17 Şubat 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

17 Şubat 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A RS E N LUPEN Cingöz R«cai ile karşı karşıya 1 nci toıtna çikıyor. 5 Krş. Istanbul'da u m h u ri y e t SBne NO. 3 8 . 6 5 Telfrraf ve mektırp adresl: Cumhorlyet, toanbul . Posta kntnra: tstantral, No. 248 PclZâr 1 7 ŞUDât 1 9 3 5 Teiefon: Başmuharrir ve evi: 22366, Tahrir beyett: 24398, 1da» re matbaa fcısmile Matbaacılık ve Neşrlyat şirfceti. 24299 • 24290. IÇOCUĞUNUN KITAPLARI ROMANLAR HIKAYRER MASAUAR Kitabcılardan arayınız. CUMHURIYET Engelleri aşarken Dresden: 10/2/1935 chfller; biiyük bir draminda, VValIensteinda, bir alpina (kahramanina) su sözleri söyletiyor: < In (insan); güresine (iradesine) göre nlu da olur, ufak ta...» Bu sözlerin bütün kurumsal (cemiyete mensub) işleri değerlendirmekte, azçok değim . li (ehemmiyetli) bir yeri vardır. Biz tarihimizin ayrı ayrı çağlarinda yeni liğe karsi özenmiş gibi göze çarpariz. Iran ozani Sadinin sözü ile «eski hir • kamiza», sirf yenisini ödünç almamak isteğile, sandığımizda birikmif kirpintılarla, yama vurmağa çahşiriz. Bu çalisma, işkilsiz, bir emektir, bir güre dir. Fakat yemis ve sonunç (netice) veren güre; gerçekliği kendisine temel »eçen güre olabilir. Osmar.lı tarihinin yapraklarini dolduran ı s Iâ ha t sözü, onun için, gerçeklikte, bir yeni leşme adimı değil, bir kundura eski • ciliği, bir hirka yamacilığıdir. Imparatorluğun son çağlarinda bu eskicilik, bu yamadhk bir uluş usseverliği (devlet hikmeti) peresesine (menfî dere • ce) düjmiiştür. Eskiyi diriltmek ve kurtarmak özeni (gayreti), Avrupa yaratici bir inçağma gözlerini açarken, bizde dalbudak salmiş ve kendisine göre bir mantık yaratmiştir. ödünç bir kültiir? Almamak için yiizü ve astari binbir çağ ve yaş disile yirtılmis, bln • bir kör.inanç ipliğile tutturulmus eski hirkamiza dört elle sari'miş'zdir. YunanBulgar hududundaki tahkimat Yunan erkânıharbiyesi Kayseri dokuma, Izmit bir tebliğ neşretti I Reisicumhurumuz dün kâğıd fabrikaları... M. Çaldaris «Sulhün ihlâl edilmiyeceğinden eminiz, sadece müdafaa tedbirleri alıyoruz» diyor Atina 16 (Hususî) Gazeteci leri kabul eden Başbakan Çaldaris, Yunanistanın Bulgar hududunda yapacağı tahkimattan bahsetmiş, sul • hun bozulacağı endîşelerinin mev • cud olmadığını, büyük erkâniharbiye reisi General Kateniodisin beyanatınm tefsir şekline sa:tığmı söylemiştir. General Kateniodis te bugün gene Ha>. biye Bakanı General Kondilisle birlikte çalıştıktan sonra gazeteci Iere dünkü beyanatına Yunanistanı bir harbin arefesinde gösterecek sekilde mana verildiğini anlatarak «biz sulhun ihlâl edilmiyeceğine emin olmakla beraber sadece mü • dafaa tedbirleri aliycruz. Hakikat budur» demiştir. Atatürkün seyahati Ulusat sanayide bir devre! akşam Istanbuldan hareket ettiler Ankara 16 (A.A.) Reisicumhur Atatürk garb vilâyet lerinde dolaşarak Ankaraya dönmek üzere bu akşam Istanbuldan hareket etmiştir. Sümer Bankın yaptırdığı bu fabrikalar bitti, öteki de bitmek üzere, Ereğli fabrikasının maldnelerî de ısmarlandı Alman cevabı Cevabın metni ile akisleri Ingilizler ümidvar, Fransız gazetelerî meyus Yunan Büyük Zrkântharbiy* Refri General Kateniodi» nunla beraber, vazifesi icabı olarak tatbikı hükumete aid1 bulunan her türlü emniyet tertibatını nazari mütaleaya almaktadır. M. Çaldaris, ayni tarzda beyanatta bulunnaustuT. (Arkası 4 üncü sahlfe&e) Londra 16 (A.A.) 3 subat ta • rihli Fransiz • Ingiliz tebliğine Almanvanin vermiş olduğu cevabm resmi tercümesi şudur: c Alman hükumeti, muhafazasi gerek Almanyanin emniyeti ve gerek diğer milletlerin emniyeti namina lâzim olan tulbu temin için çahsmak arzuyu «amimisinde Ingfliz ve FransH büku . metlerfle hemfikirdü. Alman hükumeti, alâkadar hiiku • metler arasindaki dostane itimad zih • niyetini iyi bir turette karjilar. Ingîliz ve Fransiz hükumetlerinin tebliği bu ııhniyete tercuman olmaktadır. Al man hükuraeti, Londra tebliğinin bi • rinci kisminda bahsolunan meseleyi [Arkast alhnct iahifede} Tebliğ "" Atina 16 Büyük erkânihar biyeden verilen bir tebliğde, Gene ral Kateniodisin geçenki beyanatının mübalâğa ile nakledildiği ve bu suödünç kültür ne demektir? tyice düretle, hududda öyle birşey olmadığı şüniirsek yamaları üstünde karanlık bir halde sanki bir harb tehlikesi variçsevgisile titreştiğimiz eskihirka, mış gibi alelâcele müdafaa tertibah tam anlamile, ödünç değil miydî? Faalınmakta olduğu zihabını verdiği kat kötü ayakdiremelerinin asil ro • söylenmektedir. mantiği ve mantığı da bu değil midir? Büyük erkâniharbiye, sulhun miiÇağdas kültür; çağdaş inin, yemiji için, emmen olduğu kanaatindedir. Bu • çiçeklenişi, demektir. Orta çağm can çekiştiği gün'eri burada anmak istemi yoruz. Fakat yenidoğuştan (renaissan ce) sonraki çağlarda, Osmanlı uluşu nun kültürinitipi çok aciklı bir nes nedir. Bunu biz, Schillerin sözlerile öl çersek, kültür cüceliğile isimiz oldu ğunu anlamakta güçlük çekmiş oltna yiz. Gerçeklikten doğmiyan bir güre Sümer Bankın Kayseride yaptırdığı dokuma fabrîkastnın ba yaz Basbakan tarafından ziyareti esnasında alınmif resmi Demir sanayii için de tetkikat yapdıyor faatı da baslamıştır. Makineler de peyderpey f^elmektedir. Fabrika bu yaz faaliyete geçecektir. Izmit ve Ereğli fabrikaları Marmaradaki çarpışma faciasının muhakemesi Son gelen raalumata göre, Sümer Ankara İC (Telefonla) Sümer Bankm tzmitteki kâğıd fabrikasinm Bankın Kayseri mensucat fabrika insaata da bitmek üzeredir. Bunun sinin infaatı bitmişür. Bina 30,000 makineleri de yakında gelecektir. metromurabbaı bir saha isgal et • Gene Sümer Bank tarafmdan yapmektedir. Diğer teferrüatını teskil e lArkan 4 üncü tahifede) den depo, ambarlar ve sairenin in ks devrimi, ilkönce, böyle kisir güreye kaynak olan intipini değiştirmek ül • küsü ile başlamifür. Yamalı hirka ve ödünç kültür oyları değil, olgun Türk ininin özkültürü atılan yeni adımm ilk hizi olmuştur. Türkü yaraticı güresî • ne kavuşturmak; onu özberdiğine kavusturmakla olabilir. Onun için biiyük devrimimiz kendisine gerçekliği ba* • langiç noktası seçmiştir. İçinde siska ve bunak bir gürenin siğındığı eski Osmanlı uluru ile yeni Türk uluşu ara smdaki en büyük ayird, ilkönce, bu radadir. Son tarih çağlarimizı gözönüne ge tirelim: tmparatorluğun koskoca göv Solda hâdUede motSre çarpan Faruzan vapuru, »ağda hâdiseyi müteakib desi avuç kadar ufak, fakat güresi yük köylülerden birisi faciayt bir yazıcımıza anlatıyor sek yad bir budunun karşisinda sinir kuf bulunan motör kaptsnı Faîkle gayBımdan birkaç ay evvel Yalovadan, boşanişina uğrarken, devrim (inkılâb) rimevkuf olan Furuzan süvarisi Hüs • arkasına bir kayık bağhyarak gelmekçağı Türkiyesinin bir iki vilâyeti, evet nü ve ayni geminin kaza gecesi provate olan bir motörle Furuzan vapuru çaryalniz bir iki vilâyeti, utku baygmı sında nöbetçi olan gemici Şevki vc vepışmıs; kayık batarak içmdeki elli üç pusat (süâh) ve tank içinde bir yağı yolcudan birazı kurtanlmış; otuz iki killeri, davaa mevkünde de ölenler • (düşman) acununa, Avrupaya evren . den bir kısmmın aileleri hazır bulunsi de ölmüştü. Bu feci kaza hakkındaki titreten bir hayir diyebilmiştir. Güre, bir ini nasil ulu veya ufak yapabilirse muıtur. Hazırbk tahkikatna aid ev • rauhakemeye dün Ağırceza mahke • bir ulusu da öyle ulu ve ufak yapabi rak ve istmtak bâkimliğinin karan omesinde başlanmıs; mahkeme sabahlir. Biz koskoca toprak gövdesinde kunduktan sonra şahidler dinlenmeğe tan aksama kadar yalnu bu isle messinmis ufakı aştık ve uluya kavustuk. Urkası dördüncü sahifede) gul olmuştur. Suçlu mevkünde mev Avrupalı yazidlar, siksik, genç • lltlllll III1IIIIIIIIIIIII IIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIllllllllIIIIIIIIIMIIIIIIllllll lllltlll llllllllllll|lllllllfllllllI1lllllflflllllllinillllll«t*TtlII|l Türkiye sözünü kullanmişlardir, bir türlü gençleşmiyen gençTiirkiye... Kifinin gençliği nasil gerçekliğin irnes • nelerüu (sebeblerini) kavramak sev • gisi v e güreşile ölçülürs«, budunlarm ve uluslarin da gençliği gerçekliğe yanasabilmek sevgisüe ölçülebilir. Bunamiş görgülü uluslardir ki kendilerini daha çok üzmemek ve yormamak için Adis Ababa 16 Habes hüku gerçekliğin hişilüsmdan bile ürkerler. meti dün dünya efkâri umumiyesi İnin ve ulusun en yiiksek ahn yazisi; ne hitaben bir beyanname neşretmij. engellerin pehlivanı ve alpı olmaktir. tir. Beyannamede deniliyor ki: Türkiye, Avrupalı yazidlarin sisli an«Habesistan sulh istiyor. Şim ladıkları gîbi kaç gez gençleniş depred'iye kadar, sulhu bozacak bir ha Bİsi göstermiştir ve gene gençleşme rekete meydan vermemek için bü mistir. Çünkü: Gençleşmek için bütün yapinin temelinden gençleşmesi ge tün kuvvetile çalışmıştır. Habesistan ne Somali, ne de Eritre Italyan müsrekti. Bugün Avrupalı, genç bir Türk ulusunun adini, bizim adimizı anar • temlekeleri üzerinde bir emel beslemiycc ve bu müstemlekeleri tehken bu sözün yerinde olduğuna inana. did de etmemiştir. bilir artık ve inanmiştir da... Artık Buna mukabil İtalyanın iki fırka yapimizda, ve benliğimizde, ber gün askeri seferber etmesi ihtilâfın dostgüremizi yeni ve daha kalm bir ağla ça hallini tem'a edecek yol değildir. saran, onun nık yolunu kesen korkunç Habesistan sulhu istemekle beraber orumcek, bu bakimsizhk armağani hukukunu şiddetle müdafaa edc yoktur. Her kültür zincir parçaîayan • cektir.> güreli ulusun kucağinda serpilebilmis • tir. Habeşler hâdise çıkmadığını Davanın bakılmasınn ,rimı,A»n^Iandı, şahidlefiri eski ve yeni ifadeleri birbirini tutmuyor Mektebler tatil edilmiyecek On iki yaşına kadar çocuklara difteri aşısı yapılacaktır Vilâyet Hıfzis sihha Komisyonu dün Sıhhiye Mü diriyetinde Vali muavin veküi Rük neddinin riyase . tinde toplanmiy • tir. Bu toplantı • da son günlerde mekteblerdeki grip Tukaatımn art • masi ve hasta hğin çoğalmasi, bu vaziyetin mekValt muavin veküi tebleri yeni bir taRükneddin tfle sevkedip etmiyeceği konusulmostur. Mekteblerden Kültür Müdürlüğüne yollanan cetvellere nazaran hastalığin yüzde 18 ile 20 arasmda olduğu, devam etmiyen talebeyi kâmflen hasta addetmeğe imkân olmadıgı, bazilan • nin hastalanmamalan için ebeveynleri tarafmdan mekteblere gönderilme • mekte olduklan anlasilmiştir. Bu vazjyet mekteblerin bir müddet daha ta (Arkast beşinci sahifede) Zonguldak havzası en parlak devresinde... Bu sene çalışmağa başlıyacak olan Türk antrasit fabrikası bu faaliyeti daha da artıracak Dün ilk kısmmı neşrettiğimiz bir makale, Zonguldak kömür havza ıınm on senelik inkişafı seyrini kaydederek Cumhuriyet idaresinden evvel ve sonraki vaziyeti, îstihsa lâtta artısı, havzada isliyen millî sermayeyi ve diğer teferrüatı izah ediyordu. Makalenin ikinci ve son ıııı ıııınııııııııııı kısmmı asagıya koyuyoruz» Muhtelif müesseselerin 1934 zarfındaki istihsalâtını geçen sencye nazaran istihsalin tezayüd veya tenakusunu gösteren rakamlan a •ağıya yazıyoruzı (Arkast besind tahifede) ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuıııııııiMmııııııınııınnıııiHiıımıııııtnııırımınmııınıııınııııtıın« Toprak yerine su! Bir Japon profesörü, bazı kimyevî maddelerle karışık suda bütün toprak mahsullerini yetiştirmeye muvaffak oldu T1 Habeşistanın kararı Adis Ababa hükumeti, neşrettiği beyannamede «Hukukumuzü şiddetle müdafaa edeceğiz» diyor Buğday sabsları tahkikatı bitti Heyet bu akşam Ankaraya gidsyor Buğday satışı tahkikatı son a er mistir. Bir aydan fazla bir zaman' danberi şehrimizde bu isle uğra I şan Ziraat müstesan Atıf Bayın dır ile Ziraat Bankası idare mec lisi üyesinden Kemalin bu akşam ki trenle Ankaraya dönmeleri muhtemeldir. Tokyo Universitesi profesSr muavini M. Kamgayinin keşfini haber vereAtıf ve Kemal dün de Zitraat Japon gazetesinden bir parça: ProfesSrun resmi ve yetiştirdiği Bankasmdaki makamlarında geç vakte kadar mesgul olmuşlardır. kavunlarla patatesler Teknik heyet stoklar, fireler ve ponyadaki nüfus kesafeti bütl' u Japonya mesahai sathiyeleri mev (Arkası besinct sahifede) zuhile meydana çıkar. cudu 147,592 mil murabbaı tutan irlli Jrpon topraklan Japon milletini ufaklı 524 adscıkta yerîeşmiş, 64 beslemeğe kâf: değildir. Japonlar ha Bugün milyon 450,000 nüfuslu bir miîlettir. ricden gıda maddeleri ithal etmedikçe 3 ÖBCÖ salüfede • Hadiselerl tahlll : Mesahai sathiye itibarile Japonyaya Ingiltere * Hlndlstan Yazan Ağaogln yaşıyamazlar. yakın olan Romanyada 122,282 mfl AhTed Japonyanın Mançuriyi ele geçirmesi, murabbaı üzerinde 18,025,037 nüfus • S inel «alıifede • inkılâp d.rsl r . (Arkası besinci sahtfede) yaşadığını nazari dikkate ahrsak Ja • Burada büyük kültür alanlarmı sira İle saymak oyunda (fikrinde) değiliz. Uluslarin yaraticı gürelerini körleten zincirler yalniz siyasal değildir. Bunun en korkuluları görünmez, tinsel (ru hi) ve kurumsal olanlaridir. Biz Sa • karyada, Dumlupinarda ilkini, ondan sonra da iktncisini parçalamij bulu • nuyoruz. Ikincisî yapilmamiş olsaydl M. NERMİ 'JLrkası dördüncü sahifede) bildiriyorlar Adisababa 16 (A.A.) Ecnebî memleketlerde intişar eden bir takım sayialar dolayisile Tchîlabo kalesinde askerî hiçbir hâdise zuhur etmemis oj : duğu tasrih edilmektedir. Habeş tmparatoru bir geçid resminde Başkumandan üniformasUe rilmesine karar verilmiştir. • ^ "'• ' Roma 16 (A.A.) Dogu Afrflca. "sina gicîecek üç milis taburundan ikisi bugün Öğleden sonra Romada M. Musolini tarafıriaâh ve üçüncüsü de Na • poüde Prens Piemont tarafmdan tef • tiş edilmistir. Uç Italyan milis taburu yola çıkartlıyor r ' a?" Roma 16 (A.A.) Havas: Dogu Afrikasina üç milis taburunun gönde

Bu sayıdan diğer sayfalar: