan yeri ağarırken profesörün | elinde Almanyadaki bütün casus- larm bir listesi vardı. Miş Filora çıkıp gitti. Profesör de bu listenin muhteviyatını incelediği zaman! hepsinin uydurma olduğunu hay-! retle gördü. Fakat Mis Filora ken| İ dişine lâzım olan kâğıtların bir ço” | ğunu okuyup ezberlemeğe muvaf- | fak olmuştu. 1916 da Mis Florayı Belçika da Alman askeri nakliyatını gö| zetlerken görüyoruz. Buradan Al. | manyaya Lehistanlı Filora adile bir çok seyahatler yapmış, Alman sahillerinde yüksek rütbeli Alman zabitlerile dolaşıp durmuştu. Ca- sus kadın Alman deniz üsleri o * lan şehirlerde mesleğinin en par- lak muvaffakiyetini elde etmiş tir, Filora Alman bahriyesinin bü- tün şifrelerini almış ve İngiltere. ye gönderebilmişti. İngiliz amiralı Celiko'nun Skajerak muharebe - sinde bütün Alman şifrelerini hal İlettiği bugün sabit olmuş bir ha - kikattir. Bütün bunlara rağmen Mis Floradan kimse şüphe etme miş ve kendisi harp içinde bir se” ne kadar büyük bir Alman deniz zabitinin metresliğini yapmış'ır. Möütarekeden sonra İstanbula gelen Mis Flora Parâpalas otelin de geniş bir daire tutmuş ve bu - *) rada “Hayırperver bir İngiliz Ma” damı sıfatile muhacir ve yetim - lere muavenet,, işlerine koyulmuş tur. İşte bu yardım işleri dolayısile! rum ortodoks kilisesile sıkı fıkı münasebetlere girişmişi, Fakat bu münasebetlerin hangi maksat" la yapıldığı şimdiye kadar-anla - şılamamıştır. £ İstanbuldan yanmda esmer gü zeli bir kızla dönmüştür. Bu kız sonraları onun en parlak talebesi olmuştur. Mis Flora o o vakitten beri ise Devonşayr'da casus mek tebinin direktörlüğünü yapmakta dır. * Casus merkezlerinde prenses Ni- da Mikaele Visinievski kadar en trikacr bir kadın hiç görülmemiş - tir, O, oyunların daima en tehli - kelisini oynamıştır. Çünkü her iki hasım tarafa da ayni zamanda hiz met etmiştir. Anası babası belli olmıyan Ni” dayı Parisli bir çamaşırcı kadın alarak büyütmüştü. Sergüzeşt için müthiş bir susuzluk duyan bu kız daha pek gençken yoksul muhi - tinden kaçarak, kaldırımlarda do- laşmağa ve kötü evlere çıkıp gir meğe başlamıştı. Ahlâki polis me | murları onu bir gün bir randevu! evinde yakaladılar. Fakat bu kötü — Üç çocuğum var. — Ya! Kocanın haberi var mı? tesadüf bile onun hayatını değiş tiremedi. 1903 senesinde seksen yaşında bir yahudi olan Adam Visin'evski ile karşılaşmıştı. Kendisine az za” man evvel prenslik ünvanı veril - miş olan bu zavallıyı aşktah öyle çılgın bir hale soktu ki adamcağız başında kalmış olan bir parçacık aklını da kaybederek bu kızla ev- lendi. Fakat kısa bir zaman içim de genç karısının kendisine tak - tırdığı ağır boynuzlara dayana « mıyan prens daha iyi bir muhit a" ramak için öbür dünyaya göç etti! Dünya harbi kadm için mükem mel fırsatlara yol açtı. Bu haris ve macera düşkünü kadm Orta Avrupa devletleri hesabma câsus- luğa başladı. Daha Pariste idi, bir Alman doktorunu birlspanyol dan sözile birlikte paylaşıyordu. Emni" yet direktörlüğü günün birinde her üçünü yakalayıp deliğe tıktr. Almanla İspanyol az sonra serbest bırakıldılar, Fakat Nida yakasını ancak büyük ve nüfuzlu şahsiyet. ler vasıtasile kurtarabildi yoksa kurşuna dizilmek üzereydi. Hapishaneden onu doğru İtal van hududuna götürdüler, Orada casusluğuna devam etti. Çok nü fuzlu bir adam olan Kont Kolobra onu İtalyada himayesi altına aldı, hattâ evlenmeği bile teklif etti, Lehli prenses ise bu âşıkmı nasıl mükâfatlandırdı e biliyor musu - nuz? Onu zehirliyerek öldürdü ve İspanyaya kaçmağa muvaffak ok du. Elde kâfi gelebilecek delil olmadığı için İspanyada adli ta - kibat yapılamadı. Nasil oldu, kime hulül etti he- nüz kimse bilmiyor; fakat kadın İspanyadan Nida Mikael adile, Parise döndü ve burada muhteşem denecek kadar salonlar açtı. Nida 1922 yılında Madritte çok lüks bir dairede evlenme acente * liği yapıyordu. Bu dalaveraya za- vallı bir Kanadalı kız kurban ol- muş, polisler işi ele almağa kal * kışımca prenses Nida yine izini kaybetmiştir, Simdi nerede oldu - ğunu kimse bilmiyor. “#