25 HAZİRAN — 1935 Mîkiıı' Pudra, yağsız krem ve losyonları Cildin letafet ve gençliğini muhafaza eder. Her yerde arayınız. 9p Yüksek Mühendis Mektebi Arttıma ve Eksiltme Komisyonundan: Mektebe 936 senesi Mayıs nihayetine kadar lüzumu olan 8000 kilo sadeyağ 8 — 7 — 935 tarihin de kapalı zarf ile eksiltmeye kanul- muştur. Beher kilosunun tahmini fiatı 85 kuruş ve mecmu bedeli 5100 lira ve birinci pey parası 383 liradır. Eksiltme saat 15 de yapı lacağından isteklilerin mektupları nı saat 14 e kadar arttırma ve ek- siltme kanununun 2 nci ve 3 üncü maddelerinde yazılı bolgelerle ve kanunu mezkürun 32 'nci madde sinde yazılı şekilde belli gün ve saate kadar komisyon başkanlığına ve şartnameleri görmek — için de hergün komisyona müracaatları ilân olunur. (3468) Teşviki sanayi kanunundan istifade | eden müessese sahiplerine Iktisad Vekâletinden: Sanayi müesseselerine gönderil miş olan sual varakları mucibince tertip edilecek 1934 senesi iç ced vellerinin beş nüsha olarak tanzim edilmesi ve bir nüshaamın Vekâletimize gönderilmek üzere en geç 1 — 7 — 935 tarihine kadar posta ya verilmesi, diğer dört nüshasının | ise gene ayni tarihe kadar mahallin en büyük mülkiye memuruna ve- | rilmesi lüzumu ilân olunur. “3483,, inhisarlar U. Müdürlüğünden;| 1 — 38 adet 500 ve 3 adet 300 kiloluk 4860 lira muhammen be delli basküller şartnamesi mucibin ce açık eksiltme suretiyle münaka saya konulmuştur. 2 — Şartnameler Cibalide Levazım ve mübayaat şubesinden alı nacaktır. 3 — Eksiltme 22 — Temmuz — 935 tarihine müsadif pazartesi gü- nü saat 14 de Kabataşda Levazım ve mübayaat şubesi alım komis- yonunda yapılacaktır. 4 — Eksiltmeye girecek olanla rımn 364,50 lira muvakkat güvenme HABER — Akşam Postası KAŞE NEOKALMINA Grip -Nevralji-Baş ve Diş ağrıları- Artritizm -Romatizma “Gençlik Tılsımı, SEKSÜLİN —— Eger iktidarsızlıktan şikâyetci iseniz. eğer birçok ilaçlar alıpta hiç birinden fayda görmedinizse size son bir TECRÜBE tavsiya edeceğiz SEKSÜLİN kullanınız Bu şayânı hayret ilaç, terkibindeki Kanı, Sinirleri, Beyini ihya AD L L D A L ZL A İ G İA NL KUTUSU 200 Kiş BEŞİR KEMAL - MAHMUT CEVAT ECZANESİ SİRKECİ S T ASA Vapurculuk İURK ANONİM ŞİRKETI Istanbul Acentalığı Liman han, Telefon: 22925 Trabzon yolu TARİ vapuru 27 haziran l PERŞEMBE saat 20 de HOPE.- ye kadar. Dr. A, Kutiel TUWRKİYE ZİRAAT vi 'DADA BiRik TiREN paralariyle birlikte tayin olunan ııınlı.lıht_ı hLevazım ve ııü—r Karaköy "Fopçular caddesi No. 33 DAHA.T“ EDED y bayaat çubeıındekı alım komisyonuna müracaatları. “3081,, VK dönmlni l SERSERİLER YATAĞI SERSERİLER YATAĞI Luvra gitmektense ölmeği ter - cih edeceğini söyledi. Birinci Fransuva başını önüne eğdi... — Acaba benden bu kadar nef- ret mi ediyor! diye mırıldandı. Fakat derhal hiddetlenerek: — Peki.. Mademki Şövalye Dö Ragastan kızımı — götürmüş, ben de onu nereye — götürdüğünü bilmek isterim, — İşte ondan haberim yak şey- ketmaab!., — Haberiniz var madam.. Daha doğrusu her haliniz, sesiniz, üzün- tülü bakışınız, beni kandırmak iş- tediğinizi anlatıyor. Rica ederim, bana doğru cevab veriniz, yoksa... — Yoksa, Şevketmaab?. . Ben de şizi alıp götü- receğim! Demek ki Şövalye bura - da değil öyle mi?. — Evet evketmaab!. — Jiyeti götürdü değil mi?. — Evet Şevketmaah!, — Pekâlâ, o beni kızımdan a- yırdı, ben de onu karısında ayrıyo- rum.. Madam lütfen bizi takib et- meğe hazırlanınız.. — Ne, buna cesaret edecek mi - siniz şevketmaab!!.. — Her şeye cesaret edeceğim.. Sizi tevkif ediyorum madam.. Şö- valye Dö Ragastan kızrmı bana geri verdiği zaman ben de sizi ser- best bırakacağım.. Ben Jiyeti gör - Meyince Şövalye de sizi göremiye- cektir.. — Şevketmaab, bu kuvvetinizi, fena kullanmaktır.. — Hayır madam, bu merhamet- tir. Bizi takibe hazır mısınız?, — Şevketmaab, beni isterseniz zorla götürünüz.. Bakayım Fran - sada dört silâhlı jantiyom bir ka - dına el kaldırmağa ceşaret edebi - liyorlar mı? . Kral son derece bir hiddetle: — İş ona kalsın! diye bağırdı .. Jantiyomlarina bir işaret edin- ce bunlar tereddüd etmeden Beat- risin üzerine yürüdüler. Prenses bir çığlık kopardı.. Bu anda, geri dönünce kendi - sini bulamıyacak olan Ragastanın meyus hayalini görür gibi olmuş : tu.. İki eliyle yüzünü — örterek işir sonunu cesaretle bekledi.. Bu anda bir kapı açılarak Jiyet meydana çıktı,. Bembeyaz kesilen metaneti - ni bozmayan genç kız, şaşalayan krala doğru yürüdü: — Şevketmaab, işte ben sizi ta- kibe hazırım.. dedi. Beatris: — Betbaht çocuk, diye bağırdı. — Heyhat madam! Ben mah - kümum.. Sizi de felâkete —uğrat - mak korkusu — üzüntümü çoğalt - maktan başka neye yarar. Şevket - maab, bana karşı fedakârlık gös - teren bir adamı kurtarmak için bir kere teslim oldumdu.. Bu sefer de ümid ederim ki ben Luvr'a girer girmez evvelce Dolenin tevkif edil diği gibi Şövalye Dö Ragastan da tevkif edilmiyecektir. Hayata karşılık — hayat.. diye | içeriye daldı. düşünüyordu. Lâkin işte Jipsinin yüzünden bi- rinci kısmı — muvaffakıyetle biten bu plânın ikinci kısmı neticesiz kalmıştı. v BEATRİS Serseriler -Yatağında — bu vak'alar geçerken Ale lö Mahü - nün klavuzluk ettiği kral ve mai - yeti Sen Denis sokağındaki Ma - dam Ferro'nun şövalyeyi götürdü » ğü evin önünde durmuştu, Kral attan indi.. . Arkasından gelen yirmi süva - ri de onu taklit ettiler. — Zabit bi- rinci Fransuvadan aldığı emirlere göre tertibatmı tamamladı.. Kral, Lâşatanyeri, Esse ve Sa - sağa yanına gelmelerini işaret et- ti. . Zabite: — Mösyö, eğer sizi çağrırsam hemen içeri gireceksiniz. — Karşı gelmek isteyen kadın veya erkeği öldürceksiniz! dedi. Zabit eğildi. " Kral ağır ve tereddütlü adım - larla kapıya yaklaştı.. Kapı kapalıydı.. Fransuva: — Bu kapıyı gürültü etmeden açınız | dedi. Zabitin işareti üzerine bir nefer ilerledi. hançerini kilide sokup on dakika kadar sessiz bir çalışmadan sonra t açmağa muvaffak oldu. Kral üç sadık adamı ile beraber Evin asıl iç kısmıma geçmek için bir kapı daha vardı. Bu da ayni suretle açıldı.. Evdeki sessizlik kralı üzüyor - | du. İçerisi niçin bu kadar karanlık ve sakindi, ., Bumunla beraber bir tehlike vu- kun gelirse şiddetle müdafaa olu « nacağını bildiği için ilerliyerek ö « nüne çıkan bir merdiveni tırman - mağa başladı.. Fakat tam merdivennin ortasına geldiği zaman urhld( birdenbire aydınlandı.. Kral, elini kılıcma — götürerek gözlerini kaldırdı.. Çünkü ışık yukarıdan geliyor - du. O vakit, elinde bir lâmba tutan ve kendisine sert sert bakan bir ka- dın gördü. . Onu derhal tanıdı. Gülümsiye » rek: — Madam dö Ragastan! Dedi, sonra nezaketle ilâve et « ti: — Madam, demin biribirimiz- den biraz soğukça ayrılmıştık. Si« zin gibi yüksek ve kibar bir ka « dmnla barışmağa koşmağı kendime vazife sayarım. — Şevketmaab, size Tüiyleri meydanındaki evde söylediğim sö- zü tekrarlayacağım: Safa geldiniz. Kral titreyerek etrafma bakın » dı. , " Bir mukavemet — bekliyordu. Forma: 4