T NİSAN —- 1985 Benim göcüşüm: Tayyare ile gönderilen şiir!! Londrada Kadınlar Birliğinin bir toplantısı olmuş. — Yazılarının mânasından ziyade beyaz sakalı - nin uzunluğu ile tanmman Hindin ihtiyar zübbe şairi Rabindranat Tagor, buraya, tayyare ile şiir yok lamış... . “Hususi,, surette yazılmış... tay- yare ile gönderilmiş... bir şiir!.. Aman efendim.. Ne semavi! Ne semavf!.. Şiir — dediğin de ancak böyle ,übekknle uçar... Bulutla - rın üstünden geçer!.. Ayni zaman- da da havaidir... Bazı insanlar pek kolay şöhret ve refah kazanmışlardır. Buna, sırf şabısları etrafında — reklâm ve gafilleri hayran bı- yakmağı becerebildikleri için mu - waffak olmuşlardır. Şüphesiz ki, Rabindranat Tagor bunların birincisidir. Yazıların - dan bir mâna çıkmasına imkân yoktur. Fakat, şunu kavramıştır: İki türlü kari vardır.. Biri, oku - | duğu yazmın gayet anlaşılıklı ve münaca belli olmasını ister.. Öteki cins okuyucu ise, — anlayamadığı, kavrayamadığı sözleri, güzel ve yüksek bulur. Onlara hayran ka - hır... . Tagor, birinciyi yapmağa im - kân olmadığını görünce, ikinciye sarılmış, yüzde yüz nisbetinde de emeline ulaşmış... . Şiire merak edenlerin ve kendi propağandasını fazla kadınlar olacağını nasıl da kestiriyor da, Kadınlar — Birliğine | iltifatı makineden bir ilbam peri - sinin kanatları üzerine yükliyor . Ayni zamanda da, ehemmiyetli Lir kütle olan gençleri, sporcuları Ja parmağı ağzında birakacak: — No modern üstad! - diyecek - ler, * rakliyatını tayyare ile yapı - yor. biraz da istismar et - Tagor, böylelikle, Lindbergin şöhr> miş olmıyor mu?. Bu Hind dedesinin garabetler- den nasıl istifade ettiğini şu misa! le de hatırlatayım.. Bundan üç dört sene evvel ömründe ilk defa ©o'arak İstanbuldan geçmişti. Va - pur, rıhtımda yirmi dört — saatten fazla durdu... Bakın şuna hele: Karaya ayağını basmamış... Gü - verteye bile çıkıp Boğaziçine bak- Gazetelere böyle — yazdırdı.. müthiş bir reklâm!.. Tabit, hiç kimse bir şey anla - madı.. Fakat, — anlamamış görün- memek için, çok kimse: — Şairlik bu.. - dedi.- Kaprisi tutmuş.. Belki de o esnada derin bir hayal âlemine dalmıştı — ve bu | hayal âlemi, Boğaziçinin mehta - bından ve Marmaranım gurubun - dan daha rengârenkti.. © da bu yolu tutturmuş, izzet ve ikbal ile yaşıyor va, ona bakım... Dehasına inananlar, kananlar dü - şünsün... .« ş Fakat, sırf bir iki İlıl'lbdle, yüksekten atma ile, beş ı'ı(ı pa - lavra savurma ile, asla ıfüıbet bir faaliyet göstermeden, hizmet _e_l : meden fayda temin etmed_en, işini tıkırıma koymuş, yan gelmiş nice - leri var, niceleri... . Tagor, bunların hayli kodaman- larındandır. v . yapanların, en | Para etmlye Filmler Gümrükte yakılacak | Gümrük ambar ve antrepoların- : birikmiş da uzun senelerdenberi | ve sahibi çıkmamış eşyanın satıl . ması bundan — bir müddet evvel başlamıştı. Bu eşyanın şimdiye kadar en mühim kısmı satılmışlır. Satılan eşyanın tutarı 700.000 lirayı bul - muştur. Bundan sonra satılacak eşya ile bu yekâünun bir milyon li- rava kadar çıkacağı ümit edilmek tedir. « Ceriye kalan eşya en — pürüzlü | kısmı teşkil etmektedir. Bunların içinde hiç çıkmayan sessisz filmler, seneler. denberi dura dura bozulmuş ve | hiç bir kıymeti kalmamış olan tıb - bi ve kimyevi maddeler — bulun - maktadır. İstanbul Gümrükleri Başmüdür. lüğü uzun tetkiklerden — sonra bu eşyanın imha edilmesine — karar vermiştir. Filmler bir heyet hu - zurunda yakılacak ve tıbbi ecza da Sarayburnundan denize döküle . cektri. — Bundan sonra kalan eş- yanın satılması devam edecektir. Mrne ge Musiki üzerinde tetkikler Kültür Bakanlığı Türk musikisi üzerine esaslı tetkikler yaptırma - bir talibi | Beledinin yerinde bir kararı Sebze müstahsilleri kredi alabiliyorlar Yeni keresteciler — halinde yaş sebze ve meyvaların müzayede u- | suliyle satılacağı tanlaşıldığından kabzımalların köylüye kredi ver - mediklerini ve bu yüzden köylü - | nün çok fena vaziyette olduğunu yazmıştık. — Memnuniyetle öğ - rendik ki bu neşriyatımızı nazarı dikkate alan vali ve belediye reisi "Muhiddin Üstündağ vaziyeti in - ceden inceye tetkik etmiş ve hal nizamnamesindeki müzayede maddesinin kaldırrlmasını alâka - darlara bildirmiştir. Muhiddin Üstündağ, belediye - | nin satış tetkiki suretiyle de hakde | kontrol yapması kabil olduğu ve bunun müstahsil lehine netice ve - receği kanaatine vararak bu kara- Yı vermiştir. Bu karar Kabızmallar Cemiyeti. ne bildirilmiş ve kabızmallar da yapılan tebliğten — sonra zaruret | halinde bulunan müstahsile yar - | | drma başlamışlardır. Bu suretle uzun müddettenberi | müstahsil arasında kredisizlikten dolayı hasıl olan darlık ortadan kalkmıştır. Belediyenin bu şekilde. aldığı karardan gerek müstahsil ve gerek | ğa karar vermiştir. Bu iş ile uğ - raşmak üzere Berlin Musiki aka - | demisi azasından profesör Paul Hendemeti şehrimize davet etmiş- Pi MA E Ka Profesör evvelki gün Almanya - | dan şehrimize gelmiş ve akşam | treniyle Ankaraya gitmiştir. eli 'Yumurta ihracatımız| *” Son hafta içinde — Kapaparo ve Bulgariya vapurlariyle İspanyaya 5000 sandık yumurta ihrac edil miştir. Yumurta piyasası çok dü - süktür. ——H— Marmara kazası suçluları Marmarada 385 kişinin boğulmasıy- Ja neticelenen Fruzan vapuruyle Afi- tap motörü arasındaki — carpışmanın mes'üllerinin muhakemesine dün A- gırcezada devam edilmiştir. Fruzan vapuru kaptanının gösterdiği müda- faa gahitleri motörde fener bulunma- dığını söylemişlerdir. Muhakeme baş- ka güne bırakılmıştır. kabzımallar müteşekkir vaziyette- dir . üsküdar mektebinde N yenf?eılsut Bd yılüdu orta okulunda talebe - nin pek fazla olması dolayısiyle o- kulun bahçesi pek dar gelmekte - — Bakanlık okul binasının - arka kısmına iki katlı bir bina - yapıl - masını ve bu binanın — alt katının | müsamere ve konferans verilecek bir salon haline getirilmesine ka - | rar vermiştir. —— Şehrimizdeki Almanların adresleri toplanıyor Alman koönsoloshanesi, - şehri - mizdeki bütün Almanların adres - lerini ve telefon — numaralarını konsoloshaneye bildirmelerini | kendi dillerinde çıkan gazeteleri - le ilân etmiştir. 4 için diyor ki: | takip ettiği yol Çakırağa mahallesi ve tâ kalçalara kadar bile çıkar. Fena h da balçıktır. Buradan da geçilemez, Edirnekapının en büyük derdi yolsuzluktur. Cadde üzerinde arı kovanları yapan marangoz Talha “— Bu semtte ekseriya fakir insanlar olururlar. |Edirnekapı, Karagümrük, ve Şehremini tamamen fakir halk ve amele yataklarıdır. Bu ameleler de en çok Ay> vansaray, ve Eyüpteki fabrikalara giderler. Amelelerin |önünden giden yoldur. Doğrusunu islerseniz buna pek yol denmez, Kışın burada çamur dizlere değil, hat- amelenin duvar diplerinden sürüne sürüne, çamurlara bata çıka bu yolu her gün iki defa geçmeğe mecbur ol- ması hakikaten çok acıklı bir şeydir. Kale 'dışındaki yol Buna mukabil yazın da bu çamurlı oluyor, Nefes almak değil, insan gözlünü bile açamıyor. Sokağın kapkaranlık olduğunu hiç söylemiyorum.., Marangoz Talha çok doğru söylüyor, Sabah karan- lığında Şehremininden ta Eyübe gidip gelen İşçilerin bu iş bir Edirnekapılı şu ÜN xx Yeni teşkilât Gümrükte Bugün başlıyor Gümrüklerde yeni yapılacak teşkilâtın tatbikatına — bugünden itibaren başlanacaktır. Tatbika - tı Gümrük Umum müdürlüğü tet - kikat müdürü Mustafa — Nuri ile birlikte Gümrük baş müdürü Sey- fi yapacaklardır. Bu teşkilâtın icab etitrdiği ser * viş değişikliği ve iş bölümü yavaş yavaş yapılacak ve vereceği neti - celer tetkik edilecektir. Gümrükler Umum müdürlüğü, yapılan işe nazaran, çok dar olan Istanbul gümrükleri kadrosunun takviyesi için icab — ederse taşra gümrüklerinden memur getirilme- sine karar vermiştir. Alâkadarların — bildirdiklerine göre yeni teşkilâttan — beklenilen başlıca gaye gümrük muamelâtı - nin sür'atle cerayanıdır. Konten . jan ve Clearing şekillerinin güm- rüklerde müecssir olmasından son- ra gümrük işleri çok sür'at isteyen bir hale gelmiştir. ——i Piyasada satılan yağların çoğu karışıkmış | Belediye müfettişleri tarafından Yemiş, Balıkpazar ve Küçükpazar semilerindeki yağ yaprlan yerler - le yağcı dükkânları sıkı bir teftiş - | ten geçirilmiştir. Alıman yağ nü- muneleri belediye kimyahanesine gönderilmiş, tahlil edilmiştir. Pi - yasada satılan yağların yüzde kır- kımın karışık ve sıhhate muzır ol - duğu anlaşılmıştır. Yağları bo - zuk çıkan dükkâncılar cezalandı - rılmışlardır. İstanbuldan — Trabzona iç yağ gönderilerek bunların orada iyi yağlarla karıştırıldığı anlaşılmış - | tır. Yağcı dükkânları bunl.u sonra daima sık sık teftişten geçirilecek tir. sörağni Belediyeye alınacak memurlar Yol paralarını toplamak üzere alınacak otuz beş memurluk - için açılan imtihana girenlerin evrakı tetkik — edilmektedir. — Tetkik perşembeye bitirlecek, kazananlar ilân edilecektir. ŞEHRİN DERDLERİ Edirnekapıya yol dar bir asfalt yol yapılıyor fakat bu yol için de başka sözleri söylüyor: “— Bu müştakil asfalt yolun en işlek tarafı Edirne- Tekfur sarayının da pılacaklı. aralarda yüzlerce ar tamamiyle toz Yavaş yavaş İsi kapıdan Ayvansaraya giden kısmıdır. Binlerce — işçinin her gün gidip gelmekte olduğu bu yol kimbilir ne vakit yapılacak? Halbuki bu yoldan -çok daha ehemmiyetsiz olan Yedikule Topkapı yolu daha cvvel yapılıyor. As- falt yol Yedikuleden değil, Ayvansaraydan itibaren ya- Muhakkak olan bir şey varsa surun harlcinden yapı- Tacak olan bu cadde de halkın ihtiyacına tam bir karşı- lıik olmuyacaktır. Bu yol daha ziyade yazın kullanılabi- lir, Kışın burası hem fevkalâde soğuk, hem de ne de ol- sa şehir dışı sayıldığından daha az emin sayılır.,, Bakkal Marko, ve ayakkabıcı Zekâi de yolsuzluktan ! ve bilhassa sokakların karanlığından şikâyet ediyorlar. tanbulun en güzel semtlerinden Biri | olmağa başlıyan Edirnekapılıların ihtiyacı gözden uzak | tutulmamalıdır. Bilhassa amelelerin geçmeleri için rüz- | gürdan Ve çamurdan mahfuz güzel ve ışıklı bir yolun ——— L Harp için harcanan paralarla neler yapılabilirdi? Cihan harbi 30 milyon candan başka 400 trilyon dolara ma! — ol- muştur. Bu para ile neler yapıla - cağını hasap eden bir Amerikan statistikçisi şu neticelere varmış -« tır: Birleşmiş Amerika Cümhuri . yetleri, Kanada, Avustralya Bü - yük Britanya, İrlanda, Fransa, Belçika, Almanya ve Rutyadaki ahalinin her birisine, beher hek- tarı 100 dolar kıiymetinde — beş hektarlık arazi içinde 2500 dolar değerinde ve 1000 dolar mobilya- li birer ev yaptırılabilirdi. İsmi geçen bu memleketlerin her biri - sinde ahalisi 20,000 ve daha fazla olan şehirlere 5 milyon dolar kıy- metinde birer kütüphane ile —10 milyon dolarlık bir üniversite he- diye edilabilirdi. Geri kalacak pa- ra da yüzde 5 faizle bankalara yatırıldığı takdirde 125000 kişi - lik bir muallim ordusile gene 125000 kişilik bir hastabakıcılar ordusu istihdam edilebilir ve bu iki ordunun her bir ferdine sene | de 1000 dolar maaş verilebilirdi. < Uzun saçın macerası Varşovada genç bir musevi kız bir delikanlı ile nişanlanmış. Yalnız delikanlı nişanlısının u « zun saçlarını çok çirkin buldu - ğundan kendisine bunları kes « mesini söylemiş. Genç kız da ni- şanlısının arzusunu yerine getir- mek için saçlarını kesmiş. Fakat delikanlı anlaşılan fik- rini değiştirdiğinden birdenbire zengin ve uzun saçlı bir musevi kadınla evlenmesin mi? Genç kız bunu haber alır almaz derhal mahkemeye müracaat etmiş. Mah- keme genç kızı haklı bulduğun- dan vefasız nişanlıyı bizim pa - ra ile 6000 lira tazminat verme: ğe mahküm etmiştir. <- Mütekalt eşek! Ingilterenin bir şehrinde - bir yoksul müessesesine elli seneye yakın bir zamandanberi hizmet e- den Peter Pan isimli merkebin tekaüde çıkarılmak üzere olduğu İngiliz gazetelerinde okunuyor . “Koruyucular,, komisyonunun bir toplantısında Çester isimli bir İngiliz kadının, mütekaid merke - be bir yer verebileceğini anlatan mektubu okunmuştur. Bu hayır sever kadım, kendisin - de bir merkebin daha bulunduğu - ve yarım — asırlık “Peter Pan,, m yalnız kalmıyacağını mektubun - da yazmaktadır. < Reyiâmın masrâfı Geçen İkinci Kânunda Sarda reyiâm toplanırken asayiş ve düze- ni kurmak için — buraya bitaraf devletlerden birer asker müfrezesi gönderilmişti. Bu işgalin maş - rafları 160 — bin İngiliz lirasına (Bizim paramızla 960 bin liraya) malolmuştur. Bu parayı her ne kadar Millet - lsr Cemiyetinin veznesi tediye et. mişse de yakınlarda bu işle alâka « dar olan Fransa ile Almanya tedi- yeye davet olunacaktır. Fransa ve A'manya bu masrafları yarı yarı » yapılması çok Tüzumludur. Belediycher şeyden evvel bu çamursuz ve yazın tozsuz bir - yolları yolu yapmalıdır.. Vâa-Nü) lmazsa kışın ( Bis ö £ Yedikuleden iüibaren Ayvansaraya ka- | İ ya saylaşacaklardır.