18 Nisan 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

18 Nisan 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

camin 9 ysaazn3 HTTVH Zrayek Bpyvy use WOPTEAK) ugAHS9U ıs9192205 YJGYH Se6i M190143S pen :uo1425 34o3yanı 4049)4033 al yapyuai 40 aypapunofryou. DE guhp uu ng wepa OApyıy NES “anyğnu pisDa Masyanz op 40 pöevomapuyun upsoyasış naz ag ww “VAJTYOH» mydpz ipyodmu appjoyaj ama 4şg peyppsyi Du8dg yöDg em OYy2A9z |aSIW nıBO u,u21seD e? Birine Fransuva, pehliven omuzlu, uzun boyunu, astizadelere muhsus a gır zırhlı elbise için yapılmış gibi da- ran geniş vücudunu doğrulttu. Janti omlarma dönerek sordü: R — Sen söyle Esse!» Beni nasıl bulu- Şevketmaap sizi örrümde ba kadar inç görmemiştim. Günden güne! rsunuz! a keskin bir sesle bağırdı: Kont! Kralı tekrar $0 — Kont! Kont inandırmak | Kral sordu: — Sen ne dersin Sansak?.. — Şevketmasp bizim için bir Zera- fet nümünesidir! Deli söze karıştı: — Evet, bununla : karnının yağlı ve şişman ; daha iyi taklit etmek için SİZ de kar. nınıza yastık gibi bir şey biye sunuz! Hiç olmazsa benim sırtım lmasının sebe! e di buyururlar mı? dedi, Tribole acı ve — Allahallah!... ” Şarlı kendisine zorla kabul Ihu düşünüyor. ygs tun, Aragon, Flandr ve Mi yele aliyi Zannedersem bunda da ağlanacak bir şey yok. — Maskara! — Yalan mr? Bu değil mi?. Kral belki de kilise için yapılan katlidmla- rı düşünüyor. Provans e» iy e kan gövdeyi götürüyor!. Bu de neş'elendiriyor- diken Bülnüb Delinin hatırlatıp tanlandırdığı hayallerden rengi sap- parator ettireceği sü — RAGASTANIN OĞLU — sarı kesilen kral: — Sus! Diye homurdandı. Ve tek- rar söze başladı: ” — Efendiler! Bu akşam büyük bir gezinti var. Ah, elli yaşındayım! Ih- tiyarladığımı söylüyorlar. Bakayım, Marinyandan sonra; Fransuva gibi kahraman ! Deniliyordu. Ben bundan başka: Fransuva gibi genç, Fransu- va gibi çapkın! Denilmesini de iste rim! Dostlarım, mademki hayat tat lıdır. Ve Fransamızdaki kadınlar da çok güzeldir. Öyle ise biz de gülüp eğlenelim. — Bravo Şevketmaap! ! — Şevketmaap otuz yaşmda bile görünmüyor!... — Dostlarım.. Saadet! Aşk! Ah, se- ni seviyorum kelimesinde toplanan ahenk!. Bilseniz o masum saflığıyle ne kadar güzeldir. Hayatınm on yedi baharı o melek alnı nasıl bir güzellik halesiyle süslüyor. İşte beni yakan, damarlarımda kan yerine ateş dolaş- tıran budur.. Beni baştan çıkaran, çe kip götüren, çıldırtan, parlak bakı. şındaki bu yüksek safirk, bu şah be- kârettir. Kral Birinci Fransuvanın dudak- larından birdenbire dökülen bu itiraf karşısında nedimleri sustular, Üzül. düler... Kralm sevdiği bu genç kız kimdi?. Bu aşk sözleri kime karşı söyleni- yordu. Fransuva şimdi heyecanlı heyecan» İı Rönesans devrinin güzel süsleriyle daha parlak bir hale getirilen Gotik tarzdaki mobilyelerle döşeli gösteriş” M odada geriniyordu. Gözlerinden ateş saçılıyor, yanak» ları kızarıyor, âdeta gençleşiyordu! Yeniden büyük ayna gözüne çarp- tı, dudaklarımda bir gülümseme be- lirdi: — Hayır elli yaşında yokum! Hiç hir kral ihtiyarlar mr. Ben geneimi. Yaşasın Bg wepuızğe uolnzng 24 uazndoy ““peldey şayau yg mvpağinp um a “pek Yare “pEOİ doğ Joy wp “yeny 'apıolnugp yufog URIPUN usyuy dnuop ıgığ #ej 'uuduyeeğ “TANES8 1g O “apzofnun£ mp £o$5 114 İyy yıpıy *npzofnjogkuy apapip eyeyyey 214 Ynjog 94 zollr; “UZM YEZUUUPILITUR LİOŞTEĞ 2yg TAŞpAas YO) “7596 UrUYANSUSAZ Pufag (UY gareğueity pan? wa tp “Ag “yanpyş rueğjuund Yıpıy — SApa9a dv4a3 0) zi) İİ JAY “pau 04'a “(SOX “;devtşoya$ “BANSUYIŞ — #yazapığa virredip DA “gü azad deyyey yazajağ our 21a3010p YEMpŞİ$ Tür) aog “M#np vuruvk ujasaomad adypapuss okyapms yerspıduy sinyzoy uopyuai apunun uruvpu ng uapekk Npnni omar a4 TAPE arpunpde Uz 24 LEJYENU YU JUEN YEİV — YETSAN FLAŞ “Ana, *Opyaş an uapuyı9 Uyu PUNÇ yazupyış “pzpurin Şoppiy 4g uz “uynun yujsof “pugluy “yu Sunysıy “porun yuysasupönp UnUO VOZJ “yuypapyağ opp TSEN “iruşytut ng “uüyrut ng — ipuyeyek yayzapyayı “Tppiyw surrozn ururstd0 “1598 yeyzop nsnyzoy “1#pupre YEM voX10Ğ | Eyutayyaz92 Er uzağ — '03a7 #PUJ A Spuyoz uepurpye uvuvz 0 “prusş Jeydop UEYEU8 UP “1p1a)903 Lay İğıpraa umsansutıj Pug 'npunj “ng ayayareyj 1)g BOZzTyek “yö np *1) 2g ZEUJUİ MUPUSRIE UTLU YpAp VEYA “TponsI yana, de40) YOĞ “puvppa VU AYI *zzTapyağ çsvu elvang — da “npaOfaMms YOL “Bpugp 8 If MAÇI pu EJ10Z *uipEY Jrurseyre Ep © YUNUĞUŞ Lkıduy ap dır “13 ağyaaiş uozlağ “ıpuydoy FSpuoy Jaaaanı 4g 0040p UOS “uypu “rp kii “vg yağor unuo Uayradan Fujsasuy J“EPSPUAN UL, “TAYA “TPE TWO “apuoA 1s «4 ng “apıodnınp vpvufu nzp£ unu “PE 1 UUZBIYS ŞGIİ NO 94 UBİR 1d “ML “rp Oyu 1 ppyr amyag WPEUKE YpU$ şlajzgi ua4ndpg oya “YA İPTEN zployoa yi “7pssaŞ pos MZ ng svpyepnp ng özguopayı | 'npzo£ni .1Z oupyeley Ypuoy o4 *40Ğypaxkas çu “SIp0OY BPUUAN Mozzaz YAP Ojd “1203 yelavd “af dariyupap FN *Mpaokyars allığı; 184 UND “ojduynı uyg “nprodyaos | mrun5 “npıo4nu np MEZE UUPOJA “apıos£nun&np pese iğeenpin vUsWoy opujaa wÇ yemyeyur Yuygagos unun$npun; ng opaau Arapppu unzü 44 "zofns fanın3 AJUR “apaodyuy 2 apyey 1g Jumğjos 94 UNİZOL UOLAJ MEPEN “A “Dag vpuamg 491 ald — “yeyeşn& rdry “pey VİDA yayın MELUK 0901) “ABA ULIğIpra) 1g tpvag “repyvoniu euog rursıduy / sraag weg vyning 1g Wo şeş — “ipa Up upsyadaza “24 3SJ *gek unszofnuryaoy “Zr yığop unszofyuajkgs UBJEK “IYIY Od — “204YU 9puşsa6gy upuyaaykfAyıı, #pum$ — “ap İ ada OGUL gr ziy Lİ o — “TAUNSIO AYARA çaryazıy Typ “1 doy 2103 vurg “Şeyiy “Upv — *npupey 14 ng şuyu — “c1uos Ya)YIp1aA yunan vutg — “Lek mey | adyuna ynpporay, *zyar ujpada JUZwX | uğuwduk WS wyğepaysı Yopug — majmş yapıla vpyyya9 tra0s uŞYIp “10 çaaflm uye UEparUJU MOLOZ — 0190 NINVLSYOYU — 8 Bunu, kalbimin bu tatlı çazpıntısm- dan anlıyorum. Seviyorum. Onun da beni sevmesini isterim !.. Tribole gizli bir elemin toplanmış bulunduğu alaylı bir gülüşle sordu: — Ya o İstemezse? — İsteyecek!, Çünkü ben istiyorum. Bu gece, Evet bu gece saat “onda. Dostlarım siz de orada bulunacaksı- nız.. Bana yardım edeceksiniz! Esse haykırdı: — Tabii Şevketmaap! Fakat güzel Madam Ferron haber alırsa ne de mez?.. Kral: — Madlen Ferron! İsmini tekrarlı- yarak Essenin sözünü kesti, Sonra kaşlarını çattı ve hiddetli bir tavırla: — la Ferron! Artık beni sıkıyor! Başımı ağrıtıyor!., Bıktım, usandım ondan. Benim için hakiki bir pıranga oldu. yeni Luvr sarayınm yarım kalmış bi- nası üzerine karanlığın o eökmesini seyrediyordu. Soytarı düşünüyordu: — On yedi yaşında bir genç kız! Bu çocuk kim olsa gerek?. Oh korku yorum, korkuyorum! Üzgün yüzünde korku, elem ve istirap izleri görünüyordu. Fransuva devam etti; — Ferron'a, Madlen Ferron'a, gö- lince, evvelâ doğru ona gideceğim! Onu öyle bir tuzağa düşüreceğim ki... Artık güzel pırangayı bir daha tak mak mümkün olmıyacak., Sansok: — Bu tuzak nedir? Diye sordu. Bu anda, krala muhsus odanm ka pısı açıldı. Siyah elbiseli, morarmış yüzlü bir adam göründü. Gene alaylı, neş'eli tavrını takınan Tribole: Tribole söze karıştı: — Fakat kıymetli, güzel bir pıran- ga. Bu tabirden hoşlanan kral: — Tribole.. Bu sözün pek değerli. Onu Maroya verelim de dans şarkıla- rinden birine koysun. Güzel pıranga!, Ne hoş! dedi. Jantiyomlardan birisi ilâve etti: — Ne yüksek!, Tribole: — Ben kelimeyi Maroya vereceğim fakat şarkıya da siz imza atacaksınız Şevketmaap! İntihallerini hatırlatan bu sözü işitmemezlikten gelen Fransuva: — Tribole, sen de geleceksin değil mi? dedi. — Vallahi Şevketmaap!. Fransa Kralın soytarısı tarafından hoş gü- rülmiyen ahmakça bir harekette bu- lunmasını göremk çok tuhaf bir şey olacaktır. Camları kurşun renkli bir pence nin aralığına çekilen Tribole, akşamın sisleri içinde hayal meyal görünen — Işte Kont dö Monklar, büyük mübaşir, Parisin hâkimi, Emniyeti w- mumiyenin müthiş müdürü, polisimi- zin ciddi âmiri, serserilen gece hırsız- | Jarının, külhanbeylerinin, dilencilerin, ipten kazıktan kurtulmuşların azra- ili. Sözlerini söyledi. Kont dö Monk- lar krala doğru giderek eğildi. Birinci Fransuva: | — Söyleyiniz Mösyö! dedi. | — Şevketmaap, huzurunuza çıkmak | isteyenlerin listesini getirdim. Tebas. larınızdan hangisini kabul buyura- caksanız bana emrediniz. Evvelâ: matbaacı Etyen dole.. — Onu kabul etmek istemem... Bu adamı sıkı bir göz hapisi altında bü Tundurunuz!, Çünkü hükümetimi 2e- hirliyen yeni fırkalarla münasebette bulunduğunu duydum.. Sonra? — Muallim Fransuva Raböle... — Şeytan alsın! O da kendini kol- asım! Sabrımızm bir sonu vardır. Sonrs?. — Muhterem rahip Dom İgans dö Löyola Provanstan geliyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: