Prens Abdullahın hazinesi HAYIR.DEKSTER BURADA YOM.. O KIZ RICENT orel SİZE BENİM YARDIMIM OLABİLRMİ? LİNDE Mİ OTURUYOR ? ÜS OĞRTADAMAL MAYK VE ONU AKŞAMI SZERİ ÖNÜME GETİRİRSİNİZ. ...J ŞILA BUKADAR ZAMAN NEVYI RKTA YALNIZ BAŞINA NE 7 m mam ER ŞİLA GİR YERDE Bu KADAR Çok KALMAZDI Bu işLAN. uARMAK İSTEYORUZ v6 MERAK EDİYORUZ. w Polis hafiyesi X:9 haydut Maroni'nin Nevyorka gelen Prens (Abdullahisminde Misırlı bir milyoneri soymak fikrinde olduğunu ıslahı hal etmiş bir haydut olan Mişel vasıtasile haber alıyor. Fakat haydutlar Mişeli öldürdükleri gibi kız kardeşi Şila'yı da takip ediyorlar. X :9 tehdifi kıyafet ederek o rıhtım işçilerinden sarışın Diri kıyafetine giriyor ve haydutlarla temas etmeğe çalışı yor. KAŞADA SAKLADIĞINIZ DARA Rakı İçenlere MÜJDE! 50 derecelik fevkalâde rakı çı karmakla şöhret kazanan Bilecik imalâtbanesi ki Bilecik Rakısı Baki kalmak şartile zamana uygun üzümden yaptığı 45 derecelik nefis OLGUN RAKISI G. B.M JUVEL gaz'ocakları ve BARTHEL Kaynak lâmbalârı taklitleri sürülüyor. Hakikileri takdirde Türkiye umum satış deposuna Dejö Giyar- mati, İstanbul Kurukahveci han 21 müracaat ediniz. KAR GiBi BEYAZLATIR Diş hekimi isteyiniz. Bulunmadığı 404 PARDAYANLAR size yardım ettiğim için memnun ka. lacaktım, Oğlunuzu görecek miyim? — Şimdi görürsün Katu, Fakat şunu söliyeyim ki, boş yere ümide dü. şüyorsun, Çapkın gönlünü başkasına kaptırmış. — Oh mösyö, benim gibi zavallı bir kızm böyle bir emel besliyeceğini zannediyorsunuz, Eski güzelliğim za - manında olsaydı ne ise, Ama şimdi. Katu bu sözü söyledikten sonra ce- binden bir küçük ayna çıkararak delik desik olan yüzüne yeisle baktı. Pardayan ise bir mâsanın başına geçerek boş durmak âdeti oolmadığı için Katuya bir omlet hazırlamasını tenbih etti, Bir tavada hazırlanan om. let, Katunun ustalığı hürmetine İşti- ha ile yenildi. Fakat, ihtiyar kurdun daha vakti olduğundan bir pilici bu - nun arkasından bir tabak salatayı üç şişe şarapla beraber karnına indirdi. Pardayan bu suretle iki saatlik bir Zaman geçirdikten sonra Samson ka. dar kuvvetli, oğlu kadar çevik olduğu- nu hissederek eski muharebelerini bi. rer birer aklından geçirdi. Bu sırada uzaktan boru seslerini duvarak krlremi topladı. Siyah tüylü #avkasını başıma giydi ve biyiklarını burarak boru seslerinin geldiği Mon - marter sokağına doğru giderken bir az sonra geri dönerek oğluyla buluş - mak üzere tekrar geleceğini Katuya haber verdi, Katu: — Kralın geri dönüşünü mü seyret meğe gidiyorsunuz? dedi. — Bu boru sesleri küçük Şarlonun dönüşünü ilân ediyorlar demek? — Evet mösyö. Eralın yannda 'Navar kraliçesile oğlu ve katolik jan. tiyomlarile kucaklaşan bir çok Hüx - no senyörlerinin de bulunacağı söyle- niyor, — Pekâlâ! Ben ise gene bir harp var sanıyordum. Neyse, gidip asker - lerin güzel elbiselerini ve o silâhlarını seyredeyim bari, Pardayan, bunun üzerine oTiketon sokağından çıkarak Monmarter soka. ğına vardı, Fakat buraya gelince hal. kın itip kakmasma kapılarak güç belâ bir evin kapısına sokulabildi. Bir çocuk: — Ön paraya bir iskemle, haydi. Şevektmaap kralımız, madam Katerin, mösyö dö Giz, Hügno kralı ve kraliçe. si görülecek!,, On paraya bir iskem - le diye hağırıyordu. Pardayan ona birkaç para vererek bir evin kapısı karşısına konulan is . kemlenin üstüne çıktı. Bu kapı sıkıca kapanmıştı. Pardayan başını kaldırın. ca bir kattan ibaret olan bu evin bü - tün pencerelerinin de kapalı olduğunu gördü. Halbuki bitişik evlerin pence. releri hep açık olduğu gibi seyirciler. le dolu İdi. Bu seyirciler de mümkün olduğu kadar dışarıya (o sarkıyorlar ve: — Yaşasın kral! diye haykırmağa hazırlanıyorlardı. Pardayan şimdi iskemlenin üzerin. de herkesten daha iyi görüyor ve kra. lm alayı da yavaş yavaş yaklaşıyor - du. Bu sırada Parisin bütün kiliseleri çan çalıyor, Luvr sarayından top atı- Iryordu, En önde cümle eşraflarımdan mü - rekkep bir bölük: — Yaşasın kral! Kral geçiyor.. Kra la yol açm! diye bağırarak geçti, Halkın bunların önünden sağa 50. la kaçışıyordu, Bunun arkasından bir Hifelli seker KE1#8, bir kısa MIZ - Ratip Türkoğlu Ankara caddesi oteli Karşısı numrara (88) şaşmadan anı ganyan FEDERE EDERLER Meserret VAZİYETİNDEDİR ONU FAİZLE DANKAYA VERİNİZ HUSUSİ gap ARIMIZI ; SORUNUZ PARDAYANLAR 401 — Ah, her emrinizi yerine getirmeğe şimdi hazırım, Ha aklıma geldi. Bazı işleriniz için beni görmeğe gelmiş ol - duğunuzu söylemiştiniz değil mi? Şövalye, gittikçe artan bir heye - canla: — Evet madam. dedi. Alis bu heyecanın farkma vardr, De likanlıyı dikkatle süzdü. — Dinleyiniz şövalye. Size yalnız bir şey söyliyeceğim. Eğer saadetiniz için bana ihtiyacınız olursa sizin için her fedakârlığı göze alırım. — Madam, benim isteğim de belki büyük bir fedakârlıktır. — Ne olursa olsun hazırım, Sizde benim acılarımı anlamanıza yardım eden bir ıstırap görüyorum.Siz beni te; #elli ettiniz.Bana vermiş olduğunuz saa det ve sevinci hiç bir zaman unutamı. yacağım, Şövalye, siz son derece sa - dıksımız... Doğruluğun mücessem bir! şeklisiniz. Yeis ve ümitsizlikle ağzım. dan kaçırmış olduğum sözleri bir baş. kasınm önünde söylemiş olsaydım kim olursa olsun o adam benden uzakla - şırdı. En yüksek kalbli olan bir kimse bile, bu sözleri nişanlım söylerdi. Çünkü onlarca dostluk fesatçılıktan ibarettir, Fakat yövalye, siz. bana bir şey sormadımız. Sebeplerini bile anla. mak istemiyerek hakiki bir acıya uğ- radığım için bana (acıdınız. Bundan daha yüksek, daha temiz bir duygu olamaz. İşte bunun için sizin uğrunuz. da en büyük fedakârlığı (göze aldır. mağa mecburum. Söyleyiniz, her şeye hazırım. Şövalye bu sözleri âdeti olan 80 . ğuk kanlılıkla dinlemişti. — Madam. Şunu da biliniz ki ben de sizin gibi seviyorum. Duyguları mın ne derecede olduğuna dair size biri —— fikir vermek için bir şey söyliyeceğim, Kont dö Mariyyak sizin için ne ise sev» diğim kız da benim için odur. Şimdi madam, nişanlınız olan kontun benim evimde kapatılmış bulunduğu ve sizin, de onu kurtarmak için bana baş vur. duğunuzu düşününüz, Madam, duygu- larrmı anlamış olduğunuzu hissediyo , rum, Evet, ; Luiz dö Monmeransinin sebebini bilmediğim halde Marşal dö Damvil tarafından yakalanarak size teslim edildiğini biliyorum, Niçin si » 767. Bunu düşünmek bile istemem. Yalnız bir kelime söyleyiniz madam, Benim için yapmağa hazır bulunduğu nuz fedakârlık, Jan dö Piyenle kızın serbest bırakmağı göze aldırtacak ka» dar büyük müdür? Şövalye söyledikçe Alis daha faz» la heyecanlanıyordu. — Siz Luizi, Luiz dö Menmoran - siyi seviyorsunuz öyle mi? Alis yeisle: — Bedbaht! diye mırıldandı, — Ne diyorsunuz Madam? — Bedbaht olduğumu, hayatımda bir uğursuzluk bulunduğumu ve bana yaklaşan kimselerin de talisiz olduk- larmı söylüyorum. Titreyen, bembeyaz kesilen göval ye: — Madam, madam !,. Luizin başına yeni bir felâket mi geldi? diye bağır. dı, —Hayır, hayır! hiç bir felâket gel- medi, Fakat... — Fakat onu bana teslimedemez. siniz değil mi? — Luizle annesi burada değildir . ler. Bu söz delikanlıya ağır bir darbe gibi tesir etti, Alis dö Lüksün doğru