almağa muvaffak oldular Üç ğe'nc, şimdiye kadar görülmemiş heyecanlı . — bir kayak yolculuğu yaptı Kayakla 1740 kilometre.. Üç İngiliz genci Groenland'da gimdiye kadar — görülmemiş bir kayak yolculuğu yapmışlardır. Bu yolculuk spor bakımından ol- “ duğu kadar ilim bakımından da verimli olmuştur. Geçen yıl Groenland'ın doğu kıyıları boyunca — uzanıp giden bir dağ silsilesi bulunmuştu. Bu dağlar, mesaha bakımından Pi - rene dağlarından büyük oldukla. rı gibi, bazıları İsviçre Alpları - nın en yüksek tepeleri kadar yük- sektir. Bu dağ silsilesi, 1933 te Lind- bergin karısiyle tetkik ettiği Av- rupa — Amerika — hava yolunu katetmektedir. Burada ise, tanm- ması ameli bakımdan mühim o - lan çok geniş ve şimdiye kadar kimse tarafından gezilmemiş bü- vük bir toprak parçası vardır. Bu civarlarda dolaşmış olan sefer heyetlerine — iştirak etmiş bulunan mülâzım — Lindsay, bu toprakları tetkik etmeyi karar - laştırmıştır; / Groendlandın doğu kıyısını | daima büyük bir bangiz kapla - dığından ve dağların bu tarafta- ki yamaçlarında bulunan cümu - diyeler çok güçlükler doğuracak mahiyette olduğundan, mülâzım | Lindsay bu dağ silsilesine Gro - enlandın batı kıyısından kalkarak varmayı düşünmüştür. Yazın bu | kıyıda deniz buzğsuz olduğundan vapurlar ve sandallar — denizde dolaşabilmektedirler. Bu proje çok cüretkârdı. Doğu kıyısındaki dağ silsilesine' varabilmek için Gronenlandın iç taraflarını örten 800 — 900 kilometrelik bir alanı geçmek gerekiyordu. Bunu mu - vaffakiyetle — başarabilmek için mülâzım Lindsay ve arkadaşları, enmanlı birer sporcu oluşla - ra güvendiler. Bu güvenlerin - de aldanmadıklarını da — biraz sonra göreceğiz. , | buzlu sahaya varabilmek Groenlandın batı kıyısında, Dis- ko körfezi üzerindeki Danimar - kaya aid bir ufak köy olan Ja- kokshavn'da toplandı. Mülâzım Lindsaydan başka sefere çıkan- lar, topoğraf zabiti mülâzım God... freyle fotoğrafçı ve kızakları çe- ken köpekleri idare mütehassısı Andrev Kroftdu. Üçü de otuz yaşına gelmemiş olduklarına göre, güçlü kuvvetli gençlerdi. 42 tane köpek tarafın- | dan çekilen üç kızağa, iki buçuk aylık yiyecek yüklenmişti. Yola | çıkılır çıkılmaz güçlükler başla- dı. Jıkoh?ıvn'm cenubundaki, Groenlandın iç kısmını kaplıyan için, yer yer fiyordlar ve buz yığınla- rı dolu tepelik bir araziden geç- mek gerektir. Bu yerlerde karlar ortadan kalktığı için — yolculuk çok güçleşmişti. On yerlinin ve yeniden alınan kırk köpeğin yar- dımlarına rağmen, eşyaların ta - inması için t sarfedil - !lı. m;& ;»knmwm yolcular — kayaklarını takarak Fransanın mesahasından üç defa daha büyük olan — yekpare buz örtüsünü geçmeğe hazırlandılar, Fakat eşyalar ve yiyecekler ağır oldukları için hpsinin birden ta- şınmasına imkân yoktu. Onun ü- zerine eşyalar küçük — paketlere taksim edildi ve yolcular bunları geçecekleri yol üzerine araların- da mesafe ile dizdiler. Böylece yapılan topların üzrine üç kilo - metre mesafeden görülebilecek birer siyah bayrak diktiler. Ay - rıca geçtikleri yol üzerine de 800 metrede birer ufak kırmızı bay- rak diktiler. Çünkü, sisin birden- bire bastırdığı ve yeknesak buz ovasında yol bulmak için çok dikkat etmek gerektir! Sürekli yağmurlar yüzünden, eşya ve yiyeceklerin — taşınması Resmini koyduğumuz bu köpek, Fransız doktorları tarafından bir tecrübe için bir yere kapatılarak 40 gün aç bırakılmıştır. Bu za- man zarfiında hayvana ne bir lokma ekmek, ne bir yudum su veril- miştir. Toplu olarak odaya kapatılan bu hayvan, kırk gün sonra böyle deri ve kemikten farksız kalmıştır. çok zahmetli oldu. — Yağmurlar yüzünden kar daha çabuk eridi « ginden, buz ovasının bütün çu « kur yerleri sulu bir karla dol - müuştu. Bunun içinde de adamlar ve köpekler bocalayıp duruyorlar ve kızakları ilerletemiyorlardı. Yağ- mur bir kaç gün devam etti ve bu müddetçe üç arkadaş her gün sıfır derece soğuklukta bir ban - yo yapmak mecburiyetinde kal - dılar. — Tabit yiyecekler de bu yüzden ıslandı. Yalnız âlet kutu- ları ve fotoğraf filmleri kurtarı - labildi. Sulu kar içinde çabalamaktan kurtulmak için küçük - vadilerin etrafındaki buz tepeciklerine çık- mak ta tehlikeli idi. Çünkü bu tepeciklerde bir çok görünmiyen çatlaklar vardı ve köpekler biri- biri arkasından — bunların içine düşüyorlardı. Düşen köpekleri çıkarmak için üç arkadaştan biri bir ipe tutunarak yarın içerisine iniyordu. Bununla beraber beş “köpök kayboldu. Bu da'ehemmi - yetli bir zarar idi. — Yolculuğun muvaffakiyeti, hattâ yolcularm hayatı bile köpeklere bağlıydı. Köpekler öldüğü takdirde başka taşıma vasıtalarma malik olmı - yan kayakçıların oldukları, yer « de ölmekten başka yapacakları | bir şey yoktu. Daha az kuvvetli adamların dayanamıyacakları iki haftadık bir uğraşmadan sonra küçük kafile düz ve sert bir yol buldu. Kızaklar kolayca yürümeğe baş- ladılar ve günde 35 kilometre i- lerlemek kabil oldu. Fakat et « raftaki manzaranın yeknasaklığı çok cesaret kırıcı idi. Ne tarafa bakılsa hep göz alabildiğine uza- nıp giden ayni beyaz ovadan baş- ka bir şey görünmiyordu. Yolcular, telsizle çağırdıkları bir. balıkçı gemisine — geçebilmek içt Bangizi geçmeğe uğraşıyorlar. geçerek, bitirmiş oldular. Bun - dan sonra asıl tetkik yolculuğu başlıyordu. Kafile Scoresby Sonna hiza - larındaki dağlara vardı. Bura - dan da doğu cenubuna dönerek bu dağların kenarından Dani - markaya aid bir köy olan Ang - masalike doğru ilerlemeğe baş - ladı. Yolculuk burada bitiyordu ve oraya varmak için — kayakla 884 kilometre daha gitmek ge - rekti. Keşif yolculuklarında da asıl olan, savaşta olduğu gibi uzun zaman dayanmaktır. Onun için her yolcunun gündelik tayini 735 grama indirildi. Bununla doymı- yan yolcular köpeklerin yemesi - ne mahsus ve kıyılmış etle seb - zeden yapılarak yağa bulaşmış köfte şeklinde etleri yiyorlardı. Kedi ve köpek etinden yapılan bu yiyecek pek de lezzetli değil- di amma böyle bir buz -çölünün Ortasımda şekilpesend olmak da pek kabil olamıyordu. Hava açılımca etraftaki man- zarayı görebilen — bir tepeciğin üzerinde konaklanıyor, fotoğraf çekiliyor ve görünen tepeler kay- dediliyordu. Bu sayede — ileride dağ silsilesinin haritasını yap - mak kabil olacaktır. Heyetin reisi mülâzım Lind - say, şöyle diyor: “Bir buz tepe - sine varınca, manzaranın güzel- liği — ve büyüklüğü karşısında durduk. Bulutsuz bir gökün üze- rinde sivri zirveler ve karlı tepe- ler gayet net ouarak görünüyor- du. Cenubta, batı cenubunda ve doğu cenubunda yüce dağlar göz alabildiğine uzanıp gidiyordu. Bu manzara karşısında astrono - mik bir tetkik yapmak için dur « Hiç bir canlı mahlüka, hattâ |duk. Fakat daha âletleri çıkar - ufak bir sineğe bile rastlanmı - |madan, kuvvetli bir rüzgârla be- yordu. Yalnız soğuktan — ölmüş bir toprak, aydaki buzlu manza- ralara benziyen bir peyzaj.. Kö- pekler bile bu — yeknasaklıktan hoşlanmıyorlardı, hiç bir zaman önlerinde varılacak — bir hedef görmediklerinden, kızakları is . teksiz isteksiz çekiyorlardı. Büz üzerinde 40 defa konak- ladıktan sonra yolcular 20 Tem- muz tarihinde — nihayet toprağı gördüler. Çok uzakta, sağ taraf. ta bir dağın karlı tepesi göründü. Mülâzım Lindsay — hatıraların - da: “Hiç bir gemici kıyıyı gördü- ğü zaman, bizim bu dağın tepe - sini görünce duyduğumuz sevin- €i duymamıştır,, diye yazıyor. Ertesi gün kayakçılar doğu Groenlandının alpları olan bu dağların eteklerine vardılar. Bu suretle yolculuğun ilk merhale - sini, bu kutüub toprağını — örten geniş ve büyük buzlu kubbeyi raber kar yağmağa başladı.,, Bunun üzerine — yolcular iki gün müddetle çadırdan çıkama- dılar. Hava düzelince, yeniden yola koyulmak-için hazırlıklara başladılar. O sıralarda bir gaz ocağı devrildi. Az daha çadırla yolcuların içine yattıkları porta- tif yataklar yanıyordu. Yolcular bunları kaybetselerdi, hedefle . rine varmak için daha 720 kilo - metre kalmış olduğundan soğuk.- tan öleceklerdi. Kafile durmadan doğu cenu - buna doğru yol alıyordu. Yolcu- | luk, şekilleri bakımımdan alâka | verici, fakat gözleri çok yoran | buz parçaları yüzünden güçleşi- yordu. Bir çok yerlerde cümudi - yenin üzerinde 150 den 300 met. reye kadar derinlikte ve 8 den 15 kilometreye kadar genişlikte, ke- narları dimdik çukurlara rastla- nıyordu. Köpekler ve kızaklarla | beraber bu kocaman hendeklefi aşmak için yenilmesi — g: güçlükler kolayca anlaşılır. İ açık olduğu zaman bu iş nW'î ten kolaydı, fakat kapalı - vef* sisli havalarda bir çok güçlükl ve tehlikelerle — karşılanıyı Nitekim sisli bir günde yol kenkafile 500 metre derinliğindi bir uçuruma düşmemek için zamanında durabildi. Bu dağların batı muab’ bir aydan fazla bir zaman uğr#f tıktan sonra kafile nihayet F'J dağınm eteğine gelerek, ;iın'”" kadar yaptığı haritaları, o rın haritalariyle kuıılııut&- Şimdi artık tanınmış yifw | varılmıştı. Amma yolculuğun Ç merhaleleri çok güçleşmişti. lıf, yapabilmek için havanın açık ması gerek iken, hava hemeii ima sisli idi. Ancak dört j yiyecek kaldığımdan, — ha 4 açmasını beklemek te ( dı. Nihayet bulutlar - sıyrıld! karşıda kayalıklı !epelıı' uzakta da Aysberglerle dolü niz göründü. Yolcular muşlardı; köpekler bile lardı. Kulaklarmı dikerek tof'” ğa baktılar ve sonra da ımıi’ rı hızlı hızlı, şevkle çekmeğe P. ladılar. Biraz sonra küçük b” bir fiyord'un kenarma ıold*ı"" dan da Angmagsalik'e Telsizle haberdar edilen bir u, İıkçı gemisi orada Yolcular vapura bindeler. Buzlar üzerindeki 103 gün sürmüştü. Bu üç 4Y ." 11 günlük zaman içinde yukarı 1740 kilemetrelik birf ly safe katedilmişti. Böylece say ve arkadaşları hyıa üzerinde mesafe nkomııl mış oldular. "e Bu spor hünerinden b'r dünyanın en merak yerlerinden birinin de M nr almış olmak ıerefnı de zanmışlardır. d Aı' t ımıd «€| HAYALI SOSYALIZM ve İLMİ SOSYALIZM ENGELS | HAYDAR RİFAT 50 kuruş.. ARLLT US YASK - v cizer » LÜyryesrd