ON ALTINCI YIL, No: 4928 Adımız, andımızdır. 18, NİSAN 1935 PERŞEMBE Antigouvsh, Bura yakınlarında ekspres yoldan çıkmış ve makinist ile bir yolcu ölmüştür. Birçok yaralı vardır. “İngiltere'de,, 17 (A.A.) Her yerde 5 kuruş Gündelik DOST ARTİSTLER - Dost Rusya'nın tiyatro ve mü- & hayatında ün almış artistleri ürkiye'ye gelmişlerdir. Ankara'- ve İstanbul'da arlarını göstere- teklerdir. Onları dinleyen ve gö- Yen halkımızın bundan büyük bir Z duyacağına kuşku yoktur. Çünkü artist ile halk arasındaki glarm en önemlisi olan karşı- l'__ İr sempati bu konserlerde en Yüksek derecesinde gerçekleşerek yük ve verimli rolünü oynaya- Caktır. “Uluslar arasındaki kültürel ta- hiışma ve yaklaşmaların yüksek €ğerini bilmiyen kalmamıştır. O- hun içindir ki devletler sıyasal Zları bir de kültürel bağlar ile Pekiştirmek omacını güdmektedir- er, Biribirinin düşünce ve duygu- eyi bilen uluslar daha çabuk anlaşırlar. Bu anlaşma her alanda Verimli olur. Arsıulusal geçimin Onusu yalnız ekonomik alışve- rişler değildir. Onun gerçek teme- 1 daha çok fikir ve duygu alışve- Tişine dayanır. Kaldı ki Sovyet Rusya'da ar Yeni bir erek ile yeni bir yol tut- Muş olduğundan bu büyük hareke- 1 devrim Türkiyesi çocuklarının Yakından bilmesi gerektir. Ar üze- finde türlü düşünceler olabilir. akat devrim çağlarında her şey hasıl ulusun genel asığları ve hal- en çabük bir vakitte yükseltil- Mesi bakımından değerlenirse ti- Yatro ve müzik gibi ar çeşidleri de STRESA'DAN SONRA CENEVRE. Konsey üç devletin andıcını onadı - Bu durum karşısında Hitler geneloy yapa- cak - B, Litvinofun önemli bir yazısı Cenevre, 17 (A.A.) — Alman- yanın silahlanmasına karşı Fran- sa, İngiltere ve İtalya tarafından hazırlanan karar, bu üç devlet de- B. Laval leri tarafından, dün öğledeıg :îşı:: ı'tıoı:ılnnmn Uluslar Sosyetesi konseyine verilmiştir. Celse açıldığı zaman, 16/3 ta- rihli alman önergesinin redgedıl: mesini istiyen B. Laval şu sözleri söylemiştir: “mesuliyet,, altında bulunduğunu anlayacaktır. Barışı gözetmek ö- devini üstüne alan konsey, bugün sessiz ve kayıdsız kalamaz. Çün- kü bütün uluslar bilirler ki pakt- lara bağlı kalmak - yalnız bir ah- lak prensipi değil, Uluslar Sosye - tesinin canlı bir kanunudur.., £ B ü ükemie B. Bek B. Laval, 3/2 tarihli Londra bildiriğindeki güvenlik şartını el- de etmek için konuşmalara başla- nacağı bir sırada Almanyanın an- (Sonü 5. inci sayıfada) Cenevre, 17 (A.A.) — Uluslar der- neği konseyi başkanı B. Tevfik Rüşdü Aras sorumun esasma dokunmaksızın Boğazların askerlikten tecridi hususun- da Lozan andlaşmasile kurulmuş olan farklı muameleye Türkiye delgesi sıfati- le itiraz etmiştir. B. Tevfik Rüşdü Aras, bunun mu- kabilinde Lokarno andlaşması nevinden bir şey bulunmadığını söylemiştir. Sir Con Saymen, Baron Alboisi ve B. Laval bu sorum hususunda - çekinekler (kuyudu ihtiraziye) ileri sürmüşlerdir. B. Laval Türkiyenin günün bi- rinde Avrupanın bu mıntakasında kuru- lacak müşterek bir güvenlik sisteminden Subayların ve süel işyarların aylıkları artıyor Subaylar ve süel işyarların ay- lıkları kanununun bazı maddeleri ile 2617 sayılı kanunun birinci maddesinin değiştirilmesine dair önerge Kamutay büdce komis- yonundan geçmiştir. Buna göre Subayların ve süel işyarların 14 derecesi 13 e indirilmekte, tüko- mutanlık (liva komutanlığı) yap- mış olan albayların (miralayların) 7 Te A Boğazların durumu (Sonu 3 üncü sayıfada) ($ asızi (istifade etmesi) d : S 1 |) Putunduğu düşüncesini ileri sürmüştü M z B. Litvinof Türkiyenin arzusunun — AER NN ipatçeklazebilir'oktuğ vöylemişti S ? | Şe yük Akademik Devlet Tiyatrosu artist- — leri Halkevinde verecekleri konserler — serisinin ilkini dün akşam verdiler. ğ Atatürk ve Başbakanımız İsmet İnönü — ile mızın, nınmış şahsiyetlerin hazır bulunduk- ları bu rin parçaların seçilişi ve gerekse konserin tam bir intizam içinde yapılması bakı mından çok mükemmel olmuştur. Hal- Üsk ei Dün akşamki büyük konser B. Steinberg bul Mosk Büi- — bir. çok — bakanları« — saylavlarımızın ve birçok ta« — gerek çalınan konser, yüksek — değeri, (Sonu 2, nci sayıfada) İ ğ — yazılarını gazetelere vereceğii len şekil gibi. l“i"d — Teklik, tekkalma tnek: Hali infiradda âciz olan ınsanlar, birle- $ince büyük bir kudret iktisab ederler — Teklik | halinde eksin olan insanlar, birleşince büyük bir *rk edinirler. | Mönterid — Tek ; rnek: Bu, münferid bir hâdisedir — Bu, tek bir i hâdisedir. | Ünferiden — Teker teker 3 | n_mek: Münferiden geliniz — teker teker geli- iz, Ü “ân—ud etmek — Tekleşmek ! Tnek: Akran ve emsali arasında teferrüd etti © Taydaşları ve benzerleri arasında tekleşti. İnE; Misah — Bozulma (Bak: Feshetmek) 1 ı'ifîıaı etmek — Ayrılmak, çıkarılmak | nhidam — lnh.h inhidam (Bak: Müşrifi harab) — Kağşak Ölâl — Dağılım — (Fr.) Dissolution Tnek; İktısadi sebebler bir cemiyeti - inhilâle geletabilir — Ekonomik sebebler bir sosyeteyi t #8ilıma uğratabilir. nhila | Öda] — Açılma — — (Fr.) Vacance | Tnek: Bu vazifelerde hiç bir inhilâl olmadı — N ödevlerde hiç bir açılma olmadı. Yıkılma, yıkılım (a ila 1 (bozgunluk anlammma) — Çözüntü Z < Vek: İçtimat bir mücssesede görülen inhilâl - Şo Sosyal bir kurumda görülen çözüntü. bili nba ili inhilai maddeler — Erirler ş Tnek: Suda kabili inhilâ! maddeler şunlardır — üda erirler şunlardır. Mi “âh'l — Açık — (Fr.) Vacant ç | ’::“k!' Münhal yerimiz yok — Açık yerimiz k: Kİ 1 — Öz türkçe köklerden gelen sözlerin karşısına (T. Kö. 2 — Yeni konan karşılıkların iyi ayırd 3 — Kökü türkçe olan kelimelerin bu günkü iı*le"”"f v : —()sm;;lıcadan Türkçeye Karşılık edilmesi için, gereğine göre, Inhimak (Bak: İptila) — Düşkünlük Örnek: Onda kitab okumak inhimak derecesin- dedir — Onda kitab okumak düşkünlük derece- sindedir. İrbina — Eğilim, başeğme . Örnek: İnhina bilmez bir irade — Eğilim bil- mez bir irde, Münhani — Eğriç İnhiraf — Sapma Örnek; Doğru yoldan inhirafı sebebiyle bu hale düştü * Doğru yoldan sapması yüzünden bu hale düştü. İnhiraf etmek — Sapmak İnhisaf, inkisaf — Tutulma Klearz Örnek: Hakikat inhisaf bilmez bir güneştir © Hakikat tutulma bilmez bir güneştir. İnhisar (Monopol) — Tekit (Bak: Hasr) İnhisara almak (Monopolize etmek) — Tekitle- mek (Bak: Hasr) I İnhitat — Düşüm — (Fr.) Döclin, affaissement Örnek: Zekâsındaki inhitat konuşmasından bel- Y - Zekâsındaki düşüm konuşmasından belli. Inhitat — İngizlik — — (Fr.) Abaissement Örnek: Bu topraklardaki inhitat — Bu toprak- lardaki ingizlik Alçalma — (Fr.) Degradation Münhat — İngiz — (Fr.) Abaisse Örnek: Münhat olan yerler — İngiz olan yerler. mhitat — Dehşetü iahizam (Bak: İnkiraz) İnikat * 1 — Bağıtlanma, 2 — (Meclis terimi) “Inkısam, — ü « . Konsey ne büyük sorav ES0mn 3 İmcl'za W—m. İ lar Kılavuzu N.25 ) beldeği (alâmeti) — konmuştur. Bunların her biri hakkında sırası ile uzmanlarımızın (mütehassız) fransızcaları da yazılmış, ayrıca örnekler de konulmuştur. e kullanılan şekilleri alın mıştır: Aslı ak olan hak, aslı ügüm olan — hüküm, türkçe “çek,._ YAKün dN ea inikâs — Yansıma Örnek: Evler ve ağaçların durgun suya inikâsı çok güzel görünüyordu — Evler ve ağaçların durgun suya yansıması çok güzel görünüyordu. Inikâs etmek — Yansımak Örnek; Yürek temizliği insanın çehresine ini - kâs eder — Yürek temizliği insanın çehresine yansır, İnitaf etmek — Çevrilmek Örnüek: Nazarları ona initaf edince — rı ona çevrilince İnkâr — Yadısa Örnek: İnkâr nedir bilmiyenin imanında kıy- met olmaz — Yadısa nedir bilmiyenin inanında değer olmaz. Bakışla- İukâr etmek — Yadısamak Örnek: Yaptıklarını inkâr etmedi — Yaptıkla- rını yadısamadı. nkibaz — Büzülme İnkıbaz — Peklik kıkılâb — Devrim İnkıraz — Batım Bölünme, kısımlarıma İnkisam etmek — Bölünmek, kısımlanmak Örnek: Bu şeklin dört parçaya inkısamı * Bu şeklin dört parçaya bölünmesi. inkisar — Kırılma, kugınlık Örnek: Verdiği netice onu inkisara uğrattı — Verdiği sonuç onu kırılmıya uğrattı. Bu sözleri duyunca içimde acı bir inkisar duy- dum — Bu sözleri duyunca içimde acı bir kir- gınlik duydum. K İnkisarı hayal — Umusa j Örnek: Bu işte inkisarı hayale düştüm — Bu işte umusaya düştüm. : ğ İnkisarı hayale uğramak — Umusanmak İnkisarı ziya — Yalkırı İnkişaf etmek — Gelişmek, açılmak Örnek: Yazı yazmakta çok inkişaf etti — Yazı yazmakta çok açıldı. Ş Çocuklarımızın bedenen de inkişafına çalışmas İryiz — Ço bedi de gelişmi j çalışmalıyız. İnkita — Kesilme İnkıta etmek — Kesilmek İnkıyad etmek (Tebaiyet)— Bağınmak, başeğmel — Örnek: Kendimizden daha yüksek insanlara in- j kıyad edebiliriz — Kendimizden daha yüksek insanlara başeğebiliriz. (bağınabiliriz) : İnkıyad ettirmek (Tebaiyet ettirmek) — Uyurmak — Örnek: Başka milletleri emrine inkıyad (teba- — iyet) ettirmek istiyordu — — Başka uluslm; emrine uyurmak istiyordu. p İnkıza etmek — Sonalmak Insaf, nısfet — Ekit N Örnek:İnsafına sığınırım — Ekitine sığınırım İnsaf etmek — Ekitmek Örnek: İnsaf etmez misiniz? — Ekitmez misi- niz? f Insan — İnsan İnsani — İnsel Örnek: İnsani hıslere hürmet göstermelidir — — İnsel duygulara saygı göstermelidir. Ğ İnsıbab etmek — Dökülmek Örnek: Kızılırmak, Karadenize insıbab eder — Kızılırmak, Karadenize dökülür. -.