Bugün: Ikinci sahifemizde: Siyasî icmal Habeş meselesi ve İngilterenin hazırlık lan, Yurdun hali Halid Ziya Uşaklıgil Üçiincü sahifemizde: Anadolu notları Reşad Nuri Güntekin Yedinci sahifemizde: Çocuklarunız ne halde? Suad Derviş Sekizinci sahifemizde: Spor haberleri nnhirinri vıl «vı• Aflfi9 UIIUIIIIIül Jll •, , İSTANBUL . C A Ğ A L O Ğ L U Pprcnmhn R Fvini 1OQR M oujl ı fUüt Telgraf ve melrtnp adresi: Cumhurtyet, Istanbui . Posta tatüsnî istanbul, No. 248 rcl^CİIIUc U LJİIJI I g j j Teieıon: Basmuharrlr ve evl: 22368. rahrir fapyetl: 24298, Idare ve matbaa kıamlle Matbaacılık ve Neşrlyat Şirketi. 24299 24290. umhuri ilk günün intıbaları Istanbulun en büyük tuhafij REHB SORYANO ve Sultanhamamındaki köşebaşından meydancık Tayyare Piyango müdiriyeti yanındaki mağazaya nakl etmiştir Manevralar içinde Yeni bir manevra: Negüsün manevrası Paris: 31 ağustos 1935 S talya Brenner hududlarında askerî II manevralarını henüz bitiriyor, Akdenizde deniz ve hava manevralarına hazırlanıyordu. Bu son manevralar îngilterenin Akdenizde yapmak istediği manevralara cevab olacaktı. Fransanın Şampany manevraları da bu hafta başlıyarak herkesin gözü önüne yeni kuvvet gösterileri sunacaktı. Derken Habeşistanda yapılan bir manevranın haberi bütün Avrupa dcvlet merkezlerinde kulaklan sağır edecek bir top gürültüsü veya bir yanardağ homurtus'u gibi patladı: Habeş Kralı Haile Selâsiye ülkesinin en zengin parçası olan yarısının işletme imtiyazını 75 yıl müddetle bir Ingiliz Amerikan kumpanyasma vermişti. Adisababada şimdi durumun daha büyük bir rahatlık ve inanla karşılanmakta olduğunu söyliyen haberler var. Habeşliler: Italyanlar karşısmda artık yalnız değiliz. Diyorlarmış. Imtiyazı verilen yerler bîr yandan îtalyan Somalisi sınırlannı kaplıyor, öte yandan Italyanın öbür sömürgesi olan Eritreye bitiştikten sonra Ingilizlerin kontrol ettikleri alanlara kadar ulaşıyor. Eğer bu imtiyazla elde edilen haklara riayet olunmak lâzım gelirse Italya Habeşistanın bu taraflarını silâhla ele geçirdikten sonra onların tabiî zenginliklerinden de faydalanabilmek için bu zenginlikleri ağırlıklarınca altınla bu kumpanyadan satın almak zorunda kalacaktır. O da eğer bu zenginlikleri kumpanya satarsa. Bu imtiyazı elde eden M. Riket kendisile konuşan bir Ingiliz gazetesi aytarına şu diyevde bulunmuş: « Kumpanyamın îngilizliğinde şüphe yoktur. M. Musolini Habeşistanda İneiliz hak ve asıelannı tamamen tanıyacağını açık söylemiş olduğu için onunla bizım aramızda herhangi bir anlaşmazlığa sebeb düşünülemez. Zaten buna mahal de görülemez. Bızzat ben Yakınşarkta ve bilhassa petrol meselelerinde Italya sayımına aracıhk etmış bir adamım. Eğer M. Musolini isterse benim kumpanyamın çalışacağı işlerde dahi İtalyaya bir pay ayırmak daima imkânlıdır.» Ona şüphe yok, bu imkân daima vardır, ve tabiî zenginliklerin işletilmesinde asıl gaye de bunlardan elde edilecek asığlardadır. Fakat uğrunda bunca fedakârlık yapılan alanlardan doğrudan doğruya faydalanabilmek yerine bu faydalanmağı başkalarından pazarlıkla elde edebilmeğe çalışmak arasında büyük farklar bulunacağı da söz götürmez bir hakikattir. Onun için bu defa Negüsün manevrasile Habeşistanda birdenbire bir Ingiliz Amerikan kumpanyasının ortaya çıkması en ziyade İtalyada şaşkınlık ve kızgınlık uyandıracağını pek kolay anhyabiliriz. Mesele bugün ortaya çıktı, onun İtalyadaki etkelerini anlatan haberleri henüz öğrenmiş bulunmuyoruz. Fakat şaşkınlığın ve kızgınlığın çok derin ve köklü olacağını şüphesiz sayıyoruz. İlk kızgınlıklar arasında îtalyanın verilen sözlere göre daha geç ortaya çıkmış olan bu türlü haklan tanımıyacağmı söylemesi, Habeş Kralının bu türlü imtiyazlar vermeğe hakkı olmadığını ileri sürmeşi ihtimalleri yok değildir. Ancak, eğer devam edecekse, bu yeni manevra ile Milletler Cemiyetine yepyeni ve belki daha uzun bir iş çıkmış olduğu meydandadır. Ortada özgenliği ve özbaylığı arsıulusal tanınmış bir Habeş hükumeti vardır ki adı hatta imparatorluktur. Bir Ingiliz Amerikan kumpanyası bu imparatorluktan br imtiyaz elde etmiştir. Habeşistan bu imtiyazı verebilirdi, ve kumpanyanın onu almasına hiçbir engel yoktu. Uluslar Kurumunda ilk gün ümidsiz bir şekilde geçti İngiltere ile Fransa yeni teklifler yaptılar, fakat îtalyanın durumunu değiştirmediği anlaşıldı, toplantı ikinci içtimaın tarihi kararlaştırılmadan dağıldı Italya Habeşistanda hareket serbestliği istedi, Habeşistan İtalyaya cevab verdikten sonra harbin bugünlerde başlaması ihtimali olduğunu bildirdi Cenevre 4 (Özel) Uluslar Kuru) mu konseyi bugün saat 16 da Arjantin delegesi Dinazonun başkanlığı altında toplanmıştır. Konsey on dakikalık özel bir toplantıdan sonra alenî toplantısını yapmıştır. Celse açılır açılmaz başkan, Ede nin geçen ayın başında Pariste toplapan Bulgaristanda yeni temayül Balkan Andlaşmasına o da girmek istiyor! Bulgar elçisi bunun için bir formül bulunabileceğini ve Cenevrede konuşmalar olacağını söylüyor Türkiye ile Bulgaristan arasındakil münasebatın son günlerde eskisine nazaran daha dostane bir şekil alması ü zerine Beyoğlundaki siyasal çevrenler de bazı yayıntılar dolaşmaya başlamıştır. Bu yayıntılara göre Türkiye ile sa mimî dostluk bağları kurmak istiyen yeni Bulgar Dış İşleri Bakanı Köse İvanof, Bulgaristanın da Balkan Paktına girmesini temin için teşebbüslerde bulunmuştur. Bu hususta Cenevrede Köse İvanofla Balkan Paktına iştirak eden devletlerin Dış Bakanları arasında ko nuşmalar yapılacağı söylenmektedir. Bir arkadaşımız dün Bulgar elçisi Pavlofla görüşmüştür. Memleketimize karşı taşıdığı dostluk duygularile tanınmış olan elçi bu mesele hakkında de miştir ki: < Bulgaristanın şimdiye kadar Balkan Paktine girmemesinin sebebleri Pulgar Elçiri M. Pavlof bellidir. Bununla beraber, şahsî düşüncelerime göre, Bulgaristanın Balkan len muşterek beyanata ilâve edecek hiç Paktına girmesini kolaylaştıran bir for bir sözüm yoktur. Bu beyanatla iki dipmül bulunması mümkündür. Bu for lomat, memleketleri arasındaki dost mülü tabiî halen Pakta iştirak eden luk bağlarını daha zij'ade kuvvetleştir devletler bulabilirler. mek için iki ulusun mütefekkirlerine Türkiye ile Bulgaristan arasmdaki hitab etmişlerdir. Başta gazeteciler budostane münasebat hakkında iki taraf lunan Türk ve Bulgar mütefekkirleri • Dış İşleri Bakanları tarafından neşredi(Arkast S inci sahifede) Uluslar Kurumu binasının önü içeri giremeyen halkla mahşere dönmüştü, müteaddit hoparlörler salonda söylenilen sözleri dışarıya naklediyorlardı [Sureti mahsusada gön derdiğimiz arkadaşımızdan] Cenevre 4 Daha sabahın ilk saatlerinden itibaren şehirde bir fevkalâdelik hissolunuyordu. Muhtelif uluslann bayrağını taşıyan resmî o tomobiller sokaklarda dolaşıyor, murahhasları otelden otele yetiştiriyor lardı. Uluslar Kurumu binasında da hummalı bir faaliyet vardı. Halk sokaklara dökülmüştü. Maamafih bütün bunlara bariz bir nevmidi havasının hâkim olduğu gö rülüyordu. îtalyanın durumunda hiçbir değişiklik olmadığı şayiaları a ğızdan ağıza yayılmaktaydı. Öğleden evvel Laval, Eksleben den bu sabah dönen îngiltere murahhası Edenle uzun bir mülâkat yaptı. Bundan sonra iki murahhas aralan na Baron Aloiziyi de alarak ruzna (Arkast S inci sahifede) Italyan donanması Ege denizinde mi ? Ingilizier Maltada limanı kapattılar, torpil gemileri faaliyette, para ile gönüllü kaydolunuyor Endişeye lüzum yok! ^ . Kültiir teşkilâtı hiç bir talebeyi açıkta bırakmamak için tedbir aldı. Yeni iı ıi i ı Uluslar Kurumundaki Ingiliz Bakanı Eden ve Italyan mümessili Aloizi harşı karşıya Üçler konferansı hakkında konseye malumat vermeğe davet etmiştir. Ingiliz delegesi bu davet üzerine söz alarak Üç ler konferansının çalışmalarını ve niçin akim kaldığını anlatarak İngiltere ve Fransa namına bazı tavsiyelerde bulunmuştur. Eden bu münasebetle Büyük Harbden sonra yeni bir savaşın önünü almak için sarfedilen gayretleri hatırlatmış, îtalyan Habeş ihtilâfı münasebetile İngiltere ile İtalya arasında herhangi Italyan donanmasından bazı gemiler bir siyasal veya ekonomik ihtilâfın mevNapoli 4 (A.A.) 6 eylulde Af yıntılara göre bu istikamet Ege denizizuu bahsolmadığını söylemiştir. Ingiliz delegesi Fransa ile İngiltere ıikaya hareket edecek olan Aventino ve dir. Napolide toplanmış olan bütün harb başka bir yön gemileri de başka bir üsse hareket etmişnin tavsiyelerini tasrih ederek Uluslar Celio vapurları, teme hareket için emir almışlardır. Ya lerdir. (Arkast 5 inci sahifede) (Arkan S inci sahifede) Son birkaç gündür talebe babalarını, çocuklarına okul bulamamak endişesi sarmıştır. Fakat buna mahal yoktur. Çünkü kültür teşkilâtı yurd çocukla nndan tek bir kişinin bile tahsilsiz kalmaması için lâzım gelen tedbirleri al mıştır. Yalnız başvurulan bu çarelerin birkaç gün geçikmesi mümkündür. Bununla beraber tek bir genc okul haricinde kalmıyacaktır. Bu husustaki incelemelerin sonucuna göre İstanbulda talebe ve okul durumu şudur: Lise ve orta okullarla san'at mekteblerinin on günlük kayid ve kabul müddeti zarfında namzed olarak yazdıkları IIIIHIIIIIIMIIIIirillllMIIIHMIIMIIMMIHIIIMIIIMIIIMIIIIII talebe miktan geçen seneye nazaran pek fazladır. Okullar geçen seneki talebe kadroları kadar talebe aldıktan sonra 1200 çocuk açıkta kalmaktadır. Esasen Bakanhk bu fazla talebenin miktarını biran evvel anlamak ve ona göre tedbir almak maksadile kavid ve kabul müddetini on güne sıkıştırdığı gibi ayni zamanda bu işe erken de baş lanmıştı. İstanbul Kültür İşleri Direk törlüğü namzed olarak kaydedilen ta lebe miktarını öğrendikten sonra düşünülmüş olan tedbirlere başlanmak üzere durumu Bakanlığa bildirmişti. Alınan tedbirler şunlardır: (Arkast 6 ncı sahifede) II • II • 111I • tl IMIII tl IIIIIIII1IIII lllt I Itlt IIIIIIIIIIIIIHI tl tt lirillt Mt PIII1IIIIIIIIMIMII llll IIIIIII lllll Itfaiyemizin yıldönümü 25 eylulde bu fedakâr kurumun merkezinde büyük tören ve yangm tecrübelerile kutlulanacak Hiikumetin "MusaDağı,, filimi için yeni kararları Yugoslavya ve Romanya bu f:lim çevrilirse göstertmemeye karar verdiler İpekçi kardeşler «Metro Goldvvinin böyle bir film çevirmekten vazgeçtiği muhakkaktır» diyorlar 1 Rupen Mamulyana yaptırtacağı hakkında bir rivayet duyduk. Bu rivayet kıs men doğruya benzemekle beraber, Er menilere aid böyle bir filmin tabiatile bir Ermeni rejisöre çevirtileceği hakkında yapılan tahminlerden ibaret olabileceği akla gelmektedir. Rupen Mamulyan aslen Kafkasyalı I bir Ermenidir. Kırk kırk beş yaslarında kadardır. Gencken Amerikaya gitmiş, o! rada bir müddet figüranlık, sonra ak törlük ettikten sonra nihayet sahne rejisörü olmuş ve son zamanlarda sinemaya intisab ederek Marlene Dietrichle çevirdiği «Kınk Mabude» ve Silvia Sidneyle çevirdiği «Tehlikeli Yollar» filmile birdenbire şöhret kazanmıştır. İpekçi kardeşlerin sözleri MetroGoldvvin şirketinin filirrJerini memleketimizde göstermekte olan İpekçi (Arkast 6 ncı sahifede) istiyoruz ! Malullere hürmet etmiyenlere tahammülümüz yoktur! Dün temas ettiğimiz halkı hor görme zihniyetinin hemen hergün bir misalile karşılaşıyoruz. îşte bırisi daha: Millî bankalardan birisi malul lerin, dul ve yetimlerin maaşlarını kırar. Muayyen zamanlarda bu kabil maaş sahibleri o bankaya mü racaat ederek muamelelerini gor dürürler ve paralarını alırlar. Dün bu bankada feci bir hâdise olmuş ve bir zavallı malulgazi fe na halde tahkir edilmiştir. Sahne şu: Bankanın bu muameleye ayır dığı kısım hıncahınç. Herkes sıra bekliyor. Sağ kolu yok, sağ baca ğını sürüyerek yürüyen bir malu! gişeye yaklaşıyor: Saatlerdir bekliyorum, hal buki sırası benden beş numara sonra olan birisinin muamelesi tercihan yapılmış, nasıl olur? diyor. Ve gişenin arkasında kıyamet te kopuyor. «Vay bayım, sen ne karışırsın, burası ne bakkal dükkânı, ne sarraf dükkânıdır. Burada muame(Arkan 7 nci sahifede) Bir Yahudinin «Musa dağında 4f gün» isimli aleyhi mizde çirkin iftira Italya, Ingiliz haklarının tanınacağına larla dolu eseriniı dair olarak verilen sözlerin andlarda ve MetroGoldvvin si bilhassa 1906 andında yazılı haklara aid nema sosyetesı ta olduğunu söyliyebilir. Bu andda hakika rafından filme çe • ten İngiltere ile Fransa ve Italya Habe kileceğinin haber şistanda her birine gelecek nüfuz çevre verildiğinı, bu ese leri ayırmışlar ve hatta bunlann smırları rin vücude getiril nı çizmişlerdi. Ancak Habeş Imparator mesine mâni olmak ]uğu bu üçüzlü paylaşma andını tanımı hususunda tedbir a yarak onu her üç devlet yanında şiddetle lınması lâzım geldi Musa dağı filmini protesto etmişti. Habeşistana göre kendi ğini yazmıştık. çevireceği söyleülkesinde kendi ellerini bağlıyan hiçbir Dün yaptığımiz nen Ermeni rejibağ yoktur. O istediğine böyle bir imti incelemeler sırasın sörü Mamulyan yaz verebilirdi, ve işte vermiştir. da MetroGoldvvin Eğer bu meseleyi Milletler Cemiyeti şirketinin bu filmi, çevirmeğe başlarsa, YUNUS NADİ Norma Shaererin kocası İrvvin Talh (Arkast 3 üncu sahifede) bergin nezareti altında Ermeni rejisörü •* I İtfaiyemizden göğüs kabarttcı bir istanbul itfaiye teşkilâtı, 25 eylulde kuruluşunun on üçüncü yılını bitirecek tir. Bu kurumun, şimdiye kadar göster diği fedakârlıklar, İstanbul şehrine yaptığı hizmetler ve muhtelif vesilelerle gösterdiği kahramanlıklar, sayılmakla bit miyecek kadar çoktur. Bu fedakârlık ve kahramanlık müessesesini takdir etmiş olmak için gazetemiz, itfaiyenin on ü çüncü yıldönümü şerefine bir tören ya pılmasını teklif etmişti. Haber aldığımıza göre Şar ve İlbay Muhittin Üstündağ da gazetemizin ıleri sürdüğü bu fikri muvafık görmüş ve Is tanbul itfaiyesinin on ücüncü yılınm tö renle kutlulanmasına karar vermiştir. Muhittin Üstündağ bu törene aid prog ramın tanzimi işini ilgihlerden istemiştir. Programa göre 25 eylul çarşamba görünüş günü öğleden sonra saat 15,30 da Fa tihteki İtfaiye direktörlüğü salonunda bir tören yapılacaktır. Törene süel ve mülkî idare âmirleri, matbuat davetlidirler. Törene, sureti mahsusada hazırlana cak paviyonlarda, itfaiye bandosu tara fından İstiklâl marşile başlanacak (Arkast 7 nci sahifede) Kadına göre erkek Erkeğe göre kadm Müsabakamıza gönderilen reylerin tasnifi bitti, hediye kazanan karilerimizin listesini 7 nci sahifemizde bulacaksımz.