4 Haziran 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

4 HAZİRAN — 1885 Yeni Fransız kabınesı Bu sabah Mesinin son şeklini tesbit etti Fransada para istikrarı hakkın- da, bir münasebetle Fransız cum- hur başkanı demiştir ki: “Fransa para istikrarı prensibi, Ni hararetle korumaktadır. İstik - Tâar olmadan tecim (ticaret) işleri hızlarını tekrar alamazlar. 'eyı Paris, 4 (Telsizle) — Yeni ka- bine bu sabah saat dokuz buçul:- ta Telize sarayında reisicumhurua reisliğinde toplanarak kabinenin gün mebusan meclisinde okuya- €ağı beyannameye — son ve kat"? #eklini vermiştir. Beyanname üç kısmı ihtiva et- Mektedir. İlk iki kısım mali mese- lelere hasredilmiştir. Üçünci: kı - tımda ise siyasal vaziyetten bah - sedilmektedir. Buisson kabinesi, evvelki kabi - henin siyasetini takip edeceğin', valın — değişmemesi de esasen dllnu gösterdiğini — bildirmekte - ir. Yeni kabinede, düşen Flanden abinesi gibi mali meseleler hak Bugün bi Divanyolunda kattan Divanyolunda Sıhhiye müzesi rşısında 127 numaralı evde hiz Metçilik eden genç bir kız, bugün 'lnl bir buçuk sularında evin i- ltalyab.-vusturya Münasehbeti değişmemiş Viyana, 4 (A.A.) — İtalyan si- Yasasında Avusturyaya karşı bi- '*ğişiklik olduğuna dair yabancı ynaklardan — verilen haberler, tir Bu çevrelerde söylendiğine göre, haberlerle hâdiseler arasında : men karışıtlık (tezad) var - ir. HS Haa ae ee L İki şeyh idam edildi Bağdat, 3 (A.A.) — Son isya- Mürettiplerinden iki şeyh edilmiştir. Bir çok âsiler elif cezalara çarpılmışlardır. | ' k'sh?uleh şehri bir tayyare bom- dtmanından sonra teslim ol- $tur, Harekât her yerde devam tedir. Kabileler Fırat nehri- bendlerini kesmişlerdir. Bir S £ yerler kül haline gelmiştir. YUGOSLAV Meclisi açıldı rat, 4 — Yugoslav meclisi Nl’çııilıı dün sabah saat 9 da a- qeclınn içi ve dışı çok kalabe- Hükümet partisine mensup îı“hrm hepsi gelmişti. Muha - © &;"'ılç kürsüye gelerek 5 mayıs M da hükümet partisinin bir zafer kazandığını yen: ün de kral — Aleksandra 'tsmi çevrelerde tekzib edilmekte - | intihabatta yolsuzluk oldu - | ileri sürerek gelmemişler | beyanna- | kında geniş salâhiyet istemekte - dir. Bu hususta bir proje hazırlan | mıştır. | Buisson bu projenin süratle | müzakeresini istiyecek, proje usu len mali komisyona verilerek cel se kısa bir müddet için tatil edile- cektir. Celse arasında — komisyorn | projeyi müzakere ederek projeyi | ikinci celsede meclise yeliştire - cektir. Bu projenin meclisçe kabul e dileceği umuluyor. Ulular arasında para işlerinde anlaşmak üzere Fransız finans bakanı — Kayyo, kendi memleketinde paranın de - ğerden düşürülmemesi için çalış- tığını, bununla beraber, dünyanın ekonomik kalkınması — için, öteki ulsularla da — uyuşması suretiyle, arsıulusal (beynelmilel) para is - tikrarı başarzlabileceğini umdu - ğunu söylemiştir. r" buçukta bir. kız ikinci düştü kinci katından aşağı düşmüş kız yetişen polisler tarafından has - taneye sevkedilmiştir. . Türk- ıngılız | Ticaret anlaşması bugün imzalanıyor Ankara, 4 (Telefon) — Türk - İIngiliz ticaret anlaşması bugün imzalanacaktır. | — Anlaşma tarafeynin ticari in- kişaflarını arttıracak esasları ih - tiva etmektedir. Kurtoğlu Faik, — Türkofis baş- müşayirlerinden Bürhan Zühtü - den mürekkep bir heyet yakında Fransaya gidecek ve anlaşma et- rafında konuşacaklardır. İspanyada bulunan ticaret mü- | messillerinden de yapılan anlaş - ma hakkında malümat istenecek - tir. Eski ınlı;mının müddeti bu mana kadar imzalanmasına çılı şılacaktır. Tuna konferan- sına Almanyada, girecek mi ? | Yugoslav gazetelerinde okun - duğuna göre, bu ay Romada top- lanacak olan Roma Tuna konfe- | ransına küçük — antantın ve Bal-| kan antantının girmesi beklendiği gibi, Avusturya, Macaristan Bul garistan, Lehistan , İtalya ve bel-ı kı Almanya da iştirâk edecek- “İlk mekteb — kitapları | öztürkçeleştiriliyor Ankara, 4 (Telefon) — Dil ko - misyonundan ayrılan bir kol ilk | mektep kıraat kitaplarını öztürk - | çeleştirme işine başlamıştır. Yeni HABER — Almım l"ıııtıu Fen, her sahada birden ilerli - yor. Bir taraftan artık dünyadan| uzaklaşarak yıldızlara çalışan insanlar, bir taraftan gitmeğe ölümün çaresini arıyorlar. Ebedi hayat! İşte insanların e-| | bedi gayesi! Fakat fen yalnız teknik ve müs-; bet ilimler üzerinde yürümüyor, Ruhiyat üzerinde, insan ruhu ü - zerinde de yürüyor. Ve bu saha daha o kadar keşfedilmemiş, o ka- dar meçbuldür ki fizik betımın - dan fen gayeye varmıştır denile - bildiği halde, bu sahada — henüz yeni girilmiştir denebilir. Bununla beraber, insanlar asır | larca bu yolda çalışmışlardır. Fa -| kat bu yol o kadar harikulâde, © kadar çetin idi ki asırlarca bu sa- hada bir karış bile ilerlenememiş- tir. Bundan sonra insanlar müsbet. ilimler sahasında muvaffakıyet ler kazanmağa fazla maddi materyalist oldular. Böyle işlerle meşgul vazgeçtiler. Ruhu, ruhiyatı inkâ- ettiler. Fakat son asırlarda müsbet i- limler gayeye varınca, tekrar ru- hiyat sahasma dönüldü. İlk tec - rübeler müsbet bir sonuç (netice) vermemekle beraber, bu yolda ça- lışmalara devam edildi. Ve niha - yet fevkalâde neticeler alımma ğa başlandı. Şunu da söyliyelim ki bu saha- da bir çok ta şarlatanlar türedi. Bunlar bu işlerin esrarengiz ma- hiyetinden istifade — ederek pek çok kimseleri soydular. Bu iş hal- kın gözünde itibarını kaybetti. Fakat ilim sahasında irlerlemek te devam ediyordu. Ve devam e - diyor. Bununla — beraber bu sahada şimdiye kadar binlerce hâdise tes- bit edildiği halde daha henüz bir tek kanun bile bulunmamıştır. Biz burada gene ilmi bir heyet önünde yapılan bu harikulâ'le tec- rübelerden birini anlatacağız. Geçen günkü gazetemizde bir yazı vardı. Bu yazı Peştede İris isminde bir kızın ufak bir hasta - lıktan sonra kendisine geldiği za- man isminin Lüsiya olduğunu söy- lediğini, kendi dili olan Macarca- dan başka pek iyi bir surette bil - diği Almanca ve Fransızcayı da unutarak, hiç bilmediği ispanyol - ea konuşmağa başladığını bildi - da| başlayınca pek | olmaktan | Ipnotızme ve spırıtızn Şarlatanlar elinden kurtul İlim sahasına geçiyı latacağımız hâdiseye pek yakın| olduğundan bunu okuduktan son ra vaziyeti daha kolaylıkla kavra-| yacaksınız. Bu harikulâde tecrübe şu şekil. de yapılmıştır: İpnotize edilmeğe, yeni — sun'i surette uyutulmağa çok - istidatlı bir medyüm, gayet derin surette uyutuluyor. Bundan sonra ipnotizör kendi | sine şu şekilde emirler veriyor: — Uyuyunuz! Uyuyunuz! Da - ha derin, daha derin uyuyunuz! Şimdi hayatınızı düşününüz' Uyutulan adamım 30 yaşında ol. duğunu farzedelim. Bu takdirde uyutucu kendisine şu şekilde emir. ler vermeğe başlar: — 20 yaşınızdaki — hayatınızı yaşayınız! Şimdi artık 20 yaşında-| sınız | Hakikaten medyüm bu esnada kendisini 20 yaşında — zanneder. Sorulan suallere yirmi yaşında | bulunan bir genç gibi cevap ve rir, on sene müddetle bütün hatı - ralarını unutur. Hattâ evli 8e ev- li olduğunu, çocukları bulundu - ğgunu bile unutur. Bundan sonra uyutucu medyü ma şu emri verir: — Şimdi de on yaşınızdaki ha-| yatınızı yaşayım! Bu emirden sonra medyüm a - deta çocuklaşır ve on yaşında bir mektep çocuğu olur. On yaşından sonra bütün tanıdıklarını ve öğ rendiklerini unutur. Ânnesi, ba - bası ölmüşse kendilerini sağ sa - nır. Elhasıl kendisini — tamamile küçük bir çocuk bilir. Bundan sonra ipnotizör: — Beş yaşındaki hayatınızı ya | şayın! Daha sonra: — Dört yaşındaki Zl.n Daha sonra: — Üç. Daha sonra: — İki.. Ve nihayet: — Bir yaşmdaki hayatırızı ya- şayın! Emirlerini verir. Medyüm de bu| hayatını - emirleri muntazaman dinl.yerek gittikçe daha ufak yaştaki hayat- larını yaşamakta devam — eder. | Bildiği lisanları, ilimleri, okuma, yazmayı, hattâ konuşmayı bile u - nutur, Bir yaşında bir çocuk gibi sesler cıkarmaya başlar. Bundan sonra ayni emirler ay,| L0 Ud .. - * , küçülmekte devam gelir ki ufak bir be lamağa başlar. Dal büsbütün susar ve | dar rahat ve tabii | turur ve yahut yatı büzülür ve toparlan Bu şekil rahimde nine çok müşabihti: tizör emirler vermel mektedir, Nihayet birdenbi âde hâdise vukua g- Buraya kadar iş kalâdelik yoktur. İl: | za merkezinin yava ması ve maziye doğ diye izah edilir. Fakat ilmin henül diği nokta bundarı lar. Büzülmüş, ve bi almış olan medyüm — Daha evvelki şa! Emri üzerine bird Eski rahat halini a! konuşmağa başlar. rikülâde tarafı bu k| yet, medyümün ke ka , ayrı bir şahsiyel çok ihtiyardır. Ve r| | bir memlekete, baş! | başka bir ırka men yümün Fransız oldı dersek, sonradan gi meselâ bir İngiliz o eder. Hiç bilmediği en ince aksamlarına fuz etmek şartile nuşur, Fransızcayı yüme intikal etmiş Buraya kadar —i kısmıdır. Harikulâd | dur: Tabiatla ilmi he yapılan bu tecrübel mün sonradan gird | hakkında nüfus ka | de araşlırma yapıl ce elde edilmiştir; Medyümün sonra şahsiyet öldüğü gü dakika ile, medyüm gün, saat hattâ daki ve yüzde yüz birdir. İşte ruhiyat âlemi tin tezaüfü) denile rin tenasüh nazariy ziyen, fakat ilmin h: medîii en şayanı h