| 31 ŞUBAT 1985 HABER «— Akşam Poilası o —e. e emüzü N Zaman zaman İstanbula © ve iy ar burada gördüklerini, kal, he döndükleri zaman, ma- Yala, Portaj, kitap halinde ya- Bu Yucularına verirler, Y etlerine göre samimidirler. Rİ Sörürler, eksik görürler, iğ arı okurken, satırlar ara- Mk kayi niyetlerini de oku. ge seriye göz yumarız, da- taş, Tusu bunları samimiyetle- zn bundan ilerisine geçe- ea hükmederiz. im rin içinde meselâ Klot #İbi, görüş hatalarını mem diy muharrirler vardır. Le- ay Kent gibi, burada pek az My maka beraber Türkiyz " doğru ve pek az yanlış- çi, t verenler vardır. Ed. Sine? Me, Azami istifade edilir bir ağdan getirenler vardır. İ tan mukabil o Türkiyeye Nada el isimli kavun, ayni za Yaşa kel kafalı bir soğuk Saç ler Jigolo'su gelir. “Zül. Ny 'reser yazar. Yazsın. gir denilen adamın ha tir. Yalnız şu var ki, mu »,,,, Memleketin âdetlerin- iddi i şahsiyetinden bah- ,“asiyle ortaya bir öser iddialarının hakikat ile ası gerektir, 8rde okumuştum. Ame- ©'da büyük bir sergi TELİ; * rada her milletin i N Yali, karakteri gösterilmek "Sa, te bir paviyon ayırmış- Ze «“aiy; Si Sezen bir Fransız mu- tanın orâda pek ke- Miyopi edildiğinden şikâ- ü. Filhakika Amerika- izların erkeklerini hep a, rler,, deki gibi sivri Mem bıyıklı, kadınla- | ni Sıplak, açıkça söyli EŞİ > Meşreb kadın,, şeklin orlardı, Fransızlar bu ia olmakta pek de “ “ira, © milyonlarca ii sergide, Fransa he- : kiş göhstanbaşa bir umum y Tünağ temsil edilmişti. pe isimli bir Fran. vardır ki, yazıları, Z# | “a d A eman Fransız , smda ön yerler- > Ya, "Seal eder, Edebiyata Üy, ş Pari >* girmiş olan bu mu- Sar baha, Silence yerlerini, albi dai ia anlatan iti duygulu eser- 1 NN Fy hu muharrir, ayni i, haiz edebiyat âle- varmamışlar,, as iler ile Akademizm Bm vardır, ; © Beçen sene İstan- MB. da bir | hayli 7 “ e, İş, YeYe yabancı muharrirler se İ duyduklarını memle- j trirlerin çoğu, görüş ildir ve onların bu kusur- aaa az vakit kalmışol- * Veririz, yahud da kabil'- * Z£ olan sevgisine bağışlı- Ö gibi elde ettiği malü- » Bu gördüğünüz resim çok meşhur bir Türk Inanmazsanız Fransi Karko'ya Tanıunmadınız. mi? tanbaz mı sanıyorlar? gelen Fransız muharriri burada gördüklerini yazacağına bir sürü yalanlar yumurtluyor! : | l İN “ği ve | aktrisinin fotoğrafıdır! | sorunuz o böyle iddia ediyor! Yabancıların o başka yanlış görmeleri nedir? Amerikada da bilhassa Paris'i şiddetli gürültüler uyandırmıştı. kaldı. Kendisine hususi şekilde ol sun, umumi şekilde olsun her tür- lü kolaylıklar gösterildi. Hoş, bu, milletleri mukadder midir Fransayı ve her yabancı misafire yapılacak | bir hareket olduğundan bunda bir fevkalâdelik yoktur. Asıl fevka- lâdelik, Karko'nun “Pari — Su- ar,, gazetesinde büyük bir röpor- taj halinde yazmış olduğu seyahat namesinde İstanbula ait olan par- çalardadır. Bu parçalar, ne yalan söyliye- yim, beni kızdırmadı. Sadece bü- yük bir inkisara uğrattı. Meğer Karkoya karşı hayranlığım ne ka- dar yersizmiş ve Karko ne kadar “alelâde,, basit bir (o yazıcıymış. Bakmız, bana hak vereceksiniz. Karko İstanbula geliyor ve bir sabah, Beyoğlundan Tarabyeye böyle göstermeleri | i i biliyor musunuz? İşte bunu imkâ- İ manzaranın güzelliğini gitmek istiyor. Bir otomobile bi- niyor. Bu otomobilde ne oluyor nı yok bilmezsiniz! Durunuz size anlatayım: o Otomobilin şoförü, Beyoğlundan hızla geçtikten ve Boğaz yoluna girer girmez., Dik- i kat ediniz.. Aman dikkat ediniz... İ Bir elinde tesbih, öteki eliyle vo- i Janı tutarak, otomobilin hızını a- zaltmış, Çünkü o da Karko kadar tadıyor- | yasal baş muharriri diyor ki: ! yor ki, Avusturya bugünkü idare | i mesine işaret ediliyor. #- “ağ Türkiyedeki şoförleri ( (Avusturyada imparator. luk cereyanları ilerliyor Şuşnig'in son seyahatinin hakiki maksatları nelerdir ? Avusturya başvekili doktor Şuşni- | gin bir haftaya kadar Londraya gitmek üzere oluşundan geçenki sayımızda bahsetmiştik. Bunun sebebi dikkate değer bir (o surette etraflıca anlatılıyor. Resmen, Avusturya başvekili | İngilterenin kendisine mali ve mânevi yönlerden gösterdiği mü- zahareti anmak, buna olan mem- nuniyetini bildirmek üzere git mektedir. Fakat bununla beraber bazı dü- şünceler üzerinde konuşacakları- | na da ihtimal veriliyor. Bu ara, ilk öğreneceği şey, İngilterenin de | karışmasile Romada Avusturya | istiklali üzerine imzalanan misa- ka göre Avusturyanın mevkii ne olduğudur. | “News Chronicle,, gazetesi si- “Başvekil şunu öğrenmek isti- şeklinde bir değişiklik gösterecek olursa, bu istiklâl teminatı gene böyle devam edecek, o gün için de | mer'i olacak mıdır?, , Ve böylece, Avusturyaya Arşi- | dük Otonun getirilerek imparator yapılması ihtimalinin kuvvetlen- | Eğer Avusturyanın başma, Oto getirilirse, Avusturya bugünkü te. ! minat misakına göre, gene kom- şularından ve büyük devletlerden ayni muameleyi görecek midir? » 4 * Doktor Şuşnig, bu meseleyi ön- ce Pariste soruşturacak sonra Lon | drada tekrarlıyacaktır. Bundan da anlaşıldığına göre, Avusturya başvekili hakkında, son zamanlarda, hükümdarlığı ge- riye getirecek diye çıkan rivayet- lerin aşağı yukarı bir doğru tara- fı vardır. Aslma bakarsanız, Avusturya- ! nın cenubi ve katolik Almanyayı Habsburglar idaresi altıma ve A- vusturyaya katarak bir (O impara-| torluk kurmak düşüncesinden bi. | le bahsederler, ilâve edeceğim, Karko, Mulen-| muş. Sonra Çubuklu hizasına ge-| ruj'a gitmiş, ve orada bir Türk | lince şoför otomobili durdurmuş, | aktrisle locasında görüşmüş. Türk | yere atlamış, elini çenesine daya- aktris bağdaş kurup Alaturka o- hayalâta dalmış.. Neden sonra | İşte yukarda gördüğünüz resim o Karko şoförü dalgınlığından u- yandırarak yola devam etmişler. Türk aktrisinin resmidir! Eğer içi | nizde bu aktrisi tanıyan olursa, Evet.. Yanlış okumadınız. Şo- | gelip haber versin, helâlından ken gör hem bir eli ile otomobili kul-| disine, evimde Karkoya ait ne ka- | lanıyorı hem de öteki ile tesbih çe | dar kitap varsa vereceğim. kiyormuş falan... Ne buyurulur? Ben Karko yerinde olsam, şofö rün bacaklarının © arasına bir de nargile yerleştirirdim, ve ağızına marpucu dayardım, Öyle ya.. O-| yapmasalar. Bunu istemek çok bri | yanın, her şeyden önce lursa böylesi olmalı. Biraz daha hayalimizi genişletirsek, şoföre | bir sarık. Sonra her rastgeldiği camide durdurur, namaz da kıldı. rırız, Burası Şark.. Piyerloti'nin şarkı değil mi?.. Cami dedim de | aklıma geldi. Karko bize mühim bir haber de veriyor. O da şu: z e ği Franâızlar, Amerikalıların Şika | go sergisinden Fransayı fena şe- kilde temsil etmelerine kızarlar- ken, bari ayni hatayı kendileri de şey olmaz zannederim, Bu vaziyete göre Almanyanın geri kalanını, bir Prusya devleti olarak kendisine bırakmağı dü- şünmüşlerdir. Fakat bunun batıl bir hayal ol- duğunu onlar da sezmemiş değil- lerdir. Avusturya başvekili (o Paris ve Londrada bunu konuşmıyacaktır. Bunun, elde edilemez bir ülkü ol- duğunu kestirerek bir yana bıra- kıldığını görüyoruz. Fakat Oto- nun Avuşturyaya dönmesini daha “pratik., bir siyasa işi olarak sa- yıyorlar. Doktor Şuşnig şimdi Viyanada bazı Habsburg hukuk mümessille. rile anlaşmalara giriştiği ve mü- sadere edilmiş Habiburg emlâki. nin geriye verilmesini konuştuğu i söyleniyor. Şimdi Avuşturyaya bir hüküm- dar getirmek suretile döktor Şuş- nigin düşündüğü ne olsa gerektir. Bugünün siyâsa yazıcılarının en tanmmışlarından sayılan Ga- bertas bu vaziyeti şöyle nakledi- yor: “Bunda Avusturya bir iç bir de dış siyasaları bakımından yardım gözetiyor. Avusturya için şimdi halloluna- cak iki mesele var: “Avaüsturyanın içine taalluk e- den birinci mesele, bütün gayret- lere rağmen Avusturya sosyalist- İeri ve nazilerile hükümetin tam bir uzlaşma elde edemem$idir, ki bütün bunlar Avusturyanm bütün nüfusunun üçte biri olarak tah- nün ediliyor..,, “Naziler geçen yıl tömmuzunda önceki başvek!! Dolfüsün öldürül. mesindenberi tekrar teşkilâtlâni- yorlar.. “Avuslturyanin dışarı meselesi- ne gelince, Avusturyâ istiklâline karşı Alman tehdidi bugün hâlâ hakiki veziyettedir. Hitler bugün Avusturyaya kuvvetle hâkim ol- mağt bırakmış görünüyoraa da, ay ni ülküye sessiz yollardan nüfuz i ederek varmağı kurmuştur. Avus- turya nazilerine Berlinden yardım geliyor. Yeni gizli teşkilâtlar ya- piyor, gizli haber ve propagan- Ğ e) i da servisleri liyor...., yarak deniz kenarına çökmüş ve turuyormuş. Karko resmini almış, | isleri çoğalıyo! İste Susnig, imparatorluğu iade ile memlekette birlik kurabilece- ği zannına kapılmış oluyor. Ve bunun neticesi olarak AL manyanın da Avusturya üzerin. de kanat çırpan istekleri, yolunu i değiştirerek gene kendi yuvaları» na döneceğini umabilirler. » Ancak böyle bir düşünceyi mey dana çıkarabilmek için, Avustur» olduğu yerde kalacağı ve harplen sonra z ea rik Hem Fransi Karko'ya şunu ha- | herhangi memlekete geçmiş olursa bir şalvar giydirebiliriz, başma da | tırlatmak isterim ki, yazılarını yaz | olsun, eski arazisinden parçalar mış olduğu Pari — Suar'da Jorj | Simenon vardır. Kendisi ahbabım dır. İstanbul hakkında ondan va- zıh malümat alabilirdi. Oda bu-| raya gelmiş fakat daha dürüst dav | ranarak pek az kaldığı bu memle- | İstanbulun camilerinden çoğu | ket hakkında bir şey yazmıyaca- İ satılıkmış. ğını, bir başka vakit gelip daha | Karko'nun saçmalarını say- | uzun müddet kalacağını söylemiş. makla bitirmek kabil değildir. | şi Yalnızı yazımı bitirirken şunu da fa. istemeğe kalkmıyacağı temin e dilmek lâzım gelebilir. Bu sebepten, doktor Şuşnig me- selâ Fransa ile konuşurken, bu ko- nuşmada Fransadan başka devlet İerin de bulunacağına ihtimal ve- rilebilir. Otto ve annesi eski imparatori- çe Zita şimdi Belçikadadırlar. .