29 Eylül 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Cambazhanede bir facia Kasadar Bir tüccar, arkadaşını ikaz el: ti: — Ksadarm dikkat et! — Niçin? Şüpheli bir halini mi! ! gördün? — Hayır amma, bugünlerde şi- mendifer tarifesini sık sık gözden — Karımla anlaştık azizim. E- ve sarhoş gitmedikçe yemindfbh tina. ' — Ya, çok iyi... Demek artık iç- kiyi bıraktın? > — Hayir! Her gece “içiyorum amma, eve gitmiyorum! Fantezi rop İki kadın arasında: — Bu yaz kendime fantezi bir rop yaplıracaktım amma, kocam razı olmadı. — Neden razi olmadı? — Yaptıracağım robu “kendisi- ne tarif ettim, “fantezisi pek çok amma, kumaş tarafı lüzumundan fazla az, ben kıskanç adamım. — Banyo kostümüm daha gelmedi) dedi. mi? i — Hayr! Postadan yalnız bir mek. | | tup çıktı. — Zarfı aç bakalım, belki içindedir. Hayıra alâmet değil! Kadın — Bu gece rüyamda se- nin bayan çok kıymtli bir kürk manto aldığını gördüm. Erkek — Aman hemen doktora git de seni muayene etsin, hasta: lanryorsun galiba! Taze balık Lokantada müşteri sordu: — Bu ne biçim iş garson? Ev. velâ balığı getirdiniz, şimdi de çorba getiriyorsunuz. Garson, müşterinin kulağıma fı- sıldadı: — Balık daha fazla duramıya- cak kadar tazeliğini kaybetmişti Denizde bir tesadüf! Muallim sınıfta talebeden biri. sine sordu: — Ahmet sen söyle... Baban İ terziye 50, kasaba 10, bakkala 25, İ fırımcıya 15, Sütçüye 5 lira borç lansa, borcunun yekânu ne olur? — Hiç bir şey olmaz! — Neden? — Borcu bu kadar çoğalırsa ma- halle değiştirmekten başka çare kalmaz da ondan!... Lüzumu yok kil..: — Oğlum, yazım çok fena... Ça»! İışıp daha güzel yazmalısın. — Niçin baba, bana lüzumu| yek ki... Zaten doktor olacağım! Telâşla içeriye girdi, haykırdı: | şelerle merdivenden düştü. Adam hiç telâşlanmadı: — Zarar yok, ddi, şişeler boş- , Kurnaz kadın çamurlu yoldan nasıl geçiyor. İreeimmeüiyieeişil a 7 Kadın (kocasina) — bir kelime da- ha söylersen dul kalmana sebep ola - caksın! a — İçeri girsenize,. — Köpeğiniz ısırıyor mu? — Ben de onu öğrenmek istiyorum ya.. Daha bugün aldım! Mahir bir avcı | — Evet ama saçlarımın ne renk — Çabuk koş, karm elinde si-| ğ DER, ete KM — Saçlarını tekrar tabi renkte mu hafaza etmeği hiç düşündün mü? oldu ğunu hatırlıyamıyorum! Öyle değil Karı koca kavga ediyorlardı. Kadın bir aralık şöyle dedi: — Şimdi anlıyorum, sen benim- le param olduğu için evlenmişsin.. Erkek cevap verdi: — Hayır, benim param olmadı. ğı için... ö za, Mia Sınıfta Muallim sordu: — Hava iyi olursa başımızm üstünde ne görürüz? Çocuk cevap verdi: — Gök yüzünü, bulutları güne- — Hava yağmurlu olursew — Şemsiyes.. Küçük ayaklar Kadıncağız bu saatten sonra inağazadaki bütün kutuları açtır - ış, ayakkabıları birer birer a - yağına giymiş, fakat kic bir ta - nesini beğenmemişti. Satıcı ni - hayet sinirlendi ve: — Anladım, dedi, #stediğiniz aaykkabı dışardan çok küçük, i- çerden de çok büyük olacak, e gi 5 — Bir dakika bekleyin bayan, şim « di size bir ip merdiven atacağız, —0'halde biraz da pura yollayın, bu kılıkla yolcuların -- Grasına çıka - mam Güzel sesil kadın | Kadın — Sana bir şarkı söyli- yeyim mi? Meselâ “Seni ne kadar seviyorum,, şarkısını... , Erkek — Aman sevgilim, eğer beni seviyorsan hiç şarkı söyle- Sui misal İki ayyaş arasında; — Ben tam üç sene “Yeşil Hi- lâl,, cılar hesabına çalıştım. — Ne vazife ile? Konferantçı olarak mı — Hayır! İçki içenlerin'ne ha-| le gireceğini göstermek üzere be-! ni maaşla tutmuşlardı! Kadın — Artık beni o sevmiyorsun, eskiden pişirdğim yemekler için “mi « demi bulandırıyor,, demezdin..