27 Eylül 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

27 Eylül 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞUNDAN BUNBAN Odundan elbise yapmıya muvaffak oldular ! İngilterenin en büyik endüst- riyel kimya mütehassıslarından Dr, E. F. Arnustrovz tahta özün- den çıkardığı vizkoz denilen liya- fı dokuyabilmektedir. Doktor gazetecilere verdiği di- yevde şöyle demiştir: “— Şimdiye kadar pamuk kul- lanmak vizkoz kullanmaktan daha ucuza mal oluyordu. Şimdi ise vizkoz pamukla ekonomik bir surette rekabet edebilecek bir ha- le gelmiştir.,, Bu ilyafr yapmak için Lang - şayr'de yeni fabrikalar kurulmak tadır. Mütehassısların dedikleri- ne bakılırsa, on see içinde mil- yonlarca kişi Şimali Avrupa ve Kanadanın odunlarından yapılmış elbise ve çamaşır giyeceklerdir. Kâğıt vs san'i ipek odundan yapılır da; kumaş neden yapılma. sm?.., Sarmısağın faydaları Sarmısak, damarlarımızı katı. laştıran kristalleri eritir ve damar tansiyonunu azaltır. Bundan do- layı “arteryoskloroz,, ile “ipetan. siyon,, u olanlar sarmısak yemeli- dirler, Bundan başka, sarnusak kalp adaleleri üzerine doğrudan doğ - ruya yaptığı tenbiye dolayısiyle kanın gidip gsimesini hizlandırıp ayarlar, Sarmısak, ayni zaman « da, kanı temizleyici bir madde - dir. Bundan dolayı yaşları iler - lemiş olanlarda, varis, basur me - mesi, romatizma gibi hastalıklar . da sarmısak yemek iyidir. Sarmısakta bir takım kükürtlü! esanslar bulunduğundan boğaz . ları, ciğerleri ve nefes borularmı Yemizler. Bu sebeple bronşit, tık nefeslik, amfizem ve hattâ ve. remin bazı şekillerinde sarmısak Yenmelidir. Evlenme vergisi Avrupalılarla evlenecek “olan "zengin Amerikan kızlarının ser - ,Vetlerinden dörtte birini vergi o! larak almak için Amerikada bir kann lâyihası yapılmaktadır. Bu kanuna göre serveti 625.000 Türk lirasından fazla olan her A- -merikan kızı yabancı bir adamla paraların acıklı hikâyesi “evlenirken hükümete bu: servetin dörtte birini verecektir. Kendine şöyle bir çeki düzen! /Yeren ve adının önüne'de - prensi i yahut baron gıbi bir ünvan takan! her Avrupalı ve bilhassa beyaz Ruslar Amerikarın en zengin mi- rasyedilerini almışlar; . kadınların paralarını çektikten sonrâ sıvışıp| gitmişlerdir. Bunların en sonuncusu da 25 milyon Türk (lirası mirasa konan Babara Hutton ile prensi Alek sis Hdivani'nin evlenmesidir. İngiiizler çıplaklaşıyor! İngilterede muhtelif çıplaklar cemiyet ve enstitülerine mensup üye sayısı 5000 kişidir. Ancak kaydedilmiş hiç bir ce- miyete mensup olmayın kendi a- ralarında kurdukları gayri resmi | klüp ve kurumlara girmiş daha binlerce çıplak vardır. İngilterenin en büyük çıplak sosyetesi “Ülusai güneş ve hava sosyetesi,, olup 1500 üyesi vardır. Bu sosyetenin başkanı olan Hugh Shayler gazetecilere şunları söylemiştir: “— Kamplar lüzumlu ve elve- rişli bir biçimde idare edildikten sonra çıplakların polisten çekin - melerine hiç lüzum kalnaz! Poli- sin belli başlı amacı kimsenin ra hatsız edilmemesidir. Bizim a macımız da, açık havada ekzersis ve oyunlar temin etmektir. Kamp: larımızda parlâmento azaları, dok torlar, mahalli memurlar ve pa. paslar bile-vardır!,, Eile yapılan sahte Son günlerde Viyana piyasa: sında bir sürü sahte yirmi şilin- likler dolaşıyormuş. Fakat bu sahte paralar, makinede basıl - mış bildiğimiz kâğıt paralardan değildir. Her biri birer yüksek sanat eseridir ve sulu boya ile yapılmıştır! Viyana polisi aylardan biri bu kalpazanlığın arkasında dolaştığı halde bir türlü kalpazanı ele ge- girememiştir. En sonra, birkaç defa canı yan dığı için gözünü dört açan bir ka- sap, geçenlerde böyle bir kâğıt parayı getiren elli beşlik bir ka- dını polise haber vermiştir. Polis kadını sıkıştırınca; işin çok acıklı olan içyüzü meydana çıkmiştir: Vaktile işleri yolunda giden bir aile, son yıllardaki buhran i- çinde kötü bir duruma yuvarlun: mış. Bu ailenin yüksek tahsil gör müş yirmi beş yaşlarındaki kızı her yana başvurduğu halde, aç kalmış.. Güzel resim yapan kız, iki fırça ile'bir pertavsız bularak annesine hiç haber vermeden gün- lerce uğraştıktan sonra kusursuz bir yirmi şilinlik kâğıt para yap- mış. Aç kaldıkları bir gün, anne- sini kandırmış ve parayı piyasaya sürmüştür. 1932 martındanberi Viyana pi- yasasına el ile ve suluboya ile ya- pılmış olan bu kâğıt paradan 92 tane yirmi şilinlik çıkmıştır. Amerikanın en son esiri öldü Afrikada doğup da Amerikada esirlik yapmış olanların ve sonra kanunen hürriyetleri verilenlerin sonuncusu, Kudio Leviz geçen hafta 105 yaşında ölmüştür. .Bu adam otuz yaşmda iken Afrika sahillerinden dört yüz ki- lometre kadar içeride olan Kongo | ülkesinde dolaşıp durmaktaydr.! Adı Kozula idi ve çok çalışkan| ve barışsever Tarkar kabilesin- dendi. 1859 yılında bir gün yabani Dahamey kabilesinin savaşçıları Tarkarların üstüne çullandı. Ya- pılan katliâmdan yakasını her na- sılsa kurtaran Leviz ile birkaç de. likanlr sahilde Vhidah şehrine gö- türüldü. İşte bu limanda beklemekte o- lan Klotila adlı yeminin kaptanı Billy Foster, esir pazarında bil. hassa gözüne İiişen 109 esiri seçe- rek satım aldı. Bunların arasında Leviz de vardı. Esirler anbarlara kapatıldı ve yetmiş günlük bir yolculuktan son. ra Birleşik Amerikâya vardılar. EY NN Ki ME rp HABER — Aksnm Pastam Con Bir seneden 'az bir zaman için- de, meşum bir mahlük olmuştu. Hapishaneden çıkinca indiyana - da bir bankayı soydu. Bu sıralarda kimsenin ölümü -! ne sebep olmamıştı. Çünkü hen üz| çete kuruyordu. Arkadaşlarının çocu hapisha - nedeki tanıdıklarıydı. Fakat hapishaneden çıkan bu damgalı tanıdıklar, cinayetlerine ortak olmağa kalkıştıkları Dillin-! * ger'i bir dâha adaletin pençesin - ! de görüyorlar. Dillinger banka hırsızlığı yüzünden Ohayoda ge - ne hapse girmişti. Çetesinin diğer azılıları kendi - sini hapishaneden kaçırmak için giriştikleri bir kanlı savaşta, bir) * kişinin ölümüne sebep oldular. Ve böylece Dillinger haininin çetesi ilk cinayeti işlemiş oldu. İzerine çevirmiş ve derhal ateşe il lamıştı. Öteki haydutlar da polise ateş ediyorlardı. Sonra anlaşıldığına göre, Dil . linger kurşun geçmiyen bir yelek giyiyordu. Bu yüzden o kahraman! | polisin kurşunu önü öldürmemiş - Bundan sonra muhtelif vaka - | b 485 larda biribiri ardınca daha on iki kişinin ölümüne Dillinger sebep o- larak gösterilmiştir, Bunların hep. sini Dillinger öldürmemiş olsa bi- le; cinayetler onun kümandasiyle ve onun gözü önünde yapiliyor » du. Dillinger bu sefer hapishane - den çıktıktan sonra on ayarsızla birlikte, Amerikanm garp orta & - yaletlerini dehşet içinde bıraktı. Bazan bu çetenin sayısı artıyor, silâh ve cephane çalarak âdeta meydan okuyorlardi. Ne miktar para çaldıklarını, yahut yapılan para hırsızlıklarının ne kadarm - dan kendileri met'ül “öldüğünü, | yahut ne kadar insanm canma kıydıklarını kimse kestiremiyor, Amerikada türeyen ve Dillinger'i taklit eden diğer haydutların ci - ti. Fakat polisin kendisinin ölmesi dolayısiyle, Dillinger çetesinin artık, kana bürünmüş olan mahi - yeti. bütün Amerika kamoyunu (efkârı umumiyesini) yatıştırıla « maz bir hale getirdi... Herkes Dillinger'e haklı bir kin besliyordu. Bu soygunda Dillinger'ler hayli para kaldırmışlardır. Vaziyet hem vahim, hem ciddi bir hal alıyor - du, Bu haydudu yakalığsdükldya | hükümet, büyük mükâfatlâr vaz“ dına başladı. Gazeteler, halkın, işleri başma serbestçe gidebilmelerini temin i- ayetleri de Dillinger'e atfedili - “yordu. Hapiskanedeki kanlı vakadan sonra, Dillinger çetesinin ikinci cinayeti eylâlün on dördünde ol - muştu, Bu sefer, Şikago'nun feda - kâr bir polis komiseri kurban git- miş ve Dillinger'in şeriklerinden Hamilton bu cinayetin faili ola - rak tespit edilmiştir. , Teşrinisani 20 de İndiyanada bir polis neferi aynı çete dan öldürüldü. Bu aralık Savs is minde bir haydut yakalandı, fa - kat ötekiler kaçtılar. Ertesi günü Dillinger çetesin - den Klutas isminde biri Şikago ci varında bir köyde polisle müca - deleye girişti ve sonunda öldü. 1934 senesi kânunusani 14 ün | , İ de.Dillinger çetesi Sikayoda bir! i bankayı basmışlardı. İki memur, elinde küçük bir makineli tüfekle| $ şeriklerini idare ederken gördük leri haydudun Dillingez olduğunu söylüyorlardı. Fakat memurlar - dan Omalli isminde biri, Dillin - ger'e ateş ettiği vakit, yere düşeceği yerde birden döne - rek elindeki makineliyi polisin ü - Levizin yolculukta gündelik gıda- sı bir parça ekmekle bir tas çorba idi, Amerikaya varan Leviz bura- da'esir pazarlarında o Alabawa'lı bir çiftçiye satıldı. Birleşmiş A- merikanm dahili harbinden sonra bütün diğer esirler gibi azat edildi! Dillinger! çin bu şerirlerin artık muhakkak! elegeçmesi için şiddetli yazılar yazdılar. Halkın sesi o kadar yükselmiş- ti ki, Dilinger kafilesi, bir müd - det için bir köşeye çekilmeğe ka - rar verdi. Ortadan silindiler... Bir zaman onları kimse bulamadı. Fakat son» ra birdenbire herkesi şaşırtan bir hâdise çıktı. Bir şubat sabahı Şikagodan iki İnsan dirilten kine Londranın hastanelerindezi bi- rinde olan bu makine, kalpleri ilinger İ bin mil ötede Taskon şehrinde “Kongre oteli,, isimli bir otel bir» den ateş aldı, İtfaiyeler yetişti. Hortumlarla sular srkılmağa baş- landı. İtfaiye neferlerinden Bob ve Pendir isminde ikisi, gayet telâşe Dillinger bir defa şerikleriyle birlikte Taskon hapishanesine getiril. diği sırada... (Soldan itibaren Kla ık, Makley, Piyerpon, Dillinger ve iki kadın şerik) düşmüş birisiyle karşılaştılar. Bir otel müşterisine benziyordu. Boyuna bağırıyordu da: — Aman bavullarım... Çantala- rım! Odamda kaldı. Çabuk, onla » rı çıkarıverin! İki itfaiye neferi; | — Peki, peki, dediler... Fakat sen şöyle açıkta dur, Ateş tehlike li! Fakat bu yabancı adam, dur - makaızın ısrar ediyor, bavulları « nın çıkarılmasını istiyordu. Niha- yet itfaiyeciler bu adamın sözüne uyarak, kendisine gerçekten yar - dım ettiler. Ve türlü tehlikelere rağmen bavulları alıp yaya kal - dırımmın üzerine attılar, İki gün sonra Bob ve Pendir, itfaiye karargâhmda kendi başla. rına oturup gazete okumaktalar « ken Bob birdenbire haykırdı: — Buraya bak Pender, bu, bi - ze Kongre otelinden eşyalarını çı- karmaklığımızı istiyen adam değil midir? Gazeteyi arkadaşmm gözüne tuttu. Ve orada basılr olan bir fo - toğrafı gösterdi. Resmin üzerine şu meş'um keli- me yazılıydı: i « “ARANIYOR! Altında da Carlş Makley diye bir isim yazılıydı. Ve buadmın Con Dillinger çetesinin en azılı erkânmdan olduğu anlatılıyordu. Yakalıyana, yahut yakalanması kolaylaştırana büyük mükâfatlar vadedilmekteydi. İki itfaiye neferi resmi adama» kıllı tetkik ettiler. Ve vaziyeti gi- dip Taşkon polisine anlattılar. Polis, bunların hikâyesini din « ledikten sonra derhal Faaliyete geçti ve o yangın gecesinde yaya kaldırımından eşya alarak küçük bir köy evine götürmüş olan bir şoförü buldu. duran insanları yeniden diriltmek.) . Bunun üzerine polisler, bu kü » tedir. Fotoğrafmı gördüğünüz bul şük köy evini derhal gözaltına al. makinas, basin soluk almaya kal, drlar. Etrafa gizlenmiş oldukları dar onun göğsünü germek ve bür“ halde, birkaç saat beklediler. Ni- ve ölünciye kadar Alabaradan | ayrılmadı. şekle teneffüsünü inde etmekte”| hayet içeriden bir adam crktr. dir. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: