28 Şubat 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

28 Şubat 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

apur lll <ba T nnn İarımızı kendimiz yapac HABER —— Akşam Postası.» Ze asız! Eski Türkler, dünyanın en zarif ve en sağlam gemilerini inşa ederlerdi Sultan Hamid d evrine kadar çok ileri olan ter- sanelerimiz sonradan niçin mahvoldu ? (Baş taratı 1 incide) Nasıl yapılacak ? , kadarların söylediğine göre Hu şekilde meydana konul - İk,, *ümet Deniz Yolları İdare - —q. i vapurlar inşası için beş Muayyen taksitlerle sekiz h 'yon İira verecektir. debupara ile harice cesametlerde gemiler Yacaktır. Ökonomi bakan - Ş etiz fabrikaları müdürlüğü *_.—u-luııeık olan bu ge-| —Ğı Pek alâ kendi tersanemiz- | A Yapılabileceğini ileri süre - , *MM bir teklifte bulun - ı“.*üfiı ükümeti. R esası hükümetin bu Kı__,m lirayr bu iş için fabrika ülıı müdürlüğüne vermesi Y ür. *Pilan tetkikat ve alâkadarla- eh k—ld Kasımpaşadaki fabri- 9* hyuzların bir — milyon lira K, gemi teknesi, krzaklar ve t yapabilecek kudrete şwı neticesine varmak- ! H'—"hıimdi Deniz Müsteşarı N Sadullah, Seyrisefain u- kwün'i iken, evvelâ Seyri- aid olan fabrikaların, ve Ecnebi gruplar — yapacakları tesisat için ister hükümetin doğru- dan doğruya sahib olması istenir- se grupların da iştiraki — esasını teklif etmetkedirler. Bunlardan bilhassa Alman gruplarının tek - lifleri mülâyim görülmektedir . Bu gruplar ayni zamanda fabri - kalarda çalışmak üzere Alman - yadan teknisyenler getirmeği de taahhüd etmektedirler. Alâkadarlar ne düşünüyor Gemilerimizi de kendimiz yap- | mak, yeni ve eski gemiler için ha- rice para çıkarmamak, — mevcud tersaneyi ıslah etmek — ve nihayet gemi inşaatında mütehassıs insan- lar yetiştirmek — için yapılan bu hareket denizciler, yeni ve — eşki bahriyeliler ve nihayet halk ara - sında büyük bir alâka uyandırmış- tır. Yakın devirlerde Türk tersane - lerinde gemi inşa edildiğini bilen- ler ve nihayet Türklrein büyük bir kudretle becerdiği — bu işin nasıl çöktüğünü görenler bu haberden ayrı bir sevinc duymuşlardır. Bir zamanlar Türk gemiciliğinin be - şiği olan Kasımpaşada meharetli ustalarından son ferd . lere konak olan kahvelerde bu te- şebbüsler etrafındaki mütalealar « pek de fazla kıymet vermek doğ- ru olmamakla — beraber - kulak ,Yerecek olursa hâlen bu hissin ve bu san'at aşkının yaşadığını görü- Tüz. ©o devrin Geçen devirlerde Türk tersaneleri Türk sivil tersanesinin yeniden kuruluşundan bahsederken bura - 1893 senesinde tersanede inşa edilmiş olan Kilidülbahir I da biraz da geçen devirlerde Türk tersanelerinden ve bizde yelkenli ve buharlı yapılan gmilerden bah- setmek faydalı olur. Tarih bize gösteriyor ki Türk - lerdeki gemi inşaatı pek eski ku- runlara kadar dayanır. Orta Azs- yayı kaplayan bir denizin etrafını çevreleyen, binaenaleyh suya hiç de yabancı olmıyan Türk kavmi, evvelâ Hazer ve sonra Karadeniz, Akdeniz, Hind denizi kıyılarına dayandığı zaman kendi gemisini kendi yapmış ve bunda bütün dün- yaya örnek olmuştu. Fakat bizim burada yakm dev- rin muntazam tersanelerini tetkik etmemiz daha doğru olur, Biz de muntazam tersanclerin İstanbul, İzmid ve Sinopta mev - cud olduğunu görürüz. Arapçadan alınan Darüssınaa (San'at evi) terkibi (Tersane) o- larak kendi diline — uyduruveren Türk denizciliği kendi yaptığı ge- milerle denizlerde korumuştur. Tersanede ahşab — devrinin en parlak ve verimli olduğu devirde Kosva kalyonu, Ertuğrul fırka - teyni ve İzmid — tersanesinde de Hüdavendigâr fırkateyni — yapıl - mıştır, Türk şerefini epey faydalı olmuş, burada tami « rat işleriyle — uğraşılırken bir de Seragı Bahri isimli kalyon yapıl - mışlı. Buhar devrinde tersanemiz Nihayet Avrupada buahr devri başlamıştı. Padişah olan üçüncü Selim tersanenin yeni şekilde 1s- lahı ve şimdi Kasımpaşa havuz - larmın kazılması için olan iradeyi imza etti 1856). Bu sıralarda İs- tanbula da ilk buharlı vapur gel - di. Bu bir İngiliz gemisi idi. Hattâ o devrin bestekârları yel. kensiz, küreksiz, çark ile giden bu tekneyi görünce: *Marifetli çark gemisi “İngilizden gelir iyisi... Diye şarkı çıkarmışlardı.. Bizde de ilk zırhlı. olarak Mukaddimci Hayr yapıldı (1873) Bundan daha evvel, Türk ter - sanesi Saiki Şadi, Utarid, Feyzi Bâri, Birinci Taif gibi gemileri yapmıştı. Kırım muharebesine iş- tirak eden bu gemilerin tamiri için önce top takımı yapmak için kurulan Tophaneye bazı ilâveler yapılmıştı. Burada — kurulan ve bakırdan gemi kazanı yapan kazanhane de Kastomonunun Bakır Kors nahi - | yesi san'atkârları çalışıyordu. O sıralarda Sinob tersanesi de , Türk san'atının inceliğini gösteren ve deniz müzesinde tarihi kadırgalardan biri müuhafaza — edilen | — Bu sıralarda İngiliz ustaların - | liz usta ve 5000 Türk işçi çalışı - dan da istifade edilirdi. Gemiler- de yetişmiş miralay Arif fabrika- lar müdürü oldu. Kirun muharebesinin ilk çıkı - şında, İngilizler, gemilerini tamir için, şimdi şimendifer deposu olan Yalıköşkü fabrikasını kurmuşlar | ve Vilyems isimli bir mühendisi bu işin başına geçirmişlerdir. Harb bitince İngilizler bu fab- rikayı ve mühendisi devlete bı - raktılar. Burası, o günler, her şeyi eksiksiz bir fabrika idi. Bu fabrikada, Avrupadan getirilmiş olan Berut, Zuhaf — krovetlerinin makineleri taklid edilerek Merih ve Utarid krovetlerinin makinele- ri yapıldı. Artık tersanede çarkçılığa ve makine işlerine heves günden gü- ne artmaktadır. Bir — taraflan çarkçı mühendisleri, çarkçı zabit- leri va Avrupada — tahsil görmüş mütehassıs makineciler yetişiyor - du. Bu ane kadar tersanede ma - kine ve gemi modelleri hep model çıkarmak usuliyle yapılıyordu. O sırada İstanbula gelen Şenks adlı bir İngiliz mühendisi hesaplı re - sim çizmeği Türk talebesine öğ - retmiştir. Haliçteki tersanelerin en parlak devri — Rumt 1864 ve 1874 yılları arasındaki yıllarda idi. Bu sıra - da tersanede iki yüze yakın İngi - yordu. 1874 den sonra İngiliz - lerin çoğu çekilib gitti. Tersanedeki inhitat de 1296 yı- lında başladı, Parasızlık, âletsiz - lik, ileri gitmek istiyen şarlatan - lar, bu işi altüst ettiler. Fabrikalar, havuzlar harab ol - Udu. Fakat “Sayei şahanede te - ! rakkimiz hiç bir devirde bu dere- ceye vasıl olmamıştır!.,, nekaratı tersanenin fabrika damlarını çın - latıyordu. Türk — tersanesi son eserini Şahini Derya kruvazöriyle meyda- na koydu. . Nihayet yıllarca süren bir ça - lışma, daha doğrusu bir oyalama- dan sonra, kızakta bir türlü iler - leyemiyen Abdülkadir zırhlısı bü- tün sıkıntıları meydana koydu , Anlaşıldı ki Abdülhamid devri, Türk tersanesini, bir geminin dü - | men demirini bile — dökemiyecek hale getirmişti. Bu gemi, öylece, taş kızakta kallı ve Meşrutiyetten sonra söküldü. Hürriyetten sonra — da bir kaç teşebbüs ve tamir nevinde — bazı işler yapıldı, fakat Türk tersanesi eski halini bulamadı. Şimdi, Cümhuriyet devri, Türk tersanelerini yeniden canlandrı « yor, A. Faik Güneri

Bu sayıdan diğer sayfalar: