22 Ağustos 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

22 Ağustos 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kılıç disli kaplan (X:9)un Hindistan ormanlarındaki maceraları < HABER 7 Erdem anlajş/aiği- ha göre vzerlerinel, beş allı kisi hücum efmiş Deksler efrofı 4 ! igin gilliği bu Peki , zamanda bunlar ne. heye gidebilirler. yay ei 7 in Eğe burada ikiye ay, e M0 31rliyor Anlaşılan ben ! ederken &ir gastana artık yarın haber veririm. diye söylendi. Umduğu gibi bunların arasın da bir hareket görüldü. Yavaş sesle birkaç söz söyleştikten sonra hemen onun etrafını kuşattılar. İçlerinden biri: — Korkmaymız mösyö.. Bir i. iy söylediğinizi işittik de.. de: i Medlen Ferron: — Sizin isminizi söyledim Mös- yö |ö Şövalye! cevabını verdi. Hakikaten bu adam Şövalye dö Ragastandı. Madleni sesinden tanıdı. — Bizim lülüfkâr koruyucu: muzdur. Beni mi arıyordunuz izi kaybet ek isi ie: yerler fakakdan be deksier, on farı Takıb İuzaga Yüşmüş İanla / Giy: kaybelmişli.. madam? diye bağırdı. — Evet,. Sizinle konuşmak iste. rim amma, burada değil.. Ragastan: — Otele dönelim! dedi. Söyleyişi Madleni titreten bir ginç sesi: — Bir gün daha kaybetmiş olü»| * yoruz. sözlerini söyledi. Genç kadın: — Jiyeti bulmak için bir gün daha kaybettiniz, değil mi mösyö. Ben de size bu kızdan bahsedece- ğim. cevabını verdi. Bu adamlar heyecan ile: — Haydi gidelim! diye bağır dılar. Sessizce yürümeğe başladılar. Büyük Şarlman oteline vardıkla-! rı zaman vakit gece yarısını geç- mişti, öğrenmeli - yirmi - SERSERİLER YATAĞI Birkaç dakika sonra otelin bü- yük salonunda toplandılar. Madlen Flerron evvelâ Manfre- de baktı. — Sizi tekrar gördüğüm için, hayatımı kurtarmış olduğunuz için tekrar teşekkür ederim. dedi. Manfred gerek nezaket icabı ve gerekse bu kadının keskin bakı- şından kurtulmak için eğildi. — Madam, siz de benim hayatı mı kurtardınız! cevabını verdi. Madlen bu bakışıyla: — Bana aşkını söylediğin ve i- kimizin de kendimizden geçmek üzere bulunduğumuz o anı hatırlı. yor musun? demek istiyordu. Evet, Manfred bunu hatırlıyor ve sevgilisine ihanet ettiği o da- kikayı ömründen silmek için ha- yatının on senesini vermeğe bazır bulunuyordu. Güzel Pranga delikanlının aklın dan geçen şeyleri anladı. Bakışla. rını öbürlerine çevirdi. Odada bulunanlar: Tribule Ra gastan, Lantene, Ispada Kapya ve Manfreddi, O sırada Ragastan: — Madam, bize Jiyetten bahse- deceğinizi vadetmiştiniz. o Acele- mizden dolayı hepimizi âffediniz. Tabii burada bulunan Mösyö Flö- riyanın onun babası ve sevgili oğ- lum Manfredin de nişanlısı bulun- duğunu öğrenince acelemizin 86- bebini anlarsınız.. dedi. Madlen titredi: — Manfred sizin oğlunuz mu? diye sordu. w İmları Sıs/ va Wo eimin bekçiler, esir elmmiş di va/hşi/er yarak Beş e7miyeceğimi. Onları akik ği İN (UN < 7 eks rin de ellerimi . ayaklarını bağ sahlı bir nehre Tim - $$ SERSERILER YATAGI m » — Evet madam.. — Ah.. Buna çok sevindim. Manfredle Ragastan bu tuhaf sevincin sebebini anlıyamadılar. Genç kadm: — Jiyet de Mösyö Manfıedin nişanlısı ha?.. dedi. — Daha doğrusu, bu iki çocuk birbirlerini deli gibi seviyorlar. — Buna da sevindim. Mösyö Manfred temiz kalpli ve kahra. man bir delikanlı olduğu gibi Ji- yet de son derece güzel bir kızdır. Tribule ile Manfred ayni anda: — Siz onu gördünüz, öyle mi? diye haykırdılar, Madlen gülümsiyerek: — Biraz sabırlı olunuz. Demin Mösyö Ragastanın söylediği söz- ler arasında bir şey gözüme çarp- tı. Mösyö Flöriyalin Jiyetin ba- bası olduğunu söylemişti. dedi. Tribule heyecandan titriyen bir sesle: — Evet madam.. Ben onun ba- basıyım. Bir çocuğu bulup büyü- ten, onu seven, hayatını onun saa- deti için harcıyan birisi bu isms ne kadar hak kazanmışsa ben de o kadar kazandım.. cevabını ver- di. — Anlıyorum.. Mösyöler, ben Jiyeti gördüm. Hattâ iki saat ev- vel onun yanındaydım. © Hepsi sustular. Madlen: ii — Merak etmeyiniz. Bu çocuk. karşı bulunduğu bütün tehlikeler den kurtuldu. Jiyet, Fransa kra İmm şatosunda bulunduğu için bu tehlikelerin ne olduğunu tabit he piniz anlarsınız. sözlerini söyle di. Gözleri yaşla dolan Tribule: — Kurtuldu öyle mi?.. diyor, bir söz söylemiyen Manfred ise babasının ve Lantenenin birer elk lerini ezmek derecesinde sıkıyor» du. Madlen ilâve etti: — Evet kurtuldu. Fakat tehli- keden uzak değildir. Eğer sözüme inancınız varsa bir an evvel işe başlamalısınız. Tribule yeisle: — İşe başlamak mı? İyi amma, nasıl?.. Fontenblöde bulunduğu- muz gündenberi belki on kere baş- lamak istedik. Her defasmda mu- vaffak olamadık. Bu gece ise du- vardan atlıyarak bir nöbetçiyi öl- dürraeğe ve şatoya hücum etmeğe karar vermiştik. diye bağırdı. — İyi amma, aradığınız kızı o- rada bulamıyacaktınız. Beni Jiye- te raslatan talie dua ediniz.. Ve evvelâ şunu biliniz ki çocuk şato- da değildir. Annesiyle beraber bahçdeki bir pavyonda bulunuyor. — Anesiyle mi? y Bu cümle hepsinin ağzından bü yük bir hayretle çıkmıştı. — Evet, annesi olan Marjantin- le. Manfred haykırdı: — Marjantin öyle mi?, Zavallı delinin yaramı tedavi ederken ba-

Bu sayıdan diğer sayfalar: