Şehirde gezintiler” HABER — Akşam Postası lı Minareye hiççıkdınız mı? “Tavsiye ederim buna kalkış- : mayınız; ben tecrübe ettim!,, Hiç minareye çıktınız mı, eğer kmadınız sa, tavsiye ederim, bir ere olsun çıkm!.. Çıkım da koca 'stanbulun kaç bucak olduğunu vir de onun tepesinden seyredin! Ancak, çıkacağınız minare, Uupki iki gün önce benim çıktığım mina. renin boyunda olsun!.. Bu minare, İstanbulun en yüksek bir semtin - deki en yüksek minarelerden biri- idi, boyunun kaç kulaç olduğunu çıkıp inerken ölçmedim amma, çı- karken yanımdakiler basamakla - rmı saydılar, tam yü zaltmış beş - ti. Yani (VAKIT yurdu) merdi - | venlerinin tıpatıpasına üç misli!.. : Meğer minareye çıkmak da ayrı | bir iş, ayrı bir zenaatmış!.. Amma çıkarken bana müezzinler söyle - diler: — Bize kalırsa sen bu fikirden vaz geç, çünkü arkadaşların ne de olsa sana nisbetle daha genç ve daha dinçtirler.. Onlar nihayet bi- raz yorulur, gene kendilerine ge- lirler; fakat senin dizlerin tutulur, ! sonra günlerce yürüyemezsin |. Müezzinlerin sözünü dinleme - dik; daha doğrusu beni oraya gö - türenlerin sözüne kapıldık, başla - dık o dapdaracık, dimdik ve bit - mez tükenmez merdivenleri tır - manmıya.. Yetmiş beşinci basa - mak mıydı, neydi, baktımı, benim arkamdan — gelen ve benden çok genç olan minare meraklısının bi- riz — Benden paso, ben dönüyo - | rum !., Deyip geriye döndü, ben de dö- necektim, öndekiler bırakmadı - larz — Biraz daha gayret yahu, de - diler; bir şey kalmadı, tepeye çı - kınca, açılır, ferahlarsın!. Yeni bir gayretle ben on, on beş basamak daha tırmandıktan sonra bendlen çok ileride giden öndeki - lere bağırdım: — Çocuklar, ben bittim, fena o- luyorum, gelin, beni aşağıya indi- rin! — Merak etme, evhamlanma, sık dişini, şerefeden seyredece - ğin manzarayı bir daha rüyanda bile göremezsin!, . Uzatmıyalım, ha babam gay - ret! diye ben biraz daha kendimi toparladım, nihayet kan, ter, tı - kanıklık içinde kendimi şerefeye atlım, Attım amma, ben zaten ya- | rı yolda bitmiş olduğum için şe- refenin kapısından başımı dışa - Tıya uzatır uzatmaz da oraya yı - ğgıldım, kaldım.. — Kalk, yahu, oturma, büsbü - tün hamlarsın, kalk da şu manza - raya bir bak!. Neden sonra, onlar bu yüz alt - mış iki basamaklı minarenin tepe- sinden dürbünle etrafı seyreder - | lerken ben de şöyle ayağa kalkıp aşağıya doğru bir — bakacak ol: dum; az kalsın manzaranın haş met ve dehşetinden düşüp bayıla- caktım!, . Kendisinin yüksekliği karşısın- da uzaktaki Galata kulesi altı ka rış beberuhi gibi kalan bu mina reye bir daha çıkarsam iki olsun! Mimar Sinanın değil ya, kimin o hursa olsun bir daha mr o-aya çı kıp İstanbulu seyretmek, Allah etmesin! O gün çektiğimi bir ben| bilirim? k ç ğ ' Yainiş? İniş, çıkıştan daha zor, daha yorucu, daha yıprandı - rıcı ve daha heyecanlı, korkulu geçti. Çıkarken yerulan bacaklar © dapdaracık, kapkaranlık, bitmez tükenmez basamakları inerken tirtir titriyor ve yılankavi basa - maklar dönüldükçe başım dönü- yor; gözlerim kararıyor; safram kabarıyordu. Onun için, öyle müez- zinler gibi paldır küldür çift a - yakla değil, sağ kolumla ortadaki direğe tuturarak gayet usturuplu başılarla ve hep tek ayakla ini- yordum, Aksi gibi 6 gün havada| sıkça bir rüzgâr da vardı ve bu ip—W ince, sipsivri, upuzun minare, ben aşağıya inerken rüzgârdan hafif hafif esniyordu. Bu vaziyet içinde yirmi, otuz adım kadar indikten sonra aklıma bir de geçen Rama - zandaki o şiddetli yer — sarsıntısı gelmesin mi? İşte o zaman az kal- dı, heyecandan ayağım kayıp taş merdivenlerden yuvarlana yuvar- lana soluksuz kapıya inecektim. Bereket versin, tam yazı yolda şerefeden dürbünle etrafı seyre - denler yetiştiler ve biri öne, biri arkaya geçerek bana cesaret ver- diler de kazasız, belâsız alt katı bulduk. Fakat, bulduk ta sanki kurtulduk mu? Ne gezer? Bu inip ıikkmanın asıl zahmeti ondan sonra başladı. Dizlerim tutuldu, artık yürüyebilirsen aşkolsun! O ak. şam, ertesi gün, daha ertesi gün elde baston, topallıya -topallıya gezdiğimiz gibi hâlâ da sağ diz kapağımdan yukarısı fena halde ağrıyor. — Peki, seninle birlikte oraya çıkanlara bir şey olmadı mı7? Derseniz onu da söyliyeyim: —Onlar, önce işi gençliğe, dinç-| Hiğe vurup yiğitliğe leke sürmemek için pek yenk vermek istememiş - lerdi ama ertesi gün baktım, bir tanesi yüksek kahvelerden bîrînin: merdivenlerini, —tıpkı benim mi-| nareden inmem gibi-- duvara da yana dayana tek ayakla çıkıyor - du. “ İşin asıl garibi nerede biliyor - musunüz? Ben, o minareye çıkıp ta şere fesinden atağıya bakmıya cesa ret edemediğim gece, rüyada, ken dimi tahta bir salıncağa oturmuş olarak ayni minarenin aleminde - ki yaldızlı ayr tamir ederken gör- miyeyim mi? Osman Cemal KAYGISIZ ŞETELETUETTTTNN Doktor . . » Ali ismail Haydarpaşa hastanesi İ'nvliye mütehassısı Urologue — Operateur Babiâli caddesi Meserret ote- li 88 numarada her gün öğledi sonra saat ikiden sekize kadar. ZARDEEEEDMRETZELİERDEDDDNİKTDMESNTMMNUTNN YErurgf AA agarPP SN var! | Şişli Etial hastanesinde Göz mütahassısı doktor Rıfot Ahmed Gözberk Ö4 C. Halk Fırkası sırasında kız £ esi karşısmda 32 numarada., Mun vene saatleri saat 15 ten 18 e kadar Şikâyetler, temenniler Bir tramvay kazası Dün matbaamıza ihtiyar bir a- damcağız geldi. Mecidiye köyün - de oturuyormuş. Şikâyetini şöyle | anlattı: “— Pazar günü akşamı — saat yirmide sırtımda yükle Mecidiye köyündeki evime gidiyordum. Şiş- liyi geçmiştim.. Birdenbire arkam- dan gelen bir tramvay beni yere devirdi, geçti, gitti. Bayılmışım, Bir müddet sonra ayıldım.. Sürü- ne sürüne Şişli polis noktasma ka- dar gittim. Orada Allah razı olsun 1506 numaralı polis memuru beni İtfal hastahanesine götürdü. Bir Bugün İSTANBUL: 18: Fransırzça ders, 18,30: Jimnas: tik — Bayan Azade Tarcam. — 18,50: (Karmen dördüncü perde ve muhte - Hf parçalar — plâk) 19,30: Haberler. 19,40: Monoloğ — Bayan Pişkin teyze. 20: Konferans, (Maarif Nebahat Hamit — İstanbul kız lise - Si muallimlerinden. 20,30: Balalayka orkestrası — Koro 21: — Bayan Ateş “Şan,, piyano refakatiyle. 21,20: Son haberler — Borsalar. 21,380: Radyo orkestrası. 22: Rudyo — caz ve tango orkestrası — ve Bayan Emine İhsan (şan) türkçe sözlü. 223 Khz. VARŞOVA, 1345 m. 19: Org, 19,15: Şen skeç. 19,30: Sözler. 19,410: Sözler. 19,45: Plâk. 20, 07: Muhtelif sözler. 21: Opera hava- Tarı. 21,15: Lembergden nakil, 21,45: Duyumlar. 22: Chopinin eserlerinden konser, 22,30: İngilizce konferans. lâmlar. 23,85: Plâk, 24: Sözler. 24,05: Jlâk, 175 Khz. MOSKOVA, 1724 m. 17,380: Parti yayımı. 18,20: Bir o » pera temsilini nakil. 23,05: İngilizce | yayım, 24,05: Almanca yayım. 832 Khz, Moskova, (Stalin) 361 m. 19,30: Konser nakli. 22: Dans mu- sikisi ve karışık könser, 823 Khz. BÜKREŞ, 364 m. * kaç saat orada kaldıktan sonra e- vime gönderildim.. Şimdi soruyorum: Ben ihtiyarım. O gece yorgun ve dalgındım.. Farkında olm rak tramvay yolu üzerinde yürü . müş olabilirim.. Bu bir kabahattir, kabul ediyorum.: Amma bana çar- pan ve numarasının 207 olduğunu farkettiğim tramyayın yere serdiği adama yardımı hiç düşünmeksi - İş zin kaçması bir kabahat mi?.,, Antalya anbarının cevabı Evvelki günkü sayımızda oku - yucularımızın birinin Antalya fanbarı hakkındaki mektubundan bahsetmiştik. Antalya anbarı bu yazı üzerine gönderdiği bir mek- tupla vaziyeti izah etmiştir. Mek- tupta deniliyor ki: “Sözü geçen paketler için alı - nan ücret İstanbul — Afyon ma - değil | sarifidir. Ve beher paket için şir- ketimizin aldığı ücret 26 karuştur. 'Bunun 16 kuruşu Haydarpaşadan Afyona kadar tren ücreti olup mütebaki on kuruşa da komisyo - numuz dahil olmak üzere İstan - buldan Haydarpaşaya motör, ha- mule senedine yapıştırılan — pul kaydiye ve hamaliyedir. İspartada alındığı — söylenilen para ise Afyon — İsparta masraf- fıdır ki bu cihet doğrudan doğru- ya Afyon acentemiz — tarafından | kendi nam ve hesabına alınmış - tır. Müessesemiz sevkettiği mal - lardan yalnız şimendifer geçitle- rine kadar masraf alır ve ondan ilerisi için yapılacak masarif — ile hiç bir suretle alâkadar olmaz. Bu masrafların burada alınma- $t ise, masrafın ne olacağını kes . tirmek önceden kabil olamıyaca -| ği cihetle mümkün olmamaktadır. Çünkü masraf sevkiyatın azlığıma 13 — 15 Gündüz plâk yayımı. 18: Hafif radyo konseri. 19: Duyumlar. 19,20; Kouserin devamı, 20: Viyana- dan nakil. 23: Duyumlar. Khz. LEİPZİĞ 382 m. 20: Eğlenceli musiki, 20,30: Sözler. Zl; Duyumlar. 21,15: Ulusal yayım. : Şen sözler 22,15: Ulusal yayım. ;.'&'JJ_. Hafif ıııuikğ. BORSA Hizalarında vıldiz. işareti alanlar üze- | rinde 16-4-035 de muamele görenler- | dir.| Rakamlar k apanış fiatlarını gösterir * Nevyork « Parls * Milâzo » Brüksel « Atina * Yokobamı « Alva « Mecidiye « Hankaor Anisterdai |* Prag l» Londta | * Nevyarı a Pres | « Nilâno | « Brükse | « Atisı |e Cezevie » Solya J » Amısterdan YİZCO| * Yakalamı — 22020 * Ptor ga0 |* Moskova — 1090 - —ESHAM | i 1T45 4216 «.H0n TB6T30 2009' — İş Pankası Anadotır Rej Sir. Hayrve Ünyon Del Sark Der Balya Sark m, ecza Telefon — tahviller Elektrir Tramvav Rihim Aszdolu | U, Sigörü | Homonti istikrazlar K 4 1933Türk Ror, | 40774 » T eçi0 .. M TASO İstikramıDahili | ©. Utgani istikran 90 |: Anadahı li 19988 AM 10, Ağtadolu IN Soyas-Frzurum 01, - İe Vümess A veya çokluğuna göre değişmekte- dir.,, DOKTOR .. Kemal özsan UÜrolog — Operatör Bevliye Mütehassısı Kraköy — Ekselsiyor » mağazası yanında. Her gln öğleden sonra 8B.den 8 -e kadar. — Tel: 41235 Tramvay Şirketi Aksaray istas- yonu kâtibi Oğuz Mehmed İhsan. Çatalca muallimlerinden (M. Şahin) kardeşi Darüşşafaka tale- besinden (M. Zakir) diğer karde- şi orta mektep talebesinden (M. Mahir), hemşiresi — Kandilli kız lisesi mezunlarından (H. Mual- lâ) Aytiğin, soyadını almışlardır. || saire 20/4/935 tarihine || cumartesi — günü 9 dan 10 kı W7 NISAN — 1938 _W'%çlmı dökülenlere [ Halide —| ; AMî '.Eığ '. ea KANZUK ECZANESİ Mustahzaratından Saç Eksiri Komojen Kanzuk Saçlarm dökülmesine ve kepek” wartet könseri, 23,20: Rek İ lenmesine mani olur. — Komojen saçların köklerini kuvvetlendirir ve besler. Komojen saçların gıda * sıdır, tabif- renklerini bozmaz, lâr tif bir rayihasr vardır. Komojett Kanzuk saç tesiri maruf oczane ' w lerle; ıtrıyat mağazalarında bulu: nur. ' Kiralık yalı Dört odal, bahçeli, — terkos vt havagazını havi kullanışlı, müstar kil bir yalı ehven fiyatla Hnl*' tır. Görmek ve görüşmek için Bey” Terbeyinde İskele civarmda Ab - dullah ağa mahallesinde Bedes- tenli Bay Hüsnünün 2 l inseli h *IStanbül 7 mer 1era memüuflu ğgundan: Bir borçtan dolayı mahcuz bu lunup paraya çevrilmesine karı verilen büfe, yemek masası, ye mek sandalyesi, — ecza dolabı Hanciyanın Beyoğlu Tarl 31 numaralı Küçük Mustafap apartımanının 2 inci dairesinde çık arttırma ile satılacağından liplerin gün ve saatte mezkür halde bulunacak memura mürs/ caatları ilân olunur. — (1057: y DA Ticarethanemizle Fehmi namri daki şahsın hiçbir suretle alâ yoktur, Muhterem müşterilerimizi yakkuza davet eder ve bu ticarethanemiz namına her " bir müracaatının kabul ve is'af dilmemesini — rica ve aksi h hiç bir mse'uliyet kabul etmiyect ” ğimizi ilân ederim. | Üsküdarda vapur iskelesi met i halinde tüccar terzi Osman i j Yeni neşriyat Medeni kanunları za göre.hak ve borçlarımız Uzunköprülü Hukuk hâkimi Lüleburgazda on numaralı iht ve asliye hâkimi M. İmran ÖF halk ve köylü için yazdığı m kanunlarımıza göre hak ve larımız adındaki kitabımı n937” miştir. Kitab açık bir dille 4 mıştır. Okuyucularımıza taY ederiz.