MAKEDONYA İhtiigi Komitesi Balkanları ölüm li ve pasu yeri haline getirmiş olan teşküldtın iç yüzü 26 sama Tetrika No; Balkan harbinde ise Panitza Türklerden kaçarak kral Ferdi - sandın kuvvetlerine iltihak etmiş, Osmanlı arkadaşlarına silâh çe - virmiş ve Dramadaki Türk ahaliye karşı yapmadığı zülum ve işkence yi bıramıyarak ne kadar hain ta- biatlı olduğumu, hem de fazlasile Balkan harbinden sonra hemen patlak veren Avrupa savaşında bu adam yalnız kendi menfaatle- rini gözetmeğe koyulmuş bu işte de okadar aşırı davranmıştı ki İstanbuliski hükümeti onu eşkiya» lık ve soygunculukla ittiham et - mişti, Fakat harp zengini, Make- donya aleyhine açılan cidalda hiz metlerini teklif edince İstanbulis ki onun hakkında bir karar ittiha zımı geciktirmişti. Panitza, İstanbuliskinin turun cu gömlekli sürülerini, Makedon ya komitecilerine karşı götürdü Orada yenilince Yugoslavyaya kaçtı, Oradan da gördüğü yardım İ larla komitecilere karşı çeteler göndermeğe devam etti. Bir va - kitler Yunanlıların, Sırpların ve komünistlerin ayni zamanda hiz- metlerinde bulunarak her üçün - den de etek dolusu paralar çekti. Melpomena onun soygunculuğurna küçücük bir tabanca ile nihayet vermeden bir kaç gün evvel Şoleff yerine Vlahoff'un birinci muavin liğine geçmişti. Melpomena, Elinden isyanm- da on gün kadar muhtariyet ka - zanmış olan Kircaovada doğmuş- tul Âna ve babası Ulah olduğu i- gin kendisi de Romanya pasapor. tile seyahat eden bir Romanya te- baası idi. Çocukluğundanberi sıh- bati bozuktu. Elinden isyanında dört yaşmda iken köprünün altın da rutubetli yerde tam dört gün berakılmış ve buradan geçmez hastalığı kapmıştı. Kaniçeva gür kara saçlı ve par- lak gözlü esmer bir kızdır. Teker. lekli bir iskemle ile mahkeme sa - lonuna, Panitzanm katlinden, mu hakeme olunmak üzere itildiği za- man hakimlere dikmiş olduğu göz lerde korku ve dehşet izleri görü- nüyordu. Viyana muhakemesi onu suçlu bularak yasanm verdiği as. gari cezaya yani sekiz yıl hapsa mahküm etti, Vilâyet istinaf mahkemesi (O- berlandsgericht) ise onun bu hap- pis müddetini dolduramıyacağına (Nicht höftlich) ve derhal Ayus- turyadan dışarıya sürülmek şar - tile cezasın: tecile karar verdi. Kız, İvan Mi'bailofun karısı olmak üzere Makedonyaya döndü O gündeberi de onun ayrılmaz bir arkadaşıdır. Makedonya ihtilâl ko mitesinin işlerinde kocasma yar- dum etmek suretile kendi kendine de #ardım etmiş oldu çünkü sür- diğü açık hayatı ve dağ havası o- nsağlamlaştırdı. 1928 yılında o- nu gördüğüm zaman hâlâ cılız ve veremli görünüyordu fakat bana bahtiyar olduğunu ve şimdiye ka - dar bu derece sağlamlık duyma - mış olduğunu söyledi. Bu satırları yazarken o, koca - sile birlikte Anadoluda Türklerin nezaket ve meşhur misafirperver - liğine sığınmış bulunmaktadırlar. Makedonya ihtilâl cemiyetine İvan Mihailofun başkanlığı 12 Ey- lâl 1924 gecesi Yukarı Cumada Yazan: Stoyan Kristof yapılan kital ile başlar. O günler- de daha otuz yaşında değildi. Mihailoff intikamını hiç bir! merhamet duymaksızın ve büyük bir ustalıkla almış olduğu Aleksan droffun de doğduğu Ştip köyle - rinden Novo - Seloda doğmuştu. Mektebe Ştipde başladı. Sonra da Selânikte devam etti, 1912 de Yu- nanl:lar Selânikteki ve kendi pay- larıma düşen Makedonyadaki Bul- | gar mekteplerini kapayınca Miha iloff lise tahsilini Sırp lisesinde yapmak üzere Üskübe gi*ti. Oradan şahadetnamesini aldık tan sonra Sofyaya giderek Üni - vers'te'e hu'cuk fakültesi” bitir İ dımın bir gece önce Cime çok ca- Bir Makedonya komitecis: di. Diğer bütün Makedonyalı ta - lebe gibi o da okuduğu mesleğe girmeden 1920“de Aleksandrofun çağırması üzerine ihtilâl andını içmek için Makedonyaya gitti. İh- tilâl teşkilâtında liderin sekreter- liğine seçildi ve çok geçmeden iyi düşünür bir ibtilâler sanı aldı. Aleksandrofun bu delikanlınm öğütlerinden çok istifade etti ve onu ölümünden sonra kendisine halef olarak gösterdi. Alksandro- funyerine geçtiği zaman Mihailo- fu teşkilâtın dışında tanıyanlar, yok denecek kadar, azdı, Mihailoff kontrolu eline alip da Makedonyanın mukadderatına bir şekil vermeğe başladığı sıralarda Vmronun idare ve icra heyeti yok tu. Aleksandrof öldürülmüştü, Pet ro Şoleff Viyanada üçüncü enter- nasyonalın hizmetinde idi. Yegâne faal üye olan general Protogeroff sadece mühürdar vaziyette idi. İ bu sıfatla Mihailoff Yu - karı Cumada öldürülmüş olan a - damların idam hükümlerini ona imza ettirdi, Bir gün evvelisi ko - münistlere teminat veren bu seci - yesiz ihtiyar bir gün sonrada i- damhükümlerini imzalamakta hiç tereddüt göstermedi. Ancak müteakib yılım şubatın- da Vmroya bir merkez komitesi seçmek için kongre toplandı. Ara- da geçen beş ay zarfında ise gene- raldan müteşekkil olan bir tek ki- şilik komitede Mihailoff ittifakla Aleksandroffun yerine seçildi; P- rotogeroffun eski yerinde kalma- sına rey verildi. Elinden isyanının kahramanlarından olan Yorgi Pope - Hristoff da üçüncü azalığa seçildi, Şimdi Mihailoff teşkilâ - tın dizginlerini ele almak için ka- nuni salâhiyete ermişti ve onun bu dizginleri ele almasile ihtilâl makinesi yeni bir safhaya girdi. Mihailoff, kozunu komünist ve federatistlerle paylaştıktan son ra Makedonyanın Sırbistan ve Yu- HABER — Akşam postası 5 SONTEŞRİN — 1985 A | | Cim, am edilen Beri” kadından hâlâ şüph€& vi leniyordu. Bu sırada morg direktörü, Tomsolil sordu: Elinizdeki cesedin gömülmesine müsade eder misiniz ? Cim, fabrikatörün teklifine iti- raz etmedi. Ne vakit isterse yam larından sıvışabileceğine emindi. Oturdular.. Genç kadın garsona yemek 1s- marlarken, Cim birdenbire kadı- nın sol yanağına dikkat etti.. Ka. zip görünen siyah beni yerinde de gildi. Cim şaşaladı. Halbuki dün ge- ce polis hafiyesi onu ilk önce ya- nağındaki beninden tanımış, şüp- helenmiş ve onlarla kolayca dost olmuştu. Demek ki bu kadın da, Klarkın tanıdığı kadın gibi, sol yanağına sun'i ben yaptırmıştı. Cim dayanamadı: — Dün gece yanağınızda çok zarif duran siyah beni neden sil- diniz? Genç kadın omuzunu silkerek cevap verdi: — Bazan benden hoşlanırım. Bazan da hiç hoşuma gitmez, der- hal silerim, — Yanağmızdaki beni kime yaptırırsınız? — Bunu yapmaktan daha ko - lay ne var..? Makyaj düşkünü her kadın, suratının her yerinde iste- diği beni yapabilir.. Cim tekrar şüpheye düştü. Ken di kendine: — Bu kadın bana çok esraren- giz görünüyor. Diye söylenirken, genç kadın. Cime sordu: — Dostum! Siz Şark musiki - sinden hoşlanır mısmız? — Niçin sordunuz?, — Size oryantal bir müzik par. çası okuyacağımı zannetmeyiniz! Ben bazan elem ve kederlerimle e Sİ musikisi dinlemek isterim, , — Bunu kendimde denemek fırsatı bulmadım. Musikiye çok meraklı görünüyorsunuz? — Ben her milletin musikisini severim, Pekâlâ bilirsiniz ki, mu- sikinin bir tek dili vardır.. Ve bu dili herkes anlar. Cimin vücudünü ateş kaplamış gibiydi.. Genç kadın Şarktan bah- settikçe, polis hafiyesinin şüphele- ri gittikçe artıyordu. Ah şu kadın bir kelime Türkçe söyleseydi. Cim, bütün mesuliyeti üzerine alarak, kendisini lokantanm orta- sında tevkif etmek kahramanlığı- nı göstermekten çekinmiyecekti. Ne yazık ki, fabrikatörün yeni bir fabrika plânı hakkındaki iç sıkıcı sözleri, Cimi ona cevap ver- meğe mecbur etmişti. Fabrika plânı üzerinde yapı » lan konuşmalardan canı sıkılan Cim, yemeğini yedikten sot.ra, fab rikatörden müsaade istedi: — Size, bu geceyi birlikte ge- çirmek üzere söz verdim amma.. Karım biraz rahatsızdır. On iki- den önce eve gitmeğe mecburum. Dedi. Fabrikatör, Cimin gös - terdiği mazereti kabul etti.. Genç kadın kaşlarını kaldırdı: — Ben sizin evli olduğunuzu zannetmiyorum! — Bekâr olduğuma nasıl hük- mettiniz? — Yanağımdaki küçücük be - nin yerini değiştirdiğine dikkat e- den bir göz, çapkın bir bekâr gö- züdür! Fabrikatör kaba kaba güldü: — Karım doğru söylüyor. Ben onun yanağındaki benlerin sun'i olduğunu, kendisile tanıştığımda 3 ay sora farkına vardım. Siz bir gece görmekle bunu çarçabuk keş fediverdiniz! Genç kadın da bu şakaya ka - riştı; nanistanda kalan parçalarında ih- tilâlcı hayatmı göstermeğe başla - dı. Sofyada İstanbuliskiyi düşü - rüp yerine geçmiş olan Çankoff hükümeti de Makedonyalı Andro Liyapçeff'in başkanlık ettiği ka - bine tarafından devrilmişti. Liyapçeff'in hükümeti uzun u- zadıya yaşadı ve Makedonyalıla- ra büyük himaye ve müsamaha göstermekle tanındı, Onun rejimi | altında Makedonyalılar Bulgaris » ! tanda ve Bulgar Makedonyasında ' herkesten üstün tutuldu. Bir va -| kitler geldi ki Bulgaristanda Ma - kedonyalılar mı, yoksa Bulgar hü- kümeti mi hâkimdir şüphesi u - yandı. Petriç bölgesine gelince burası hakikatte kâğıt üzerinde olmasa bile tatbikatta küçük bir Makedon ya devleti mahiyetini almıştı. Bu- rada Vmro hem gizli bir ihtilâl teş kilâtı, hem de resmi idare meka - nizması idi, İşte Mihailoff burada ihtilâl ağını henüz kurtulmamış Makedonya parçalarına doğru w- zatarak idare etti, İhtilal işlerinde bir usta olduğu- nu Mihailoff çabuk isbat etti, Es- kiden Osmanlı idaresi altında ol - duğu gibi asker kıtalarına karşı harbeden kalabalık ve büyük çete lerin modası geçmişti. Mihailoff dört, beş ve pek nadiren on “Leç- nik,, ten müteşekkil küçük çeteler vücuda getirerek Makedonyanın bütün köylerine gönderdi. Bu kü: | çük çetelerin idaresi ve iaşesi bü- yüklerden çok daha kolaydı. Eğer Yugoslav ve Yunan askerleri bun ları yakalarsa zarar pek büyük ol-| miyacaktı. Çünkü ele geçen çete hemen idam olunmakta ve yaşatıl mamaktadır. Bununla beraber bu küçük çe- telerin işe yaramadığı görüldü. | Bunların çarpışma raporları ya - bancı matbuatta hiç yer almıyor- du. Mesele yalnız çarpışmak de « gil, ayni zamanda Avrupa gazete- lerinde Makedonyalıların hürriye- ti için çarpışmakta ve kan dök l mekte oldukları yaygarasını kopa- rarak propaganda yaptırtabilmek | ti, (Devamı var) / — Mister Tomsonun yeri lis hafiyesi olmağa o kadar gi sınız ki.. Ben sizin yerinizd? v sam, derhal zabıta mesleği9€ tisab ederdim! » Cim şüphe ve tereddüt boğularak yerinden kalktı: — Allaha ismarladık.. - Sizi arasıra burada ki mi umuyorum. i Ikisi birden Cimin elini rak gülüştüler: — Arasıra değil.. Her aki” yemeğinde buradayız. Cim lokantadan gkğe bir şişe viski içnişcesine 1E0İ lemişti, — Bu kadın, aradığımız si kızmdan başka biri değildir. Sy tan.. Şark musikisini sevdiği ei bahsediyor. Yanağındaki ben Cebimdki fotografa da çok P yor. Bir zabrta memuru, üç ku o delil elde eder de, yakaladığı nunu tevkif etmek sabir. malik olmazsa, işte böyle kol” y” rmuı sallıyarak o maznunun dan ayrılır, gider, O gün çikân Nevyork pi gazetesinin akşam günes skandaldan bahsederken, hâ' min beceriksizliğini ileri ve — Tomson gibi meşhur pirf lis hafiyesi, böyle istidatsız *, murları neden yanında # Diye sütün dolusu yazıla” zıyordu. gi Cim bu satırları okurken, d dırrımla beyninden vurulmuş# dü. “Tecavüzü merci,, kai riayet etmemiş ve Tomsonü mamış olsaydı, önce müddei il miliğe müracat edrek, “a delaili anlatacak ve bu hakkında bir tevkif mü kesilmesini israrla isteyecekfi. Bereket versin ki, Cimin, Tg sona olan saygı ve sevgisi onu g le bir tedbirsizliğe düşürmeğ€ ni olmuştu. e ay ikinci iskandal Morg müdürü, telefonl8 hafiyesine sordu: “ — Mister Tomson! mize iki ay önce girilen e Hopkinse ait olmadığı © > etmiştir. Biliyorsunuz ki aki” bir cesedi iki aydan fazla ** mağa imkân yoktur. Zabıta zum kalmamışsa, müsaade gif de, bu adamın cesedini de, idi mezarlığa göndereceğimiz * g cesetlerle birlikte göndereli”” maz mı? N p Tomson, hakiki Hopkins üzerine el koymuştu. Mori ği törüne kısaca şu cevabı tereddüt etmedi: — Ceset üzerinde nba eden tetkikler yapılmıştır» badi ve bizim raporlarımız, seye ait dosya da mahfuzdu"” sedi gömdürebilirsiniz! € 4 v4) ya KE ariy gi 23 | VK li