Vahşi hayvanlar arasında ve Afrikanın balta görmemiş orman larında geçen aşk - ve kahramanlık, heyecan, esrar ve tetkik romanı ma No: Sişganaa Yazan: Rıza Şekib aa Aslanlı adam, 30 fil ve 2 aslanın- dan ibaret kuvvetile oğlu Selimi kaçıranların peşine düşmüştü... Genç kız, yavaş yavaş keniisine geldi. Gözlerini açıp da karşısm- da babasını görünce dudaklarında sevinçli bir tebessüm uyandı. ai SÜLEYMANIN PEŞİNDE Aslanlı adam oğlunun da kaçı - rıldığını öğrenince düşmanlarının | yeniden yeniye harekete geçmeğe başladıklarına hükmetmişti.. Onu kimlerin kaçırdığını çok kolaylık- la anladı.. Mağarasına atılmış olan yılan kafesinden, yol üstünde eline ge - | çîrdiğî trambasından bu işi Niyam Niyamlının gördüğünü açıkça an - Taşılıyordu. Vakit geçirmeden ve hattâ sa - Bahı bile beklemeden kızı Karşayı Ağabeyisiyle mağarada bıraktık - tan sonra yola çıktı.. Yalnız değil - di. Ormanın bütün vahşi hayvan- | Tarmı seferber etmşti. Önde giden | aslanlarını tam otuz fil takib edi- yor, kendisi de bunlardan Şerifin sırtında bulunuyorlardı. Yalnız halledilmesi — icab eden Bu meseleyi çözememişti. Oğlu Niyam Niyamlıların hangi kabile - sinin elinde bulunuyordu. İşte bu noktayı iyice halledememesi , hangi yolu takib etmek lâzım gel- diği hakkımda kendisini tereddü - de düşürmüyordu bile.. Önüne ge- | len bütün kabileleri — darmadağın | edecek elbette birinden birini ele î geçirecekti. | Kendisiyle senelerdenberi kavgalı bulunan Niyam Niyam kralından şüphe ettiği gibi Maya kabilesi re- isi Naçiden de şüphe ediyordu. Karşa ormanın bitişik diyecek kadar yakmında bulunan bu kabi- lenin ilk karıştırılması, ilk altüst e- dilmesi lâzım ğelen kabile'erden biri olduğuna şüphe yoktu.. İşte doğrudan doğruya oraya gi- diyordu.. Bu gece bitmezden evvel bastırılacak olan bu kabileyi Mof- yonun kabilesi, bunu da meşhur Niyam Niyam kumandanı Mamri - nin askerleri takib edecek neticede haşmetlü kralları Medkyoyu neye sauğradığını bilmez bir hale getire - miyecekti. Yolda bir dakika bile durup din- lenmeden ilk nefesi Maya kabile - sinde almıştı.. Otuz fil ve iki aslan- dan ibaret kuvvetini bu vahşileri yola getirmek için fazla bile bulan Aslanlı adam, Şerif üstünde ayak- ta durüyor ve aşağıda — ö- nünde serpilmiş gibi duran Ma- ya kabilesi köyüne bakryordu. | Aslanlı adam buraya ikinci defa geliyordu.. İlk gelişinde hiç bir za- | zarart dokunmaış, bir ziyaret şek- | Tini aşmamıştı. Daha güneşin doğmasına epeyce vardı.. Bununla beraber etraf bir gündüz kadar aydımlıktı. Her şeyi teker teker görmek kabildi. Sırtı Şerifin arkasında ayakta durarak indiler, Bu otuz fil ve iki aslandan iba - ret kafile gecenin bu aydımlık sa - atinde çok heybetli ve — uzaktan bir kara duman halinde ağır ağır ilerlediği görülüyordu. Köysınırıma — geldikleri zaman Şerifin sırtından atlayan adam ya- nına yalnız Borasını alarak ilerle - di, Fillerle Şeytanı Aslanlı ada - min ilk işaretinde yuvarlanan ka - ra taşlar halinde kabile kulübele - rine çullanacaklardı . Yavuz çiti aştı.. — Bora terbiye | görmüş bir cambaz aslanı gibi sıç- radı.. Mümkün olduğu kada: ses - siz ilk rastladıklarr kulübe önünde durdular. Aslanlı adamın düşüncesi, yer - Tilerden birini bulup sorguya çek- mek ve hareketini ona göre ayar « lamaktı.. Kulübenin kapısı kapalıydı. A, çıp içeriye girmektense kapısma vurmak ve bu sese gelecek olanın yakasına yapışarak öğreneceğini öğrenmek daha akıllıca bir iş ola- caktı, « Böyle yaptı.. İlk yumruğuna — içeriden erlız bır ses cevab verdi ve az sonra da kapı bir gıcırtı ile açıldı. Aslanlı adam — kapının hemen kapatılmamasını temin etmek için şöyle bir kenara, hemen görünmi- yecek bir yere çekilmişti.. — Yerli kapıyt vuranın kim olduğunu ilk bakışta göremediği için iki üç a- dım ilerlemek mecburiyetinde kal- mıştı. Karşısında bir eliyle asla - nın boynundaki uzun kıllardan tu- tan bir adam — görünce şaşırmış, lâkırdı söyleyemiyecek — bir hale gelmişti. Aslanlı - adam Niyam Niyam diliyle: — Korkma! dedi, Bana yardım edersen sana fenalığım dokunmaz. Oğlumu reisin — Naçi mi kaçırdı? Bana bunu söyle ?, Yerli cevab vermiyordu . Aş - lanımn karşısında zangır zangır tit- reyen — bu genç vahşi neredeyse cansız yere yıkılıverecekti., Yavuz, onun aslanından çok korktuğunu farkedince: — Korkma, diye — tekrarladı. Sorduğuma cevap verirsen asla - mrmın sana hiç bir zararı dokun- maz. Fakat Aslan yanında bulun - dukça vahşiden bir şey öğrenme- nin imkânı olmadığını görünce onu gerisinde brrakarak kendisi vahşiye doğru ilerledi. — Artık korkma.. Sana bir şey yapmaz, yalnız bana cevap ver. Oğlumu reisin — Naçi mi kaçırt: tı?. — Ben, bilmiyorum.. Hiç bir şey bilmiyorum. Reis burada yok © çoktandır kralın yanında.. — Ya! O halde sizin köyün çocuğumun kaçırılmasından ha - beri yok.. — Ben bilmiyorum. — Bana reisin kulübesini gös: ter! Vahşi hiç bir şey söylemeden önüne düştü. Beş altr kulübe geç tikten sonra ötekilerine nisbetle bir büyüğünü işaret etti: — İşte.. Reis — Naçinin sara- yı. — İçeride kimse yok mu? — Vardır. Bekçilerile karıla - Ft (Devamı var) aei —ÜĞ SAai bit eee d d *gÖNRÜYEY xNEYDOR OT YEÇY nuo4ıduk hakem açların iki hakemle idare e- dilmesi suya düştü. Şampiyona maçlarmın iki ha- kem ile idare edilmesi hakkında Everton tarafından vaki olan İn- giltere “Fooatboll League,, i lara- fından tetkik edilmiş ve uzun mü- zakereden sonra 18 reye karşı 31 rey ile reddedilmiştir. Heyet.oyuncuların nümerotaj edilmesi mecburiyeti hakkındaki teklifi de kabul etmemiştir. Pozzoya rütbe verildi Italyanların meşhur tek seçim- cisi Pozzoya İtalyan futbolünün ierakkisi yolunda vaki olan kıy- metli mesaisinden dolayı olimpi- yat komitesi — tarafından Sant - Lazare ve Saint - Maurice rütbe- leri tevcih edilmiştir. Brüksel turnuvası- nı Hollandalılar kazandılar Brüksel sergisi — dolayısıyle bir futbol turnuvası tertip edilmiş ve bu turnuvaya Avrupanın tanmmış klüp- leri iştirak etmişlerdi. Önlerine çıkan bütün takımları birer birer yenerek finale Holanda Turnuva esnasında Fransız takı- mının göstermiş olduğu yüksek oyun, Vahşi Atlet yalnız me- deni dünyada yetiş- mez yal. Afrika zencileri arasında da atletik kabiliye- ti fevkalâde fazla olanlara da rast ge: linmektedir. Bir İngiliz ga- zetesinden — aldığı- mız bu resimde de gördüğünüz gibi üç seyyah, — Afrikaya yaptıkları bir seya- hatte, , vahşilerin yüksek atlama ka- biliyetlerini tecrübe etmek — istemişler, tabif bumun — için mükemmel bir tesi- sat — bulamadıkla- rından — başlırımın üstüne oturttukları bir çıtanın üstün- den!., Bir vahşiyi atlatmışlar. Aşağı yukarı (2) metreyi bulan bu yükseklikten — yalı- nayak başı kabak olan zenci, büyük bir rahatlıkla — ve resimde gördüğünüz gibi çıtadan ol- dukça daha yüksek bir mesafeden aşmıştır. ve ön'ine çıkan takımları büyük fark- lar ile yenmesi herkesin takdirini celbo'miş bulunuyor ve Fransızların turnuvayı kazanacakları — kat'iyetle yakın bir emniyetle tahmin ediliyor- du. Fakat hakikat hiç de tahmin edil- OA gibi çıkmadı. Yenilmesi bekleni- Jen Holanda şampiyonu Ajax Fran- gız şampiyonuna bire karşı iki ile ga- Ka gelerek ortaya konulan kupayı kazandı. Bu netice herkes için bir sürpriz olmuştur. Sockanx'lular başlangıçta kazana- ©i rından emin olarak oynamışlar- dız. Hasmaıları bu vaziyetten istifade ederek bidayette kazandıkları sayı forkını nihayete kadar muhafazı et- mesini bilrişler ve Fransızların son- lart doğru, bütün gayretine rağmen, elle ettikleri sayı farkımı kaybetme- mişlerdir. Küçük haberler: * Geçen sene İstanbula gelen ve bizim takımlarımızla yaptığı müsabakaları birer sayı farkla ka- zanan Bohemyans takımı Balkan şampiyonasına iştirak edecek Bul- gar Milli takımından — mürekkep yapılmıya Her tarafta Davis kupası maç- Jarına başlanmıştır. — Pragueda Çekoslovakya ile Japonya arasın- daki maçı bire karşı dört ile Çe- koslovaklar kazanarak dömi fina- le kalmışlardır. Varşovada cenubi — Afrika ile Polonya arasında cereyan etmek- te olan — müsabakada da cenubi Afrika halen iki bir galip vazıye- tinde bulunmaktadır. Berlinde — Almanya ile İtalya çarpışmışlar. Ve Almanya İta'ya- yı bire karşı dört galibiyetle ka- zanmıştır. Fakat Davis kupası tas- fiye maçlarının en mühimmi Pa- riste Avusturalya ile Fransızlar a- rasında yapılmıştır. Meşhur Avusturyalı Gravford, Bossus ile Merleni yenmiş bunlar- da Avusturalyalı Mac Gattiye ga- Dünya boks muhteliti O — 5 yenmiştir. * Balkanlarda yaptığı müsaba- kalarda Yugoslav ve — Bulgar ta- kımları tarafından mağlüp edilen Rasing klüp Yugoslav solaçığı ile santrforunu, ve Bulgar kalecisi, Bulgar sağaçığı ile bir hafını ay - da 2000 frankla angaje etmiştir. Bizim para ile 170 lira kadar tu - tar. ' * Amerikada 17 — yaşında bi: genç kız 100 — metreyi 11,3/5 de koşarak dünya kadınları arasında koşu rekörunu egale etmiştir. * Japonlar Berlin olimpiyadı için harartle hazırlanmaktadırlar Berline gidecek atlet kafilesi 80 idareci ve 360 atletten mürekkep olacaktır. * Peştede bulunan dünya 100 metre yüzme şampiyonu Âmerika- lr Fik, Alman yüzücüsü Fişer ta- rafından îlığncî defa geçilmiştir Rekor 58, 4/10 dur. şampiyonluğu Dünya ağır siklet boks şampiyon- luğu için bu ünvanı hâlâ muhafaza etmekte olan ve geçen gün yeni bir Amerikalı boksöre hiç beklenmiyen bir mağlubiyete uğrayan Amerikalı Max Bear ile Alman Max Schmelin- gin 17 Ağustosta Amsterdam'da çar- pışmaları takarrür etmiş ve konturat imza edilmiştir. Bu müsabakada Mâüx Bear 300,000 dolar alacaktir. Yani bizim paramızla takriben dört yüz bin lira., Sehmel- Ting de külliyetli muayyen bir para alacak, hasılâttan da yüzde hesabiy- le hissesi olacaktır. Amsterdam'da memnu edilmiş ©- lan bokş müsabakaları bu münase- betle bir gün için istisna kaldırılmış olacaktır, Müsabaka üçer dakika — on beş ravunt üÜzerine tertip edilmiştir. Ma- çı bir Holandalı hakem idare edecek- Üür. Müsabakadan bir ay evvel her iki boksör de Holandaya gelecekler ve bir köye çekilerek antrenmanlarıma devam edeceklerdir. atletler Çifte çifte antrenörler, mükemmel havzlara rağmen, çoğu 1,75 gi zor ai lryan bizim atletlerin kulakları çi lasın!... Davis kupası maçları Her tarafta büyük bir hızla başlandı lip gelmişler ve bu — suretle'Bef maçtan ikisini bir taraf, ikisini d* diğer taraf kazanmca çiftler mü* sabakasının neticesi büyük bir #” lâka uyandımmıştır. Bunda galip gelen diğer hı_#“ tasfiyeye uğratacağı — cihetle mühim müsabakada kesif bir labalık kütlesi bulunmuştur. — İlk seti Avusturalyalılar 6 -— $ almışlar, — ikinci seti Fran 6 — 4 kazanmışlar, — bu yü üçüncü set çok sıkı ve hey&’”ıî olmuş ve bu seti çetin bir müct deleden sonra — Avusturalyalılt” 10 — 8 kazanmışlardır. Kuvvei — maneviyeleri kırdaf Fransızlar, dördüncü seti de Ç bederek sahadan müğlüp çıkm!f » Jardır. ittifaksızlar turnuvası İttifaksız spor klüplerinden Y” disi kendi aralarında bir tertib etmişlerdir. Turnuvaya * | gün Karagümrük alanında b“l_. nacaktır. Turnuvaya girecek kl"’: ler şunlardır: Aftmnhilâl, Davıt paşa, Türkspor, Küçükpazar, bi tih İdman, Cağaloğlu Gençler V' liği, Çelik İdman.. Turnuva ""';. cisiyle, ikincisine birer kupa ** lecektr. ,