Gİ en 30000 imza? Seyrek rastlanan bir vak'a- . Kalbinden vur . m öle Dilencinin Pek seyrek rastlanan vak'alar- 4an biri geçenlerde oldu. Büyük harbde, düşman vaziye- Ende olen iki devlet tayyarecisi havada dövüşmüşler ve biri, öte- kisini düşürmüştü. Arkasından kendisi de indi. Ve düşürdüğü tayyarecinin üzerinde bulduğu bütün şeyleri, gene üze - rinde yazılı olan adresine harbten sonra göndererek bu adamın aile- «le bir münasebet kurdu. Ölenin ailesi vak'ayı bildiği halde, yabancı tayyarecinin halinden çok mütehass's olmuş - lardı. O kadar ki, bir gün yolu o - raya, bu ölü tayyarecinin memle - ketine dönerse gelib (kendilerini görmesini istediler. Açıkca davet ettileri 3 * Böylece yıllar geçti. Ve niha- yetişte geçen ay içinde bu tayya- reci, harbde düşürüp ölümüne se- beb olduğu öteki tayyarecinin memleketine seyahat iç'n gitti. Bunu fırsat bilerek ve o ailenin çağırışını da hatırlıyarak gidip o eve uğradı. Büyük Karşılık gördü. Ve işin en tuhafı, ş'mdi bu yabancı tay- yarecinin, harb zamanımda düşü- rüb ölümüne sebeb olduğu öteki tayyarecinin nişanlısma nişanlan- mış olmasıdır.. Kelbinden vurulup “ölmiyen © Amerikanm Oklahama şehrin» | de Bark isminde biri sol omuzu ü- zerinden vuruldu. Kurşun omu- zundan girerek sol yanindan doğ- | ru kalbinin olduğu yere ( saplan- dı. Bu vaz'yette bu adam için, ö- lümden başka ne olabilirdi! Kalbinin üzerine bir kurşun ye- | mek... Yüzde doksan dokuz öl - eek demektir. Fakat garibdir k', bu adam öl- medi. Karısı, herkes şaştı.. Ve şimdiye kadar nasılsa farketme - diği ve belki çarptığını bile işit - mediği kalbinin, solda değil, sağ- da olduğunu o zaman anladı! 30000 imza Bazı insanlarda başka başka şeylerin kolleksiyonunu yapma merakı vardır. Kimi antika para toplar kimisi pul biriktir'r. Bazıla rında da bu, daha büyük bir şekil alarak imza ve el yazısı toplanma- ma girişilir... Son zamanlarda genc bir Yu - goslavyalı bütün dünyayı dolaşa- rak meşhur adamlardan tam otuz bin imza toplamıştır. Bu meşhur adamlardan imza toplamak çok defa mektubla yaz- mak suretile olur, Yolunu bilir te kendis'nden ri- ca ederseniz, tanımış adamlar si- ze fotoğrafını veya herhangi bir defteri imzalamaktan çek'nmez - ler. Fakat bu delikanlı, her birinin A BI! YEMEK ve bu | dir. .. " ulup ölmiyen- .. ... sürprizi? ayağma kadar gitmiş ve imzalat- mıştır, Vardığı net'ce şu: En meşhur insanların imzaları- İ nr nisbeten daha kolay elde ede - bilmiş.. Şöhreti o kadar büyük olmı - yanların, imza vermekte daha | nazlı davrandıklarını yazıyor. © Şarlo konuşacak mı? | Şarlorun yeni bir f'lm daha ha- | İ zırlamakta olduğu günün en çok ! konuşulan havadislerinden biri - Şarlonun filmleri her zaman İçin bir merak mevzuu oluyor. Çünkü her birinde ayrıca bir ye - nilik var. Hele sesli ve sözlü film- ler çıktıktan sonra, Şarlonun fil- mi nasıl olacağı hakkında (türlü tahr'nler yapılıyordu. Nihayet “Şehir ışıkları,, piyasa- ya çıktı. Gördük ki, Şarlo konuş - muyor bile.. Filmi seslidir. Fakat sözlü değ'1.. Hattâ sözlü filmle birlikte, söz söylemeği bir şey zan nedenlere takılıyor... Şarlonun şimdiki filmi: *ki se- nede yapılacak., Şarlonun, bu ye- ni yaptığı filmde artık konuşaca- ğını söylüyorlar.. Eğer gerçekse, bökalım ne söy- liyecek!.. Dilencinin sürprizi Portekizde b'r dilenci öldü... Fakat ölümü dolayısile ondan bahsetmiyen yok! Bu bir kadındır... Elinde bir yumurta sepeti taşıyarak, güya onları satar, fakat hakikat halde / dilenird'. Ve bütün yaşadığı müd- detce söylediği de şu oluyordu: “Benim en şaşılacak hareke i tm, ölümümden sonra belli ola - cak.,, İşte nihayet öldü. Ve vasiyet kâğıdında o görülüyor ki her za - man yumurta getrip sattığı bir iyilik müessesesine bizim para- muzla tam 40,000 lira bırakmış.. Telefonla konuşma dersi Telefonla konuşmak da bir us- talık ister. Yahud bir doğum Er - demi (meziyeti)... Londra telefon kumpanyası müşterileri icin ayrıca “bir tele - fonla konuşma denemesi,, diye bir servis ortaya koymuştur. Siz telefon'a konuştuğun”z halde, telefonun öbür ucundak' a- dam sizi işitmiyor, yahud iyiden iyiye anlıyamıyor mu? Demek ki ya sesinizde, yahud kelimeleri söy İeyişinizde bir eksiklik vardır. Böylece hemen kumpanyanın “deneme servsi,, ne baş vuruyor - sunuz. Size, yanlışlığın sesinizde mi, konuşmanızın pürüzünde mi olduğunu söylüyor ve daha iyisi nasıl davranmanız lizım geldiği - ni an'atıyorlar, Tabii, usulden olduğu üzere, kumpanyaya hiç bir kabahat bu - Tunmuyor. i SLM. z YENİ CİKTİ Z grani şan Alafranca ve alarutka TATLI KiTABI Hergün. pişecek yemeklerin ve tatlıların histesim ve yapılışlarım Cil 125 çiz 100 bu kitabda bulacaksınız. g*uş yeri; İstaribul Ankara caddesi No. 157 Inkılâb Kitab HABER — Akşam Postası Yarı şaka Dünyayı parmak- ları ucunda çevi- renler (Baş tarafı 12 inci sayıfamızda) risi olan Avrupaya döndük. Mil. İetler cemiyeti ve o zaman top'a- nan silâhları bırakma konferans. vat isteyişi, İngilizler arasında hâ ları aleyhinde dehşetli yazılar yaz- lâ münakaşa mevzu olan bir me dırdık. Almanyayı silâh'andırmak için Hitler hakkında propagan - dalara giriştik. Anlaşmak üzere olan Balkanlardan Bulgarları a - yırmak için gizli tahsisat verdik. Yugoslavlarla İtalya arasında bir) tehliksleri göze aldığını ileri sü Arnavutluk meselesi çıkardık. İs- panyadaki ibtilâli fitilledik Arab- lar arasına fitne koyduk. Teşvik ettik. Bolivya ile Paraguvay a- rasında harb çıkardık. Eh.. Hamdulsun neticeler fena çıkmadı! Oldukça iyi satışlar te- min ettik, (o Ve silâh satışları da mütemadiyen artmağa başladı. Bununla beraber fiatler düşük! Bunu yükseltmek için muhakkak İ surette bir harb çıkarmak lâzım! Dünya büyük bir harbe girmeli, her taraf kana boyanmalı, çiftçi- ler tarlalarını bırakıb hududa koş malı. Son zamanlarda kadınların da asker olmasını teşvik ediyoruz. Bu suretle tarlalar büsbütün boş kalacak. Ve biz bir kilo küflü buğ- dayı bir altına satacağız. Fakat, ne yazık? Insanlar harb etmekten korkuyorlar. Bir harb kopmadı. o Beşeriyet muhakkak ki, harb kabiliyetini kaybetmiştir. Yeni nesil dövüşmek ten korkan ve çekinen bir kalaba- fasmı açın! Hiç bir yerde bu ka- dar fazla devlet adamı öldürüldü- ğü halde bir harb çıkmadığını gö- remiyeceksiniz. Bu netice bizim bütün ümitle- rimizi kırıyor. İki büyük devletten maada askerlerini koyun gibi cep- helere sürüb öldürecek bir millet kalmadı. — Bu işi Balkanlar halleder. Balkanlar her zaman (dünyanın harb fitili olmuştur. Hattâ kari- katüristler bile Balkanları, içi ba- rut dolu bir fıçı şeklinde (| tasvir etmiyorlar mı? — Hakkınız var, Mösyö Bron... Biz de bunun için çalışıyoruz, Fa- kat ümitlerimiz boşa çıkıyor. Yu. nanlılarla Türklerin arası, bütün tahminlerimizin hilâfında çok iyi. Halbuki biz onları birbirlerine e- bediyen düşman olacak sanmış- tık., Şimdi yeni programımızın esas. larını tayin edeceğiz. Bunun için hazırladığım müsveddeyi okuyo - rum: 1 — Japonları Singapura hü « cum ettireceğiz. Japonlar, dört yıl Şanshayda oynadıkları oyunu ay- nen Singapurda da oynıyacaklar. Bu suretle bir defa da İngiltsre ile Fransayı Japonlarla karşılaştır - mayı deniyeceğiz. 2 — Gene Japonlarla Sovyet. lerin aranmı açmak üzere bu ss. fer de Mançuko hükümetini Vlâ- divestek'i almak için kıştırtaca. ğız. 3 —İtalyayı Habeşistana hücum ettirece#iz. 4 — Fransa ile Almanva arasını Wi yeniden perpinleştireceğiz. * 5 — Cenubi Amerikadaki Bo. Hvya - Paraguvay harbine umum! bir sekil vermek için bu sene Ar jantini, Brez'lyayı, Peroyu ve O. rommvayı da harbe tutuşturacağ SEKTOĞLU S5—.....Me | ya işinde olduğu gibi gene bir tür- önce, İngiliz. Japon, Amerikan | A e TR bir Pa adale ik f — Bi ara va İ kat kapının eşiğinde görüşülen etleri besi 7 Japonya, birtürlü / uzlaşmakistemiyor! Deniz kuvvetleri meselesinde? Japonya şi idetle tenkid ediliyo” Japonyanın Vaşingion mushe- | ması lâzıcışeldiği yazılıyor desini fashederek, doğrudan doğ- Şimdi ingilizler diyor ki, ruya deniz kuvvetlerinde müsa- stek, Japonlar için hiçte | f8 varlış, yersiz bir istek değildi. de İngiltere ve Amerika için | isteğin verilmemesine imkâr tu... Ve nihayet şunu söylüyorlar” | “Japonyanın şu şekildeki iste) feshstmiş olduğu Vaşingtor mes) hedesile de kabili | telif değildi denemez.,, A Japon hariciye nazırı, 22 nusanide verdiği bir nutukta, © ğer deniz devletlerile, “tehf bulunmamak, tecavüz etmeme” esası üzerine bir anlaşma temif” den bahsediyordu. 2 İngilizler; buna da dokun! “İşte bu esaslar da Vaşngi” muahedesinde vardı. Ve or#* kanunileşiyordu. Bu munahes Japon ve Amerikan donanma” öyle bir nisbet üzere kurulm ki, hiç biri Okyanusu geçip öl€X ne hücum edemezdi,, dem dirler. Şu halde Japonların vasi ng oluyor? Bir mu&hedeyi b tadil etmeği ileri sürmek gelirken onu büsbülün kaldırıyorlar. Japonyanın tatbik kabilif© olan programlar hazırlayıp sürmesi lâzımmış... Hele, Vaş”” ton muahedesindeki gemi Bit seledir. Taymis gazetesi bu mesele üze. rinde Japonyanın tutmuş olduğu yolu tahlil ve Vaşington muahe- desini feshettiği zaman ne (gibi rerek etraflı bir yazı yazıyor. Japoyayı bundan önce, Mançur | lü uzlaşmak istemiyen bir “haleti ruhiye , de görüyorlar. Taymis di. | yor ki: “Mançuryada Japonya, is- tediğinin yerine gelmesini temin etti, Fakat deniz meselelerinde, münakaşaya giriştiği diğer kuv-| vetlerin isteği, Japonyanın isteğin “den hiç olmazsa geri kalmıyordu. Ayni derecede mühimdi...,, ». » » Londrada son defa başladıkla- rı deniz konuşmalarında muvaf- fak olamayışlarmı, doğruca Ja- pon münakaşa usullerine yürü- yorlar. Meselenin güçlüklerini ele almak yolunda Japonyanın takım- dığı tavrı kusurlu bularak bütün yükü oraya yüklüyorlar. Gazetelerde okuyarak hepiniz de çok iyi bellemişsinizdir ki, Vaşington deniz muahedesinin e- sas konusmasına (o yaklaşmadan | şiklikir istiyebilirmiş.. Buna kaışılık Japonya Ane : ka ve İngiltere ile müsavat ii li Yani onların deniz kuvvetleri © çüsü (5) ise, kendisinin iki ai değil, (5) olmasını istiyor. ğ 4 yolda isteğini düpedüz”. sürerek nihayet Veşington ge ik hedesini feshetmekle, yarmM İngiliz - Amerikan deniz ab” ; ması yapılmasına sebep o dan bile çekinmiyerek bu 'şi 7” mış bulunuyor. mesele, sonradan bütün o binayı kombalıyan bir şey oldu. Japon- ya, Vaşınıton muahedesini kendi tarafından feshetti, ... Japonyanın deniz siyasası ye- ! ni değildir. Esas Vaşington mua- hedesini görüşen Japon mürahha- | sı, Amiral Koto, Japon bahriyesi- ! nin bugün itiraz ettikleri risbeti üzerinde şu sözleri söylemişti: “Japon deniz kuvveti, diğer kuvvetlerin bahri kuvvetine göre İ değişik bir vaziyette olabilir. Fa- | kat değişmiyen bir şey varsa, oda Japonyanım deniz siyasasıdır..,, Şu halde Japonya ne istiyor? Resmi Japon yıllığına bakılırsa, orada Japon donanmasının “her bangi deniz devleti (tarafmdan Okyanu: denizine gönderilecek İc bangı bir kuvvete karşı müda- faa edilebilecek bir derecede; ol. | # ramak veren a j yergi ği 8 i yet HAM LLM Epi dei ; terimim gipili & A İşte “Taymis,, gazetesini" ğ laşmamazlık haleti ruhiyesi" gk zile tahlile giriştiği vaziyet #9”. da önümüze serilmektedir. yari D ğer taraftan, “tetk'ki programlar yaparak değişikli istemesi,, arzulanan Japüny#* ze bir kere müsavat verilsif” dan sonra programlarımızı cağız,, demekterlir. Mirim dağ şii y eli Kedilerin en gok mepiliiği nanalaet yikkakhak ki 1088 Bizde hemen her evde bir, hattâ birkaç kedi bulunur, Memleh” birçok cins kediler vardır. Fakat “Siyam,, cinsi kediler, bir iki lı müstesna, hemen hiç yoktur. Bu resimde, geçenlerde an bir kedi sergisinde mükâfat alan i görülüN MAaaleri