gürerer ee ee ver ermrme eee mE e rernen i — Gizli bir çete Pavrs isminde zengin bir adali! $ tmeb * Polis Hafiyesi (X: 9 ) © cünvi çete Pa isninde zengin ol'ı'ırk matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman birinci Iİ(İH yakımı sabiediyorler. - Paliai İi defa “HABER,, de çıkıyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibi takib (| X:9 bu işin peşindedir. Şifreli bir mek aptaf W edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. işi anlıyor ÇNNN iyıpyggasNİ Mi z eeei0 e m NİYYORKA İKİ “MİLYON. DOLAR KIYME -| TİNDE ALTUN —GÖTÜREN -. —a ; Pvrumivı 6"_ CA BEKLİ BİLİRİZ. HAFİYENİN ÇEKİR KUNARINDAK| SUZL EVİNE BOĞRU YOLA ÇIKTI .. TrT A TIZT DYSSİ| gaceaceyi ğ BORJİYA ayretle dinliyordu. Ragastan —Monsenyör!. Unutmayımız ki! Ve beni bilmiyor zannetmeyiniz ki? — Şu bodrumda sizin hapsedilmeniz lüzmm gelirken ben mahpus bulunuyorum. $2 katilsiniz, ben masumum!.. Siz öl- #ürdünüz.. Fakat zencire vurulan ben oldum!.. Bu kadar alçakçasına bir ha reketi akıllar almaz.. Siz de, Borjiya- larda vicdan denilen: duygu denilen şeyden hiç eser yok mudur?.. Kuldan utağmıyorsanız Allahtan da mı kork- muyorsunuz? Her ne ise Monsenyör. Ben tahammül ederim. İyi ki aklıma geldi babanız ne âlemde?.. Doğrusu ya., Meharetlerine hiç diyecek — yok.. Ben ömrümde hiç bir hokkabaz, hiç bir palyaço görmedim ki onun kadar kolay ve cabuk hemen o anda namuslu bir adam rolünü oynayabilsin.. Ken- disiyle görüşmek şerefine erdiğim za- man bu haline aldanarak hayran ol- muş ve herkesin katil, cani, — yalancı bir canavar olarak tanıdığı Altıncı Aleksandı'ın bu adam olamıyacağına kanaat getirmiştim, Fakat aldanmı- şım! Kusuruma bakmasın. Kurmuş olduğu tuzağa beni düşüren tarzına cidden hayran oldum. Bunu kendisi- ne söylemenizi bilhassa isterim.. Sezar susuyordu.. Söyliyecek bir söz bulamamıştı. Yalnız Ragastana hain hajn bakmakta deyam ediyordu. Şövalye gülmeğe başladı. Ragastanın gülmesi hapishane bodrumlarının kub belerinde akisler uyandırıyordu. — Neye güldüğümü mü soruyorsu- nuz Monsenyör?.. Kendime gülüyo- rum, Zannetmem ki dünyada hiç kim- se çocukçasına bir saflığın budalaca- sına bir inanışın derecesini benim ka- dar ileri götürmüş olsun. Düşününüz ki, ben sizi ilk anda büyük bir kuman dan zannetmiş ve öylece İnanmıştım. Halbuki siz alaçağın biriymişsiniz. Elinizdeki kılıcı kahramanlara lüyık < hir silâh zannetmiştim. Halbuki 0: kahbelere yaraşan sivri. kamaymış. Bununla beraber bir saat evveline gelinciye kadar sizi kancıkcasına ka- ma taşır bir adam zannetmekle kalı- yordum. Bu da bir şeydir. Halbu ki şimdi sizi kahpelik ve kancıklık dere- cesinden çok aşağıda görüyorum. O kadar aşağıda görüyorum ki- siz gö- zümde tım Garkonyonuz kadar al- çak, korkak herifin birisisiniz, Gar- konyo benim nasıl cançekişeceğimi görmek için buraya gelmişti. Acaba siz niçin geldiniz Monsenyör? Şüphe- siz ki siz de zencirlerin bileklerimi, topuklarımı iyice hrrapalayıp hırpala madığını görmek isteyordunuz.. Ya- hut haksız yere giydiğim hükmün ben de uyandıracağı acıdan kendinize bir sevinç payı çıkarmanın mümkün olup olamıyacağını merak ediyordunuz, Öy le değil mi7? Söyleyin! Buraya başka ne maksadla gelebilirsiniz ki., 5 Sezarın benzi kül gibi olmuştu.. Dedi ki: — Hayır.. O maksadla gelmedim.. — Ya niçin geldiniz? — Sizi serbeat brrakamak rum, — Serbest bırakmak mı?.. — Evet., Siz haksız yecre mahküm oldunuz.. Fransuvayı öldüren siz de- ğilsiniz.. Onu hançerle ben öldürdüm. Lâkin ne fayda ki siz hükmü giydi- niz.. Mahküm oldunuz, idam olana- caksınız. Bununla beraber eğer ben İstersem, ve eğer siz de isterseniz bir dakikaya varmaz zencirlerinizin ki'id leri açılır., Ve serbest kalırsınız.. — İs: ter misiniz? — Ne demek istediğinizi anlamıyo- rum.. — Durun anlatayım!., Siz, Beatris denilen genç kızı seviyor musunuz?.. — Evet seviyorum!.. Sezarın eli belindeki hançere çit. mişti. Likin kendini tutarak sordu: — O da gİzi seviyor mu?.. — Ne-demek istiyorsunuz?.. istiyo- | — Sizi hâlâ sevip sevmediğini ve evvelce sevmiş olup olmadığını anla- mak istiyorum, Ragastanın gözlerinden ateş saçıl mağa başladı. Bağırırcasına bir sesle dedi kiz Bi — Orası nenize lüzim? Niçin soru- yorsunuz”. Sezar ileriye doğru bir adım attı. Hiddeti son dereceyi bulmuştu. Ev- velce aklında kurduğu plânları hep — Söyliyeceksin.. Muhakkak söyli- unuttu. Boğuk bir sesle dedi ki: yeceksin.. Üğrenmek istiyorum. Bu esnada Ragastanm aklına bir şey geldi.. Ve bu onu delicesine bir ü- mide sürükledi. Bununla beraber baş ka çare yoktu. Olanca kuvvetiyle ken- disini topladı. Sert bir çehre ile dedi ki; — Aldanıyorsunuz Monsenyör!. Hiç bir gey öğrenemiyeceksiniz, Me- rak ettiğiniz o hakikat açk dolu kal- bimde gizlidir! Bu hakikatı beni at. tırmak üzere bulunduğunuz kuyuya kendimle beraber götüreceğim! Sezar kuduz bir hiddetle haykır- di: —Anladım alçak!.. Kızı berbad et- mişsin.. Lâkin şunu iyi bilmelisin ki sen de mahvoldun. Bu tehdit dolu gsözlerle beraber Sezar hemen hançerini çekti Ragasta nın Üzerine yürüdü. Bu hareketi bekliyen, bu hareketi ,Ümid ve arzu eden Ragastan hemen >toplandı. Zencirlerin ağırlığına rağ- Şgrten yerinden fırlayarak Sezarın bile Kini yakaladı. Şakırdayan zencirlerin , kemiklerine yaptığı tazyik bu hareke- te karşı koyamamıştı. Sezar hiddetle bileğini çekerek Ra- gastanın elinden kurtarmak istedi. Lâkin Ragastan diğer eliyle Sezarın giırtlağını yakalamıştı. O kadar — sıki- yordu ki Sezar nefes alamıyarak bo- guluyor ve bu demir pençeden kurtul mağa çalışıyordu. BORJİYA 08 Müthiş bir mücadele başlamiştı. Ragastan bir taraftan: ç. — Nafile çabalama.. Gırtlağını ya- kaladım diyor bir taraftan da bir eli ile Sezarın bileğloi sımsıkı — tutüyor. Ezip hamura çeviriyor diğer eliyle de Sezarı boğmakta devyam ediyordu. Bu tazyike daynamayan Sezar evvelâ elinden hançerini bıraktı. Sonra dizı€ rinde derman kalmıyarak yere yıkıl- di. Rağastan hâlâ Sezarın gırtlağım! birakmamıştı. Nihayet . hırıldamağa başladı. Ve sonra cansız bir halde toprakların üzerine serildi. Ragastan sürat ve heyecanla Sezi. rın üstünü başını aramağa başladı. — Zencirleri çözer seni serbest bi rakırım diyordu. Acaba kilidlerin * nahtarı tizerinde mi?. Yoksa yalan m! söyledi? Diyerek bir taraftan söyle , niyor diğer taraftan alnının terlerini > siliyordu, e Birdenbire yüzü güldü. Sezarın bE” linde küçük bir anahtar bulmuştu. — Anahtarı gol elindeki zencirin kilidi” ne yaklaştırdı, uçlı. Übür kilidleri d€ denedi. Biraz sonra bütün zencirleri? den kurtulmuştu. Sezarın üzerine © ğildi, kalbiri yokladı dinledi.. Sontt kendi kendine söylendi: “ — Ülmemiş.. Şimdi gene dirilife Eğer damarlarımda Barjiya kani h'; Tunsaydı bu fırsatı kaçırmazdım, maklarımın başladığı bu iyi işi tama't layarak insanlara epey faydalı 0"";: dum! Lâkin ne yapayım?. Adam öi düremiyorum... Elimden gelmiyör - Bu sözleri söylerken Ragastan S” zarın kuşağını çözerek — beline ıı' Sonra onun her zaman giydiği siyi şapkayı kendi başına koydu. Maf g” sunu da çıkardı, sırtına geçirdi V€ lerek : dle — Oldukca Sezara henndil'_*: dir Baygın bir halde yere gerilmiş * lan Sezara son bir kere hkukw;m_'_ ra hapishanenin kapısına doğrü Y