17 Nisan 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

17 Nisan 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ee eee eee sedeseeesecerneLEnALAN ' gervecALERELERAE KA LLLERERERLCERELA K i A B E R po'is H afiveSİ ( x : 9 ) i Gizli bir çete Pavrs isminde bir zengini öl| İ a B y dürüp servetini elinden almak istiyor. Fakat ser . o (ürk matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman- birinci vetin asıl sahibi Evelin ismindeki yeğenidir. İ defa “HABER,, de çıktyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibi takib İ Polis hafiyesi x : 9 hırsızlar tarafın dan kaçırt edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. ; YKND ayyıy BĞ Hüi Kİ HAĞ " BAA ( ESİ BEN DE SİZİ DİNLENMEK| Fo MECBURİYETİNDE C) FĞĞ AŞKA ŞEKİLDE /(oâ/ıısngm. EDİYELİ ROMAN N YARIŞI:9 FE LAKET. #ÂLA ANAT SENDE Bu XÖPEĞ,/ İYAR/ŞA NASik | adamın esrarını meydana çıkarmı- Tanmıştı. — Fırsat bu fırsattır! Diyerek tit- remeğe başladı. Lükresin arkasından 204 BORJİYA makarışık her tarafı kana bulanmış olan Ragastanın başı genç kızın gö- züne ilişti. Bağıramadı. Rüya gördü- &ünü sanıyordu. Hakikaten rüyada imiş gibi Ragastanın başını iki elleri | arasına aldı. Kollarını boynuna dola-| yarak büyük bir sevgi ve şefkatle Şö- valyenin alnına bir öpücük kondur- —G MAGANIN SON SÖZLERİ | Anjelo zehirli kupadan kendisinin | çmemiş olduğunu anladıktan sonra | deli gibi odadan fırlayıp kaçmıştı. | Maceranın ötesini öğrenmek bile is- temiyordu. Kendi zehirlenmemişti ya! Bu kadarı kâfi!, Genç papaz artık ka- çıp kurtulmaktan başka bir şey dü- sünmüyordu. | Kaftanının etekleri zil çalarak ka- | çarken birdenbire kilitli bir kapı — ile karşılaşmasın mı? Eyvah!.. Şimdi ne yapacak.. Nereden kaçacık.. Soluk soluğa durdu. Şaşırdı. Tam bu sırada etrafını siyah dumanlar bürümeğe başladı. Anjelo kendisini şaşkmlığa kaptır- madan soğuk kanlılığını topladı: — Şatoda yangın var!.. Sözlerini mırıldanarak kapıyı zorladı. Lâkin a- çılmasının imkânsız olduğunu dehşet. Te gördü. Geldiği yoldan koşarak ge- yiye döndü. Papa dairesinin yanında- ki sofadan başka kaçacak yer kalma- mıçtı. Genç papaz can korküsüyle o- raya alıldı. Ayakta duran bir kadın duvarda açılmış olan delikten müthiş manza- rayı gizlice seyrediyordu. Bu Lükres- di. Papaz korkunç bir. bakışla — onu süzdü. Deniz kenarındaki mağarada gizli bulunan hazinenin hayali bu S- rada onun gözlerinde tamamen can- bir hançer vurarak işini bitirmek is- tiyordu. Daima yanında taşıdığı han- çeri aradı. İleri doğru bir adım attı. Lâkin bu sırada Lükres yavaşça geri geri çekilmeğe başladı. Alçak kadın hem geri çekiliyor hem de gözlerini duvardaki delikten bir türlü ayıramı- yordu. Bir aralık: — Ne müthiş manzara?. Bahamı anama zehirlettim! Sözlerini murıl- dandı. Anjelo bunu tamamen işitmiş- ti. Bu sırada Lükres de onu görmüsş- tü. Fırsatı kaçırmış olan papaz - ken- disini toplıyarak ona doğru ilerledi: — Aman Madam! Şato yanıyor! Kaçınız! — Şato yanıyor mu?. Evet hakika- ten yanıyor.. İşte alevler. Desene Beatris ile kardeşim muhteşem bir meş'ale ile düğün yapacaklar!. Lükres bir kahkaha kopardı. Sonra dışarıya fırladı. Papaz Anjelo onu ta- kip ediyordu. Lükresin bu sefer girdi- Ki oda şatonun avlusuna bakıyordu. Olup biteni görmek için pencereyi aç- tı. O zaman hiç ümit etmediği, akıl ve hayaline getirmediği bir manzara ile karşılaştı. Ragastan Primveri kucağı- na almış kaçıyordu. Aklı başından gitti. Deli gibi oldu.. Nihayet pencere- den: — ÜÖldürün.. Vurun, hançerle geber- tin!.. Diye hoykır'wığa başladı. Lâkin bu yaygaraların para etmediğini gör- müştük. Sevgilisi ile birlikte Ragastanın şa- todan fırlayıp gittiğini — gördükten sonra Lükres artık pencerenin önün- de duramadı. Ağzından köpükler sa- çılmakta olduğu halde Beatrisin oda- sına doğru saldırdı. Odaya girince Sezarın kana bulan- muş ve yaralı olduğu halde yerde yat- tığını gördü. — Kardeşinin — bu kanlı manzarası, şatonun hali aklını başın- dan almış olduğu için hemen dışarıya fırlamak istedi. Lâkin odanın kapısı birdenbire kapandı. Anahtar - kilidin içinde döndü! Mel'un kadın ne )ıpıı-W cağını şaşırmıştı. Tam bu sırada dışa- rıdan Anjelonun sesini işitti. Gene S Lükres! Cehen- nem alevleri size, mağaradaki hazine de bana!.. Diye bağrıyordu. Lükres iki eliyle saçlarını yolarak kapana tutulmuş bir dişi kaplan gibi o- danın içinde dört dönmeğe başladı. Yaralı Sezarın bir kıpırdayışı birden- bire onu durdurdu: — Yaşıyor! Lâkin neye yarar ki yangında yanacak... Sonra bir kahkaha kopardı: — Gizli kapak ne güne duruyor? Oradan kaçarırz. Sezarı ayaklarından tuttu. Odanm bir köşesine sürükledi. Sonra - eliyle | duvarı yoklamağa başladı. Bir yay sesi işitildi. Döşeme tahtası derhal| çöktü. Lükresin kardeşini sürüklemiş olduğu köşe olduğu gibi çökerek aşa:- ğıya doğru inmeğe başladı. Her - ikisi de meydandan kayboldu. Şatoda böy- le gizli delikler ve kapaklar — çoktu. Her duvarda, her döşeme tahtasında yaylı delikler açılmıştı. Lükresin 0- turduğu vaylı kapak bir kaç saniye içinde onu şatonun mahzenlerine in- | dirdi. Oraya varmca kardeşini kum- Tarın üzerine uzatarak kendisi dışa- rıya Tırladı. İk£ dakika geçmeden ©- tuz kadar muhafızla beraber Ragas- tanı kovalamağa başladı. Fakat Lük- res deniz kıyısına vardığı zaman Ra- gastanın kucağında sevgilisi ile bera- ber bindiği sandal sahilden ayrılmış bulunuyordu. Lükres sert bir yüzle yanındaki muhafızları kovdu. Bir kayanın Üze- rine büzülüp oturdu. Tırnakları ya- naklarına girercesine yüzünü iki el ri arasına aldı. Gözleri fıril fırıl dön- düğü halde sandalın Stellaya yanaş: tığını arkasından geminin yelkenleri fora ederek hareket ettiğini gördü. Alçak kadın bu suretle hem Primveri BORJİYA — Anneml. Keliıııı_ıiıl tekrarladı, l)aşnyaenk.. j ee elden kaçırmış hem de ne ondan he de Ragastandan intikamını alamamış- tı. Önce kudurmuş bir canavar — gibi bir müddet homurdandıktan sonra hiddetinden hürngür hüngür ağlama- a başladı. Sonra uzakta müthiş bir meş'ale gibi yanarak denizi aydınlatmakta o- lan şatoya döndü. Tam bu esnada bir kayanın üzerinde bir adamın diz çö- kertt yere kapânmış olduğunu gör- dü. Bu adam papaz Anjelo idi. Genç papaz hem Lükresin, hem Sezarın hem de Rodriğin yanarak öl- düklerinden emin olduğ: yi saklayan mağaraya doğru yola çık- mıştı. Yere diz çökerek bakınca ma- ğaranın içini daha iyi görebilirim sa- mıyordu. Lükres onu hemen tanıdı. Hidde- tinden mosmor ve kendi tırnaklarıyle kana bulanmış olan mel'un yüzünde bir gülümseme belirdi. 'Yavaş yavaş genç papaza doğru yürüdü. Birdenbi- re kolunu kaldırdı. Hançerini çekerek Anjelonun iki küreği arasına sapladı. Papaz derhal yere serildi. “Ah,, bile diyemeden öldü.. Lükres doğruldu. Elleri papaztn kanı ile kıpkırmızı ke- silmişti. Gözleri yuvasında dönmekte olduğu halde etrafına bir canavar gi- bi bakmdı: — O gelen kim?.. Bu sırada Lükresin, hayal — gibi görmüş olduğu bir iıııân gölgesini ka- yalar yangının mütkiş ışığına karşı saklıyor ve Lükres onun kim olduğu- nu görüp tanıyamıyordu. Lâkin göl. ge denize doğru ilerlemeğe devam © diyordu. Birdenbire yangının ışığı tam yüzüne vurdu. O zaman Lükresin dudakları arasından : — Annem!. Annemmiş!. Sözleri döküldü. Maga kızını görmeden geçti. Dudakları asabi bir titreyişle bü- külen Lükres: bam ci Ç LA a

Bu sayıdan diğer sayfalar: