—— MABER — 'ARŞERİ Pöblalr Yanınızdabu lundurm unutmayınız İ BRİKANIN MÜY İRA T KATMDİR BAA CANIN DAMARIDIR L ENAN Baş ve diş ağrıla- rından ve soğuktan Dr. HAZIM Cerrahpaşa hastanesi sabık cildiye ve zühreviye mütehassı- sı: Beyoğlu İstiklâl caddesi Etu- al sineması karşısında Bekâr sokak No, 9 ikinci daire her gün I sabahtan akşama kadar. Gaib aranıyor 327 senesin - de Berut 329 da İzmir mek- tupçusu — Bay Ahmet Bürha - neddin nezdin - de — bulunmuş © |ve 328 şenesin- |de Beyoğlu Po- lis müdüriye- tinde müstah - dem iken elyevm hayat ve mema- tından haber alamadığım fotoğra- fi yukarıda, biraderim İstanbullu Ahmet Hamdi oğlu Recainin ha - len nerede olduğunu — bilenlerin insaniyet namıma zirdeki adrese bildirmeleri rica olunur. Halıcıoğlu İhtiyat Zabit Mekte- bi heyeti talimiyesinde — Binbaşı Hüsnü vasıtasiyle Muhib. TÜRKİYEDE ÇIKAN BÜTÜN KITAPLARI LİRAYA OKUYABİiLiİRSiİNiZ Tafsilât için kateloğ istayiniz veya kütüphanemize müracaat ediniz YENİ KİTAPÇI GELİRİNİZİ ARTTIRMAK İÇİN PARANIZI BANKAYA YATIRINIZ HUSUSİ ŞARTLARIMIZI GİŞELERİMİZDEN SORUNUZ OLANTE BANK UN hw KARAKÖY PALAS— ALALEMCİ HAN P No. 85 Kenan Yusuf İstanbul Ankara caddesindi Günün Fotografları Mubtelif gazetelerde çıkan günüu hadiselerine ait fo- tograflarla spor mecmualarında gördüğünüz spor hare- ' ketlerine —ait — fotograflar yalmız kötüphanesinde satılmaktadır. Istanbulda VAKIT 236 BORJİYA büyük bir kumandan olur ve Papalık tahtının arkasında bir de ordu bulu: nursa, isyanın kendiliğinden sönece- ğine emin olunuz.. Sezar heyecanla: — Yetişir Rokazanta, yetişir! dedi. Gözlerini Markinin gözlerine dikerek : — Papalığa benim geçmekliğimi istiyorsun?.. Sözlerini ilâüve etti. —Evet Monsenyör Memleketi mahv | ve harap olmaktan kurtarmak kln4 bundan başka çare yoktur. — İyi amma, benim Papa seçilmek- liğim ancak babamın hal'iyle kabildir. | Yoksa Kardinallar meelisi usülsüz | ım'—“şı"lnl’l_ylı yahut da ölümü ile| kabildir. Cenabı hak gahittir ki muh> terem pederimin uzun müddet daha yaşaması için canımı vermekten se- | kinmem, fakat ne çare kendileri ilııLw yardır.. Deniz havası, Kaprera udası etrafındaki Sardonya kıyı!ın da sıh- hate yek zararlıdır. Onun için bir hâ- dise olabilir.. | Sezar artık, kafasına — babasının | Söldürülmesi fikrini sokan bu kandırı- | ct şeytanı dinlemiyordu. Derin bir dü- Şünceye dalmıştı. Evvelce de bir çok defalar, ücretli askerlerinin başında harp meydanlarında çarpışan adi bir kumandan olmakla kalmıyarak kral mertebesine kadar çıkmağı tasarlar- ken babasını ortadan — kaldırmağı düşünmüştü! D su“ı:ım düşüncesi epeyece uzadı. ) Bu sırada Rokozanta susarak netlee- yi bekliyordu. Nihayet Sezar başını kı_lih lKlıl"ılııkı'rı adasına gitmek için güve ilir bir adama ihtiyacımız var- dır.. Sözlerini mırıldaldı. ——— Marki, Altınd Aleksandrın ölüme mahküm olduğunu aalamıştı. Bunun i mühim bir şey değilmiş #zerine sanki mühim bir $ kayıtsız bir tayırlat ın—ıı M’:myön eğer Kaprerada ya- pılacak bir işiniz varst size ıııe:k::ı: venilir bir adam gösterebilirim. — Bu adam kimdir? — San'atim icabı olarak her halini uzun boylu gözden geçirdiğim — bir genç. Papanın okuyucusu olan bir pa- pazdır. Sezar dudak bükerek cevap verdi: — Papaz Anjelo ha! —Ta kendisi Monsenyör. Hakkında fena düşünmeyiniz.. Gayet değerli x- damdır. Yükselmeğe son derece haris- tir. Bundan delayı bizim için en iyi bir icra vasıtasıdır. Emin olunuz ki fedakârlık hissiyle hareket eden kim- 5»e aldanabilir, çünkü tereddüt eder, Kin ve hiddetle iş gören adam da bir şey yapamaz, Çünkü intikam düşün- cesiyle kendi hesabına çalışarak asıl vazifesini unutur. Halbuki yükselme- ge haris olanlar sokulgan, yüze gülü- cü, yalancı olduklarından en iğrenç, en fena şeyleri bile çekinmeden yap- tkları için herhalde maksatlarına varmak emeliyle her emri ürütle ye- rine getirirler. Orta düşünceli bir adamı karşınıza alınız.. Gizlice hasret çektiği bir ma- kama kendisini yükselteceğinizi söy- leyiniz. Yüreğine bir ümit koyunuz.. Gururunu okşayınız. O vakit bu ada- Mın size karşı çok itaatli bir esir ol- dutuıı_u Röreceksiniz. Her istediğinizi yapacak, ve cinayet onun için adi bir iş sayılacaktır. Altmeı Aleksandr her kesin hoş gördüğü bu küçük papazın sadakatinden hiç şüpheye düşmiye- cektir. Anjeloya gözlerini diktiği Kar- dinallık tacını vadederseniz, Papaya hiyanet etmeğe hazırdır. Ah Monsen- yör, eğer görülecek bir işiniz varsa, ne sadık bir kölenizi, ne kinci bir ada- mınızı seçiniz. Yükselmeğe haris biri- sini, papaz Anjeloyu tayin ediniz, Fakat Anjelo Peskopos olmak istiyor mü? .. a — Şüphesiz Monsenyör! — Ben de bunu istiyorum. — 0 halde azele ediniz, Vaktimizin darlığını anlatmıştım. Roma halkı kaynaşıyor. Onları mutlaka hayrete BORA!YA 233 lerle ortalığı altüst ederek kendileri- birden büyük ve süslü saraya girdi- ler. Bu anda Pernsesin baş nedimesi o- lan yaşlı bir kadın bunların önüne doğru ilerledi. ve: —Senyörler, size pek fena bir ha- ber vereceğim! Sözlerini söyledi. Yüzü elinde olmıyarak sararan Şö- valye: — Prenses için mi?.. diye haykırdı. — Prenses Manfredi kayboldu. Sen- yörler! — Kayıp mı oldu? —Bu gece saat ikiye doğru, Kont- Ja prens gittikten sonra bunun farkı- | na varıldı. Bütün gece ve bütün gün her yer arandı. Prensesin izine rast- gelmek mümkün olmadı. Yalnız kale kapısında nöbetçi olan bir zabit, Pren- Besin gece kapıdan çıklığını görmüş ol duğunu, fakat hangi yolu takip etti. gini bilmediğini söyledi. Bu gözler üzerine herkesi derin ve müthiş Bir sessizlik kapladı. Ragas- tan bir saniye kadar şaşkın bir halde | durdü. Sonra kolları çaprasvari —ka- vuşmuş olduğu halde birdenbire, yıl- dırım vurmuş gibi, bulunduğu yere düştü kaldı, -SİHi— PAPANIN OĞLU Aradan bir kaç gün geçmişti. Se zar Cehennem boğazı bozgununu ba- basına haber yermek üzere — Tivoliye bir atlı gönderdikten sonra ordusunu derhal Monteforteden iki konak öteye çekti. Ülenler bin, yaralılar üç — binden fazlaydı. Fakat bu, askerleri bürüyen | fazlaydı. Fakat bur askerleri bürüyen korkuya nisbeten hiç bir şeydi. Deh- şet o kadar büyüktü ki bir çok alaylar tamamen kaçtılar, Sezar Borjiya bu karmakarışık rücati durdurduktan sonra etrafında üç bin neferden fazla kimsenin kal madığını yeisle gördü. Bu, telâfisi im- kânsız kat'i bir. mağlubiyetti! — Bu, Fransa Kralı on ikinci Lui gibi kuv- vetli ve meşhur hükümdarları bile korkutan askeri meharet ve iktidarı- mın sukutu İdi, Bütün emelleri mahvoldu. Son de- reçe bir azap ve tereddüt içinde ge- çirdiği sekiz gün içinde pek ziyade korkan ve umumi bir ihtilâl haberi alan Papanın da Kaprera adasıma kaçtığını öğrendi. Bundan iki gün evvel Lükresin ma- iyetine verdiği adamlardan birinin geriye döndüğünü gördü, bu adam o- na bir mektup getirmişti. Bu iki sa- tırlık bir pusla idi: “Monteforteyi zapteder etlmez “he- men Kapreraya gel!,. Sana pek güzel bir gey hazırladım.,, Sezar homurdanarak: Monteforteyi zapteder etmez he- men Kapreraya gidecekmişim!.. Hay budala kadın! Başıma gelen belâyı daha duymadın mı? Uğradığımız - fe- lâketin ne kadar büyük olacağını hâ- Kâ anlıyamıyor! Sözlerini söyledi. Hakikaten Romadan uldığı haber- ler pek fena idi. Ahali İsyana hazırla- hniyor, ve yakında umum! bir ihtilâlin kopması muhakkak görünüyordu. Bir akşam, gene böyle kara düşün- celer içindeyken, çadırmın önünde bekleyen zabit, Roma polis müdürü Rokozanta'nın geldiğini haber verdi. Bu menfaatini gözeteni yükselmek isteyen bir adamdı. Felâket İle serye- tin nasıl mahvedileceğini ve nasıl ka- zanılacağını pek güzel bildiği için bü- tün zekâşini felâketten uzaklaşmak ve zengin olmak için kullanmıştı. O. nun için her halini bilen Sezar, böyle apansızın gelişinin hayıra alâmet ol. madığını hissetti, Hemen çadıra geti- rilmesini emretti. Rokozanta Sezarın huzuruna çıkar çıkmaz: