29 kuruş ücret! Vapurlara yolcu taşıyan sandal- ların pahalı olduğu anlaşıldı | İstanhul rıhtımlarında o vapurlara Yolcu getirip götüren eşya taşıyan ka- yıkların aldığı ücretin yüksekliği son Zamanlarda dikkati çekmeğe başla - mıştır. Vakıa bu Okayıkların alacağı Ücret bütün liman vasıtalarında oldu. Zh gibi tarife komisyonu tarafımdan tesbit edilmektedir. Ama bunlardaki vilksek Ücretin nisbetsizliği de mey- dandadır. Tarifeye göre Sirkeci rıhtımına kıç- tan yanaşmış bir vapurdan bir yoleu- nun rıhtıma çıkmak veya o rıhtımdan Yapura geçmek için 25 kuruş vermesi | Pa sahiple- lâzımgelmektedir. Halbuki bu mesafe en nihayet on metre bile değildir. Ve ekseriya ya kayıkçı kürek bile çek - meden rıhtımdan kanca ile dayanın - ca vapurun merdivenini o bulmakta - dır. Bir kayık her seferinde beş yolcu alsa 125 kuruş almış olur. Halbuki buradan Akçaşehire kadar olan me - safeye 125 kuruş alınmaktadır. Bura- dan Reykoza kadar olan mesafe bile bir yolcu için 25 kuruş değildir. Ya - pılan umumi şikâyetler üzerine bu me- sele tarife komisyonunun gelecek top- lantısında gözönünde tutulacaktır. Terazi ve metro yapıcısı esnaf alamadıkları haklarını hava kurumuna Hava kurumunu yardım ederek ha- Va tehlikesine karşı en kestirme yol - dan karşı koyabilmek için bütün ulu- $un harekete geçtiği şu sırada bir yan dan da muhtelif teşekküller hava ku- Tumuna önemli miktarları bulan te -| berrülerde bulunmaktadır. Fakat bun ların ekserisi, pürüzlü, ihtilâf ve ba- Zısı da hakyerlerine intikal etmiş vel Yalardır. Ereğ'i liman amelesinin mah emede davası görülen 200,000, tram- YAY şirketi amelesinin — ihtilâflı olan 60000 ve terazi ve metre yapıcısı es - Nâfının önemli bir yekün tutan para - “ bu arada bulunmaktadır. Bir çocuk MüZüya kurvan gitti | aksimde bir çocuğun ölümü i- © neticelenen bir kaza olmuştur: imde Billürcu sokağında bir “tomobil tamirhanesinin önünde Yaşında Marinos isminde bir Şocuk eski bir otomobilni karose- Tsi Yanında oynarken karoseri üs tüne devrilmiş, çocuk altında ka- arak ezilmiştir. Marinos etraftan Yetişenler tarafından karoserinin altından çıkarılmış, hastaneye kal dirlmışan da biraz sonra ölmüş - ür, Kaza hakkında zabıta tahkika- lamıştır. Gereral Kâzım Dirik p, akya Genel İspekteri Kâzım irik öbürgün Edirneye hareket *decektir, —— Ekmek on para ucuzladı Uray nazh komisyonu dün toplan - MIŞ ekmek fiyatını on buçuk kuruş - F vw kuruşa on paraya indirmiştir. tanealâlık unlarda düşüklük olma - ndan francalâ fiyatı 14,5 kuruşta <rakılmıştır. bıraktılar Terazi ve metre yapıcıların kuruma bildirdiklerine göre tasarruf sandığı ve vakıf adlariyle iki ayrı yerde birik- miş paraları vardır. Evkafın kimsenin aklı ermiyea (o formüllerine bilinmez! ne sebeple bu küçük esnatın parala - rı da emanet edilmiştir. Hattâ bu pa - ranın bir de mütevellisi vardır, Ps - naf bu parayı kendi isteğiyle hava kurumuna bırakmıştır. Fakat müte - velli bu hayırlı bir türlü rıza göster - mektedir. Terasi ve metre yapanlar bu para - nm alınmasını havs kurumuna bırak - mışlardır. üniversiteye 8 daçent o Alinacak | Bu yıl üniversitenin boş olan do - çentliklerine yeniden doçent almacak tır. Boş olan sekiz doçentlik için birin. citeşrinin 18 inde talipler (arasında bir imtihan yapılacaktır. Boş olan do- çentlikler Tıp fakültesinde üç, edebi - yatta İki, fende iki ve hukuk dabir tanedir. Bir alfabe müsaba- kası açıldı Kültür bakanlığı yeni nesle, bilhas- sa ilk okula giren talebeye yeni re - İlmin istediği kültürel terbiyeyi ve öz dili en kolay bir şekilde ( verebilmek için bir alfabe hazırlatmağa karar ver mİŞ ve bir alfabe müsabakası açmış - tır. Bu müsabakaya gireceklerden bi- rinci gelene her yıl beş yüzer, ikinci gelene bir yıl 500, üçüncü ve dördün - cüye 200 lira verilecektir. o Kabule- dilen alfabe üç yıl bütün türkçe ilk okullarında okutulacaktır, Gürbüz çocuk müsabakası 7 Eylül cumartesi (günü ve gecesi Taksim belediye bahçesinde Kızılay cemiyeti arafından hazırlanan büyük kermeste bir de gürbüz çocuk müsa - bakası yapılacaktır. Müsabakada ka - zananlara hediyeler verilecektir, bırakanların vaziye- rinde değilmiş Yugoslavyada mal tine dair bir ihbar yapıldı Yugoslavyadan çıkan Türklere sit bulunan emlâkin değerine (karşılık hükümetimize Yugoslav hükümeti ta- rafından verilen 17,00,000 (dinarlık tazminatın Yugoslavyada emlâk ve a- Gazetelerin v: basın hayatının £ toplanmış oldu- fi ğu Ankara cad- desinde şoför Ct van Aliyi tan. mıyan kimse yoktur. Bir kaç BW gün evvel bir razi bırakan hak sahiplerine dağıtıl - ması için hükümetimiz orada malı o- lanlardan tapularını istemişti. Anka- rada sırf bu işle uğraşan komisyon bir ân evvel bu tapuların oarkasının alınması için çalışmaktadır. Fakat bu hususta bir ihbar yapılması biraz ka- tıştırıcı bir mesele o meydana çıkar - mıştır. Uk Sırp işgalinde teşkilât | yapılıp da tapu muamelesine (başlanmadan evvel Sırbıstanda bir zaman tapu se - netleri elden ele satılmış ve hak sahi- bi olmıyanlar hiç denilecek fiyatlar - la tapu toplamışlardır. Bu vaziyeti gözönüne alan Yugos - Tav hükümeti sonradan arazi mahke - meleri teşkil ederek Türk tebasınm emlâk ve arazisini tesbit ettirmiştir ki hakiki durum bunun © olması icap etmektedir. Bu mahkemelerin karar - larının bir sureti istenerek komisyo - na gönderilen tapularla (karşılaştı - rılırsa gerçek durumun ortaya çıka - cağı İleri sürülmektedir. Bu hususta henüz bir karar veril - memiştir. — o — Binaları numarala- mak için yeni tahsi- sat istendi Nüfus yazımı için hazırlanan afiş - ler şehrin muhtelif yerlerine asılmış- tır. Börşembe günü kâymakamlık top- lanarak bu hazırlıklar etrafında gü - rüşeceklerdir. Diğer taraftan binaları numarala - ma İşindeki eksiklerin ikmaline çalı - şilmaktadır. Yeniden on bin lira tah - sisat istenmiştir. Bu (o süretle bu işe harcanan para altmış bin lirayı geç - miştir. —o— Belediye “Şirketihay- riye,, Ye Söz geçiremiyor Şirketihayriye tarafından köprünün muhtelif yerlerine asılan reklâm ler- halarının kaldırılması istenmiş,.Şir - ketihayriye ise bunları kısa bir za - manda kaldıracağını bildirmişti. A - radan hayli zaman geçtiği halde rek- lâmların kaldırılmadığı O görülünce dün Uray tarafından Şirketihayriye ye yeniden bir tezkere yazılmış, rek - lamların süratle kaldırılması tekrar istenmiştir. HABER ŞEYİM KR Ci) İbökiki akşam sözetesidir ilanlarını . HABER'e YY İC KİT ŞEHRİN DERDLERİ Fatihte acı Ömer Mlatıyor; — Sokağımızın şatafatlı adına bakmayın. Maale - Bilhassa en büyük şikâyetimiz i - tg aktar. Sokağımızdan havai elektrik kablosu geç - bir tek elektrik lâmbası bile yoktur. Yazın rağmen İyi kötü, düşe kalka sokaktan geçe - Fakat kışın bu sokaktan geçmek cidden bir gok bakımsızdır. kar, onleğa yloruz. halini alıyor. Hiç bir ışık olmadığından elinizde elektrik tâmbası zardan, Meyveho: lerin agsleri de çi miş olur! tanbula dağılmak için bizim mahalleden Daha evvel başka yerde bağırmadıklarından miibarek- arkası kesilmeyen öyle bir vaveylâ kopuyor ki anladı - lamaz. Bunun da önü alınırsa cidden bir sevap işlen - Işıksızlık ve gürültü Zeyrekte Hüsameddin bey mahallesinde Paşa sokağında 28 numarada oturan Hasan bulunmazsa dizlerinize kadar çamura batmanız mukadderdir? İkinci şikâyetimiz de seyyar satıcılardandır. Soka- ğımız geçit yerinde olduğundan sabahleyin o Küçükpa- ştan hareket eden bütün satıcılar İş - geçiyorlar, ok keskin oluyor. Mahallede saatlerce gazetede resmi- 2 208 Civan Ali nin basıldığını ve kendisinden bahsedildiğini görünce alâkadar olduk. Bu yazı- da Civan Ali Çoban Mehmedi yendiğinden, apartmanlar yapa- cağından bahsediyor, ve şoförler, şoförlük hakkında bazı şeyler söylüyordu. Civan Ali beni görür görmez: — Aman bayım, gazetelerden biri benim ağzımdan imiş gibi bir şeyler yazmış. Arkadaşlarım ö- nünde beni rezil etti. Bir şeyler yazıver de bari şu lekeyi üzerim- den temizleyiver.. — Çoban Mehmedin sırtını ye- re getirmedin mi? — Ne münasebet? Yalan! — Apartıman yaptıracakmış- sın! N —O da yalan! Öyle bir şey söylemedim. — Şoförlük en kârlı işmiş.. Am- ma şoförler sarhoş olduklarından para biriktiremiyorlarmış. — Bunun da ask esası yok. Bu yazı beni mahvetti. Arkadaşla - rım benimle selâmı sabahı kesti ler. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ben böyle bir şey söylemedim. Ya zıların hepsi yalan ve uydurma- dır. Bilâkis İstanbul şoförleri çok müşkül, ve çok acınacak bir hal- dedirler. Hepsinin derdi başlarım- dan aşkındır. Beş on dakika boş vaktiniz varsa size bunları anla- tayım. Bu suretle hiç olmazsa dertlerimiz biraz deşilir de belki dermanmı düşünen olur. Vaktim vardı. Civan Ali ile bir kahveye girdik. O söyledi, ben not tuttum: — Biz, taksilerde çalışan $0 - förler günde 50 kuruş kadar plâ ka, 25 kuruş garaj parası veririz. Ayrıca 25 kuruş aşınma payı, 25 kuruş da lâstik masrafını çıkarı- nız, 3 lira da benzin ve yağ parası tutar. Yüzde yirmide şoförün hakkıdır. Neticede sizin anlıya- cağmız bir araba günde 6 lira çı- karmak için 545 kuruş masraf. eder. Geriye kâr olarak ancak 55 kuruş kalır. İşte bir otomobi hibinin otomobilinden aldığı gün- delik kazanç miktarı budur. Şimdi sorarım size bu para ils apartıman yaptırılmasına imkân var mı? Sonra zavallı şoförlerin kazandıkları nedir ki bununla ho vardalık etsinler? Ekmeğine bir miktar katık tederik edebilecek kadar para çıkaran şoför bugün kendisini bahtiyar saymaktadır Bugün bütün şoförlerin üç şey den şikâyetleri vardır: Bir şoför şikâyetleri Az vergi vermek için hususl pla- ka takıp cakayı seven yolcuları da taşıyan otomobillerde vardır! i — Birçok vesilelerle şoförlere kesilen cezalar çok ağırdır. Bu ce. za nisbeti muhakkak surette in-| dirilmelidir. 2 — Benzin fiatları çok yüksek:| tir. 3,5 litre benzine 125 kuruş! veriliyor ki asıl şoförlerin belini! mi büken de budur. Bunun en bell; başlı sebebi, İstanbulda buluna» benzin kumpanyalarının araların- da anlaşarak bir böst vücuda ge tirmeleri, ve fiatları bu derece yüksek tutmalarıdır. 3 — Birçok hususi otomobille. rin para ile müşleri taşımaları! Bu da şu şekilde yapılıyor: Ba- zı kimseler vergiden kazanmak |» gin birer otomobil alıp hususidir diye plâka takıyorlar. Sonra muh. telif yerlere başvurarak bazı kim- seleri ucuz fiatla evlerinden işbaş- larıma, ve işbaşlarından evlerine götürmeğe talip oluyorlar. Adam da bittabi hem fiatın u- cuzluğundan, hem de hususi bir otomobille işinden eve, evinden i- şine gitmekteki fiyakaya kapılıp razı oluyor. Bu suretle hususi olduğundan dolayı az vergiye tâbi olan oto- mobilleri kullanan adam cayır ca- yır para kazanır, garajdan yeni yeni arabalar piyasaya çıkarırken taksi şoförleri sinek avlıyorlar. İs- tanbulda bu işi yapan on, on bir kişidir. Bu suretle işleyen husu- si otomobillerin miktarı da 20 ka- dardır. İşte asıl apartımanları yaptıranlar da bu açık gözlerdir. Biz bunların isimlerini de biliyo- TUZ. Belediye bizleri sevindirmek is. terse, evvelâ bu aç'k gözlerin ya. kasına sarılıp hususi - arabaların bu gibi işlerde kullarirlmasinı me- netmelidir. Şu sözlerimi olduğu gibi yazarsan bütün şoförler mem- nun olacağız... M. S. Keresteler yandı Beyazıtta Bakırcılarda Mura » diye sokağında marangoz İsmail Hakkmın ardiyesinde tutkal eri - tilirken sıçrıyan ateş yerde bulu » nan keresteleri tutuşturmuş, itfai- ye tarafından söndürülmüştür. Karısını vurdu Ortaköyde oturan Yako karısı Sinorayı çakı ile yüzünden yara - lamış, kaçmıştır. Yaralı hastaneye kaldırılmıştır. Yako aranmakta - dır. Otomobil çarptı Rahminin idaresindeki 2097 numaralı otobüs Galatada Voy - voda caddesinden geçerken ame- le Hasana çarpmış, yaralamıştır. Araba çarptı Telefon Sosyetesi amelesinden Mehmede 104 numaralı tramvay arabaşı çarpmış, kolundan ve bas cağından yaralamışlır. Denize bomba attılar Yenimahallede Taş iskele cad- desinde 76 numarada oturan Ali oğlu Mehmet ile Osmaniyede o - turan Kâmil Sümer Bank bez fab rikası arkasında sandalla denize bomba atarak balık avlarlarken yakalanmışlardır. Düştü Balatta amel 80 yaşında Yuda Fener caddesinden geçerken düş- müş, muhtelif yerlerinden yarala- narak hastaneye kaldırılmıştır.