serbest bırakılmış, “movski ile üç kadın mahküm ol- # 4 HABER — Akşam Postasr Casus kadınların idamı (Baş tarafı 1 ıncide) Bu son ikisinin ölümden kurtul- malarına sebeb de aslen olmayıb Lehli olmalarıdır. — Mahkeme neticesinde anlaşıl- dığma göre bu casusluk teşkilâ- tini yapan asıl Sazmovsk:dir. Bir Lehli zabit olan Sazmaosvki birkaç sene evvel Almanyaya gel miş, bol para sarfederek birçok tanınmış Alman kadınlariyle ta- nışmış *e2 bunlar vasıtasiyle Al- man askeri esrarını elde ederek kendi hükümetine bildirmişti. Sazmosvki sıksık balolar ter- tib ederdi. Sivil Alman memur- ları son zamanlarda kendisinden şüpheleniyorlar ve takib ediyor- lardı. Nihayet bir gün gene bir balo esnasında birdenbire içeri- ye girerek herkesi tevkif etmiş- lerdi. Fakat yakalananların çoğu suçsuz olduğundan mahkemede yalnız Saz - muştur. Benita von Falkenhayn Al - manyanın eski harbiye nazırla - rından ve umumi harbin meşhur kumandanlarından General Fa . kenhaym'ın oğlu binbaşı Falken - haym'ın boşanmış karısıdır. Benita fevkalâde güzel — bir kadındı. Falkenhayn ile birkaç 'sene evli olarak yaşadıktan son- 'ra ayrılmış, ve gene meşhur Al - man AÂristokrat - zenginlerinden Von Berg'le evlenmişti. Von Berg hâlen Almanyada mühim bir mev ki sahibidir. Karısının hapsedil- diğini haber alır almaz, — karısı daha hapiste iken derhal kendi- -sini boşamıştır. Bunun üzerine Behita tekrar eski kocasınım is « mini almıştır. Reneta von Nazmer de çok genç ve güzel bir kadın olub, bir zabitin boşanmış karısı bulunu - yordu. — : Üçüncü mahküm İrena, daha henüz evlenmemibtir. Aslen Al- man olduğu halde — mahkemede Leh tebaasından olduğunu isbat etmiştir. İ Sazmovski zengin olduğu ka- dar yakışıklı bir adamdır. Bu üç kadını da kendilerine ayrı ayrı kıymetli hediyeler vermek, ve kur yapmak suretiyle elde etmiş- tir. Kadınlardan üçü de genç Lehliyi seviyorlardı. Oda bu aşklarımdan istifade ederek ga - yet mühim vesikalar elde etmiş - tir. Saznovski mahkemede her şe- yi olduğu gibi itiraf etmiş, ve ka- dınların suçsuz olub bütün kaba- hatin kendisinde olduğunu, ken- dilerini kandırdığını söylemişse de mahkeme bunu cürmü hafifle- tici bir şey olarak kabul etme- miştir. - İdam çok acıklı bir şekilde ol- muştur. Kadınlar son dakikaya kadar Hitlerin kendilerini affe - | deceğini ummuşlardır. Fakat sa - ât beşte menfi cevab gelmiş, ve bu cevab iki kadıma bildirilmiş - tir. Kadınlar artık her şeyin bit- tiğini anladıktan sonra bir şey söylememişler, ve mütemadiyen | ağlıyarak avluya çıkmışlardır. İlk önce idam edilen Benita olmuştur. Son raddede kendisi - ni tamamen kaybetmişti. Bundan dolayı cellâd muavinleri kendisi- ni ölü gibi idam kütüğüne getir- mişlerdir. 4 Benitadan sonra sıra Reneta- yı selıniş bulunnyordu Renetı_ Alman — Ağırcezada E (Baştarafı T inci de) lendi. Afet, Hüsniye ile Hasibin üç sene kendi evlerinin üstünde oturduğunu, çocukları — doğunca ebenin nüfus kâğıdına — bakarak evli olduklarını söylediğini, ken - disinin de nüfus kâğıdında “evli,, kaydini 'gördüğünü söyledi. Sahid Mehmed de Hasiple Hüsniyenin evli olduklarımı bunu mahalle muhtarr Celâlin kendisi- ne söylediğini ve aile hayatı yaşa- malarında evli olduklarına hük - mettiğini bildirdi. Ölen Hüsniyenin kardeyi Niyazi de dinlendikten sonra muhakeme, Hasibin mahkümiyetinin sorulma- sı için 6 mart çarşamba günü saat ona bırakıldı. * # * Bu sabah ağırcezada — Köseler köyünde eski muhtar Halim, Ha - lil Şerafeddin, Receb oğlü Kâmil, ve Rasimin muhakemelrine baş - landı., 928 senesinde köy sandığından 43 lirayı zimmete geçirmekle suç- lu altı kişi sorguya çekildiler. Ra- sim suçtarı malümatı olmadığını, o-zaman kendisinin asker bulun - duğunu söyledi. Muhakeme suçlulardan İbra - him Kâmilin gelmesi için müzek - kere yazılmasına karar verildik - ten sonra martın yirmi yedinci çar- şamba gününe bırakıldı. | mak için, |Türkiye kabinesi (Baş tarahı I incide) ne kadar sağlam olduğunu anla - Saracoğlu — Şükrü ile Şükrü Kayanın biribirine karıştı « rıldığına dikkat etmek kâfidir. Bundan sonra böyle bir yanlışlığa meydan — vermemeleri |— için, Ankaradaki — Tems Fransız meslektaşlarımıza iki devlet ada - mımızın resimlerini arzediyoruz: Le Temps (— Tan) gazetesinin yazısı şöyledir: “ İyi malümat alan — mahafilde Türk kabinesinde yeni değişiklik- ler olması ihtimalinden bahsedili- yor. Bu değişikliğe eski maliye ve şimdi adliye bakanı olan Bay Şükrü Kayanın Cümhuriyet Mer - kez Bankası Umum Müdürlüğü - | ne taiyn edilmesi sebeb olacaktır. Bundan başka her bakanlıkta bir müsteşarlığın ihdası — mevzuu bahistir, Büyük Millet Meclisi haricin - den seçilecek olan bu müsteşarlar meclis komisyonlarında — bakana vekâlet edecektir. — İcabı halinde Millet Meclisinin müzakerelerin - | de suallere ve istihzalara — cevab vereceklerdir. Bu husus için,' ye- ni seçilen meclisin toplanma tari - hi olan bir marttan evvel karar ve- rilecektir. y A ııo KAT kimsenin yardımını istemeden av- luya çıkmış ve idam yerine dağ - ru yürümüş, Fakat kanlanmış kütüğü, siyah bir örtü ile Beni- tanın örtülmüş başsız cesedini görünce kendisini tutamıyarak a- vazı çıktığı kadar bağırmaya ve yanındakilere hücum — etmeğe kalkışmıştır. Bunun üzerine bi - leklerine arkadan kelençe takıl- mak mecburiyetinde kalınmıştır. | Reneta artık yürümüyordu. Cellâd muavinleri onu da ku - caklarına alarak kütüğe götür - müşler ve başını Benitanın henüz kurumamış kanlarının — üstüne yatırmışlardir. _ i Bir dakika sonra resmi dok - torlar cesedleri müayene ederek - ölmüş olduklarını kat't surette (Baş tarafı 1 incide) kür etmekle söze başlamıştır. Av- ni şirketin Osmanlı devrinden be- ri yaptığı bütün yolsuzlukları ve devleti nasıl aldattığını uzun u- zatlıya izah etmiş ve şirketin elek- trikle tramvay işletmek hakkı ken dine verilirse bütün istimlâkleri kendisi yapacağı yolunda taahhü- dü olduğunu meydana — koymuş- tur. Şirketin bir çok hatlarını, du- rak yerlerini ve memur kulübele - rini yapmadığını,, memurlardan bir kaçı müstesna hepsinin Türk olması icab ederken şirketin bu taahhüde asla riayet etmediğini ileri sürerek sözlerine şöyle — de- vam etti: — 188likinci mukavelesi, çı - kan ihtilâfların halli içindi. Bun- da şirkete yeniden 36 senelik imti- yaz veriliyordu. Şirket yeni hatlar taahhüt ediyordu. Yine zamanın - da yapılmıyan bu — mukaveledeki Eminönü - Eyüp hattına hâlâ kaz- ma bile vurulmamıştır. Belediye is timlâklerinin mukaveledeki for - mulü şirketin can kurtaranı olmuş. Cazip haritalar, zengin — vaitlerle yeni projeler hazırlayan şirket sal tanat idaresinin çok zayıf çağların da tekrar sahneye çıkarak üçüncü müukavele ile fevkalâde menfıat— ler elde etmiştir. Bütün-bu mukavelelerde şirket kaçamaklı, hileli sistemler kullan- mış, saltanat idaresinin zayıflığım- dan istifade etmiştir. Her üç mukavele ile şirketin ta- yin ettiği mecburi hatlar bir kaç kilometreyi aşmıyor, ihtiyari hat- lar kilometrelerce sürüyordu, fa » kat şirket, o tarihte üstüne aldığı ıstımlaklerı yapmıyordu. Üçüııcü—mıkınle—&le imtiyaz '75 yılı buluyor, — devletin tesisatı almak hakkı 1942 yılına atılıyor. Birkaç kilometrelik — bir hat için 75 yıllık imtiyaz tarihte görülme - mistir. 1911 de elektrifikâsyon muka- velesi imzalanıyor. Şirket, istim - lâk masraflarını üstünden atarak Şehremanetine yükletiyor. Bu mu kavele ile taahhüt ettiği bekleme salonlarını hâlâ yapmamıştır.1913 te çok parlak, oderece kaçamaklı, hileli proje, kadrolarile sahneye çıkan şirket, imzaladığı mukavele ile beş senede tamamlamayı taah- hüt ettiği hatları yapmamış, halka karşı adalet hissile hkareket etme - miştir. Halkı, hükümeti mütema - diyen aldatmıştır. Ne gülünçtür ki şirket son mukavele ile kilometre lerce istimlâke yardım karşılığı o- larak 25 bin lira taahhüt etmiştir. Bununla İstanbulda kaç kilometre yer. kaç ev istimlâk edilebilir? Hatlarda birinci mevki araba - lar ikinci mevki arabalardan daha çoktur. Halbuki halkın ihtiyacı i - kinci mevki arabalardır. 1919 yılımda şirket 6 mer mu - kaveleyi imzalamıştır. Bu muka - vele, mütarekenin kara günlerinin yadigârrdır. Şirekt o zaman, zara- rından bahsederek, işgal kutvvet - leri kumandanlığına müracaat ve dört misli yüksek tarifenin tatbi - kini temin edivor. Şirket, cok geç- merlen, isgal kumandanlığının i - kinet bir emri ve Vahidettin hükü metinin iznile daha yüksek tarife tatbikine başlıyor. Görülüyaor ki şirket yurt, millet zararına hileli menfaatlerini ter - cih ediyor, ihanet ediyor, 1925 mu g kavelesi ile, yeni hatlar yapmak | şartile bir milyon 400 bin İiralık sermayesinin İsviçre frangı ile ifa- desine, imtiyazının 1961 tarihine tesbıt etmışler ve bu şekılde İ » ıkndar nzatılmwna musaade edıh ı u faz _..ı ,g Meç h SAA Tramvay Şirketi Dâvâsı | sasına iki huçuk mılyon lira giri - yor, Şirketin bu memlekette yaşa- mak hakkı 125 yıla çıkarılıyor, 1 milyon 400 bin liralık sermayesi şayanı dikkat bir sarraflık ameli- yesile 10 milyon 800 bin Türk lira- sına yani 27 milyon İsviçre fran - gıina yükseliyor. İtibarı artıyor. Fa kat ortada tek bir-santim bile yok tur. Yapılması taahhüt edilen kilo | metreler mukabili 8 senede ancak 1900 metrelik Fatih - Edirnekapı hattı yapılıyor. Çeşitli mukavelelerle yapılmış hatların uzunluğu 32 kilometre ile 30 kilometre arasındadır. Beher kilometre 337,500 ile en | az 192 bin liraya mal olmuştur. Halbuki tünel,yarma,istasyon mas rafları da içinde olarak demiryolu kilometresi 90 bin liradan 30 bin liraya kadar iner. Çok temenni ederiz ki — şirket bundan utansım, yüzü kızarsın.. 65 | yıldanberi halk şirkete para veri- yor. Karşılığını görmek istemek, hükümetten sormak hakkıdır. Halk Eminönü - Eyüp hattını ya - rrm asırdanberi bekliyor. T Nafıra bakanlığı 1926 müukave- lesini feshetmekle halkım sorgula- rına cevab vermiştir.,, Bundan sonra gene Bakanlık hukuk müşavirlerinden Namık Cemal iddiasını yaparak Avninin sözlerini teyid ederek hükümetin fesih kararı vermekle vazifesini yaptığını yoksa bu mukavelenin başımızda bir belâ olarak kalaca- ğgını ilâve etti. İKİNCİ CELSE , İkinci celsede Nafia Bakanlığı vekilliğini üzerine Alan İzmir Saylavı Mahmud Esad iddia - sını yapacaktı. Saloıi şimdi - ye kadar görülmemiş kalabalıktı. Bu vaziyette — heyeti hâkime başka bir salona geçmek zaruretini duymuştur. Muhakeme başladı. Mahmud Esad milletin bu işdeki hakkını büyük bir heye- canla müdafaa ediyor. Herkes he- yecan içinde, Bu esnada Ankara Hukuk talebesinden bir Bayan düşüp bayıldı. Mahmud Esad sözüne tramvay şirketi vekillerinin müdafaalarını ilmi ve hukuki fakat şirket aleyhi- ne Nafia lehine yaptıklarını — bu- nun için de kendilerini (tebrik ve teşekküre!) lâyık bulduğunu söy - liyerek şirket vekillerinin ikide bir de dayattıklarmı fakat bunların Türk mevzuuatından anlamadık - larını ilâve ederek şöyle sözüne devam etmiştir. “— Hasımlar borçlar kanunu içinde kendilerine bir melce ara - dılar, gezdilerr dolaştılar.Tutuna- mıyncaklurım anlayınca ticaret nîımuna baş vurdular. Bütün de- ikleri Nafia ile şirket arasındaki ihtilâf hukuku husus'yeye — değil, âmme kanunlarına tevfikan hal - ledilir. Şirketle Nafia arasındaki mukavele alelâde bir mukavele değ'i, bir tarafında koskoca bir Türk devleti bulunan idari bir mu kaveledir. Tramvay Şirketile dev- let arasındaki bu imtiyaz işinin ti- caret kanununa temas ettiğini ka- bul etmiyorum ve bu kanunda hiç bir maddeye de rastlamadım. Bü- tün cihan hukuk meyzuatında hü- kümetin, bu gibi mukaveleleri her zaman icin murakabe ve kontrol etme hakkı tanınmıştır. Şüpheleri varsa Gaston Risdin dün bahset - t'kleri eserine müracaat edebilir - ler. Fransa Şürayı Devletinin 1911 de verdiği ve tesadüf eseri o ları.k bir tarafta devlet ve bır tn- F * 11 J'r *J derecede ; ; 21 ŞUBAT 1. :j bu kararı bir vesika gibi 0*'"';; koymak suretile şirket'n en zâ tarafını deşmiş olduk, Bu kar& . hükümetin her zaman şırket* SS | ra ne yapsın?.,, B AR A “Nafianım Tramvay Ş“'k'““1 ıl | bir mahkemeye vermesi bu &’ leyi b'tirmezdi. Bunu kökün? halletmek lâzım geliyordu. ”bl' İ lık onu yaptı. Biz kendilerine * | mühlet vermıştık Aradan bü S $ dar zaman geçti, kendilerine — | var senelerce mühlet verildi. İW w dildi. Fakat iş ne gelmedikten” ra ne yapsın?7,ı Bu mukavele feshedılmen“* Nafia bu kararı vermemiş 0 66 sene milleti soyan şırket dan sonra da bu işlere devam cekti ve kasalarını bir kaç la daha doldurduktan sonra lah sizden razı olsun,, diyer decekti. Vekil bu aralık reisten lnü!: rtl ade istiyerek şöyle dedi: M | « - Şirketin lâyikası — İnsi? Kralının hukuk müşaviri ve Lâhey divanının azalarından H0 | dernden mülhem olmuş, LOJ; — ll fikirlerini benimsemiş, onları F | — | ned ve delil olarak saymıştır- | P | | 1 W 'l gJG' « | .J ş der lâyihasınm başında- “ yi kanunlarını bilmem,, di)füf; halde nasıl olur da bu davay& ? rişiyor? Kanunlarımızı — okür | mış, milli mevzuatımızı anle7” i mış, bir adamın Türk beledi i rini hakir görmesi şirketin Di devletine karşı hain denilec | vaziyet aldığını ifade etmek ; | Tramvay Şirketine gene İsYT, hukukşınaılarmdan Bernar M 1ğ sir olmuş ve bu adam diyor Ki 4 | “ . Türk mahkemesi beni? %, W taleami 'haricinde bir karar * “"' se Tramvay Şirketi başka devi baş vuracaktır. N Tramvay Şirketi bir Turk | tidir ve Türk mahkemelerir İ zaf kararlarına tâbidir. l:'.geıı'ı inkâr ederse suiniyet ııh E yani haindir. ĞĞ Netice: Benden daha çok düşünen ve bilen yüksek hey zin yüksek ve muhterem ka bizim lehimize tecellisini di Heyeti hâkime Mahmud dın heyecanla yaptığı bu mü adan sonra müzakereye ve 20 dakika sonra şu karar? liğ etti: “Sirket vekillerinin T Şirketine bir mühlet verif hakkındaki iddialarını red 'I hakemenin yarın devam etf toplulukla karar verilmiştire — Tramvay İarîfa' ) | .- ;ğz'_.;_ Tramvay tarife komıs!io’“ 7 toplanmış, marttan ıtıbâfw v üç aylık tarifeyi tetkik etmi$ diki fiyatları aynen I:srilk“ı rar vermıştır T Harbiye - Maçka lram“ı[ğğ' tının son durak yeri olnî gelen Maçka mezarlığı Tramvay Şirketince çift d yapılması teklif ed!' |miştir: Bu teklif tetkik ed'hîf Bu yüzden ilâve hattın " başlanamamıztır. Bununla ber nisan sonuna kadar | hattı mezarlığa kadar * bulunacaktır. Tünel arabalarının kay!? kimişti. Hepsi yenilerm! ?? rin muühtelif yerlefinjc 270 şe varan büyük Ve ç —— / e o eai —