6 Mart 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

h V"ıunl'oııı_' SAAT NNN N _ zi —aT — ——— İçiniz. HAZIMSIZLIĞI, MİDE YANMALARINI gıderır ; Mll:r ve BARSAKLARİ boşaltmak suretiyle KABİZLIĞIİ, AĞIZDAKİ TATSIZLIĞI ve KOKUYU y izale eder.. Hiç bir uzva zarar vermez ve alıştırmaz. FAZLA YEMEKTEN ve İÇMEK- TEN sonra mide ve vücudunuzda hissettiğiniz — ağırlığı — derhal hafifletir. Hâmile- lerin kusmalarına pek faydalıdır. MAZOÖN ismi ve markasına çokdikkat edilmelidir. DEPOSU Mazon ve Boötton ecza deposu. Bahçekapı, İş Bankası arkasında Nö: 12 : Kabızlığa karsı. M E YVA T U Z U g ':ı—ıummm.ııuırııı.u..ııııımıuııımıııııııınıııımımıımııaa!ııımımıımmmıııııııllnımııırswııumıımrnı Türkce - Osmanlıca - F ransızca |) | DİKKAT Sarının | ZAMAN | Dictionnaire Turc - Ottomane - Français _ OEBOSUNSA | " -_ ni # Ü kî?ı:fîa:uı İsmail Hami Danişmend tarafından meydana getirilen bu lügat öz 7üır-kçe kelimelerin şimdiye kadar kullanılmakta olan Osmanlıca ve | *ynı zamanda Fransızca karşılıklarını göstermektedir. Herkesin ve hattâ ecnebilerin istifade edeceği bu SOZLUK ; İntişar etmiştir. Fiatı 100 kuruştur. k—Kanaat Kütübhanesi..... A HER YERDE c SATILIR b EXTRA ÜN EİNGETRAGENE SCHUTZMAÂRKE -| e— O DIKKAT ' hi mlmmlmummmmmmwww YENİ ÇIKTİ EMLÂK ALIM SATIMI, VE- Bankalar her zaman müsabaka ile memuür alır.. Pazartesi ve | AOUN SERTN n arar GAĞAT Perşembe günlari saat 18 den 20, Ticaret derslerine devam eden- RASET ve İNTİKAL, İFRAZ muameleleriyle her nevi VERGİ İŞLERİ mütehassıslar tarafın- dan takib ve intac edilmekle beraber bu işler için yapılacak MASRAFTA YARDIM ve KO- LAYLIK gösterilir. Köprübaşı Eminönü han ikinci Alalranga ve alaturka YEMEK ve TATLI KiTABİ Hergün pişecek yemeklerin ve tatlıların İlstesini ve yapılışlarını bu kitabda bulacaksınız. Satış yeri; İstanbul Ankara caddesi No, 15? MNNT İnkalab Kitabevi —W ler 4 ay sonra imtihandan geçerek Muhasebeci şehadetna- mesi alır, Tüccar ve Bankacı olur. Programi almak ve kay dolmak için Alemdar Park caddesinde No. 23 Amerikan Ticaret dershanesine müracaat. Hususi ders de verilir. Ücret yarıya indirilmiştir. OAT AAA lİllı 125 ısiz 100 kuş b , — c —x .a —e F BeYOglu Birinci Sulh Hukuk wk_ i kat No: 5 Telefon: (23100) , 235 Kuruş SAa öz Hekimi zz . . "üııofi :i”hdköy BAF GN Dr. Şükrü Ertan Uroloğ — Operatör Bayram Münmnaeasebetile “desinde Ayazma sokağında 39 Babıâli, Ankara caddesi No. 60 Doktor Kemal Ozsan ÇIF T KOLLU ve ÇİFT YAKALI Poplln Telefon: 22566 Karaköy T lar caddesi No. 84 Salı günleri meccanendir.. YÜ BZ # banede Arif ile Tophanede : Telefon 41235 — :KN esende 96 sayıda Refik a- srine açtığı izaleişuyu dava- , * ikametgâhları meçhul oldu- , Mübaşir tarafmdan verilen Muhattan anlaşılmakla iki ay Ş etle ilânen teblıgat icrasına GöMLEKLER yalnız NiRSO ' Mağazasında bulunur. Galata Tünel civarmda Zülfaris sokağında Lâcivert Hn muhakemesi verilerek karar 18 — 5 — 935 saat 10 a brrakıldı- ğı cihetle tebligat makamma ka- im olmak üzere ilân olunur 4046 OXYMENTHOL “ÖKSÜRÜK- BOĞAZ GÜLT medlll Hİ İE a ea a u A M BORJIYA 141 — ei —— D sarardı. Bu İşin kapıya doğru yürüdü.. Ancak dışarı- | linde bıraktım le orum! PANZEHİR 144 " BORJİYA lıyı kurtarmağa karar verdi: —3 Papanmn yüzü x« A A U U . — Vallah mühterem peder! Bekçi- lik eden bu köpeğe hiç acımıyacağım. Ne kadar kuduzmuş.. Ümitsiz muka- vemetiyle azkalsın ortalığı altüst e- decek bütün işimi bozacaktı. Isırmak istiyor, bağırıyor, sizin için ölmeği canına minnet biliyordu. dedi. Papa ihtiyar bahçevyana döndü: — Bonifos., Eğer bundan kurtulur- Sam seneliğine yüz altın ilâve edece- ğim. dedi. Sonra diğerlerine: — Efendiler!.. Şimdi benden ne is- tediğinizi söyleyiniz. Ne bağıracağım, he de kendimi müdafaaya kalkışaca- ğim, Bu hal daha fazla söüczmemeli- dir. Eğer canrma kıymak istiyorsa- nız işte elinizdeyim., Beni öldürünüz.. sözlerini söyledi. Ragastan cevap verdi: — Müuhterem peder.. Sizi öldürmek İstemediğimizi biraz evvel söylemiş- tim. —0 halde ne istiyorsunuz?.. Rafael atıldı: şdalet, muhterem peder.. Ada- let! — Evlâdım.. Benim de bütün ga- Yem buduar, Taşıdığım ünvan bu hu- Susta ett sağlam bir kefildir.. Ragastan tekrar Rafaelin lâfa ka- Tışmasına imkân bırakmamak için derhal söze başladı: — Mühterem peder.. Lütfen artık faşrdığınız ünvandan bahsetmeyiniz.. Sen de azizim Rafael bir daha söze karışma.. Bu meselede temiz kalplili- ğine güvenme! Çünkü biz yapılan bir tinayetten dolayı adaleti yerine ge- tirmeğe karar verdik, Papa sordu: — Cani kimdir?.. —Sizsinis muhterem peder! — Efendi!., Papayı tahkir ediyor- Stnuz,, —Acele etmeyiniz. Bu anda sizi Pa- - Pa olarak tanımıyoruz. O mevkiden İndirildiniz. kendisi için fena bir tarzda bitmesin- den korkuyordu. Şövalye devam etti: —Evet., Şimdiki halde siz harpten sonra elimize geçmiş bir esirsiniz.. — Ne güzel harp.. Yetmişlik bir ih- tiyara karşı üç kişi, — Yanılıyorsunuz!.. Muhafız asker- leriyle, silâhli adamlariyle, hademe- leriyle çevrili bulunan ve bir kere kaşlarını çatmakla dünyayı titreten zalim bir hükümdara karşı üç kişi!.. — Pek âlâ.,, Ben cani isem işlemiş olduğum cinayet nedir?.. Efendiler küstahcasına bir karar vermekten sa- kınınız.. İyi dikkat ediniz. —Şimdi görürsünüz.. Kont Alma sizin mel'unluğunuza kurban giderek zehirlenip ölmedi mi.. — Kendizsi için bir çok gözyaşı dök- tüğüm bu zavallının ölümüyle hiç bir alâkam yoktur. Alma hanedanının Romada çok insafsız düşmanları var- dır. — Ya benim tevkif edilmeme ve hakkımda verdirmiş olduğunuz hük- me ne diyeceksiniz? —Sizin teykifiniz mi., Siz kim olu- yorsunuz? Papa, bu sözü öyle büyük bir hay- retle sarfetmişti ki Makyavel ufak bir şaşkınlık geçirdi. Halbuki Papa, Ragastanı daha ilk anda tanmüştı. Ragastan cevap — ver- di: . —Ben Sizin kurduğunuz püusuya düşen adamım. Fena işlerinize âlet olmak istemediğimden beni kahbece- sine tevkif ettirmiştiniz. — Ah evlâdım! Ne kadar canım sı- kılıyor? Hiç bir şeyden haberim yok- " tu. Beni işlerin başından nasıl uzak tuttuklarımı tabit bilmezsiniz. Sonra hiç bir şeyden, hattâ sizin ne suretle itham edildiğinizden bile haberim ol- madı, Bunları ancak ben emretmedi- | ladı: ya çıktığı zaman kendisine gelebil- mişti. Kapıyı kilitledi. Anahtarı ce- bine koydu. Süratle odasına döndü. Düşünüyordu: Demek ölmüş.. Lâkin nasıl - oldu? caba Eksirden mi?.. Hayır onu ben öldürdüm.. Çünkü elim titriyordu. Maga bana yalnız üç damla demişti.. Öldü.. Mümkün mü? Acaba bir pan- zehir bulunmaz mı?. Yoksa vakit gecti mi?.. Eğer bir panzehir varsa mutlaka Maga bilir.. Bir kaç dakika sonra Aniyo uçu- rumuna doğru koşuyordu. Saf hava biraz sinirlerini yatıştırmıştı. Mağa- raya vardığı zaman âÂdeta eski halini bulmuştu. Maga da bu ziyareti bekliyormuş gibi mağaranın ağzında durup etra- fına bakınıyordu. İhtiyar Borjiya telâşla söze baş- Öldü hal! Evet.. Hakikaten öldü. A- / —Mağga !., Fena bir şey oldu.. Belki suya tarifinden fazla eksir katıldı, ve yahut sen — tertibinde — yanıldın.. Herneyse genç kiz şimdi çok hasta- 'dır, Buna karşı bir panzehir yok mu? —AhHh., Demek şimdi hasta öyle mi?. Çok mu hasta?.. —Bilmiyorum Mağa.. Ölüyor. Sen- * de panzehir yok mu?.. —ÜÖlüyor mü?.. Yalnız bu kadar —Maga!, Bu senin eksirine karşı bir panzehir yok mu?. Onu söyle!, — Böyle eksirler çok dofa kulla- nanlarda böyle fena hallere sebep o- lur. Sevilen kadına eğilir ve onun vücuduna dokunulur.. İşte o zaman anlaşılır ki kucaklanan, ölü bir ceset- - $tir. Borjiya bu büyük felâket karşısın- da soğuk kanlılığını hiç bozmıyan Ma- “gayı sarsarak haykırdı: — Maga!. Maga!.. İşitmiyor mu - , Sün? Sana öldü diyorum! Ölüm ha - yok mu?. Bu İKSİRE karşı bir PAN- ZEHİR bulamaz mısın?.. — Üyleyse ülüyor değil.. Üldü di - yiniz, — Panzehir... — Gözlerini gördünüz mü?. Nasıl - dı?.. Cevap veriniz Papa! — Cam gibi... — Ağzı nasıldı?. Buna dikkat et - tiniz mi? — Evet dikkat ettim.. Bükülmüş ve dudakları mosmor kesilmişti. — İir sual daha!.. ellorine baktı - nız mı?. Tırnakları nasıldı?.. — Tırnaklarının etrafı morarmış « tı.. Panzehir Magal, Panzehir ver!.. Onu daha kurtarabiliriz.. Vaktimiz vardır.. . Kocakarı başını sallıyarak; —Evet. Kurtulması mümkündür. dedi. — Üyleyse Panzehir ver.. yanındadır. Değil mi?.. — Hyvet.. İhtiyar Borjiya rahat bir nefes al « dı, ç — Haydi çabuk ver!. — Hayır, olamaz.. Veremem /!.. " Papa bir an sesini çıkarmadı. Bu onda genç kızın ölümünden daha fe - na bir tesir yapmıştı. Hiç bir şey an « İryamıyordu. Zehirlenen genç kız ölü- yordu. Bü kocakarıda onu kuttara « cak panzehir vardı.. O isliyor.. Fakat kocakarı: Hayır.. Veremem! diyordu. — Haydi Maga.. Kendine gel.. Şim- di aklın başında değil. fakat düşiin ki her şeyden önce bu zayallı çocuğu kurtarmak lâzımdır. ; — Şimdiye kadar aklımın başında olmadığını hatırlıyamıyorum Barji - yal. Papa titredi. Maga ilk defa olarak kendisine böyle diyordu. Bir felâkete uğrıyacağını anlamağa başlamıştı. — Peki bu panzehiri niçin vermek Elbette

Bu sayıdan diğer sayfalar: