; -. ee, de Benim görüşüm : Konuşma adabını öğrenelim Konuşma adabı!... Bu, çok mü: him meseledir. Cilt cilt kitap yazılsa, bilmiye- Me gene öğretilemez... Zira, sruhit * alışkanlık işidir. lâkin birşey var ki öğrenmesi basittir, O da, umumi toplantı - İirdaki müzakere wsülleridir. Me- “lâ Filânca klüb âzası, filânca Mektep, mezunları, filinca esnaf “miyeti bir araya geliyor. Her kafadan bir ses çıkıyor. Netice el. de edilemiyor. İşte buna mâni ol- Mak için çok basit çareler vardır Rusların daima tatbik ettikleri bu teki yurtdaşlarımın istifadesine yorum. Toplantıyı çağıran müteşebbis İsyet, bir ruzname yapar. En ba: M reis, hattâ icap ederse riyaset Meyeti seçimini koyar. (Namzet - beni de gösterebilir.) o Bunlarm Rihabıdan sonra ruznamenin Üğer maddelerinde nelerin ko - ğı haziruna bildirilir. En unda müteferrik meseleler ko- . Toplantıyı icap ettiren Ma mevzuların dışındaki herhan- t bahis, bu müteferrik meselele- »* atılarak müzakerenin intizamı Kaulmamasına gayret olunur. Ruznamenin meselâ şöyle dört Mddesi olabilir: k Yanları konuşmuştuk!) diye es- #aptn hülâsası yapılır. Gİ, İkinci maddeye geçildiği za Man, şu sıra takip olunur: İ yi — Tekaüt sandığı fikrini ile p a her kimse, ayağa kalkar İN dığı nutku söyler ve okur. | Yutuk, umumi gayeyi anlatan mahiyetinde bir söylev- ire söylenir. i İt sandığının hangi esaslar İs yapılacağını izah eder. mi Sualler var mı? diye soru- İ * Bunlara cevap verilir. i. Aleyhte söz söyliyenlerin vx dinlenir. Me İlk yahut ikinci söz söyli- 8 Zat bunlara cevap verir. f — Karar sureti teklif olunur. 8 ip ion tamiri mevzuuns EN ip mevzua) geçilir. İlah... A, , Hesele de ayni şekilde ko. Ni» İcap ederse karar, gele- tıya kadar şu veya bu 3 ların meseleyi tetkik et - p , tehir olunur. Fakat eğer p vaka müspet netice alınmak gelecek toplantının da Nb tespit edilir. Bu Mi .. Usül dairesinde yapılan top fayda hâsıl olacağını k Yoksa kellim kellim a k e âdabr, mekteplerde i dir. İN. (va-N0) mâyoğiu tahsil , “dür muavini vi bulunan Beyoğlu tahsil Mmuayinliğine 40 lira ma - tahsil başmemuru İ-! “tayin edilmiştir. İ ma 19 İLKKANUN — 1933 i İ çocuklar Kızılay bunların onda birine yemek verebilecek İstanbul Kızılayı nihayet hiçbir taraftan yeni bir yardım görme - yince elinde bulunan para ile ilk okullardaki gidasız çocukların, hiç değilse bir kısmına, yemek tev, ziine başlanmasma karar vermiş tir, Kızılayın elinde gıdasız çocuk- ların doyurulması için belediye tarafndan verilmiş beş bin ve Kı- zılay genel merkezi tarafmdan tahsiş edilmiş üç bin lira vardır. Yapılan hesaplar bu sekiz bin lira ile İstanbuldaki gıdasız çocuklar" dan ancak onda birinin, yani bin çocuğun doyurulabileceğini gös - termiştir. Bu çocuklara © pazartesi ,salı, perşembe ve cuma günleri öğleleri sıcak yemek, helva veya peynirle ekmek verilecektir. Halbuki ge - çen yıl İstanbul ilk mekteplerinde 3500 çocuğa öğle yemekleri ve © rildiği halde yine her taraftan şi- kâyetler yükselmekteydi. Çocuk Esirgeme kurumu ni - zamnamesinin yardrma ait olan — Reis seçimi, ilk maddesi . iğ Bir tekaüt sandığı kurul. e 3 çi Kızılay bu kurumun da yardımını Gemma istemektedir. Bi Müteferrik bahisler. ., Birinci bitmeden ötekine geçil > Mez Hvtaci tonlantıda Gi Başkırdistan İlinin ve riyaset heyetinin seçil- | inden sonra (Geçen söken! Cumurbaşkanı intıbalarını anlatıyor İki gün evvel şehrimize geldiğini yazdığımız Sovyet Rusya Başkırdis - tan Cumur Başkanı Bay Tahirof Ap. zal dün Sovyet konsolosluğunda ga - zetecileri kabul ederek memleketimizi ziyareti maksadını anlatmıştır, Bay Tahirof Apzal, ayni zamanda bir müelliftir, şimdiye kadar hikâye, roman, kronik ve piyes olmak üzere Ti eser yazmış ve bu eserler (o Sovyet Rusyada bütün dillere çevrildiği gibi kısmen macârca, çekce ve almanca ya da çevrilmiytir. Başkırdistan Cumur Başkanı di. yor ki: “— Türkiyeyi ziyaretten maksa. dım, kültür sahasındaki ilerleyişinizi görmek, takdir etmektir, Geldiğimden beri kız öğretmen mektebini,sanat mek teplerini, çocuk dispanserini gezdim. Sovyet Rusyada Çar zamanında çok ezilmiş milletler, yeni Türkiyenin in- kişafmı yakım bir alâka ile takip edi. yorlar, Çok samimi ve güzel olan Tür- kiyeyi görüp yeni intibalar alıyorum. Gezdiğim irfan yurtları, hele gelecek neslin de sıhhatini koruyan çocuk dispanseri bende derin intıbalar bırak tı, Elde ettiğimiz o müvaffakıyetleri, noksanlarımızla birlikte öğrenerek bi. ribirimize yardım etmeği kültür ci - hetinden büyük bir İş sayıyorum., Bay Tahirof buradan Ankaraya, oradan da İstanbul yoluyla Parise gi- decektir, İhracat tacirliği için 200 bin lira sermaye sahibi olmak şart konacak Ekonomi Bakanlığı son zaman larda ihracat tacirlerimizden ba- zılarmın hariç piyasalarda ihdas ettikleri vaziyeti ve bunun mem - leket ekonomisi için zararlarını göz önünde tutarak ihraç ticareti mizi kayıtlandıracak yeni bir ka- nün projesi hazırlamağa başla - mıştır. Bu proje üzerindeki tetkik* ler tamamlanmıştır. Ekonomi Ba- kanı Celâl Bayarın Ticaret odası- na yaptığı ziyarette oda ve borsa erkânile bu hususta görüşmeler yâ pılmıştır. Öğrendiğimize göre Bakanlık ihracat taciri (olabilmek için 200,000 liralık sermayenin mev “| cudünu esaş tutacaktır. Bu kadar sermayesi olmıyan firmalar bir - leşerek ihracat yapabileceklerdir. | Bu suretle zarar olunca küçük ser- mayeli bir takım tacirlerin taah * hütlerini yerine getirmemek gibi sık şık hadis olan vaziyete nihayet verilecektir. Bir maddeyi ihraç edecek ihraç taciri bu maddeyi ihraç salâhiye- Garpta ball illkatlar Yunus Nadinin oğlu Nadir Nadi, CN.) imzasile yazıyor: Artık batıl itikatlar devri geçti de. riz ama, garp matbuatı hâlâ bunlarla uğraşıyor, Meselâ sözde: Tutankha mon'un merazını açanlar ölürlermiş Hakikaten de birer birer (ölüyorlar. Son günlerde bunlardan birinin daha ölmesi hayretleri mucip oldu. Fakat bunda şaşılacak ne var? “Bir defa Tutankhamon'un mezd. rı keşfedileli on seneyi geçti. Sonra, bu keşfi yapan âlimler çocuk denecek yaşta deği'lerdi. Er genci ellisini çok tan eşmiş bulunuyordu. Meselâ, esrar engiz bir hastalıktan öldüğü bildirilen Jamesh Breadsted, tam yetmiş yaşın. da imiş. Kuru sıkı Bugünlerde gazetelerde telmihii, tini bulabilmek için Ekenomi Ba” kanlığından birlisans alacaktır. Her madde için ayrı bir lisans ve rilecektir. Edirnede eski eserleri sevenler kurumu Edirnede, “Edirne ve yöresi es- ki eserleri sevenler kurumu,, te - şekkül etmiştir. Trakya genel müfettişi General Kâzım Diriğin başkanlığında bu. lunan bu kurumda Edirne saylav- ları, memurlar, muallimler vardır. Bu kurum eski eserleri koruya: cak, broşürler bastıracaktır. Ekmek narhı değiştirilmedi Belediye narh komisyonu dün toplanmış, ekmek ve £ bının gelecek hafta de; sine karar vermiştir. Amele ekmeğinin ne günü çı karılacağı da henüz kat'i surette tespit edilmemiştir. nar irilme - Ekonomi haftası hazırlıkları Ulusal ekonomi ve arttırma haf tası perşembe günü başlıyacak - tır. Hafta zarfında ikramiyeli ye- miş “itmak üzere yüz bakkala makbuz verilmiştir. Bu makbuz larda her türlü suiistimalin önüne geçecek tedbirler alınmıştır. Vitrin müsabakasma 72 mağa- za iştirâk etmektedir. Çemberlitaşın düşmek üzere olan taşları | Son'yağmurlar yüzünden Çem- berlitaşm üzerinde birkaç küçük taş yerinden oynamıştı. Dün itfa- iyenin merdiveni getirilmiş, mü hendislerin gözü önünde taşlar a- İznmıştır. Aydın Demiryolları Devlet demiryolu sistemine göre değiştirilecek Hükümetimizce yeni satın alı - nan hatlardan Aydm demiryolu. nun Devlet Demiryolu tipine çev- rilmesine karar verilmiştir. Bir hususi sosyete tarafından evvelce yapılmış olan bu hattın tünelleri ve bir kısım istasyonları Devlet Demiryolları tipi vagonların geç- mesine müsait değildir. Hat açık: lığı diğer hatlarla bir olduğu hal. de Aydın hattının vagonları dahâ basık olduğundan Devlet Demir yolları vagonları bu hattın tünel. lerinden geçememektedir. Bunun için şimdi diğer hatlardan bu hat- ta aktarma ile nakliyat yapılabil. mektedir. Bayındırlık Bakanlığı bu e keşif yaptırmış ve değişme işinin yarım milyon liraya mal olacağı neticesine varmıştır. İnşaata yıl - başında başlanacaktır. Öğrendiğimize göre Aydın hat- tını 8İ ve 84 üncü kilometrele rindeki tüneller Devlet Demiryol. ları sistemine göre genişletilecek, Aziziye istasyonu bu rslahata uy- gun bir şekilde yeniden ıslah edi lecektir. Selyatağı tüneli de ayni esas dahilinde genişletilecek ve) Aydm istasyonunda yeniden 12 metrelik bir betonarme köprü ku. rulacaktır. Bu işin iki ay kadar sü. receği sanılmaktadır. İnkılâp dersleri Mahmut Esat Bozkurt dün U- niversite inkılâp kürsüsünde bu yılım ilk dersini vermiş, inkılâbın hukuki cephesini an'atmıştır. Mah mut Esadım ikinci dersi pazartesi günüdür, ŞEHRİN DERDLERİ | Tramvaylarda Yeni usul yeni bir usul tatbik ediliyor, Tramvaya dalma arka ka. pıdan biniliyor ve ön kapıdan iniliyor. Güzel bir usul, Fakat bizce bu usul ancak hatlarda kâ fi miktarda araba işletildiği takdirde kabili tatbiktir. Ve bir hatda ihtiyaçtan çok daha az araba işletilirse bu usul fayda yerine bilâkis zarar verir. Ve vermektedir Son günlerde tramvaya binilip inmek (hususunda | ! Bizim tramvayların içinde, arabada (ancak 28 kişi bulunabilir kaydına rağmen bu miktarın iki misli yol- cu almadığı çok defa vakidir. Hele akşam (saat 16 dan sonra bütün tramvaylar tıklım tıklımdır, şimdi “yalnız arkadan binilir!,, usulüne uyan vatmanlar ön kapıları açmamakta ve herkes arkadan bindiğinden ön taraf seyrelse bile arkası (kalabalık içeri girmenin İmkânı bulunmamaktadır. Bu usulün halkı büsbütün müşkülâta düşürmekten| ler. başka hiç bir işe yaramadığı kanaatindeyiz yolculara olduğundan! kinayeli yazılar çoğaldı, Hele mahat Güneş — Galatasaray davasından sonra... Ercüment Ekrem Talu (kuru sıkı) diye bir yazı yazmış; tehdidini yerine getiremiyecek iktidardaki tip. leri anlattıktan sonra şu Nasraddm hoca fıkrasına geçiyor: Hocanın, bir gün, eşeğinin üzerin. den heybesini o çalmışlar. Buna fena halde canı sıkılan hoca hemen kasa barun içinde tellâl bağırtmış: — Ya keybeyi iki saate kadar geri getirirsiniz, yahut ki ben yapacağımı bilirim? Bir saate kalmadan, heybeyi ça « lanlar onu: hocanın ayağına getirmek. le beraber, sormuşlar » — Hocam! Allah irin söyle, hey - beni getirmeseydik, ne yapacaktın Nasreddin, kemali ciddiyetle; —Ne mi yapacaktım? Hiç! demiş. Gidip çarşıdan başka bir heybe satın alacaktım! Peyaminin b'r teklifi Peyami Safa bugün oldukça ca * zip bir teklifi ileri siirüyor: Bir gün Yahya Kemal) bir talebe 'mühitinde © musiki mezcedilmiş sesile konuş. muş, Talebe vecd içinde, bu konferan st dinlemiş. “Maorif vekdletinin bütün mek . teplerde böyle konferans serileri ter « tip etmeleri için daha geniş salâhi > yet vermesini isterdik, Du o konferanş ler kültür kelimesini dar manastndan kurtararak en şümullü manasına ka. vuşturacaklardır. Mvsolin'nin nutku Ahmet Şükrü Esmer, barış tek» liflerini tahlil ediyor: İngiltere, İtal. yaya karşı bu sefer daha mülâyim dav ranmış, yumuşak şartlar ileri sürmüş. tür. Fakat, Musolininin (o söylevi hiç ümit verici değildir. İstanbu! #manının idaresi Asım Us, Istanbul limanma dair şikâyetlerin yüzde doksanının orta * dan kaldırılacağını anlatiyor: İki yıl evvel Liman işinde husus alâkalar vardı. Rıhtım şirketi, yaban. ciların imtiyazındaydı. Şimdi bu pü. rüzler temizlendi. Bir elden idare şartile liman iş « lerimizin artık çok mükemmel bir seyr alması kabildir. Bu, hem (hükümet, hem de halk icin faydalı olacaktır. Hikmet Feriduna bir de bizden caba... Hikmet Feridun bugün ilâç düş . manlığma dair fıkraları — sıralamış, Fakat en mühimmini unuttuğunu gö - rüyoruz: Adamın biri hastalanmış. Dokto. ru çağırtmış., — Ne yapacaksın, vazgeç! Kendi kendine iyileşirsin! — demişler, — Bırakın! Doktor da sanatini göstersin, o da yaşasın! — demiş. Doktorun yazdığı reçeteyi eczana, ye götürmemek istemişler: — Senin, ömründe ilâç içtiğini görmedik, — diye itiraz etmişler: — Canım,, Götürün, oyaptırmi. Eezaer da aile geçindiriyor. O da ya” şasın! — demiş. Nihayet, ilâç gelmiş Hasta, şişeyi tuttağu gibi sokağa fırlatmış. — Ne yapıyorsun yahu? — demi. — Bırakın! Ben de yaşıyayımıi