22 Ağustos 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

22 Ağustos 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 AĞUSTOS — 1935 No. ? Vicaanları satın almak Servisin yilksek rütbeli ajanları tet- kik, istihbarat daha doğrusu casusluk İşleri yapmazlar. Bu işler ikinci üçün- tü deyecede ajanların ödevidir. Çinde gibi işlerden daha iyileri var: Me- Selâ vicdanları satın almak meselesi Vardır ki çok ince ve nazik bir iştir. Bir çok yerlerde general Doihana Beçen şubat ayında yaptığı gibi bunu kendi üzerine alır, hiç kimseye bırak- maz, Sonra yaratılması lâzımgelen hâ - iseler işi var: Bu iş çok zordur ha. Çünkü Çinliler tabiaten yavaş ve çe- ihgen insanlardır. Arasıra da Japonların süel müda- lesine sebep olmak için haydut çe - teleri teşkil edip bunlara ortalığı ya- “DP yıktırmak lâzımdır. e Çnde bir törlü bitip tükenmek bilmiyen hay dutluk soygunculuk, Komünist tah - tikâte hâdiseleri o nedir? | Bunların gg apvn ekmeğine tereyağı sürmediğini din edebilir misiniz? Ea sonunda istihbarat şubesi yük #ek şefinin arasıra zabitlerinden bi - Tini, Yüreği burkularak ölüme gön - erdiği de vardır. Şefin yüreği bur - ulur berikisi sevine sevine ölüme ko- Yar, Şu aşağıdaki satırları beraber o - Uyalım: Bunlar meşhur Lytton ra Porundan çıkarılmıştır. Eser seneler- nberi uzak doğu hakkında yazılmış planların en ziyade dikkate değeri bu- Tunamıdır. “Yüzbaşı Şintaro Nakamura muvaz- ?af hizmette olan bir Japon zabiti ve 4pon hükümetinin de tasdik ettiği Verhile Japon ordusu emrile hususi r ödev yapmakta idi. Marbinden geçerken Çin memurları "ün pasaporlunu muayene etmiş © - da *erdiği yolculuk beyannamesinde “r #İtant mütehassısı olduğunu yaz- Pi “ İhliler kendisine, gitmek is - * Öİgelerin haydutlarla dolu ol- a ii birçok defaler tekrar ve ih - çı, EMİŞ olmakla beraber o hiç al - 9 Etmemiş, bunu © üzerine de Çin ppemürları ellerindeki pasaportuna u ihtarı aynen yazmışlardı.. (Tetkik ERİSYonunun raporu (sayfa 69) 9 aZiran günü yüzbaşı Nakamura, 1 - İkoto demiryolu garından yola çık - Pi 27 haziranda adamcağızı öldür - er, > 4 üzbaşı Nakâmurayı — bile bile bu *hlikeli bölgeye göndermiş olan Ja - Pon ordusu, onun ölümü üzerine kö- Pürdü Japon gazeteleri barbar bağır- a ve bu işin kuvvetle hallolunaca- * Yozmağa başladılar. Başka türlü p,, <reket edilemezdi değil mi? Ja - ee tebaasının böyle kanını dökmek demekti? o Bunun herhalde öcü Humalıydı! İşte yüzbaşı o Nakamuranın ölümü onaya bir vesile hazırladı ve Vis ta dr Japonların intellicens servisi barış yoliyle Gandide'den amiral İmamüuranın Sidney şehrinde Japonların bir toplanmasında istih- barat şubesinin Çinde varmak iste - diği amaca dair verdiği (söylev çok dikkate yaşandır, 21 Mayıs (1932 de söylenen bu nutuk dikkatle hazırlan- mıştı. Amiral bunu mahrum tutul - mak şartiyle okumuştu: “Çinlilerin teknik bilgiler toplıya - rak ulusal endüstrilerini diğer taraf- tan Japon endüstrilerini, İngiliz mü - tehassıslarından istifade etmek su - retiyle yavaş yavaş en asri bir şekle sokmağa gayret edeceğiz. İşte bunun için yurttaşlarım sizden enerjinizi yurdumuza tahsis etmeni - xi, ana yurtla siki temasta bulunma- nızı ve vereceğiniz en küçük haberle - rin bile bizce en büyük değeri oldu - ğunu bilmenizi istiyorum. İşte görüyorsunuz ya: Japonya Çin- de sanayileşmeye engel olmak sure - tiyle orasını tecimsel o esareti altına almak yolunu tutturmuştur. Bu a - maca varmak için de Çini avuç için- de bulundurmak, her Erkin devletin yapabileceği işleri ona yaptırmak ge- vektir. Bu da aşılmıyacak Obir du - var değildir, Çin istiklâli ne demek - tir sanki? Buna kim önem veriyor ki? Koca Çini yulmak için de ırmaklar gibi kan dökmeğe hiç de lüzum yuk! Kvantung ordusu gizli (İstihbarat şubesinin şimdiye kadar yaptığı Çin vilâyetlerini biribiri arkasından mus- lihane bir surette ele geçirmek işi ya- vaş yavaş başarılacaktır. Hem bu su retle düşünülemiyecek okadar büyük “aydalar da elde edilmektedir. Japon malları Hopeyden kuzey Çine gümrük vermeksizin girmektedir. İşte böylece Avrupa ve Amerika o mallafına karşı dehşetli bir rekabet yapılabilmekte dir Bundan maada Çinin harici borç - larına tahsis edilmiş olan deniz güm- rükleri varidatı da böylece günden güne düşmektedir. Bir de Saito usulü var; bunuda söylemezsek işi tamamlamış olmayız. Saito Japonlarm Amerika ( elçisidir. Geçen 11 birincikânunda “Filâdelfi ya İvning O Bulte,minde şu diyevini (beyanat) okumuştuk : “— Eğer uzak doğu barışınm bunu icap ettireceğini görürsek, diğer dev - letlerin vaziyeti ne olursa (olsun biz kuzey Çini yutarız! Japonya kendi plânı nasıl gerçek - leşirse, uzak o doğuyu o biçimde teş - kilâtlandıracaktır. Eğer bu işte büyük Britanya yahut Amerika ile savaşa gir amm mek bile lâzım olursa, bunu da göze aldıracağız.,, Nasıl, bu sözler o karşısında artık hiç kuşkunuz kaldı mı?Koca çine da - ha şimdiden Japon o buyruğu altma girmiş nazariyle bakabiliriz. Haydi arkadaşlar bu yüce iş şerefi - ne kadehlerimizi kaldıralım! SON Pariste 1937 senesinde büyük bir arsıulusal sergi açilacak, Fransızlar çok önem verdikle- ri bu sergi için şimdiden kısmen hazırlıklara başladılar. Serginin | devamı müddetince meşhur Eyfel| kulesinin tenviratı için de muhte- lif şekiller düşünülüyor, Bu resim- lerde, Eyfel kulesini tenviratı için verilen üç projeyi görüyorsunuz. i <reline bildirir. Çe RADER — Alığım Postası -—— xw BUGUNİÇİN: Bir “Istawbul Bu sene bana resim (sergileri pek çok açıldı gibi geliyor. Haluki topu topu üç tane galiba... Bir Galatasarayda eski statların, bir de Fransız tiyatrosunda “D,, gru - pu denilen.yeni üstatların sergileri açıldı, Üçüncüsü de, bu yazıya. mev - zu olan ve güzel sanatlar oakademi- sinde açılan Arif Bedii resim sergisi, Güzel sanatlar akademisinin Lı yıl içindeki çalışmalarını toplu bir hal- de göstermiş olan akademi (talebesi eserlerini de araya katarsak bu yıl resim alanında dört gösterme gayre - ti harcanmış oluyor demektir. Fakat iyi resimlerin izi çubuk si - linmiyor. Ve bir kaç defa da olsa, üs- tüste gördünüz mü âdeta sistematik bir sanat terbiyesine bağlı tutulu - yor gibisiniz. Arif o Bediinin sergisi ile de gelecek Yıla kadar (azığımızı tedarikliyebiliriz o diyeb''-iim. Çizgi halinde ve boyalı olarak iki yüze yakın (resimleri bu işe biraz sa - mimiyet göstermiş kimseyi, kolay ko - lay bırakacağa benzemiyor. Arif Bedii on iki yıldanberi — Bü- tün sanat kımıltılarına da gittikçe il gisi artarak — durmaksızın o çalışan bir gencimizdir. Eserleri (o arasından bir çok bu şehirden köşeler göreceksiniz. Orala - rı “fotoğraf gibi yaprağı yaprağına ve her taşmı ayrı ayrı bayağı surette , perçinliyenlerin,, görüşüne hiç uymı - yan bir biçimde canlı, zevki okşar ve kendi özelliklerini de kaybetmemiş 0- Jarak tüval üzerine geçirmiştir. Yazı sanatkârları arasında, bulun - dukları muhiti o bâlirtmelerine göre, “memleket şairi,, “şehir hayatı roman. cısı,, gibi bazı sanlar almış olanlar vardır, Arif Bedilye de bu bakımdan âdeta bir “şehir ressamı, diyeceğim geliyor. İstanbul şehri ressamı... Bununla beraber, bu genç sanatkâr ulusal kalkınışımızı geniş çevresiyle gösteren ve İnsan hayatmr türlü cephelerden kavramağı bilen biridir. “12 yıllık çalışmamın sön dört yılı içinde daha çok acıldım. Buradaki eserlerimin çoğu bu devrede yapıldı... diyor. Arif Bediiyi tanıyanlar, onu, ger - çekten, hemen hergün durmaksızın uğraşırken görürler, Atölyesinde, şeh rin başka başka yerlerinde, bir uygun köşe ve mevzu bularak, yüreği kıpır - dayarak çalışır. Çok sevinmeliyiz ki, resim sanatimiz, her yıl, — üç dört ta ne de olsa — sergilerle kendini belirt meğe çalışıyor. Bu yolda bir teprenti var. Memleketimizin o Züzelliklerini tesbit etmek, arada bir düşen frenk | : ressamı,,nın sergisi Çini nasıl zaptediyor| € E Loyd Corcun Habeş işini ve Uluslar kurumunu Eedbince anlatan son makalesi Bu sabahki pos- ta ile gelen Sun - i. Eğer bu sözleri yerize getirirlerse aza arasında harp imkânı olur, Fakat day OExpresga-| gene uluslar kurumu misakında ya - zetesinde eski İm- | zılıyor ki, azadan biri bu taahhüde giliz bashakanı karşı kor ve harbe (girerse diğer uluslar, bu harbeden ulusla alâ p rını kesecekler (ve denizden i Loyd Corcun yeni bir yazısı. gö - - | l | rülmektedir. süel ia. N , Bu yazı “Ulus - : eği de dahil olmak lar o Kurumunun) 9“ vlvsu yola getirmek (üzere diğer tedbirler de alacaklardır. Habeşistan İtalya istilâsı endişesi karşısında 16 haziranda uluslar kuru muna baş vurdu. Fakat uluslar kuru » mu vazifesini geriye bıraktı, kaçındı, ve şimdi toplanmasını 4 eylüle kadar tehir etmiş bulunuyor. Yani Italyan ordusunun ileri atılmağa hazır oldu « ğu zamana kadar... Loyd Corç daha sonra Musolininin asıl maksadına gelerek, Habeşista « nın efsanevi madenlerine, memba - larma kapılıp oradan | toprak ilhak etmek istediğinden (o hahsediyor. Ve: “uluslar kurumuyla (birlikte, yahut -ondan ayrı olarak, yahut uluslar kurumu aleyhine bu işi yapacakları - nı,, söylüyor ve diyor ki; “İtalya; müstakil ve hâkim Habeş devletini kendine tabi kılmak ve ilhak etmek niyetindedir,, . Loyd Corcun diğer sözleri şunlar - dır: “Musolini, o Somaliye ve Eritreye asker yığıyor. Uluslar kurumunun son toplanmasına ilk cevabı, Habeş hudu- duna gönderilmek üzere 72000 kişi se- ferber etmesi olmuştu. Bu, şaka değil dir. Uluslar kurumu böyle bir hattı hareket takınmış olan milleti dürdu - rabilir mi? Bu, Uluslar kurumunun en yüksek vazifesi, (o mevendiyelinin hayati manasıdır. “Eğer harp gerçek- ten alıkonursa, bu da Fransa ve İn - gilterenin İtalyayı muvakkaten tat. min için İtalyaya çok ileri imtiyaz - lar vermek (o neticesinde olacaktır. Yahut İtalya, giriştiği işin güçlüğünü idrak ederek isteklerini bu dereceye tadil etmiş bulunacaktır, çöküşü,, başlıklı - dır. Loyd Core w- luslar kurumunun Habeşistan me - selesini bir yola koyamadığı takdir - de kendisinden ürn* kesilmiş meflüç bir hale gireceğini yazarak diyor ki: “Eğer, Habeşistanın arazi bütünlü - günü ve istiklâlini (o kurtaramıyacak olursa, bundan sonra onun kararları bir meflücun zararsız o gevelemeleri halinde karşılanacaktır. Toyd Corç, Musolininin Habeşistan üzerine yürüdüğü takdirde — ki yağ- mur dinince bunu yapmak niyetinde olduğunu söylemektedir. — Fransa - nın bir şey yapmıyacağını ve Musoli - ninin ilerlemesine mâi olacak hiç bir tedbire de razı olmıyacağını anlatıyor. Eski başbakan, Almayanın mevcudi - yetini ileri sürerek şöyle demektedir: “Fransa, 1570 de Almanlara mağ - tüp olduktan sonra bunun acısını çı - karmağı düşündü. Plân ve teşkilât yaptı, 9 1915 de bütün manasiyle bu acıyı çı- kardı.. Şimdi Almanyanın bir intikam için hazırlandığına katiyyen emindir. Fransanm bütün dış siyasası bu tek düşünce ile ağuludur. Ve böyle bir hâdise olduğu vakit, İngiltereye gü - venilemiyeceğini biliyor. Amerikanın İse işe hiç karışmıyalağna (vakıftır. Diğer taraftan Fransa ve İtalyan müşterek menfaatleri vardır. Almanyanın Avusturyayla birleş- meği düşündüğü ( sanılıyor. Bu, Al - manların nüfusuna yedi milyon kişi daha ilâve edecek ve kuvvetlerini ço « ğnltacaktır. Avusturyanın Almanlar tarafından İşgali İfalyaya doğrudan heveslisinin, köşebaşlarına çörekle - nerek bir kubbe ile bir o servi resmi boyayıp pelerini kanatlana kanatlana memleketine dönmesi gibi bir hâdise olmaktan çıktı, Türk sanatkâr: yurdu ve güzelliği ile karşı karşıdır. Arif OBediinin akademide açtığı sergide de bunun mutlu izleri görülüyor. Hikmet Münir Ihsan Yavuz ii Şık giyinen lerin terzisi Her âyın modelini orada bulabilirsiniz ISTANEUL Yenipostahane karşısında Foto Nur yanında Letafet hanında SOYDAN Sünnetçi A ikametgâh ve muayeneha # hmed. nesini Sirkeciden Sultanahmet Yerebatan caddesi 40 numaraya nakleylediğini saygılı müşteri- : i mühim maceralarından birine başl; vor: Bununla beraber Loyd Corç, bu « tahminlerin tahakkuk © edeceğinden şüphe ederek uluslar kurumu konse « yinin İtalyanın tecavüzüne mâni ol. lacak boykot vesaire gibi (o ceza ted - birler almakta ittifak Oedemiyeceği söyleniyor. “Uluslar kurumu ( azalarmdan bir çoğu, tabii böyle bir harekete giriş « meğe tamamen hazırdır. Fakat ba- zıları, âni diplomatik menfaatlerine, dünya sulhünü tutacak olan müşterek hareket prensibini feda edeceklerdir. Yold Corç uluslar kurumunun son tesir kuvvetini de kaybederek bu ma - kanizmanın yeniden inşası lâzımgele. ceği ve ulusları bir müddet içintek, rar bir araya getirmenin hiç de ko - lay bir iş olmıyacağı gibi bedbin bir görüşle sözlerini bitirmektedir. yg Sy a X:9 Kaçırılan kız peşinde Polis hafiyesi Deksterin “Kaçı ırlân kız peşinde,, adlı romanı bu- sün piyasaya çıkarılan ikinci forma e nihayete ermiştir. Bundan sonra İu formalar haftada iki defa Cumartesi ve Salı günleri Piyasaya verilecektir. Önümüzdeki günlerde çıkacak olan 3 üne formasiyle X: 9 en doğruya bir tehlike teşkil eder, Bu iki memleket yurt hudutlarında bu sebep den müşterek surette ilgilidirler,Fran sa devlet adamları bu esaslı kombi - nezonu bozacak hiçbir tedbir alma - yacaklardır. Fransa olmaksızın da, uluslar ku - rumunun hareketi zayıflar... Loyd Corç bundan sonra Habeş İtal ya işinin nasıl başladığını anlatarak uluslar kurumunun niçin kurulduğu - na geçiyor ve “ulslar Okrumu harbe başvurmamak yolunda (taahhütlere girişerek arsrulasal barış ve emniyeti temin etmek için kurulmuştur), di - yor. Uluslar kurumunun arasi biribirile çarpışmamağa herhangi ihtilâfı ha kem usulile halletmeğe söz vermiş -| Eyy Ayyy yg

Bu sayıdan diğer sayfalar: