Kadıköyündeki “Gizli tüneller p mr < ea AAAT IN CT SA A a OT AAT Onlkitünelin biri Haydarpaşaya, bliri Modaya uzanıyor. Büyükadaya da tünel var mı? Muharririmiz gördüklerini anlatıyor Bundan bir buçuk sene kadar evvel Kadıköyle Büyükada, ve di- ger bazı yekleri biribirine bağla - layan bir takım yeraltı yolları bu- lunduğunu iddia eden Metzler is - minde bir Alman, almış olduğu iz - ne dayanarak, taharriyat yapmış ve bir takım kemerler, yeraltı yol - ları bulmuştu. Son günlerde bu bahis yeniden tazelendiğinden dün bir muharri - rimizi Kadıköyüne hafriyatın ya- pıldığı yere göndererek tahkikat yaptırdık. PMuharririmiz gördüklerini şöy - la anlatıyor: lddiaya göre bu tünel Kadıkö - yünde Altıyol ağzında kırtasiyeci sokağında sanayi müfettişi Dani - şin 46 numaralı evinin bahçesin - den başlamaktaymış.. Bu evin bulunduğu yer ve civa » rı evvelce bir Rum mezarlığı imiş. Daha evvel de bütün Kadıköyü - ne hâkim olan bu yerde büyük bir manastır bulunmaktaymış. Milâttan evvel bir mabed olan, sonradan manastıra — çevrilen bu bina şehirden uzakta olduğu için zaman zaman bir takım hücumla - ra ve yağmalara uğrarmış. Bunu göz önüne alan o zamanki din a - damları büyük bir masrafı gözden çıkararak mabedin bodrumundan on iki muhtelif yere kaçılabilecek biz tiekrn gizlt'yeraltı yolları yap- mışlar.. Bu yollarım başlangıcı gene bod- rurada bulunan on iki büyük hey - kelin kaideleri imiş.. — Bu on iki heykel kolaylıkla yerlerinden kal- dırılmakta, ve delikler meydana çıkmaktaymış.. Bu gizli yolların — en önemlisi (mühimmi) tâ Büyükada (Aya - yorgi) manastırına kadar uzayan yolmuş.. . Bütün bu malümatı, bu gibi iş - lerle uğraşan Metzler Almanya - dan aldığı bir mektup ve plânlar- dan öğrendiğini söylemektedir. Kendisine bu mektubu gönde - ren Alman eski eserler sosyetesi, bu malümatı vaktiyle Ayasofya kütüphanesinden çaldırdıkları es- ki bir Bizans kitabından aldığını iddia etmektedir. İşte bundan bir buçuk sene ev - vel bir Alman, — sanayi müfettişi Danişe müracaat ederek vilâyet - ten ve müzeler idaresinden almış olduğu izni göstermiş, ve bahçe - sinde araştırmalar yapmak istedi - ğini söylemiştir. İşin sonunu Daniş şöyle anlattı: — Bunu ben demerak — ettim. Ve zararsız bir iş olduğu için ka - bul ettim, Alman, bahçemde bulu- nan eski bir fıstık ağacının ve ka- im zaviyeli bir müselles şeklinde langıçlarını göstermek — için bir | HABER — Akşam Posfası Gündüz ışığında sinema Moskova, 26 — Sovyet bulman (mucid) larından B. Novitski! gündüz aydınlığında sinema gBı terecek bir açın (keşif) da bulun- muştur. Sinemayı aydınlıkta göstermek için iki ayna yetmektedir. Ayaa- lardan biri perde işini görmekte daha küçük olanı ise objektiften çıkan ziya huzmesini kırarak per- delik yapan aynaya çarpmaktadır. Ziya, sinema makinesinden bir kaç metre önündeki ufak aynaya, —Aarada kaybolmaması için— ka- palı bir boru içinde verilmekte ve bu suretle perde ödevini (vazife sini) gören ayna güneş ziyası al- tında gayet açık ve kabârtma ola- rak resimleri gösterebilmektedir. Yakmımda Moskova parkların- dan birinde dünyanın ilk gündüz sineması kurulacak ve işlemeğe başlıyacaktır. Kaçakçılığa karşı 15 tayyare remiz olarak dikildiğini ve yapıl- |Ve zırhlı otomobiller dığını söylüyordu. Araştırmalara ilkönce kuyular- dan başladı. Bunlardan birinde bir yol bulundu. Fakat bir netice çı - karamadı. Bir taraftan da sunda- lar yapıyorduk. Bu esnada bahçe- de toprağım altında bir kemere te- sadüf ettik. Buradan toprağı bir, bir buçuk metre kadar kazdıktan sonra kemer ortaya çıktı.. Bu da delinince büyük bir mahzen bul - duk. - Bu esnada müzeden de müte - hassıslar gelerek kemeri tetkik et- tiler, Ve Milâttan — önceki devre aid olduğunu söylediler. Yalnız mahzen toprak dolu ol - duğundan çalışmak çok müşkül o- luyordu. Buna rağmen — Alman iki yol buldu. Bunlardan birisi Haydarpaşa, öbürü de Moda isti - kametindedir. Yirmişer metre ka - dar ileriye gittikten sonra yollar topraklarla tıkanıyordu. Bu arada Almanın parası da bittiğinden ça- lışmayı tatil etmek mecburiyetin - de kaldı. Metzler ilk önce oniki heykelli salonu bulmağa çalışıyordu. İddia ettiğine göre bunu bulduktan son- ra işin ötesi çok kolay olacaktı. “Istanbul çöküntü şehri oluyor,, serisinden Dört çocuk yıkılan duvar altında kaldı Bir çocuk da cereyana yakalandı Dün Fatihte eski bir duvarın çökmesi ve dört küçük — çocuğun dır. Bu sırada oradaki bir elektrik direğine çıkan — Ali isminde bir ağır surette yaralanmasile netice -| çocuk ta cereyana kapılarak düş- Teney bir kaza olmuştur. Fatihir Haydar — mahallesinde 50 vumazalr — bahçenin üç met- reye yakım duvarı son yağmurlar- dan esasen eski elduğu — için be- zulmuş ve orada oynayan çocuk - larım duvarın üstüne çıkmaları ü- zerine büyük bir gürültü ile yıkıl- mıştır. Çocukların bir kısmı kaçabil - miş fakat Remzi, Muzaffer, Hul - ki ve Orhan — isminde en büyüğü sekiz yaşında olan dört — çocuk taşların altında kalarak muhtelif yerlerinden yaralanmışlardır. Yetişen polis ve ahali tarafım - dan kurtarılari çocuklar otomo - bille hastahaneye kaldırılmışlar - müş ve yaralandığı için o da has - taneye kaldırılmıştır. Hükümet mühendisleri — vaka mahallindeki bütün çürük duvar - ları yıktırmışlardır. Polonyada genel grev Varşova, 26 (A.A.) — Polon - ya sosyalist partisi seçim yasası - nım değişmesi projesini — protesto etmek amacı ile Varşova Lodzda genel grev bilitmiştir (ilân etmiş - tir). Ancak bu greve işçilerin bir kıs- mrı uymuştur. Genel hizmetler ve devlet fabrikaları işçileri uymak istememişler ve çok özel kurum - larda işçiler yalnız — bir kaç saat için işlerini brrakmışlardır. kullanacağız Muhafaza genel kumandanlı- ğı cenup hudutlarımızda muhafa- za teşkilâtı için seri vasıtalara ve bu arada zırhlı otomobillere ihti- yaç göstermiştir. Adalar denizi sahilindeki muhafaza memurları da çoğaltılacak, buralar için 15 tay yare de muhafaza emrine veri'e- cektir. İstanbul teşkilâtınım da genişletilmesi esas itibariyle ka- rarlaşmıştır. Hava kurumundan izin almaksızın Eşya piyangosu yapılamıyacak Ankara, 26 — Memleketimiz- de para ve eşya piyangosunun münhasıran Türk Hava Kurumu- na ait olması hakkmdaki kanun projesi devlet şurasınca, tetkik e- dilmektedir. Yalnız devlet piyan- goları bu hükümden hariç bıra- kılmaktadır. Türk Hava Kurumu- nun muvafakati olmadan hiç kim- se veya kurum piyangolu hiç bir şey satamıyacaktır. Za tnemim ae eei drmeni İ Dünyada 200 milyon radyo varmış Varşova, 27 (A.A.) — Arsa- lusal radyo birliğinin yıllık kon- gresi 18 Hazirandanberi süren ça- lışmasını bitirmiştir. Kongrede 22 memleket delegeleri bulunmuş- tur. Kongre, radyoya - gösterilmek - te olan ilgiyi büyük bir memnu- niyetle not etmiştir. Haziran ba- şında dünya radyo abonelerinin sayısı 200 milyonu aşmış bulunu- yordu. RAĞGASTANIN: 'OĞLU Ve Borjiya Ragastanın oğlu formalaı ile Borjiya formalarını eıldle!! tirmek isteyen okuyucularımız! 12 — Temmuz — 1935 tarihi- ne kadar (Vakit Kütüphanesi! ne birer numara almak suretiy le bırakmalıdır. Cild için on kuruş ücret ödeye- ceklerdir. verecereERİ penec ee sr ke KA seLaena n ne a Kaide b 'l Xt"' AN — 1993 budur. Haftada 48 saat iş! “Cumartesi günü nmeleye tam yevmiye verilmeli, diğer günler de sekiz buçuk saat çalışmalı!,, Ankara, 26 — Cumartesi gün- leri öğleye kadar çalışan işçi- lere tam yevmiye — verilmeli mi, verilmemeli mi mevzuu etrafında ökonomi bakanlığınca — tetkikat yapılmakta ve bir formül hazır - lanmaktadır. Iç Bakanlığında salâhiyetli bir zat bu mesele — hakkında dedi ki: — Kanun sarihtir. Cumartesi günü öğleden sonra daireler, mü- esseseler, fabrikalar tatildir, Bu - na muhalif harekât edenler ceza - landırılır.,, Ökonomi bakanlığından diğer salâhiyettar bir zat ta dedi ki: — Biz, arsıulusal (beynelmilel) çalışma bürosu ile iştirâk ettiği - miz bir mukaveleye görer işçinin haftada 48 saat çalışması esasını kabul ettik. Cumartesi — günleri ameleye tam yevmiye verilmeli, fakat bu 48 saati doldurmak üze- re diğer günlere yarımşar saat i- lâve etmelidir.,, HABER: e Cumartesi günü işçiye yevmi « yeyi tam vermiyen — müesseseler, zaten amelelerini sekiz — saatten fazla çalıştırmaktadırlar, Bunlar araşında 10 — 12 —13 — hattâ daha fazla — çalıştıranlar da var- dır. Onun için, haftada kırk sekiz sant iş usulü tatbik bile edilince, bunların hem cumartesi günü tam yevmiye vermeleri, hem de diğer günler işi sekiz buçuk saate indir- meleri lâzım gelecektir. Hava tehlikesine karşı korunmak için Nişan yüzüklerinin toplanmasına lüzum yok Türk Hava Kurumuna CGa- lata Perşembe Pazarında Bekir Tüten ve Hüseyin Sabri Tüten| işçileri Kardeşler tecim evi (ticarethane- si) tarafından 2,000 lira armağan edilmiş ve ayrıca Tüten ailesi ta- rafından 300 Hira verilmiştir. Ermeni Patrikhanesi memuzla- rı Hava Kurumuna üye yazılmağa karar vermişlerdir. Bugün saat 16 da Hava Kuru- mu İstanbul Merkezinde hava teh- Hkesini bilenler kurumu kadınlar kolu toplanacaktır. Ankara me- murları maaşlarının yüzde ikisini kuruma terketmeğe karar vermiş- lerdir. Evvelki gün çıkan nişan yü- zükleri meselesinde alâkadarlar böyle bir şeye ihtimal vermemek - te ve yurddaşların günden güne artan alâkalarının böyle bir şeye ihtiyaç hissettirmiyeceğini söyle- mektedirler. Yeniden teberrüde bulunan!la rın isimleri: Jak Dekolo traş bıçakları ma- ğazası 150 lira teberrü, İsmail Hakkı ve şürekâsı fabrikası 100 Hira teberrü, Poker trraş bıçakları fabrikası namına mümessil tara- fından 100 lira teberrü, Eskinazi Gözem Şayu, Negrin 500 lira te berrü, Mordov Jozef Mizrahi 50 lira teberrü, Mes'ut Çul 20 lira teberrü, Abdullah Yaka 20 lira teberrü, Mehmed Ziya 20 lira, Rı- E man 20, Nebil Çanakçı 20 lira te- berrüde bulunmuşlar ve bu tecim 341,50 lirayı Türk hava kum— na vermişlerdir. Olur ahlâksız- lıik değil ! Zenginler! sahte- kârlardan kendinizi koruyun Ankara, 26 (A.A.) — Genel Direktörlüğünden: Vaktiyle abone ve ilân do- landırıcılığı yapan ve gazeteleri vekiller heyeti karariyle kapa- tılan bazı kimselerin şimdi hal- kımızın hava tehlikelerinden korunma işine verdiği ehemmi- yetten istifade ve bazı hayır <e miyetleri ismini istismar ederek hava hücumlarından ve zehirli gazlardan korunma mevzuu ü- zerine yazılmış derme — çatma kitapları şahıs ve müesseselere zorla sattıkları yapılan tahki- kattan anlaşılmıştır. Halkımızın vatan müdafaasma ve şeflerin emirlerine gösterdiği derin a( kayı istismar eden bu soysuzlar hakkında şiddetle takibat ya- pılmakla beraber halkımızın bunlara karşı müteyakkız dav- za Akduman 20, Mahmud Akdu-| | "Anmaları ilân olunur. Fransızlar Alman deniz kuvvetlerine karşı tedbir aliıyor Manş tarafına Paris, 26 — Fransız deniz ba - kanı Pietri saylavlar deniz komis- yonu üyelerine — Alman - İngiliz deniz anlaşması hakkında — uzun i izahat vererek bilhassa şu sözleri söylemistir: “— Bugünkü Fransız filosu, İn- giliz filosunun yüzde 54 ü kadar - 4i| Akdeniz filosunun bir kısmını geçirecekler dır. Almanların çok iyi silâhlan mış modern gemilerine karşı ya - pılmakta olan yeni harb gemileri- mizin inşaatı bitene kadar Akde - niz filomuzda bulunan bir kaç ge- miyi Manş denizi filomuza kata - cağız...