HABER — Akşam Postası ' KEDİ © Ç HarBi | Esir Kadın | Erkek kediler |—. — 17 NİSAN — 1835 Insanı bayıltmadan | beyninden ameliyat yapmak kabil oluyor | Yaşadığımız devir, fennin bü- tün şubelerinin dev adımlarıyle ilerlediği müspet ve riyazi bir de- virdir. Havacılık, denizcilik, uçan | ve yüzen şehirler yapıyor; yapıcı- | lık, bilhassa Amerikada, göklere | tırmanan, bulutlara bürünen bi: nalar yükseltiyor. Radyodan son- ra “television,, ve “radiosinema,, nerdeyse meydana çıkacaklar; o- turduğumuz yerden, ayni dakika- da konuşan, ve bizden binlerce ki- lometre uzakta olan bir adamı hem kendisini görecek, heim se- sini işiteceğiz. Mesafe mefhumu kalkacak. Bugünkü fennin en şa- yanı hayret bir keşfi de “Robot,, lardır. Elektrikle işleyen bu ma- kineli adamlar, yarımın hayatın- da büyük bir rol oynıyacaklardır. | İnsan elinin çelik beyinlerine yerleştirdiği kronometreleşmiş ze- kâlarını soysal faaliyetin her sa- hasında göstereceklerdir. Bütün bu keşiflerin yanmmda, ! beşeriyetin iyiliği için çalışan mo- | dern cerrahlık, inanılmıyacak de- recede hayret verici tekâmüller göstermektedir. Dün imkânsız ©- lan ameliyatlar bugünün cerrahlı- ı için basit ve derhal bitiriliveri- len işler olmuşlardır. Fen vücudun en ehemmiyetli olduğu kadar en nazik uzuvları olan beyine ve kal- be ameliyat yapmak imkânlarmı bulmuştur. Amerikan gazeteleri bir kaç ay evvel Nevyorkta yapılan, ve bir romancının hayalinden çıkma de- ,hilecek kadar şaşırtıcı bir cerrah- | Tk Kâdisesini yazmışlardır. Bey- ninde abse olan bir hasta, büyük bir aynanın karşısına ameliyat iskemlesine oturmuş, ve uyutul- madan absesi çıkarılmıştır. Pek çabuk biten bu ameliyat esnasm- da hasta, acı duymak şöyle dur- sun, ameliyatın bütün safhalarını aynada, sinema seyreder gibi sey- retmiştir!... Amerikada Doktor — Küşning, Fransada Marsel, dimağ ameliyat larma tekâmül getiren elektrikle | müteharrik yarı — otomatik âlet- ler keşfetmişlerdir. Evvelce has- tayı muhakkak ölüme sürükliyen dimağ abseleri, bir portakal irili- | ğinde tümörler bu âeltler sayesin- de kloroform kullanmadan, alın- maktadır. Geçenlerde bir Frnsız cerrahı- nm muvaff>'"ivetle neticelendir- diği böyle bir ameliyatın safhala- | rmı gözden gecirelim: Hasta, ameliyat koltuğuna ra- | hatça yerleştikten sonra absenin bulhinduğu nokta tayin edilir. Bu- nun için hava enjeksiyonu, gözün muayenesi, yahut hastanın göster- mekte olduğu akli muvazenesiz- likleri tetkik gibi muhtelif usuller kullanılır. Abse tayin edildikten sonra, saçlar evvelce tıraş edilmiş olan deri mevzil bir anesteziden sonra yarılır ve devşirilir. Kemik meydana çıkmıştır. Çıkarılması lâzım gelen parçanın hududu bü- yük bir süratle işliyen ve dişcile- | rin “Frez,, âletlerine benziyen bir delme âleti ile çizildikten sonra otomatik testere ile kemik parça- sı kesilir ve çıkarılır. Bu iki âletin | şayanı dikkat tarafları, kemik de- | linince ! endi kendilerine durma- Tarı ve beyine katiyen temas etme. meleridir. Kanm kuvvetli tazyiki emoraji tehlikesi gösterdiği için, beyine yapılacak ameliyatın riya- - zi bir kat'iyet ve çok büyük bir | süratle yapılması lâzımdır. Bunun | için de fen, en mütekâmil âletleri icat etmiştir. Beş milyon elektrik şerareli, kanın fışkırmasına mani olan ve onu durduran pens, bu â- letlerin belki en incesidir. Kısaca krokisini çizdiğimiz bu ameliyat esnasında hasta hiç acı duymaz, aynada, cerrahın hare- ketlerini takip eder, ve asistanlar- la sakin sakin görüşür! Bunlar in- sana maşal gibi geliyor, değil mi? Asri cerrahlık için bıçağın va- ramıyacağı, dokunamıyacağı, ve- lev en nazik olsun uzuv kalmamış- tır. Cerrahlık tekniği, âletlerin mükemmelliğinde o kadar ilerle. miştir ki, bıçak yarası taşıyan ve yaşayan bir kalbe ameliyat ynp—’ mak bugün mümkündür!. Esnafın çarçur olan 102 bin lirası (Baştaralı 1 ncide) terek büroda kasasındaki bir sü - rü senetler teşkil etmektedir. — senetlerle tanınmış bazı zevat kı- sadan para almışlar ve yerine se - net bırakmışlardır. Aradan sene - ler geçtiği halde tabil bu senetler kasada ödenmeden kalmıştır. Şa | yanı dikkattir ki bu senetlerin en; büyükleri esnaf cemiyetlerini hü - kümet ve ticaret odası namına mü-| rakabeye memur olan zevata ait -| tir. Zavallı hamalın sırtında - taşı- dığı yükten, biçare boyacınm günlük ekmeğinden, yoksul satıcı: nın katığından ve işlerin en kıt zamanında bile esnafın namusu i- çin çoluğunun çocuğunun yiyece - ginden kesip müşterek büroya ver diği paralar bu şekilde, ayni za : manda gene bu büroda yüzlerce lira maaş alan zevat tarafından çekilmiştir. Heykel dikmenin en ucuz yolu Cenubi Amerikadaki Ekvador bundan bir kaç sene evvel ulusal şair Ölmeda namına bir heykel dikmeğe karar vermişti. Sipariş üzerine yapılacak heykellerin çok pahalıya mal olacağı anlaşılmca, eski ve kullanılmıyan bir heykel satın alınmağa teşebbüs edilmiş - tir. Bunun üzerine Londranın hur- da satan mağazaları aranmış ve Lord Byron'un bir heykeli bulu -! narak satın alınmıştır. Bugün Lord Byron'un heykeli, altında “Olmeda,, adı hâk edil . miş olduğu halde Buvayagil şeh - rinin belediye bahçesinde — dikili durmaktadır! el En büyük idam ! hükmü Bütün tarihte en dehşetli idım; hükmü 1568 yılının Şubat ayında İspanya Kralı Filip tarafından imza edilmişti, O günlerde Katolik ve Protes - tan mücadelesi çok şiddetli bir| hal almıştır. İspanya kralı - Filip te bütün katoliklerin hâmisi sıfa-, | yavruları niçin | boğarlar? Fatihte Zeyreğe inen yol üzerinde y Recebin evinde sekiz erkek ke- dinin bir dişi kedi ile muharebe ede- rek dişinin iki yayrusunu boğup ve parçaladıklarımı, ana kedinin de sol | ayağının kırıldığını yazmıştık, Eve dönüp de odadaki kanları gö- Yüp bayılan Bay Recebin refikasını te- davi eden doktor Bay Fuat dün bir Mmühürririmize demiştir ki: — Bay Recebin refikasının bayıldı- Zını kızı Bayan Handan bana haber verdi. Eve gittim, Üzerine fenalık ge- Ten Bayana lâzımgelen müdavatı yap- tım. Kedilerin boğazlaştığı evde de duvarlar, yerdeki halılar kan - içinde | idi. Perdeler falan da parçalanmıştı, Bundan, ana kedinin erkek kedilere karşı yavrularımı pek çok müdafaa et- tiği anlaşılmaktaydı.., Baytar Santurl4 da görüştük. Ke | dilerin bu muharebesi hakkında dedi kiz — Öteden beri erkek kediler dişile- rin yavrularına düşmandır. — Nerde bulsalar yavruları boğazlar. Bunun da sebebi, dişi kedilerin tekrar çift. Teşmeleri için serbest kalmalarının teminidir. Yazdığınız. hâdisede, dişi kedi analık şefkatiyle yavrularını er- kek kedilere karşı müdafaa etmiştir.,, ai Sabah Gazeteleri Nakleden: ( Vâ-Nü ) RARSD Vahid, derin mânalar okuyordu. | mecrasnı takibe unutma arzusu.. Maamafih, bu bakışlarda, vet ve ihtiras da karışıktı.. kıyofludı e ıs İeZ Geceleyin, perdeleri kapama - mışlardı. . Kâmile, uyandığı vakit, pence- reden hafif bir gün ışığı girdiğini gördü.. | yalnız sanmıştı.. Kâmile, gözlerini açtı, bacakla- rTını uzattı.. Biraz gerindi.. Tuhaf şey... Tuhaf şey... Mafsallarında bir lmilık ada- lelerinde bir yorgunluk vardı. İşte, o zaman, her şeyi hatırla - yarak, yanında yatan — kocasına dojsu döndü... Şafak henüz kurşuni renkteydi. Hattâ mavimsiydi. Bu dokor, genc ne diyorlar? “Teneffüs edelim, fa- kat sarhoş olmıyalım KURUN — Franszca Entransijan tercüme et | retle miştir. Burada Streşa konfransında Fransa hesabına elde edilenler yazıl- makta ve Almanyanın müahede hilâfı ikinci Bir hareketi esnasında kendisi- ne karşı müşterek ökonomik - tedbir almada İngiltere ile ittifak ettikleri bildirilmektedir. ; “Cenevrede Uluslar Birliği konse- yinde bu mesele konuşulurken İngil- tere Frarisaya bu hususta yardım e- decektir.., Makalede, İngilterenin de Alman silâhlanmasından doğacak tehlikeyi sezmiş olduğunu anlatıyor. Velhasıl deniyor ki: “Major gölü kıyılarında Bir iyi görme havası teessüs etmiştir. Bunu teneffüs edelim, fakat sarhoş olmuyalım..., CÜMHURİYET — Köy sandığına | toplanan paralarla bir köylü bankası kurmak hususunda yazdığı yarılara daha kuvvet vererek, ayni mevzuu münakaşa etmekte ve bunu bazı ör- neklerle yerinde bir sorum olarak göstermektedir. Sonunda diyor ki: “İşin zor olduğunu, uğrunda çok ve candan çalışmak gerekliğini kabul ediyoruz. Fakat bu günlük hepimiz şu noktada birleşelim kt, bu iş hak- kandan gelinmez bir iş değildir. Ve bu iş, Türkiye yükselmesinin temel taşıdır. ZAMAN — Streza mevzu edinerek Fransızların bu işlen ne kazandığını araştırıyor, ve Fran-| sanın, hele Musolini'nin teklifi kaqı sındaki vaziyetini tahlil ediyor. solini, müahedeye tabi diğer daı—(euc rin Avusturya ve Macaristanın da si- Tâhlanmasını istemişti. Fransa, bunun küçük itilâfla zayıflanma pahasına olacağını anlıyarak ehemmiyetini gör- mektedir. Nihayet 20 Mayısta bir kon- ferana daha yapılacaktır. Bundan ne yıkacağı merakla beklenmektedir. konferonsını | tiyle 3,000,000 Felemenkliyi kâ - firdir diye idama mahküm etmiş- ti. İmzaladığı ölüm fermanı Fe . lemenk ahalisinin tamamımı cel - lâtların eline teslim ediyordu. kadının ruhundaki üzüntüyü büs . bütün arttırdı.. Bu adam uyuyordu.. Rahat rahat, mışıl mişil uyuya- biliyordu. Genç kadım, ona, hay - , Daha İi görebİlMEK TER GNT Bu gözler, onu, düşüncelerinin sevkediyordu. Böylece, Kâmilenin korkuları, Va- | hide de intikal ediyordu. Korku ve zıd mânalar da vardı: Bunlarda, şeh- Yakıyor, söndürüyor, gene ya - HABER'in tefrikası gözlerin içinde ] | | üzerine dayandı.. Biraz kalkarak | baktı.. Entarisi, omuzları üzerine düş - tü: Fakat, o, buna dikkat bile et- medi.. Kendi kendine — hürmeti kalmamıştı.. Değil mi ki, o, ira - desine hâkim olamamıştı. Bu ya- takta bu erkekle beraber, yatma- ğa tekrar katlanmıştı. Bütün ay - rılık senelerinden sonra, bu birin- ci geceydi ve sonuncu gece olma - hıydı... müştü. Fakat, hayır, — bir daha düşmiyecekti.. — Ne kadar mes'ud olacağız.. Bu söz, kulaklarında çımlarken, ayni zamanda, gözlerinin önünde ölümün korkunç ağzı açılıyordu . Bu “ne kadar mes'ud olacağız.,, sözünü işitmemek — için, başını yastıklar arasma gizlemiştir. Ko- Kâmile, bir kere sürçmüş, düş - (li Bu erkek için, bunca kadınlarf ıstirap çekmişti. Hâdiye, onutt için mahvolmuş, bitmişti.. Bizzat o da perişan olmuş değil miydi?* İşte bu erkek, nice kadınları ağ” latmıştı.. Onun için aileler mah * volmuştu. Ona, para vermişlerdi- Bunun içindir ki, bu erkek - aşaği bir insandı.. Adeta bir erkek fa * hişeydi.. . . Güzeldi.. Hem de nasıl güzel.. * Lâkin, başka güzel erkekler dt var...Onlar, felâketler — doğur” maz, cennetler yaratmazlar.. Kâmile, Ramizi düşünüyor! Od fena erkek miydi?. Çok güzeldi « Fakat işte, kendisini çıldırtml'!d Çok geniş olan yatakta, kendini | Larara — Öyleyse niçin bu?. Niçin i bu?. ş Bu sualin cevabını bir türlü ve ı | remiyordu. .. Yüzünü daha daha yılılıçtn" yor, bu erkeğe — bakıyor, bakıyo akıyordu.. Ona doyamıyordu.. Ve onu anlayamıyordu.. (Devamı var) 'HASAN Kremi Dünyada mevcut kwremlorin on nefisij ş;en sıhhisidir. Nazik | cildli kadınların ha yat arkadaşıdır. ih- tiyarları gençleş- irir ve gençleri gü- ! zelleştirir. insana ebedi bir taravet veren HASAN Kre- imini unutmayınız. Kutusu 50 | Tüp halinde 20 HASAN DEPOSU: | Ankara, Istanbul, Beyoğlu casının başmı çekerek omuzu üze- K, rine bastırmıştı. Onu, bir şikâr gibi yakalamış - tr. Fakat, ikisini birden, uyku, ga- Fil avlamıştı.. Biribirlerinden ayır- | mıştı. . Şimdi yalnız Vahid, uyuyordu. İşte, ikisi de başka başka âlemler deydi.. . Bu şafak başlangıcında, Kâmi - le, Vahidin yüzüne uzun uzun ba - l .| kıyor, mânalar çıkarmağa uğraşı- ($ yordu. DiKKAT : Yarımki matineleren itibareti “ASRiİ SiİNEMÂ Mevsimin en fevkalâd? proğramını takdim cektir. Yarınki — ilânlar! ıııuuılu olwyıınııı. sinemasındâ ! Bu aişam MELER snmann ? JOAN CRAVFORD. tarafından Fransızca sözlü olarak yaratılan ve bugüne kadar çevirdiği " | SEVMEK YAŞAMAKTIR Diğer artistler: FRANCHOT TONE—-GENE RAYMOND En şık ve zengin son moda tuvaletler — Nefis sahncler — Misilsiz cede güzel bir film. n Filme ilâve: Paramownt dünya haberleri