29 Mart 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TUT R T TTT TT $ Polis Hafiyesı (X 9) 0 Türk matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman. birinci H A B E o defa “HABER,, de çıkıyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibi takib M'"“ulllııiıll"""“[lllluıınIİ""WWW"WWMmH'WW $ edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. (POSÜNÜNÜZ, HATIRLAR. ÜTisTERSENİZ SizE KİM J ALDEN © SİNİZ!. OLDUĞUNUZU BEN 1 PAVRS : OK TXSOYLEVEYCM ı Gizli bir çete Pavrs isminde — bir zengini öl dürüp servetini elinden almak istiyor. Fakat ser vetin asıt sahibi Evelin ismindeki yeğenidir. Polis hafiyesi x : 9 hırsızlar tarafın dan kaçırı lan genç kızı kurtarıyor. Ve çetenin reisini arıyor: .-.. SİZ/ BU ACIKLI MAN- ZARAYI * BOZMAYIN D ç Beu%k H i?* ŞT | TIRLARIM KiMiIM? DEMEK TA- İ NIŞIYOR - SUNUZ ? U KADIN BURADA ARAYOR Siz KiMSiniz? EN F- BENİ'BABA DiİYE vE.LıNıM N PANYRS OLM İSBAT EDECEK- İ ĞINA, VEMİN EDEŞ sluız.ı ; IRDINIZ? ÇA_ĞWRI? z; a Rim.. br ü NE? os.ımı.e EVLENDİ Mi? —J BU ADANMIN AL-İZANNEDERSEM GÜŞÜ I BU ka - DIN KARDEŞİ. !ÜE ( NİZİN KARISI GREYS DİR.. SİZ ALDEN oLDuĞUNU_ BUNU ANCAK DOGRU ADAM DOGRU 5 J&Lu , .. ş GREYSKULO, 2MU VOR. GREYVS MUHA- z.g .:SBZAT E?F_BİE-İR MfrJ' İSBAT. EDEBİLİR RE'" Klılw" KEME EDİLİR , KEN:GREYS - KULO İSsMiİNİ BOŞ LÂF. İMANMA — YINI'Z. EVEL!N ANCAK BABASILE u%vAşm. DA İKEN GÖR ŞMÜŞ- TÜ EVELİN! SİZ BU. NUN BABANIIr- OLDUĞUNA | EMıN nısmiz? BENDE EVELİNİ KI - itA TANLI VORUMİ 222 delodıgım gördüm. Sonra kapının Ö- nüne yığıldı.. — Ah.. Ne felâket? — Büyük annemle beraber bu deli- kanlıyı kaldırıp yatağa yatırdığımız zaman göğsünün sağ tarafında derin bir yaranın bulunduğunu — gördük.. Hemen bu yarayı açarak yıkayıp sar- dık. Nihayet delikanlı gözlerini açtı. Primver köylü kadınının elini tu- tup sordu: — Adın nedir! — Biyanka!. —ĞGÜüzel Biyanka! Sen de nişanlısın öyle mi? Çeyizin için düşünme! Sana öyle bir çeyiz yapacağım ki herkes kıskanacak.. — Ah Senyöra.. Sizinle tanışmanın & < KALI * . saadet vereceğini bana zaten söyle- BıRSlRLE- RİNİ TANIMA- j LARI HAKIKA- TEN TUHAFİ BORTİYA — Haydi şimdi gidelim... Beni ora- ya götürünüz.. Köylü kadın sevincinden titredi: — Âh Senyöra! Bu zavallı sizi gö- rüncene kadar sevinecek?.. Fakat Senyöra, saraydan çıkarken sizi kim- senin görmemesi için tedbirli davran- mak İlüzumunu hissetmiyor musu- nuz?, Sizi gün doğmadan evvel tek- rar buraya getirmeği ben üzerime a- lırım, Bu suretle kimse şüpheye dü- şemez., — Evet, haxkkın var! Prenses Man- frediden kimse şüphe etmemelidir. Lâkin.. Gel, Bahçenin nihayetinde bu- luana kapıdan — çıkarken kimse göremez.. Haydi acele edelim, Sözünü bitirince Primver hemen acele ile yürümeğe başladı. Heyeca- Bir dakika sonra her ikisi de kalenin dışıma çıkmışlardı. Köylü kadın Primyerin elini tuta- vak: — Geliniz Senyöra! dedi. Beatris, bu yabancı elin dokunu- şundan ürkerek ufak bir ürperiş ge- çirdi. Fakat bu çabucak geçti. — Geliniz.. Araba iki yüz adım ka-; dar ötededir. Ah bu zavallı delikanlı şimdi ne kadar sevinecektir. Primver ilerledi. Hakikaten biraz ötede yolun kenarındaki çite bağlı bir araba bulunuyordu. İkisi de bindiler.. Köylü kadın atları kamçılamağa baş- ladı. Bu suretle i'Yi saat kadar gittiler. Aralarında bir kelime bile konuşmu- yorlardı. Primver düşünüyordu. Ü- İ BORJİYA - 223 —D Fena hır his Beatrisi tepeden tırnağa kadar titretti. Kaşlarını çatarak: — Ne gülüyorsun?.. Sözümiül işitmi- yor musun? dedi. — Benim ismim Biyanka değildir! — Şöüşçalye nerede?,. Söylesene|. — Müsyü dö Ragastan Merleforte- dedir! Primver kapıya doğru koştu. Bu anda kapın'ı bir anahtarla kilirlen- diğini duydu. — Oh.. Bu pek büyük bir alçaklık- tır. İsminizin Biyanka olmadığını söylediniz.. O halde kimsiniz?.. — İsmim Lükres Borjiyadır! dedi. Primver geri geri çekildi! Bir sani- ye kadar büyük bir yeis ve ümitsizlik içinde kaldı. Fakat düşmanına karşı korkak görünmemek için kendisini mişlerdi. nını, hiçkiriklarını zorla — tutuyordu. mitsizliğe düşmüyor daima onu kur-| toplıyarak: : . — Haydi haydi çabuk ol, sözünü bi-| Köylü kadın onu iki adım geriden ta- taracağım sözlerini tekrarlıyordu. — Lükres Borjiya b_ıır:'ıda hat!.. A. tir. kip ediyordu. Tekerleklerin gürültüsü, ara sıra,| caba bu sefer kim öldürülecek.. Söz- — O vakit delikanlı bir şey söyle- mek istediğini işaretle anlattı. Hemen yanına yaklaştım. Gayet zayıf bir ses- le çiftlikte bir adam var mı diye sör- du. Yok dedim. Bu sözümden mütees- sir oldu. Bunun üzerine bir adamın |yapabileceği işi görecek kadar kuv- vetli olduğumu anlattım. Beni baştan aşağıya süzdükten sonra bütün kuvv- tini topliyarak: “Pek âlâ, eğer benim büyük bir viedan azabı içinde ölmek- liğimi istemezseniz derhal Montefor- teye giderek saraya giriniz.. Prenses - Beatrisi bulunuz.. Yanında kimsenin olmadığı bir zamanda yalnız ona di- yiniz ki: “Şövalye dö Ragastan ölüm halindedir, Son nefesinde onu tesel-| liye tenezzül ederseniz size minnettar kalacaktır. Bu sözler onun ağzından aynen çıkmıştır. Unutmamak için belki yüz kere tekrarladım. Delikanlı sözünü bitirir. bitirmez baygın bir halde yatağa uzandı. Ben de hemen | arabamızı koşarak yola çıktım. İşte Senyöra söyliyeceklerim budur. Primver ayağa kalktı: Yolun kıvrıntı yerine geldikleri zaman köylü kadın garip bic işarette bu:undu. Beatris bunu görmedi. Fa- kat ağaçların e“asına saklanmış olan bir #ölge bu işareti anladı. Lakçenin viLayetindeki 'apı yarı açıktı. Prim- ver buna bile dikkat etmedi. K.. pıdap dışur'ya çıkınca köylü kadın Heatri- sin yanına yaklaştı. Genç — | renses sordu: — Arabanız nerede?, — Kalenin dışımda birak? rı, — Haydi öye ise. Dir çeyrek sonra şehrin Hüyük ka- Risima varmışlardı. kapı kayeliydi. NoLemri neferi ; — Artık dışarıya çıkmak yuasaktır! dedi. Beatrıs bir saniye kadar tereddüt etti.. Sonra birdenbire karakola gire- rek zabite göründü. ve: — Kapıyı açımız Müösyö! verdi. Zabit hemen dışarıya fırladı, Köy- lü kadın başörtüsüyle yüzünün bir Emrini kısmını örterek dışarıda durüyordu. köylü kadının atları sürmek için fır- lattığı naralar arasında kayboluyor- du. Nihayet Biyanka kırbacının ucu ile ileride, karanlığın içinde seçilen bir karaltıyı göstererek; — İşte bizim çiftlik!,. de li Sesinde tuhaf bir titreyiş vardı. Fakat Primver buna rikkat etmedi. Süratle yaklastıkları köy evine bakı- yordu. Zemin katındaki bir pencere- den hafif bir ışık görünüyordu. Tekrar istiraba düşerek: — Orada bulunuyor değil mi?.. — Evet, orada.. ; Bir dakika sonra araba çiftliğin avlusuna girerek durdu.. Biyanka he- men yere atlayıp elini Primvere uzat- tı.Odainerek kalbi — koparcasına çarptığı halde kadının peşi sıra —yü- Birdenbire, basık bir köylü oda- sında bulunduğunu anlıyarak etrafı- na bakındı. Yavaş sesle: — Nerede?.. dedi. "Köylü kadın bir kahkaha salıverdi. lerini söyledi. Lükres dişlerini gıcırdatarak: — Sakin olunuz Madam! dedi. — Sakin olmağa lüzum görmüyo- rum, çünkü ölümden korkum yok.. * — Sizi öldürmeğe niyetim — yok!.. Olsa bile şimdi değil!. — Üyle ise beaden ne istiyorsunuz? — Ya-npız sizi Ragastanın elinden kapmak! — Fakat niçin?.. — Sebebi sırf kadınlığa aittir.. Ma- dam. Sonra daha ziyade gülmeğe başlı- yarak: — Siz Şövalyeyi seviyorsunuz.. Ben de seviyorum, dedi. Bu sözler pek cabuk geçmişti. Lük- vesin sen sözünder sonra bir dakika kadar bir sessizlik oldu. Kalbinden yaralanan Primyer, hançerle öldür- meden evvel alay ederek izzeti nefsi- ni kırarı k kendisin * işkerce etmek is- tiyen Fapanın kızıyle — giriştiği bu korkunç mücadeleye hazırlanmak için bütün kuvvetini ve soğuk kanlılığını

Bu sayıdan diğer sayfalar: