27 MAYIS — 1935 PRE HABER — Akşam Postası NS DiNAMİiT ingilizlerin Mmeşhur casusu LAVRENS Meşhur Mareşal Foş'u bile mağlüb ; edebilecek bir askermiş! O kadar gizli yaşamağa ça'ış.> | tığı halde hakkmda en çok va - z_'lln ve söylenen Lâvrens, “İngi- liz entellicens servisi,, nin bu çok ellenmiş üyesi, nihayet bir mo-l tosiklet kazasında kafatası çatlı - Yarak üç beş günlük — sessiz bir dinlenmeden sonra öldü. Lâvrens, gömüld halde dür Ya gazetelerinin — dilinden he - Düz düşmemiştir. Hele İngiliz ga- Zeteleri bu ufak ölünün (Lâvrent Zerçekten — ufak yapılı bir adam- di), hatıralarını yazıp bitireme iler.., l .. » Lâvrens için yazılanları ve ga- Zetelerimizde henüz — çıkmamış "!lnl.uı bir araya getirsek, tahaf tr halita meydana — gelir. b Casus olarak tanınmış Lâvren | ".'l bir ressam olmak istediğini ilir misiniz? Lâyrensin bir edip olmak is - | hdiii bütün boş zamanlarındaki Salışmalarile bellidir... Lâvrens nihayet bir. makinist .ı'luş!ur. Bunu daha uygun bu ı%ımı, hem kadından uzak kal istediğine de yorabiliriz.. N(ü, on beş yıllık arkadaşı Ro-| .b_"!(.'ııcyrsc bu mevzu üzerinde Aî.xzüığı bir mektupta — diyor ki: Bu işe girmek, adamı, kadmnla hakiki münasebetten alıkoyuyor... Her hangi bir makine işinde ka n yok... Ben sana, bu sahanın ?rta zamanlardaki manastırlara ilhassa bu noktadan pek benzer Olduğunu söylemekle yanılma | Mişım..... . « * & 1919 yılında Lâvrens üzerine | İT Amerikalı müellif. Londrada îmlî bir konferans — vermişti. . konferans neticesinde Lâvren- bq|28 kadınm evlenme teklifinde Unduğunu yazıyorlar. Lâvrens İi arasında ayak bileğine sa- * takan tuhaf bir İtalyan konte- "'_“_bulunduğunu da, ve onun 'Dine uğradığını işiterek Lon | dl'ıd.n kaçmıştır. | Arlıldışl.ıı-ındııı Core Bula - Yazıyor ki: “Lâvrensin üç ı":k kardeşi daha vardı... Hiç deşleri olmamıştı. Kadın Yetesinden uzak yetiştirildi. Ve İtiyadı devam etmiştir.,, WW TU T mLii'fe“S hayatında bir defa “ B ( defa isim değiştirmiştir... 'dan birincisi Ros idi. oğ bu Harpten sonra Lâvrens arada! zaman 26 yaşında bulunuyordu, | İngiliz hükümeti de olmak üzere itilâf devletlerinin sözü üzerine Faysala büyük ve müstaki! — bi- krallık vadetmişti.. Fakat Vevsay da sulh muahedeleri yapılırken, bu neticeyi alamadığından, Arap- lardan sıkılarak adını değiştirip Rosa çevirdiğini yazıyorlar. Lâvrensin dediğine — bakılırsa: “Artık — Lâvrens! — adma A- raplar lânet okuyacaktı.,, Lâvrens (Şov) adını bundan söonra almış kısa bir zaman icin- de İngiliz hava servisine iki de- fa çıkmış girmiştir. » * * Lâvrens (Şov) adını alırken, çok iyi arkadaşı olan — sakallı ve seksen yaşma yaklaşmış — İngiliz edibi Bernar Şov'u düşündüğünü söylerler... Fakat gerçekte böyle bir şey aklına getirmemiş... İngi- liz harbiye nezaretinin bir daire sinde otururken, efrat listesinden bu isim gözüne ilişmiş, ve almış Bununla beraber, Bernar Şovle Lâvrens çok iyi ahbaptılar , de nebilir.. rens , Vestministere lâyiktir,, di- ye ilk ses çıkaranın Bernar Şov olduğunu gazetemizde okudu- nuUz... Vestminister kilisesine, İngi lizler ölmez (İâyemut) saydık - ları adamları gömerler.. .. * Şimdi casus olarak — tanınmış Lâvrens için (casus değil, asker- di...) diyenler vardır. Askerliği hakkında İngilizce bir gazetede şöyle bir hâdise yazılıyor: Fransız mareşalı Foş, ile Lâv - rens, sulh konferansları sırasın - da karşılaşmışlar... Mareşal Foş, demiş ki: “— Suriyede Araplarla memle- ketim arasında bir harp olacağı - nı sanıyorum. Arapların ordusu - nu siz mi idare edeceksiniz..?,, Lâvrensin verdiği cevap şu: “— Eğer Fransız ordularının başına siz — geçerseniz, o zaman sevinçle bu işe girerim...,, Bunun üzerine — mareşal Foş, böyle bir işe girerek — garp ce>- hesinde kazandığı — şöhreti feda etmek niyetinde olmadığını anla- tır bir cevap vermiş, bahis ka - panmış... Ve Lâvrens büyük harbe girdiği * 1 Öldüğü zaman 46 yaşında idi Devamlı gizlilik ve muhtelif hü - kümler altında yaşıyan bu ada - ma günün birinde (mesut olup olmadığını) sormuşlar... “Düşünen hiç bir kimse, gerçek/ «/âvrens Vestminster'e lâyıktır' ten mesut olamaz,, demiş. | . . * 1929 yılını iyice düşünürseniz, Afganistanda çıkan ayaklanma - yı ve kral Amanullahın âkibetini hatırlarsınız.. İşte bu - sıralarda, Lâvrens, yahut o zamanki adı ile T. E. Şov Hindistanın Afganis - | tana hudut olan yerinde bulun - | duğu haberi çıktı. Hem İngilte - ) | | Lâvrens sivil kıyafetinde rede, hem diğer memleketlerde bu işi Lâvrensin karıştırdığı, Af- ganlıları Lâvrensin ayaklanmıya güttüğü söylenildi. Bu — havadis o kadar ileri gitti ki, Kâbildeki İngiliz - elçisi hükümetine müracaat ederek Lâvrensi oradan geri aldırttı. Ve Lâvrens — Londraya geldi.. İşte bu sıralarda işçi mebus - lardan Ernest Tartil — Lâvrensin Hindistanın şimalinde ne iş gör düğüne onun yeni bir isimle u-| çak (tayyare) servisine niçin gir diğine dair — parlâmentoda bazı| sualler sordu. | İnandırıcı cevaplar alamadı...| | Fakat gece yarısı Lâvrens kendi-| | sine Şov adile telefon etti. Mebus uyku sersemliği ile sor | du: | sında buluştular. | anlatmaktadır. Fakat diyen İngiliz edibi Bernar Şov — Şov mu? Ben böyle bir a. dam tanımıyorum! ı — Tanımıyorsunuz amma, par- lâmentoda bu adamdan — bahse - dip duruyorsunuz.. Artık şüpheye mahal kalma mıştı. Mebus, entellicens servisin tanınmış — Lâvrensile karşılaş - tığınt anlamıştı. Lâvrens mebus- la ertesi günü parlâmento bina - * & « Bu mebus, Lâvrensi utangaç, ihtiyatlı, kısa boylu ve giydiği ü- niformayı pek gösterişsiz olarak zekâsını pek — beğenmiş.. Ve bu zekâya (yıkıcı) adını veriyor.. E ÖY Lâvrensin basılmış ve basıl - mamış kitapları da vardır. Bun - lardan bir kısmının ölümünden sonra basılması pek muhtemel - dir. Fakat gerek Lâüvrense ait ki- taplar, hatıralar ve notların neş- redilmesi, gerek Lâvrensin haya- tının sinemaya alınması için aile- sinin, belki de hükümetin tasvi- bini elde etmek lâzım gelecektir. Lâvrens bugün — arkadaşlarının neşrettiği bir yazısında hayatınım sinemaya alınması işine dair şöy le diyor: “Geçen ay film rejisörü Alek- sandr Kordayi gördüm. Benim filmimi yapmak istediği havadi - sine pek kulak asmıyordum. Fakat anlıyorum ki bunda 1s . rar ediyorlar... Kendisile bir randevü tesbit ederek etrafile an.! lattım ki filmin yapılmasına kat'i surtte razı değilim... anladı. — Bir film — rejisöründe bu anlayışı görmek garip değil midir!? — Ve filmimin — yapıl- ması işini, ben öldükten sonraya yahut sağken razı oluncaya ka - dar bekletmeğe muvafakat etti., Yaşlanıyor mıyım, — nedir.. Bil - mem!? nedense sinema şeridi ha | Tine getirilmekten — tiksiniyo - rum...,, » . » Bir ressam, veya — edip olmak istekleri de gene kendisinin olan şu satırlarında beliriyor: *“Yazmağa, yahut çizmeğe ça- lışıyordum. Yapmak istediğim yey, o zamana kadar örtaya koy duklarımın fevkinde bir düşün - ce manzumesi örebilmekti. Faka! bunda muvaffak olamadım. Ger- çekten yazabilen veya gerçekten| çizip boyayan insanlarla kendimi ölçtüğüm zaman, ayni hamurdan yapılmadığımı öğrendim....,, * & * Lâvrens babadan yana İrlan - Dediğimi | İ | Lâvrens Arap kıyaletinde dalıdır. Önce toprak altında eski eserler araştırmasına çalışmıştı... Bu kadar masum bir işten “en - tellicens servis,, e geçmiş ve A- raplarca sonraları “Prens Dina - mit,, diye bir de isim — almıştır. 13 yaşındayken kimseye — haber vermeden ayrılmış, bisikletle İn « giltereyi dolaşmıştı. Oksforddayken “Oksford bir « Hiği kütüphanesi,, ndeki kitapla « rın hepsini okuduğu — ve oku - duğu kitapların 50,000 taneyi bul- duğu yazılıyor. * * # Lâvrensin son yazdığı mektup- lardan birinde “hakikt mânasile hayatımın artık sona ermiş oldu- ğuna derinden derine — inanmış bulunuyorum,, diye bir söz var... Deniyor ki: “Bundan önce ölüm kendisini yakalamadı. Çünkü ö - lüme hazır değildi. Bir zamanlar Arap isyanını elinde tutuyordu.... İngiliz uçak servesine girdi. Ha- vada tehlikeler geçirdi.. Denizde plânını kendi çizdiği hızmotor- larile de korkunç kazalar atlattı. Ölüm sırası hâlâ — gelmemişti.... Öleceği zamanı kendi ihtiyarile seçecekti.,, Ve seçti... Hikmet Münir Kedi ile köpeğin birbirlerile geçi- Remediklerini biliriz. Fakat Birbirle- | rile ahbap olanlar da vardır. Yukarda di beraber dostturlar. resimlerini gördüğünüz Köpek ile Ke- büyüdükleri için gayet