Gizli bir çete Pavrs isminde zengin bir vwurarak yatınt zaptediyorlar. Polis x:9 katili buluyor. Katil tam cinayeti itirâf ği esnada mechul bir adam kendisini îldl":; Bıçakta polis hafiyesinin parmak izi bulun! Hafiye kaçmak istiyor. v Polis Hafiyesi (X: 9) :Türh matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman. birinci defa “HABER,, de çıkıyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibi takib TC Yopyıyy FTT Ca v o edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. İL MEXDANA ÇIKIN « | x:ık KADAR YABANCA- LARINIZ| BU ÇEKMECEYE L KöYUN. HAKKINIZ VAR £ DEKŞTER, ŞIMOİ, . İmAİZ ŞÖPMELİ < *|PARMAK IZiMİ KAYBETTIĞİM | ELDİVENİMDEN ALMIŞ OLACAKLAR-| BUNU ANLIYAMADINİZ Mı7 DEKSTER ! Sizi KANUN NAMNA TEV. KİF &DİYORUM! HENİZ, ŞİMDİ DEĞİL! PENEYECEĞİM , FAKAT TAVSİVE EDERİM, ŞU SAHTE FRANSIZ Pö- a LİSİNİ TEVKLP BOL— NizZ| İ(TABANCALARIN DUR. OUĞU ÇEKMECEDEN UZAKLAŞINIZ! 74 BORTJİYA — — anladınız? Şu halde teklifimi kabul rdiyor musunuz?. — Muhterem peder! Zannedersem sunun için öyle büyük tehlikeler do - furabilecek muharebeler açmağa se- beb yok. Bir fırka asker bu işi bitir - meğe yeter. Halbuki ben hakikaten tehlikelerle karşılanacak, — yararlık gösterilecek bir fırsatın zuhurunu iz- terdim, Monteforte kalesidir. Kaçıracağımız adam da Kont Alma!... Şövalye adeta sayıklar gibi bir ses- le: — Beatrisin babası., dedi. Zavallı Ragastanm beslediği ümid- | ler kökünden yıkılmış, tatlı hayalleri | mahvolmuştu. Yeis içinde inkisar için — Emin olun Şöyalye. Bu işte tıb- | kı istediğiniz gibi bir takım büyük tehlikeler vardır. Bunu başaracak a - damın kendi çevik, gözü pek olacağı gibi, İeabında soğuk kanlılığını kay - betmiyecek ve yerinde kahramanlık ve cesaret gösterecektir. Ve en ziyade vazifesini gayet gizli tutmasını bile - cektir. Bir diplomat ihtiyatı ile hare - ket edebleceği gibi Iâzım gelirse ken - dini ateşe atmaktan çekinmiyecektir. Siz de bunların hepsi var Şövalye!.. Kuvvetle ümid ederim ki bu işi tek haşmıza başarabileceksiniz: — İIş neden ibarettir efendim? — Gayet müstahkem bir kaleye yal- nızca gireceksiniz, Dehşetli düşman- lar içinde manevralar çevireceksiniz. Sonra ya zorla yahud kandırarak as- | kerin baş kumandanımı kaçırtp bura- ya getireceksiniz.. Görüyorsunuz ya... Bu iste yüz kere.. bin kere ölüm teh - li.esl var.. Bagastanın yüzü güldü, böyle tehli keli bir işin kendisine teklif edilmesin den fevkalâde sevinmiş olarak — sor- du: — Ne vakit gitmek lâzım geliyor, İ— Siz hemen yola çıkarsınız.. O a- ralık Sezar da burada ordusunu top - lar. Ve baş kumandanı olmayınca Monteforte kalesi de bize derhal tes - Mim olur. Kalenin ismini duyar duymaz Ra- gastan mosmor kesilmişti: — Monteforte mi?.. — Evet Sövalye gideceğiniz yer de tekrar diz çöktü.. Kalbine bir han- çer saplanmış olsaydı bu kadar yan « miıyacak, böyle acı duymuyacaktı. Ben zi atmıştı.. Yüzü sapsarıydı. Bunun farkına varan Sezar sordu.. — Ne oldunuz Şövalye?. Ragastan kekeliyerek: — Kont Alma.. Monteforte.. Kelimelerini tekrarlıyordu.. Sezar derhal - suratını astı.. Sert bir çehre ile: . — Evet öyle. Lâkin bunda sizin i- çin telâşlanacak ne var.. Niçin benzi> niz attı?. — Yapamam.. Hiç bir vakit yapa- mam.. — Ne diyorsunuz?, Ne söylüyorsu- nuz Şövalye?.. — Kont Alma ile Monteforte kalesi aleyhine hiç bir şey yapamam. diyorum.. Yapamam, Olamaz,. Bu sözler üzerine şüphelenen Se- zar Börjiyanın aklı, fikri nltüst ol- muş gözleri korkunç bir surette dışa- rı fırlamıştı.. Boğazını yırlarcasına boğuk ve kısık bir sesle sordu: — Niçin olmazmış.. Ragastan ne bu sese, ne de bu kan- h gözlere dikkat etmişti. Ümitsiz ve meyus bir halle, dedi ki: — Muhterem peder!.. Ve siz. Mon- senyör!, Beni dinleyin!. Benden canı- mı isteyin, gidip düşmanlarınız ile yalnız haşıma savaşmamı taleb edin.. Hepsine hazırım. Lâkin Alma aleyhi- ne.. Monteforte aleyhine hiç bir şey yapamam, Bu hiç bir vakit — olamaz. Bu imkânsız bir şey. Hiddeti son dereceyi bulan Sezar sordu: — Sebebi?.. Sezar bunu sorarken Papa yerin den kalkmış, kapı perdesini kaldıra- rak tuhaf bir işaret vermişti.. — Sebebini mi soruyorsunuz?.. Se- viyorum. Çıldırasıya seviyorum. Öle- | Biye seviyorum.. Onun kinine, onun | tahkirine uğramak düşüncesine en müthiş bir ölümü tercih edecek ka- dar seviyorum., — Seviyor musun . Kimi?.. Söyle kimi?.. — Kont Almanın kızını.. Beatrisi.. Primveri.. Bunun üzerine Sezar insan sesine benzemiyen bir haykırışla hançerini çekerek Şövalyenin üzerine saldırdı. Şövalye yerinden fırlıyarak müda faa vaziyeti aldı.. Lâkin Altıncı Alek sandr derhal oğlunun önüne geçti. Birdenbire canlanmış ihtiyar ve bit- kin hali kalmamıştı. Sezarın bileğini yakaladı.. Bir demir mengene gibi sı- kı sıkı tuttu.. Ve İspanyolca: — Sen deli misin Sezar?.. Bırak, işi ben hallederim.. sözlerini söyledi. Sezur geri çekildi. Papa yumuşak bir sesle: — Şövalye! dedi. Siz oğlumun ku- suruna bakmayın.. Asabidir. Bunu size kendisi de söylemişti. Lâkin hid- dete kapılarak yaptığı bu harekete kendisinin de pişman olduğuna emi- nim.. Tehlikeye karşı aklını başına top- lamış olan genç Şövalye soğuk bir tavırla: — Monsenyör Sezar Borjiya hare- ketlerinde serbesttirler.. Cevahmı ver di. Papa ayni yumuşak sesle devam etti: — Siz de duygularınızda serhestsi- niz Şövalye. Size verilen vazifeyi be- ğenmiyorsunuz.. Öyle olsun. Ancak düşmanlarımızın menfaatine bu ka- BORJİYK ”S ——— -— dar bağlılık gösteren bir adamı yani- mızda alakoyamayız. Binnenaleyh ne vakit mümkün olabilirse hemen Ro- madan ayrılınız.. Bununla beraber sizi zorlamam.. Aceleye lüzum yök- tur. Belkietraflıca düşünüp tekrar bizim tarafımıza geçersiniz. Onun için de size bir ay müsaade veriyo- rum, —Teşekkür ederim muhterem Pa- pal. Bu müsaadenizden istifadeye çalışacağım.. Bundan sonra Ragastan şöyle dü> şündü: — Bu akşam Romadan çıkar gide rim.. Papa bunun üzerine şu sözleri ili» ve etti: — Şu halde size adyö — diyeceğime Gene görüşeceğimizi kalhimin * bütün samimiyetiyle ümit ederim. Haydi oğ lum şimdilik gidin Allah selâmet ver* sin. —» Şövalye dö Ragastan, Sezar Bor” jiyayı selâmladı. Papanm — önünde hürmetle boyun eğdi. Ve Papa Alek- sandrın perdesini eliyle kaldırdığı 4 pıdan çıktı, l Sezar hiddetinden bağırarak dedi" ki: » . — Ne yaptın baba! Bu andan - itir. baren bu adam benim en müthiş düş- manımdır. Onu bir hançerde... 1 — Hançerden daha iyisi var Sezar Cellâd. — Cellâd mı?. — Evet.. Sen Fransuvanın katilit henüz bulamadın değil mi?.. Halb işte ben buldum.. Yarından — itibarel muhakemesine başlanılacaktır. güne kadar katilin başı yere yuvarlar nacaktır. Bu katil kimdir biliyor M sun?, Şimdi buradan çıkan herif: lan.. İşte dinle. Şu anda kendi tevkif ediyorlar. ü Hakikaten bir dakika kadar ŞİĞd€ H bir gürültü işitildi. Sonra her sükün buldu. Daha sonra da kâ