e Ankara-Istanbul hava yolu Daha & salıyor Ankara, 4 — Hava yolları u ni! mum müdürlüğü pilot ve maki» nistlere telsiz telgrafçılık öğret - mek üzere bir kurs açmıştır. Bü- tün pilot ve makinistlerin bu kur- sa girmeleri mecburidir. Bir ko “ misyon Ankara ile İstaonbul ara *| sında bir uçuş denemesi yaplır - mıştır. Bu denemede b'r tayyare| giderken ve ( gelirken ayrı ayrı, yollardan geçmiş ve hiç bir yere inmemiştir. Alınen netice iyidir. | Bundan sonra Ankara ile İstanbul arasında doğru sefer yapılması ve| tayyarelerin Eskişehirde durma -! maları kararlaşmıştır. Bu suretle! İstanbul » Ankara arasındaki me- safe yarım saat daha kışalıcaktır. Yaralanan » çocuk Yeşilköyde Sadettinbey soka-| ğında İİ numarada oturan Bayan! Mihriyenin sekiz yaşındaki oğlu) bahçenin duvarı üzerinde oynar - ken düşmüş, yaralanmıştır. Çocuk otamobille Cerrahpaşa hastanesine götürülmüş, yaşı kü- mış, oradan Şişli Çocuk hastane- sine götürülmüştür. > Fatihte Kıztaşinda nalbur Yan- konun dükkânında bir asid dama- cahası patlamış, çikan dumandan yangın sanılmış, civar balkı heye- caâa düşmüştür. o Nihayet itfaiye gelmiş, mesele anlaşılmıştır. (*50*) 1011 Demir çavuşu yara- hyan otomobi Kaçmamış Yaralıyı nakletmiş Florya yolunda Çatalcalı De - mir çavuşa çarparak ölümüne se - beb olan otomobilin genel sekra - terliğe aid hizmet otomobi'lerin - dem biri olduğu anlaşılmıştır. Şoför Halil de yakalanarak ad: Jiyeye verilmiştir. Aldığımız ma - Tümata göre, bu otomobil kazadan sonra kaçmamış, yaralıyı slarık Cerrahpaşa hastahanesine getir - itfaiyenin yıldö .. .. kutlulanacak #tanbul (itfaiyesi 25 Eylölde| kuruluşunun on üçüncü Yalin bi - Hirecek, bu Oo münasebetle Fatihte| “itfaiye müdürlüğünde bir tören yapılacaktır. İİ Merasim 25 Eylül çarşamba gi- nü saat on beş buçukta olacaktır , Merasime istiklâl marşiyle başla - nacak, bir söylev söylenecek, itfa- iye efradı tarafından spor talim - leri yapılacaktır. Bundan sonra! bir yangın söndürme tecrübesi ya” | pılacaktır. Bunun için iki ahşab ev hazırlanmaktadır. £ Merasimden sonra misafirlere çay ve pasta ik- ram edilecek, bu esnada: itfaiye cazbandı dans havaları çalacak » tir, Kızılayın Kermes'i Bu cumartesi akşamı Taksim bahçesinde fevkalâde eğlenceli bir gece geçirilecektir. Bahçe kısmı bir, bar kısmı (bi; konsomasyonla beraber) iki lira. RARER - Akşam Postam ölümden kurtaran Maksim Gorki Suratına yediği kamçının acısını hâdisenin geçtiği köyden aldığı mektupla unuttu 1891 senesiydi. Serseri kılıklı genç bir adam Rusyanın Hersonsk vilâyeti Nikolayef kazssına tâbi Kandibof köyünden getiyordu. Tıraşı ve saçı uzamış, eski bir el - biseye bürünmüştü. Elinde tuta tuta cilâlanmış, bas- ton vâzifesini gören bir değnek ol. duğu halde geçen bu adam şımdi dünyanın en tanınmış adamilatı 4- rasına geçen büyük Sovyet edibi Maksim Gerki idi. Maksim Görki © zaman bütün Rusyayı dolaşmak üzere büyük bir seyahate çikmişti. Yı kadar, köy köy, şehir şehir dolaşı- yor, yürüyemiyecek bir hafe geldi mi ya marşandizlerin alına ya - hut da hayvan yüklü vagonlarm içine gizlenerek şolüuna evam e- diyordu. Ve böylece dolaşırken bu köye de Yarriiştı. Maksim Gorki köye girdiği za- man kalbini parça parça eden bir manzara ile karşılaşmıştı: İriyarı, uzun çatal sakallı bir a- dam elinde bir kamçı olduğu hal- de bir arabanm üstüne oturmuş. Bu arabanın bir tarafma bir Sey - gir, öbür tarafına ise genç ve gü- zel bir kadın — evet kadın --ko. şulmuş, çatal sakalir adam elinde- ki örme kamçiyi bir defs beygire, bir defa da güzel kadıma vuru - yor. Bilmem ki bu kadına güzel de - nebilir mi artık? Sarr saçları dar. madağm olmuş, yüzü dayaktan ve ğlanraktan i yor. Sol elinden kan akıyor kanlar gebe olduğu anlaşlan kar. nma damlıyor. Ayakları çıplaktır. Karlardx yü-! rüye yürüye yarı donmuş bir hal İ dedir. Ve çatal sakalli sdamr Her) şeye tağmetr sıra ile kamçiy' bir defa beygire, bir defn da kadma vurmakta devam ediyor: İ Arabanın arkasından köy halk, yürüyor. — Gayçenko Silvester”. Yap - ma yeter artık” — Güâyçenk baba!. Sen cok merhametsiz bir adamımışsır! — Karım eğer seni sldattıysa ra Kadıncağız ölecek dayak - di P Sesleri yükseliyordu. vester diye hitap'edilenadam kat" iyyen oralı olmuyor, bilâkis ker - disinin merhametini tahrik etmek istiyenlere sanki inat olsun diye kamçiyi daha şiddetli olarak indi- riyordu. Ve durmadan vurmabtar. yorulumuş, olmalıki hizli hızl. s0 luyordu. Ara.sıra da gayet kalın bir sesla'ağır küfürler arasınlar: — Gebersin ! Beni aldatması - nın cezasını çeksin, Kocasını al. datan bir kadinnr cezası budur. Böyle ölünceye kadar kamci ye: ve hayvan gibi de araba çsker| Diye söyleniyordu. Evet, merhametsiz. Gayrenko Silvester'in sözleri doğru idi,O: za man Rusyada kocasım aldatin kadınlara: böyle ceza verilirdi. Elli beş yaşında; iri yarı ve-kö. yün en zengin adamı olan mura - bahacı Gayçenko bir sene evvel borcuna: mukabil mallarını elege- şirdikten sonra kalp.durması neti- Maksim cesinde ölen bir zavallının on'beş yaşındaki kızı Fekle ile evlemişti. Fekle, köyün en şirin ve en cana yakın kızıydı. Köy delikanlıları nın hepsi ona âşıktı. Önur için ba- sit, fakat dokunaklı şarkılar yapıp dağlırda söylerlerdi. Buna :ağ . meni bu güzel kuşu ihtiyar ve hod- bin Gayçenko elegeçirmişti. Ve şimdi zavallı kız yıldızı çok bir gecede ateş gönüllü bir çobanla geçirdiği hayatının biricik tatl saatini hayatı ve kanı ile ödüyer - du. Birdenbire herkesi şâşittan bir hadise oldu. Tıraşı ve #aşı uzâmış hiç kimsenin tanımadığı bir genç birdenbire arabanın önüne çık - mış. İnsafsızca vurula kamçılara, hiç çekinmeden, yüzünü siper e - derek arabayi durdurmuştu. Gay- çenko bu serseriyi görünce bir kız. dı, bir kızdı ki... Herkes ne olacak diye heyecanla biribirine bakıp susarlarken kalın sesli, çirkin su - ratli ve çatal sakalli adarila bu za- yıf serseri genç adâm arasında şöyle bir konuşma geçti, — Önümden çekil diyorum pis ! — Çekilemem, çirkin surailı a- dam! Dehşet! Aman yarabbi bu ne cesaret? Deli mi bu adam? Gay genkoya “çirkin suratlı aJam!,, d ye'nasıl hitap edebiliyor? Sâhideni Gayçenko çirkin mi idi? Evet, doğru... Hakikaten çirkin... — Sen benim kim olduğumu bi liyor musun? - Onu sen de bilmiyorsun! Ne demek istiyor bu adam ”Bu- nü Gayçenkö da anlamadı. Bir Ân sustu. Neden sonra tevap ve « rebildi: — Ben mi kim olduğumu bil - miyorum? Bu adam delidir beli Görk ko Siivester derler, Bu köyün en #erigin adamıyım. — Hayır sen bu köyün en zen- gin adamı değil, en merhametsiz adamısın! Neden bu kadıncâğızı dövüyorsun? — Ö benimi karımdır. Ve beni aldattı. 5- Ya sen, hayatmda kimseyi aldatmadın mı? Gaygenkö bu adamin sözlerini ânlıyamıyordu: — Çekil önümden! Defol! — Çekilmiyeceğim. — Yoksa sana vururum. — Vur! Çatal sakalı adam hiddetle ko- lunu kaldırdı, Hayır... Karşısında. ki genç adam ne kaçıyor, ne de kendisine mukabeleye hazırlanı yördu. Kamçı Maksim Gorkinin sura « tında şakladı. o hiç kımıldama - dı. Ve yüzünde tek bir hareket görülmedi. Bu vaziyet Gayçenko- yu şaşırtıyordu. Bü esnada köylü- ler de yavâş yavaş iletliyerek ara- banın etrafını almışlardı. Hattâ biri süratle zavallı genç kadının “iplerini de çözmüş, onu gizlide bi: yere kaçırmıştı. Gayçenkö arabadan indi. Bağı. ra bağıra beddua etti ve hommur - danayaktan Kiliseye doğrü yürü - dü, ... Bu vaka tam 44 sene evvel ol muştu, Ve Maksim Gorki 1895 se- nesinde yazdığı “Vidov,, isimti bir hikâyede bü hali tasvir etmiş. o zamanki cemiyette kadının ne de- rede azap çektiğini, ve hâsıl hay vâhdan farksız sâyıldiğini üzün uzadıya anlatmıştı. Fakat bu 44 yıl içinde Rusya büyük bir inkılâp geçirdi. Bambaş Hiç insan kim olduğulu bilmez| ka bir yer oldu. Eski âdetler ve mi? Bana adiyle saniyle Gâyçen-| kâmunlar, yaşayış tarzları kökün - Arabaya koşulan kadını davası Beraatle neticelendi Köroğlu mizah gazetesinde çi * kan küçük bir hikâyeden dola” aşılan bir dava dün birinci €e7# hakyerinde karara bağlanmıştır. Davanın esası müstehcen yâ” neşridir. Bü yazı © gazetenin 3 Temmuz tarihinde “Mezarlık gü" lü,, ismi altında çıkmıştır. Gazet€“ nin sahibi Burhan Cahid ve avu” katı, bu küçük hikâyenin kenarın daki “vaktiyle ustad rahmetli Ah med Rasim amca anlatmıştı. kaydından da anlaşılacağı gibi bunün Abmed Rasimin edebi bir eseri olduğunu, eskiden fuhsu atik isimli eserde de neşrolunduğunu İ leri sürerek müstehöen sayılamıy?" cağı ileri sürmüşlerdir. Hakyeri neticede eksriyetle bi yazmın müstehcen olmadığını “9 gazete sahibinin bermetine karâ' vermiştir. a den değişti. Birkaç ay evvel aynı köyde bif traktör bayramı yapılmış, ve kö* yün konferans salonunda gen; bif köylü, Maksim Gorkinin bu Vide” hikâyesini okumuştur. Kendisin dinliyen köylülerin hemen hepsi bu vakayı görenlerin çocuklarıy * dılar. Ve ekserisi babalarında yahut analarından bu vakanın bi" kâyesini duymuşlardı. Gayçenke Silvester'in oturduğu ve öldüğü evde şimdi Dina Mak * simova İsminde çalışkan bir köylü kadın oturmaktadır. Köy çocuk * atından Daşa Kolot şimdi müken mel bir makinist olmuştur. Şajt Milenko hem köy tiyatrosunun bi* rinci artisti, hem de tanınmış sport “menlerdendir. Geçen sene köylü * İer arasında yâpılan bir koşu mü” sabakasında üçüncü olmuştur. V? Gayçenko'nun Maksim Gorki ta * rafından ölümden kurtarılan ka * rısının torunu Anna Kostenka de orada bulunuyordu. Anna Gorki" nin müstear bir isimle bahsettiği kadin büyük annesi olduğunU anlamış, çektiği azaplari duyun? tesssüründen bayılmiştır. İşte bundan sonra ihtiyar köy * İülerden mürekkep bir heyet Mak sim Gorkiyi ziyarete gitmiş ve kö” yün şimdiki halini, ve yapıla” teaktör bayramının tafsilâtını ap latmıştır. Maksim Gorki verilen izehsf* büyük bir memnuniyetle dinlemif! ve köye ait bazı sualler sormuf' müspet cevaplar alınca memnvi olduğunu söylemiştir. Aynı 28 ' inândâ şimdilik yedi #ıntflık 0)89 köy mektebini 10 omıflığa ibl8f ötmek için çalışacağını söylemi “ tir. Maksim Gorki şimdi çok ihti * yarlamiıştır. Ve ihtiyarlığı yürü * mesine mâni olmaktadır. Bunu” için heyete köye gelemiyeceğir” büyük bir teessürle söylemiş ** köylülere hitaben bir mektup 99 zarak kendisini ziyaret eden h€ Bu mektup şöyle bitiyor: “Ey Müksimeviş! Ne olard mümkün olsaydı da Kandilo* yüne bir defa daha gidebilseydi! oradaki dostlarının ellerini sık4 bilseydin! “Fakat bizim Gorki artık ine yarlamıştır. Malesef örayı daha yidemiyecek, ve o güzel Y0” leri hayatında bir daha göremiY”” cok kader ihtiyörleriştir. BiriFi tesellisi öradân güzel haberl#' daymaktır.,, Murad SERTOĞLU