jam Postal Spor yapmak iyidir, yorulmamak şartile.. Söorda galib gelmenin sırrı kendini yormamaklır “Rene Leprand,, isimli bir yazı- cmin sopr için yazdığı uzun bir tetkiki oküdüm. Faydalı sandı - ğım ta arın alıyor ve spor ya- pan arkadaşlarıma veriyorum: 22 Eyl 1927 alişamı, Jak Depmsey, Şikagoda, lamamen şa- şırmış ve yaralı bir Tünneyin a- kibetini yumruklarının ucunda tu- | tuyordu. Yemiş olduğu şiddetli yumruk'ların tesiriyle yere yuvar- lanmış olan Tunney'in kalkmasına maçla hazır bulunan 120.000 kişi beyecanla bekliyorlardı. Tünney ayağa kalktı.. Dempsey için yegine yapılacak şey tekrar yumrukları ile onu (devirmekti.. Fakat Tunmey kaçmağa başladı.. Dempseş onu kovaladr.. Ve yoruk Tu, Böylece Tunney dünya şam- »iyonu unvanmı muhafaza etti On bin metrelik Olimpiyad ya - rışmı daima bir Finlândiyalı kaza- nırdı. Fakat Los Angeles'da yapı - lan Olirrpiyadlarda, Polotyalı bir mua'lim, bu yarışı en kısa za - mana ve hem de kendini yorma- dan kazanacağını iddia etti ve ya- rışa girdi. Polonyalı mua'limin ismi Ya - musKusocinski, Finlân“iyalı şan piyonun ismi Volmari İso « Holio idi. Yarış başlair.. Altı mil, iki ko- şucu yanyana koştular.. Polonya- İı, Finlândiyalinın peşine takılmış sülük gibi ondan © ayrılmıyordu. Son zamanlarda turda Finlândiya- İs birdenbire hızmı arttırdı, Po - lonyâlıyı geri bıraktı.. o Polonyalı bir saniye durakladı, sonra o da hızmı arttırdı ve dünyada, böyle bir mesafe üzerinde bugüne gele- ne kadar görülmemiş (bir hızla koşarak yarışı Finlândiyalı dünya şampiyonu üç metre geçmek sure- tiyle bitirdi ve kazandı.. Finlândi- yalı şampiyon yorgunluktan bitap düşmüş, yarışı bitirince sallana * rak yere yıkılmıştı. Bütün bu işin sırrı, Kolumbiya darülfünunun denizcilik antrenö » rü Cim Rays'in idmana giren kü- rekçilere vermiş o'duğu nasihat ile anlatılabilir. | Meşhur antrenör, çocuklar idmana başlarken ağzıma bir megafon alır ve şöyle bağırır dı: — Dayanım çocuklar, asılın; fa- kat sakın kendinizi yormayın... Bırakın onlar kendilerini yorsun « lar.. Evet, sporda işin daha doğrusu zaferin sırrı, kendini yormamak- tır. Falanca boksör yenildi. Belki fazla idman yaptığı, belki talisiz - liğindendir.. Fakat ekseriya, ye - nilmesinin sebebi (o hasmınm onu yormuş olmasındadır. Falan meş- hur futbol takımı, biç ummadığı bir takrma yenilir.. Çünkü kendine fazla itimadı vardır. Bundan do - layı bir iyi gol yeyince şaşırır, “a- i man şunalara bir kaç gol âtalım,, ' diye kendini yormağa başlar ve neticede büsbütün yenilir. Falan tenis şampiyonu, hasmına 0 —6 yenilir. “Hava sıcaktı da ondan!.,, der... Ve düşünmez ki hava kendisine (olduğuna kadar hasmıma da sıcaktır, Yalnız bütün bu mağldbiyetle - rin sebebi şu sözlerle hulâsa edile- bilir ki, bu söz, o mağlübiyetlerde pekaz kullanılır.. Oda şudur: “Yorgunluktan © takati kalmadı. Yenildi.,, * İnsan vücudu demirden değil- dir. Yorgunluk vücudun hâkimi - dir ve her hangi bir gayreti durdu rur. Yorgunluğun sebebi ikidir: 1 — Kanda bulunan şeker ya - hut giyeogöne denilen maddenin maddenin sarfedilen gayretle ta - ipamen eritilip (yakılmış olma - sı, 2 — Bu yakılan maddelerin po- salarmın uzviyette kalması. Büyük bir gayretle vücuddaki şeker yanıp eritilirse, insanın uz - viyeti, tıbkı benzini kalmamış bir otomobil gibi durur, işlemez. Giycogâne'in yanması, erime » sinden iki madde hasıl o olur ki, bunlar atletin yeni gayretlerde bu lunmasma mâni Olur. Bunlar asit karbonik ile asit laktikdir. Asit karbonik kan cereyanı ile ci“ ğerlere gelir ve oradan boşalır. A- sit laktik, oksijen sayesinde tek » rar giycogöne haline gelir. Fakat bu ameliyeyi yapabilecek bir tek şey vardır, o da irtirahattir.. Usta bir boksör, yumruklarmı hiç boşuma sallamaz. Yalnız has - mında açık bir yer gördüğü zaman yapıştırır. Bu açığı bulana kadar adaleleri “istirahat,, eder ve vu - racağı yumruğa (hazırlanır... Dempsey'in yumruğunun şiddeti meşhurdu.. (Bir boğa yavrusunu bir yumrukta öldürürdü.. Gene de öyledir . Yumrukları ayni şiddeti haizdir. Fakat Dempseyin şimdi yorulan tarafı, iki oOüç ravntdan sonra ayaklarıdır. Trpki bir ordu - nunki gibi, bir boksörün galibiye- tine, hareket kabiliyetinin çabuk - İuğuna bağlıdır. İyi, Ooyorulmaz bacaklara sahib olmazsa, bir or » du nasıl icabında cepheye sür'atle gidemez ve gene icabmda sür'at - le oradan çekilemezse, oOboksör yumruğunu lâzım geldiği tarafa götürüp vuramaz, şaşırır. . ş Kolay bir tecrübe © Yapınız... Parmaklarınızın ücuna mutavassıt bir siklet bağlayınız.. Birer sa - niye fasla ile parmaklarınızı yummak suretile bu ağırlığı kaldı- rmız. Meselâ on dört defa bu ha - yorulduğunuzu göreceksiniz. Ay- ni hareketi dörder ile yapmız.. O zaman yorgunluğu otuz bir harekötten sonra duyarsı- nız. Eğer on saniye fasila ile bu hareketi yaparsanız, yorgunluğu hemen hemen duymaz gibisiniz .. İşte bu sebepten zeki bir boksör kuvvetini sakalr ve hasmını yorar, sonra onu döver., Ceki Kid Berg isimli bir İngiliz boksörü vardı ki, o, şimdiye kadar ileri sürdüğümüz nazariyenin ta * mamen aksine olarak, maça baş lar başlamaz, hasmının üzerine a tılır ve şir yumruk yağmuru altın da, onu, maçı kazanana (kadar döverdi. Bu yumruk yağmuru on, hattâ'on beş ravnd devam ettiği ©- lurdu. Çünkü Kid Berg'in yum - ruklâarı nakavt edici . cinsinden değildi ve ekseriyetle sayı hesa » biye kazanırdı. Kid Berg sıkı bir muayeneye tâ- bi tutuldu ve mesele anlaşıldı.. Boksörün çok sağlam 've yavaş a « tan bir kalbi (ovardı. Göğsünün çevresi 18 santimi geçiyordu.. Her nefes alışta, Kid Berg ciğerlerine muazzam miktarda oksijen sevk- ediyordu, oradan bu oksijen kanı cereyanı ile yorgun adalelere gidi- yor, yorgunluktan hasıl olan asit İaktik posalar bunu derhal giyco- göne imal ediyordu. oOOnun için ravnd aralarındaki bir dakikalık istirahat, alelâde bir (o insanm üç dakikalık istirahatına bedeldi. Esasen boksörler idman eder - ken sorsanız, size? — Nefesimi arttırmağa'çalışı -. yorum.. Der. Bundan maksad kendisi de bilmediği halde, kalb adalelerini sağlamlaştırmaktır. o Çünkü, bir boksör ve bir atlet için zafer kal - bin sağlamlığına bağlıdır, En yorucu, daha doğrusu biti - rici sporlardan olan teniste en ev- vel yorulan uzuvlar bacaklarıdır , Kürekçilerde — bilekler ve beden, güreşçilerde bütün o vücud fakat daha evvel eller, (futbolcularda ani duruş ve harekete geçişlerden bacaklar en evvel yorulan uzuvlar- dır. Tenis için asıl olan motör ba - caklardır. Meşhur tenisçilerden reketi yaparsanız - birer fasıla ile- | saniye fasıla | Adam oğlü düşünülemiyecek | kadar eski çağlardanberi, hep kuş (gibi uçmanın yolunu aramış, a - | kıl ve hayalinden hep havalarda uçmuş, gözle kaş arasında dene- cek kadaraz bir zamanda İ büyük mesafeler katetmiştir. Es- İ ki binbir gece masallarında, ko- ca Kârılarm evde çocuklara an- lattıkları (o hikâyelerde, sihirli kamçı ve uçan halı bahisleri işte bu hayal ve düşüncelerin birer neticesi değil midir? İnsan oğlu irişilmez sanılan bu hayalini en sonunda gerçek- leştirdi; fakat bunu makine ve motör sayesinde yapabildi. Şim- di motörsüz ve makinesiz; nız kendi gücile, tapkı kuşlar gi- gi uçmak istiyor! Bundân otuz yıl önce Berlin. de Otto Lilienthal adlı bir adam kendi vücudüna taktığı kuş ka- nadlarile motörsüz, yalnız el ve bacaklarını kullanarak biraz u- çabilmişti. 1896 yılında kendini yüksek bir (oyerden salıvererek 300 metre kadar uçabilmiş, bu tecrübelerini çoğaltayım derken 80 metre yüksekten düşerek par- pa 'parça olmuştu. Bu adam bi- ninci tecrübesinde düşmüştü. De. mek ki tam bin defa havada ken-, di kendine uçabilmişti. yal. | İnsanlar kendi güçlerile uçabilecekler mi? 15 «0 günl gündenberi de hiç durmi dan çalışılarak, insanı kuşa bem zetmek için çareler aranmış. İşte böylece Georges White adir bir Amerikan pilotu motör kuv“ veti sadece İnsanın adalelerin” den olan bir tayyare yapmışlıl ki bunda dakikada 80 devir ek de etemeğe muvaffak olmuştur. Saniye başına 3/4 devir düşüyor Tayyarenin bütün ağırlığı 118 İm giliz yahut 107 Fransız ibresi dir. (Bizim tartımızla (o tam 49 kilo). Onar metre uzunluğunda olan iki kanatlı ve iki tekerlekli bir araba için bu asgari bir d* recedir. Yukarıda söylediğimiz devir (adedi işte bu kanatlar! çırpma sayısıdır. Bu tayyarede kanatlar, tıpkı bisikletlerde oldu" ğu gibi pedaller vasıtasile har ket ettirilmektedir. En son yapılan bisikletler 88 atte 120 kilometre bir hızla gide biliyor; ancak adalenin kuvveti" nin bu hızı hava cereyanlarm8 karşı başarabilmesine pek ihti mal verilemiyor. Başarsa bile bunu kaç saat idame ettirebil& ceği meselesi düşünilecek bir i# 1 tir. White'ın tayyaresile insan | emniyetle uçabiliyor, fakat çok | uzak mesafelere gidebilecek mil İ İşie Güsinüienii iş, şimdi budur... “ Yorgunluk sporcuyu bu hale getirir Lil Bill Contston, teknik bakrm- dan rakibi Big Bill Tilden kadar iyi idi Fakat Tilden'in (ondan daha uzun bacakları Oo vardı ve Conston'un altı adım atması icab eden bir yeri, Tilden dört adımda yapıyordu. Bu itibarla Tilden Oondan az yoruluyor ve daima kazanıyordu . Dikkat ediniz, tenis oyuncularının ustaları şimdi, maç arasında din « lenmesini öğrenmişlerdir. Topa wurduktan sonra, hemen geri çiz- giye çekilirler ve adalelerini gev - şeterek ileri geri sallanırlar, ha - sım topa yurunciya kadar böyle dururlar ve topa vurulur vurul - maz raketlerini srkarak, koşmak üzere bacaklarını gerer ve o za » man koşarlar. Beş on saniyede olsa, dinlenmişlerdir. Yüzücüler yüzerken yorgunlu - ğuı her kulaçta evvelâ omuzlarm- da, sonra da ayak vuruşlarından bacaklarında duyarlar, Fakat her kulaçta bir, vücudun Otamamen hareketsiz kaldığı biran vardır ki, o zaman tam bir istirahat dev- residir. Esasen, Los Angeles olempiya - dında, on dörder yaşında iki kü - çük Japon birinciliği kazanarak nazarı dikkati üzerlerine çekti - ler. Bu Japonlar, Krovl yüzüyor- lardr ve her kulaç arasında din - İenmeği öğrenmişlerdir. Zeferleri- nin sebebi de budur. Hulâsa edelim: Sporda asıl ole? delice bir cehd sarfetmek değild” Ekseriya Galatasaraylıların yap * tıkları gibi “Dayan!.. Galatast” ray,, sistemi, spor için ne fena #i* temdir. ' Asıl olan yapılan ocehdien # yoigunlukla ve muhakkak “Pi dinlenme ile ödemek şartiyle y9f” maktır. Bunun sırrmı, bugün futbol terketmiş olan meşhur Zeki #i#* anlatabilir. — Bilmem m1? — Fakat ben size şümü ka$” latacağım.. Eğer dikkat eyi niz, Zeki, daima, bir buçuk 494 lik bir maçta, sahada olan 22 hatti hâkemle beraber 23 kişiden €9 ğ cehd sarfedeni, daha doğrusu az yorulanı olmuştur. Zeki, lerdi, lâzım olduğu zaman, mediği kuvvetleri o ile mü çıkış yapar, veya şüt çeker, men ekseriya bu cehdinin m fatımı alırdı. Buna karşılık, inim Na durmadan çalışır, “aslanı — herkesin takdirini kazanır; -# hemen bütün yaptığı se menfi neticeler yani durdur” “ lur. İşte bu sebepten, için “dayanır,, diye bir göbek nerbahçe için de “golcü, diY9 şöhret doğmuştur. “ Spor, dinlene dinlene yorul mak şartiyle yapılmal» bir» ie bif her da