Ü V eVŞ kanalı Bu ayın yirmi üçünde 66 yaşına şirdi Kanal nasıl açıldı? Senede ne kadar kâr getirir? En büyük sahibi kimdir? ya limanı bayraklarla dona .| Hurma, dallariyle süslenmiş yüksek tay ndan yaşlı bir şeyhin duası işi. kl yanında da üçüncü Napol. karısı imparatoriçe Ojeni du . », Odu. İmparatoriçe ile maiyeti ya İmparatorluğu yatı Uaigle iy altmış yedi gemiden mürek . aşan en önllne geçti ve Süveyş ma girdi, — Üren bundan altmış altı sene İkinciteşrin ayında yapılmıştı. Adaratora mahsus yatın teknesi taşniz sularmı bırakıp da dünya İç nin en mühim barometresi o. A kumsal hendeğe girmekle 2000 "ai, beri insan oğullarının düşün . ti İ yormuş olan mühim bir iş ger. yeslirilmiş bulunuyordu. ta âltmış altı yıl içinde ancak dört ha, ik bir ihtilâlden başka hiçbir se.| hag milerin gidip gelmesini durdur) işte, N * », İran seneleri oldu. Nitekim ge. tim eli tarafından yapılmış olan hi, bir kanalla, yani Panama kana. Miy dünya ticaretinin dörtte üçünü dş, an böyle bir yerde o buhranlar nh,” patlak verebilir. Ancak bu buh| ön TN hiçbirisi de içinde bulundu .| 3, “ aylar içindeki kadar ehem .| etli olmamıştır. içeri tedbirlerin hararetli taraftar. W Söveys kanalmı kapayarak Ha. hı, Atbına nihayet veriniz!,, diye ba. K ktadırlar, | inal bir anahtardır. İ Ki, iler taraftan ise 1995 yılı burası| Yaş Silhassa çok bereketli olmuştur. İiyn da başlıca sebebi Musolinidir. Ya Başvekili kanaldan geçen her İçin nakliye gemileri ücretlerin. hş, 15ka ayrıca bizim paramızla 440 (,,) Para vermektedir. Habeşistanın ik, TP başlamadan bir iki güner. Mig addan 120 nakliye gemisi geç . yç, Yilin ilk sekiz ayında o kanalım Müyett 47700000 Türk Yirasmı bul ağ ki geçen yılın ayni müddetle. Ri, Olan gelirden 644.000 Tira faz * m ranların rüyası gerçekleştir .| Mag ld Fransız diplomatı Ferdi. iye Lesseps'in Portsaitteki hey. “Ap,» kaidesinde şu yazılar vardır: prize 'Terran gentihus,, yani “Dün 1 dütün uluslara açmak için, . kendisiyle konuşanlara: “rijinal bir düşünce değildir; N YA bakan herhangi bir çocuk b, örebilirdi., Yay PİS Hakkı da vardı, fakat bu. "eng kolaylığı bizzat en büyük Halam kanalın açılma töreni için) Yaz Arin yaptırmış olduğu “Alda, * gece Pariste oynanırken Meryldivi İsmail paşa da kanalm İl hş APtrrmş olduğu 40.000 İn . | Ntey a aray 6000 kişiye bir zi. 3 ş İN e elteşrin 1975 gecesi de Lon tetelerinden birinin sahibi olan saya banker bir ahba . ydi, ne? Mısırın paradan yana kk Kana Olduğunu ve hidivin elin. İ| hisselerini satmak için ML İle müzakereler yaptığını 907. ia ei Fransızlarm Süveyş Map bir inhisar kurmalarının ©. tini derhal gördü, Hemen İn giliz Başvekili Disracli'ye giderek meseleyi anlattı. Disracli de ertesi sabah Reçilde başvurarak 4 milyon İngiliz lirası için kendisinin kefalet edeceğini anlattı, Ertesi günü konturat Kahirede im. zalandı. Ayın 28 sında hisse senetleri İngiliz Konsolosuna teslim edildi. Böylece İngiltere hisselerin on altıda yedisini eline geçirmiş oldu. O gündenberi ise İngiltere Süveyş kanalından 42.000.000 İngiliz Yiralığını satın aldı. Bugün ise bu hisse senetlerinin kıy. meti 72.000000 İngilir. Hrasıdır. # “Compangnie Üniverselle dü Canal Maritime de Suez” hâlâ bir Misir sos. yetesidir ve merkezi Paristir. Başkan ile otuz iki direktörden yirmi biri Fransızdır. Sekreterlerle ytiksek «me. murlarım hepsi de öyledir. İdare he . yetinde İngilterenin on saldayası var dır ve bunlarm yedisi deniz ticareti. ni temsil ederler, geriye kalan bir di. rektör de Helandalıdır. * Sosyetenin başlıca vazifeleri üçtür ; 1 — Kanalı açık bulundurmak. 2 — Gemileri kanaldan geçirmek. 3 — Kayıtları tutmak, Kumpanya bir nümune şehri inşa etmiştir. Bu şehir Portssidin eskiden süprüntülerini attığı topraklara ku . Tulmuş Port Fund'dır. Fakat memur. lardan ve işçilerden birçoğu kira be. dellerini alarak Portsaitte oturmayı tercih ederler. » Kanala giren her gemi yüklü ise ton başa 7 şiling 6 pens, boş ise bu. nun yarısını verirler, İngilterenin «e, melik vasati kazaner 1.000.000 İngiliz Tirasıdır. Kanal 16.000.000 İngiliz lirasma mal olmuştu. 1585 de yapılan tamirata da 4.000.000 İngiliz lirası harcandı. > Kanalm 104,5 mil olan bütün bo . yunca gemilerin seyredebileceği Aza . mi sürat saatte 6 mildir, Tehlikeli yükler taşryan gemiler hususi bayrak çekmek ve başka gemilerden alarga geçmek mecburiyetindedirler. Yolun yarısında bir kılavaz, öteki yarısında da ikinci hir kılavuz gemiyi idare'e - der. 1888 de yapılan uzlaşmanın en mü. him maddesi olan “Süveyş kanalı ge. rek savaş, gerek barış zamanlarımda bayrak farkı gözetilmeksizin bütün gemilere açık (o bulundurulacaktır... şartı ile İngiltere bağlıdır. > pi HABER — Akşam postası Cenubi Amerika harbinde Paraguvaya teslim olmuş bulunan Bolivyalılardan 3O.000 esir Serbest bırakıldıkları için Düşman memlekette, düşmanlarının aile yuvalarına kadar girmiş bulunuyorlar / Şako çarpşmasnm uzlaştırıl * mış olduğundan sık sık bahsedil- mektedir. Gerçe Bolivya ile Pa” raguvay arasında çarpışmalar sr tık durmuştur; lâkin bitmez tü | kenmez pazarlıklar boyuna uza * makta barış bir türlü yapılama *| maktadır. Boenos Ayresde toplanmakta olan barış komisyonu bundan bir hafta evvel Asompsyon ile La Paz hülcümetine yeniden bir barış tek- lifi yapmıştır. Bu teklif de evvelki teklifler gibi hiç bir muvaffakiyet göstermemiştir. Yeni projenin her iki tarafça kabul edilmiş yegâne şartı olan beşinci maddesi şöyle diyor: “Çarpışmalar esnasmda alman esirler karşılıklı olarak değiştiri" lecektir.,, Madde kabul edilmemekle be raber esirlerin mübadelesine hiç bir taraf girişmemiştir ve girişe ceğe de hiç benzemiyor. Bugün Paraguvaym elinde 30,000 Boliv yal: esir vardır. Bir Fransrz gazetecisi Paragur yayın devlet merkezi Asompsyon da, harb esirlerinin hayatına şun- ları yazıyor: “sw Çarpışmların durmuş olmasma rağmen Paraguvaylıların yurtla - rma göndermedikleri Bolivyalı harp esirleri 30.000 dir. Bu mik - tar, Paraguvay'ın barış zamanı or dusundan alti defa daha büyük -| tür. Bolivya da 5000 Paraguvaylı & sir etmiş bulunmaktadır. Paragu- vaylılar yurtlarma iade edilmiş o- lan doktorlardan başkasmı sayı ve rütbelerine göre mübadeleyi tek- lif etmişlerdir. Geriye kalacak 25 bin kişiyi ise barış imza edilinci - ye kadar alakoymak istiyorlar. Hakları da var, 30.000 kişiyi salr. v&rmekle düşmanlarına taze kuv vetler temin edeceklerdir. Çünkü savaş ancak talik edilmiş bulun maktadır, henüz tamamiyle bit - miş değildir. 14 haziranda imza lanan mütareke sadece çarpışma» ları durdurmuştur. İlkteşrinin birinde cenubi Ame- rikanm bitaraf devletlerinden se çilen delegeler harbın mes'uliyet- lerini tesbit etmeğe uğraşmakta - dırlar. Bolivya, Rio Grande rma» ğı üstünde olan dört limanı iste : mektedir. Paraguvay buna kat'iy- yen yanaşmıyor. Eğer bir uzlaş » maya varılamazsa mesele Laheye havale olunacaktır. Demek ki 30,000 Bolivyalı esi. rin bol bol (O bekliyecek vakitleri var. Bunlardan bazıları yıllardan beri esir edilmiş bulunmaktadır - lar. Peki, bunları nasıl muhafaza e diyorlar? Güney Amerikadan daha yeni geldim. Asunsyon'da birkaç gün kaldım. Esirleri de gördüm. Bunlar serbestti! Evet, yanlış anlaşılmasın. Çevrelerinde sün - gülü askerler olmaksızın bunlar diledikleri gibi gezip tozuyorlar. Yalnız Rio Grande ırmağı üstün- de işliyen vapurlardan birine bi » nip uzaklaşmağa izinleri yok. Esirler burada çoktanberi bu - lundukları için artık ahali ile kay naşmış bir haldedirler. Bunların vaziyetleri harp halinde olan baş ka hiçbir memleketteki esirlerin durumuna benzemez. Bolivya muharebeye 100.000 kişi sürmüştü; Paraguvay da 50 bin... İki milyon ahalisi olan bir mem leket için 100.000 kişilik bir harp ordusu pek de fazla değildir. Hal. buki nüfusu ancak bir milyon o - lan Paraguvay için 50.000 asker pek ağır bir yük teşkil ediyordu. Eli silâh tutabilen herkes seferber edilmişti. Paraguvay yaptığı savaş plân » larımda bu kadar esir alabileceği- ni hiç de aklma getirmemişti. Bo- livyalılar bütün alaylar halinde teslim oldular. Çünkü Paraguvay- Ilar, İtalyanlara karşı Habeşliler gibi, kendi topraklarında bulunu- yorlardı. Yurdun sıcak iklimine, hastalıklı bataklıklarına ve malar yasına alışıktılar. Halbuki Beolivyalılar yüksek dağlarınm serin havalarını bıra - karak fırm gibi ovalara inmişler. di. Hele Mareşal Foşun talebesi o- lan büyük şef General Estigarras bia'nın idare ettiği savaş hep bas. kın ve çevirme hareketleri olmuş- tu. Erzak ve sudan mahrum olan Bolivyalılar cehenneme benziyen bu Şako ovalarmın azabından | kurtulmak için biricik çareyi tes lim olmakta buluyorlardı. Orman. lardaki böceklerin vızıltı ve ho » murtuları onları top güllelerinin sesinden daha çek korkutuyordu. Bir sabah Asunsyona bütün bir düşman alayının getirildiğini gör düm. Başlarında miralayları oldu: “ğu halde birkaç gün evvel teslim olmuşlardı. AAmbarlarma kadar dolu iki vapur bunları getirdi. Karaya çıktıktan sonra başla - rmda komutanlariyle birlikte A » sunsyon sokaklarmda sanki bir geçit resmine gidiyorlarmış gibi ölçülü adımlarla yürüyüp geçti - ler. Hiçbirisinde yenilmiş ve esir edilmiş bi radam hali yoktu. Bilâ- kis gözlerinde gizli bir sevincin r şıkları okunuyordu. Bunlar niha- yet bol bol yiyip, kana kana içe bilecekler ve düşman arasında ol sa bile, &mniyetle yaşıyacaklardı. Öğleden sonra beni esirlern yer leştirildikleri kampa götürdüler. Burası şehirden epeyi uzaktaydı. Bu 30.000 Bolivyalı esir arasında yalnız şefler ve subaylar serbest değildi. Onlar askeri hapishanede muhafaza altında tutuluyorlardı. Parası olmryan ve erkekleri ek» silen Paraguvay bu esirleri kullan. maktadır. Bunların hemen hepsi çiftçilik yapmakta olan mmtaka » lara dağıtılmışlardır. Esirler harp yüzünden devşirilmiş yepyeni bir ordu, geri hizmetlerini gören bir kuvvet halinde teşkil edilivermiş" tir. Erkeklerin eksik olduğu her ye re esirler yarleştirilmiştir. Bunlar tekrar Şako cehenneminin yüzü. nü görmemek için kaçmayı akılla. rından bile geçirmiyorlar. Para « guvayın bir müddet için duran zi. raati, bu esirlerin sayesinde yeni baştan, hem de eskisinden daha iyi olmak şartiyle, işlemeğe başla. mıştır. Karşı karşıya çarpışmakta olan her memlekette de ispanyolca dil müşterek dildir. £ İşte bunun için esirler kendilerini hiç de yabancı saymıyorlar. Erkeksiz kalmış olan birçok Paraguvay kadınları da bu esirlerle gizlice evlenmişlerdir. Bolivyalı esirler, hem çalışmak» ta, hem de evlenmektedirler. Bun- ların birçoğu kendilerine yeni ye- ni yuvalar kurmuşlardır. Bolivya bir taraftan bütün de » likanlılarını böyle esarete gönde- rirken, Paraguvay da bu esirlerin yetiştirdikleri çocuklarla nüfusla. rmı çoğaltmaktadırlar. Savaşın bazan böyle tuhaf cik veleri de oluyor! Beyaz olan Bir zenci erin cazband davulcusu bir gece İngilterede Mancester şehrinin Palas tiyatro sunda mutat numaraları gösterir. ken tuhaf bir hadise olmuştur. * Zenci bir ahçı kılığına girmiş olan Jak trampeta (o değneklerini kullanarak tencere ve kap kacak üstünde herkesin. hoşuna (giden sesler çıkarmaktadır. O gece seyircilerden (iki kişi ortalıkta ak derili bu kadar işsiz varken bir zencinin Amerikadan kalkıp buraya gelerek bol bol pa. ra kazanmasma şiddetle itiraz et mişlerdir. Bu itiraz karşısında Jak ayağa ” kalkarak: — Ben de herhangi beyaz deri. li bir insana benzerim! Diye bağırmakla beraber der- dini dinletememiş , bunun üzerine yüzündeki zenci perukasmı çıkan mış bu da kâfi gelmeyince, paça sı dizlerine kadar srrayarak; ! — Benim siyahlığım yakılmış mantardan ileri gelmektedir. Diyerek herkesi güldürmüştür. Bu kahkahalar arasında ise be- yaz oluveren zenciyi öpmek için sahneye bir kadın koşmuştur.