İ Birinel teşrin — 1935 TETKİKLER Yeni nüfus sayımımız Nüfus sayımlarının önemi, usun U- sadıya anlatılmağa ve isbata muhtaç bir şey değildir. Genel hayatın ihti - yaçları hakkında biraz olsun fikir sas | hibi bulunanlar o arasında bu önemi| değerlemiyecek kimse bulunamaz, Bir ticaret evinin defter tutması, bir adamın mülkünü bilmesi nc kadar tabii ise, devletlerin varlıkları nin esasını teşkil eden nüfuslarının sayısmı ve terekkübünü ( öğrenmele -| ri de o kadar tabiidir. Bundan dolayı nüfusu tesbit etmek ih | manlardanberi duyulmuş, mazbut sos- | yal tesekküller vücut bulunca, nüfus sayımlarına başlanmıştır. Tarih bize milâttan binlerce sene evvel Çin ve Mesirda nüfusun kaydedildiğini öğ - retmektedir. Nüfus sayımları şimdi devletin en tebii ve normal tedbirlerindendir. Az çok mazbut teşkilâtı olan bütün dev -| etler, 5-10 senelik fasılalarla nüfusla. | rrnı bastan sayarlar ve bunun için hiç hir külfetten çekinmezler. Adedi 100 binleri ve hattâ (Mindistanla) milyo. pu geçen sayrm memurları kullanır Jar, kucak dolüsu para sarfederler Filknkika bu nüfus sayımları olmadan çalışa - Devlet en birleri için, nüfus statistiklerine muh- taçtır. Nüfusun adedi, cinsiyeti, erkek nilfusta askere alınabilecek yaştaki - ün ne devlet nede il ühim ve zaruri ted » lerin nisbeti malüm olmadan süel der- tibat almak mümkin değildir. Okur yazarların nisbeli, çocukların dedi, nüfusun ana lisanına göre in - Kısamı bilinmezse > doğru bir kültür | sivasası tekip olunaraz. Nüfusun ya” | pılış tarı, muhlelif mıntakaların ke- rafeti, meslek sahinlerinin nisbeti mes eklerin ünkisamı kesin bir tartda tes. | Bit edilmis olmadan verimli ekonomik tedbirler almağa imlön yoktur. İlim, nüfus statistiklerine belki dev | İetten ziyade muhtartır. o Memleket hakkımda yapılacak demografik, sos - al ve ekonontik bütün ilmi araştırma. lar onları dayanır. Devlet gücünün temeli, memleketin hayal kaynağı olan nüfusun . azalma uy coğalma yolunda gösterdiği te » ncelemek; sebeplerini an - ve bu kaynağı beslemek için! ık tedbirlere zemin hazırlamak. rasan demografi İlminin osası,| sayılmalarıdır. emli ekonomik meseleler, me-| ın ulusu doyurmağa kâfi nüfus statistikleri ol! maz, ora a vö seli top” olmad olup olmek madan a iz ON Nihayet tic ret âlemi de nüfus sia- lerine birinci derecede önem ver| ik tuhi mepeburdur Muhtelif mntaka - artlarını, mahreşola - irentmek İç ti İ n umumi $ 3 «5, gheşmiyetlerini © vi © çayım neticelerine müracaat ek ak ye e TAZİ Jir. Ticaretin bir subesi emet Tazimgelir. 21c: i » sigortacılığı, nüfus tistikleri la tir. haya esstis edebilm averinde İ€ ş “sed ea, TAMANINIILAR N ve | hayatın en mübren ve zaruri yene eş halini almışlardır. Bu) edilmiş olmasaydı, der muni ridare mekanizma. | b yacak bugün kütüphane - > ran ilmi eserler yazılmıya -| ticaret âlemi de en kiymetli bir! gerte tan mahrum bulunacaktır. Mlede saltanat (zamanında hersey gidi nüfus işleri de savsanmıştı, 1297 de yapılan ve ilmi esaslara dayan - madığı için zaten noksan olan bir sa - vımdan sonra, ni usumuzun tesbitine hie kalkışılmadı. Seneler gecti; nülfu- sun yayışını baştan basa © değiştiren harpler; muhaceretler ve türlü türlü hâdiseler oldu. Buna rağmen eski re » jim nüfusumuzu yazıp varlığımın te - melini yoklamağa lüzum duymadı. Cumhuriyet, gemisinin nerede oldu- ğü ve nereye gilliğini bilmiyen bir kaptan gibi yaşıyamazdı. Tedbirlerini müsbet bilgiye v€ adede istinat ettire- | bilmek, ilmin ve ticaret âleminin ihti yaçlarına cevap verebilmek için ken - disine has olan enerji ile nüfus da - 1s sayımla. sı ki leri goldura cak vasını ele aldı. j Giristiği ilk işlerden biri statistikle- rümizi düzeltmek oldu. Belçikadan ar- sulusal şöhreti olan bir uzman geti ” rildi. Çalışmakının hergi'N daha siye | de geliştiğini (inkişaf ettiğini) şimdi kıvanela gördüğümü: statistik Genel müdürlüğü kuruldu ve 1927 de memle ketimizde metodik ilk genel nüfus 4a- yunı yapıldı. Bize nüfusumuzun 1927 deki duru -| yaş İtibariyle (o inkisamı, faal ve meslek sahibi kısmı, erkek ve kadın -| larm nisbeti ve daha bir çok nokta - lar hakkında ilk defa olarak kat'i bir | fikir vermiş olan bu sayımın, ne güç tlar altında vene kadar zorluk - Ta çarpışılarak yapıldığını, hariçte- | kiler pek değerliyemezler. | Bu işte hiç tecrübemiz yoktu. 60 - 70| bin sayım memuru ve bunları gözlü - yecek binlerce organı bulmak ve ye - tiştirmek lâzımdı. Memleket büyüktü. Halkın çoğunun mazbut ( ikametgâhı| yoktu. Şehirlerde bazı sokaklara isim | verilmemiş, evler numaralanmamış - tr. Nüfusumuz arasında göçebe olan - lar, cok iptidai tarzda barınanlar mü- him bir yekün tutuyordu. (Tahrir me | murlarma mahsus falimatnamenin 9 ncu maddesinde, sayım memurlarının, çadırları, içinde insan yaşamasi muh temel bulunan kovukları ziyaret ede - n bahsedilmesi bu hususta karakteristiktir.) Avni zamanda halk münevver ve sa yımlara alışkın değildi. Sayımın ma-| mu, şar nası © anlamaması ve onu Kendi a -| leyhinde bir tedbir, o meselâ veni bir| vergiye hazırlık olürak telâkki ederek | atta bulunması tehlikesi | bu zorluklar yenildi ve| | vanirş beya vardı. Büt sayım muvaffakıyetle başarılarak nü“ fusumuz hakkında çok kıymetli malü- mat elde edildi. İ Bu şarflar altında yapılan bir tah -| tir, ideal olmazdi. Nitekim neticelerin, ! halkın yerinde olmıyan bir vesvese -| sinden, yahut ihmalinden mütevellit bazı sistematik yanlışların tesiri al» tında kalmış olması pek muhtemeldir. Bunu, 1927 nüfus sayımı statistiklerin | deki, hakikate yakın o bulunmalarına ihtimal olmıyan bazı ifadelerden an -| hyabiliriz. Bir misal alalım ; Statistiklere göre bizde bir yaşından küçük 351 bin er -| kek, 295 bin kız çocuk olup bu yaşta - ki erkek çocukların o kızlara nisbeti 122/100 gibidir. Bütün memleketlerde doğumlarda iki cinsieytin nisbeti a - sağı yukarı 106/100 nisbetinde oldu - ğundan bizim statistiklerin bu ifadesi doğru olamaz. Anlaşılan ya kızlar er-| kek olarak gösterilmiş, ya hiç bildiri! <, yahut ta erkeklerin yası daha , tük beyan edilmiştir. Bu yanlışlıklar teferruata, belki de münhasıran yas hakkındaki ifadelere tanllâk etmek ve sayımın genel kıy - metini bozmakla beraber, nüfusumu- | zün durumunu daha kesin bir surette | tesbit edebilmek için ikinci sayım | yapmak lâzımdı. Zaten nüfusun muayyen bir andaki halinin tayini ihtiyacı | kâfi olmayıp | hareket ve temayülünü dahi öğrenmek icabeder. Bunun için de sayımları tek- | rarlamaktan başka 'çare yoktur. Tek bir sayım, bizi bu hususta tenvir ede- mez, Nüfus hareketinin istikameti an- cak muntazam fasılalarla o sayımlar tertip ederek bunların neticelerini kar şlaştırmak suretiyle öğrenilebilir. İste hükümetimiz bu noktayı haza- rt itibare alarak buayım yirmisinde| ikinci bir sayım yapmağa karar ver- mistir. Bu sayımın önemi birincikin- den daha büyüktür. Çünkü evvelkin:| den daha kesin neticeler verip nüfus | durumumuzü daha doğru bir surette göstereceği gibi, mukayeselerle nüfu- sumuzun inkişafmın — dahi “tesbitini mümkün kılacaktır. Sekiz senedenberi nüfusumuz ne ka- dar artımştır? Kadınlar erkeklerden ge | ne fazla mıdir? Nüfusun ekonomi, askerlik veludiyet bakımından en e hemmiyetli kısmı olan 20 - 45 yaşın - dakilerin nisbeti yükselmiş omidir? Okur yazarların faal ve meslek sahi-| bi olanların, nisbeti sekiz sene evvel, | kıyasla nasıldır? Mesleklerin inkisa- | mında bu müddet zarfında ne gibi; değişiklikler olmuştur? Meselâ zira- atte çalışanlar azalıp, sanayi ile meş- gul olanlar artmış mıdır? 1935 sayımı büpuin gibi bir çok nok- talar hakkında bizi tenvir eğecek, hü kümetimizin tedbirlerinin ve zamanın Türk topluluğunda yaptığı tahavvül - lerin. genel bir blânçosunu cizmemize imkân verecektir. Saymın muvaffak olabilmesi için devletçe lâzimgelei bütün tertibat a - lınmıştır. Bülten, sualler ve talimat - nameler çok iyi bir surette hazırlan - HABER — Akşım Posta: —-—JHAKIKİI BiR MACERA IDünyayı DbDolaşi Mam tuzm No.2y Yazan: 1 i Ea — m emme Seppi Popjfinger Köy halkı beyaz bir adamın olduğunu işitmişti gelmiş 17 yaşında iken Çinde ancak bir| buçuk lira ile dünya seyahatine | kalkışan Seppl adlı bir Alman si-| ze bu yazısiyle, gemilerde ve tay - yarelerde para vermeksizin giz - denerek 140,090 metrelik bir | seyahati nasıl yaptığın ve dün -| yanın accip köşelerini dolaşırken | ne biçim belâlarn çattığını anlat » | maktadır. “Başüstüne kaptanım amma; ne yapacağımı iy tecrübe! torbama başvurdum. Vapur Sent rarlaştırmıştım. Hemen Lüis limanına varır varmaz, her- kes gibi merdivenden değil, fakat kıçtaki halattan süzülerek bir ka- yığa atladım ve karaya adım atım- ca hiç bir yerde oyalanmadan, şehirden dışarıya çıktım. Buradan Afrikanın içlerine doğru giden birçok kervan yolları vardı; rasgele birisine saptım. Meğerse bu yol Lagosa doğru gi- dermiş. Esir kafileleri için çok! işlek bir yolmuş. Tam iki gün hep kıtanın içine doğru yol aldım. Deniz kıyısına! yakm bir yol olduğu için daha ya- banilerle karşılaşmadım. Yol bo- yunca sık sık köylerle karşılaştım. Nitekim gidip gelmekte olan bir| gok bazirgân ve tüccar kafileleri» ne raslıyordum. Üçüncü gün ise köyler seyrek. leşti. Gün batmağa başlarken i- çimi de bir korku kapladı. Gece- yi gittikçe sıklaşmakta olan Or-| gaçaklar ve bödavacılar kralı Seppi Pofuger biletsiz olarak binip gizlendi; bir trans atlöntikin penceresinde... mek istemiyordum. Bir günlük yürüyüşten sonra kanter içinde ve| bitkin bir halde ayaklarımı sürü yerek patıkanın az ötesinde, or- manın gölgeler! altında bir yerli! köyü gördüm ve nihayet oraya vardım. | Burası çamurdan yapılmış ka.) ba saba kulübeli, küçücük bir köy- dü. Ancak kabile başkanının — sözüm yabana — sarayı çabucak göze batacak gibi idi. Çünkü bu, ö evlerinden çok daha rdanda ve yüksek ovalarda şar muş, Avrupadan getirilen bir uzman bunlarda değiştirilecek bir nokta bu « lamamışlır. Asıl sayımda yanlıştıkla. | ra meydan vermemek için, birçok yer-| lerde fecrübe Sayımları yapılmıştır. Fakat bütün bu emekler, sayım me- murları ödevlerini iyi yapmazlar,| halk yersiz bir korku veyahut ihmal) yüzünden doğru cevaplar vermezse, boşu gitmeğe omahkümdur, Bundan dolayı bu muazzam işte en büyük mes uliyet, halkın bizzat kendisine ve bil hassa münevverlerimize düşer, Kanuna göre — nilfusumuzda okur yazar olanlarin hepsi sayım memur - Tuğu yapmakla mükelleftirler, Münev | verlerimiz kendilerine sayım memür - luğu verildiği takdirde, bu şerefli # dört elle sarılmalı, ve memurluk yap - sınlar yapmasınlar hepsi, sayımın ma hiyetini anlamıyanları bu hususta ten- vir etmelidirler. Halka (anlatmak lâzımdır ki,sual varakaları, statistik idaresi tarafım - dan işlenilir işlenilmez imha edilmek- tedir. Korku ve telâşa hiç bir mahal yoktur, Vesvese yüzünden yanlış ce - vap verenler, hem kendilerinin, hem de yurdumuzun menfaatlerine kar » şt hareket <*mektedirler, | Yazan: Üniversite statistik Profesörü Ömer Celâl Sare İ büyük ve kapısı nakışlarla odolu| idi. Kapının önünde uzun mızraklı ve süslü kalkanl; iri yarı bir zen- ci duruyordu. Yanına vardım, el ve ayak işaretleriyle, başkanı gör- mek istediğimi anlattım. Neden sonra içeriye sokuldum, bomboş bir ülkenin ıssızlıklarında yaşı - yan bu küçücük kabilenin şefine götürüldüm. Reisin beni fransız- ca selâmlamasına şaştım kaldım. Ben de ona ayni dille karşılık ver-| dim. Bu yarı yabani insanlar çok! saf ve misafirsever kişilerdir. Huy larına, sularına göre gittikten son- ra insan kendini bunlara yıllarca müddetle besletebilir. Fas taraf. larmda yerlilerle oldukça düşüp kalktığım için, nasıl davranaca. ğımı biliyordum Biz içerde başkanla konuşur - ken bütün köy halkı beyaz bir a damın gelmiş olduğunu işitmişti... Dışardaki heyecan ve konuşmala rı duyuyordum. Biz başbaşa konuşurken içeri- ye başkaları da birer birer gelme: ğe başladı. Bunlar antaşıldığına| göre, köyün ikinci derecede ele başılarıydı. Her gelen elini göğ- sünün üstüne koyduktan sonra yere bağdaş kuruyordu. Böylece| başkanla benim çevremde bir ya- rım daire teşekkül etti. Neci ol- duğum, ne yapmak istediğim u;| zun uzadıya sorulduktan ve verdi- ğim karşılıklar dört beş defa tek- rar edildikten sonra, başkan köy-| de istediğim kadar kalabileceğimi ve burada bulunduğum müddetçe kendisinin misafiri olacağımı söy- | tıştırdılar. İedi.. Bu daveti can ve gönülden k bul ettim. Çünkü biraz istirahs şiddetli ihtiyacım vardı. Arka ç tamda taşımakta olduğum tene tütün kutuları, tahta tütün çub larından bir kaç tanesini oradı elebaşılara armağan etmekle do luklarmı büsbütün pekleştirdim Heriflerin kocaman ağızlar açarak çirkin çirkin sırıtmaları zerine yüreğime serin sular ser) di. Çünkü ben bunları yamy sanmıştım ve yemek tencerele! de fokur fokur kaynamağı hiç özlemiyordum! Köyde mevcudiyetim bü; bir şenliğe sebep oldu ve şet hemen o gece köyün kulübeleri tasındaki meydanlıkta yapıldı Bütün köy halkı geniş bir di biçiminde burada bağdaş kur Ve ateşte kızartılmış mısır tan riyle et parçalarını oburcasın' Ben de açtım, # kaç gündür kursağıma sıcak mek girmemişti. Mısırları tatlı yerken, ne «*i olduğunu b diğim bir etten yapımız kızar! ları büyük bir iştahla güvdey dirdim. Yemekten sonra meydand dans tutturdular Genç kızla caman bir ateşin iş de boyuna zıplarken AYI ÇETE türlü sesler çıkarıyor Bu çi lar her halde türkü ola - siyah ve hemen hemen çırç olan vücutları, ateşin stevler piril pırıl parlıyordu. dı (Devamı vi