P — yesi « M nn İ Gizli bir çete Pavra isminde zengin bir | H A B E R $ o'ls afi ©! ( x 5 9 ) ııuteı:ıdiı ..Ğ;u. V.:polls hafiyesi x:9 gıllÜ Türk matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman. birinci maiade” Töndülül / at şaretta A odıhı “HABER,, de çıkıyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibi takib — | yar, x :9 ve polisler, Pavrs'ın katilini ararlaf” o edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. ken hırsızlar da Pavrs'ın yatını elde edi) j şr'm AMAR_ı SIRENA YATINA n GiZLi ŞEYLER YÜKLETİYORLAR ” DoKT on BEKLİYECEĞİMİ dım ŞEY M ARIYORDUMUZ —8 rünüyordu. Ragaslan bunlardan biri- nin kaldırılmış, ve duvara dayadıl- muış olduğunu gördü. Bunun altından siyah bir delik görünüyordu. Şövalye Merledi, gözüne ilişen eski bir mermer merdivenden aşağı doğru inmeğe baş- Tadı. Bu yolun ta nihayetinde bir ışık görünüyordu.. Ragastan ilerledi, yeniş bir odaya vardı. Burası Romanın eski ve meş- hur yeraltı mezarlarıydı. Geniş ve yuvarlak odanın etrafın- da yirmi kadar iskemle bulunuyordu. Her iskemleye bir adam oturmustu. Ragastan içeri girince bu meçhul adamlardan biri Ragastana oturmak için bir iskemle gösterdi. Ragustan o- turdu ve neticeyi beklemeğe başladı. Bir çeyrek saat kadar hiç bir ta- | raftan bir ses duyulmadı, Ragastan elrafındakilere göz gezdirdi. Fakat bütün bu adamlar maskeliydiler. Ban larm ancak gözlerini görebiliyordu. Ragastan kendi kendine şöyle dü- şünüyordu: — İşte bir takım adamlar! Acaba bunlar kimdir? Primver'in bunlarla ne nlâkası var? Beni buraya ne için çağırdı? Bu esnada galeride yeniden bir a- yak sesi duyuldu. Bütün başlar bura- ya doğru çevrildi. 5 Şövalye bir göz atınca kalbi titre- di. Primver, etrafında üç dört muha- fizayle birlikte ilerliyordu. Primver siyah bir elbise giymiş, ve yürüne siyah bir tül örtmüştü. Her- keş avağa kalktı. Genç kadın ilerliye- rek şafbna girdi ve sırtını duvara da- Şaflke “ Mazır bulanan ihtiyar adamlardan biri kendisine doğru ilerledi, Eliyle genç kızın elini tuttu: —RNeyin var Beatris? Söyle! Başı- | | lan Sezar?.. Bana yüzbaşılık rütbesi- na hangi felâket geldi? Primver eliyle yüzündeki siyah tü- ü kaldırdı: — Bir felâket Çok iyi — buldunuz 5'N KARISI KASASINI BOŞALTIYOR ARADIĞIMI GULMAK iÇİN HER VERE Gi REBİLİRİM.. BORJİYA Prens Manfredi. Hiç ummadığım bir felâkete uğradım. Genç kadın bir hareketle siyah tü- lünü büsbütün yüzünden sıyırdı, ve büyük bir istirap ifade eden sesiyle: — AÂAnnem öldü! diye ilâve etti. Orada bulunanlar arasında: — Kontes Alma ölmüş. diye bir çığ: hk koptu. Genç kız, olanca kuvvetini topladı. Artık duvara dayanmıyor, intikam almak istercesine etrafıma ba kıyordu. Bir kahraman ruhu ile, hay kırdı: — Evet, Kontes Alma öldü, Lâkin, eceliyle değil. Onu öldürdüler, Zaval- Hıyı zehirlediler.. Astık bu zulüm el - verir. Bıçak kemiğe dayandı. Ey mal- ları mülkleri yağma edilen, evlâd ve ayallerinden mahrum kalan senyör - lerl!.. Ey baba ocakları söndürülmüş prensler, baronlar, kontlar, — kahra- manlar!. Bu alçaklıklara daha ne ka dar dayanacaksınız? Bu boyunduru - Ka ne zamana kadar boyun eğeceksi- niz. Esaret zencirini sürüklemekten bıkmadınız mı?.. “İtalyanın kurtulması uğrunda ça- lışan bunca mücahitler şimdiye kadar nasıl ortadan kaldırıldı ise, İşte, anne mi de, gene o zalim eller vurdu. Kana doyamıyan, işkenceye — yorulmuyan o adam, annemi yok etmeği kurdu. O namussuz papa, zZavallı şikârını pen - çesine geçirdi! Sezar Borjiya annemi zehirledi. Bu dehşetli sözleri işiten Şövalye dö Ragastan: — Sezar Borjiya mı?.. diye hafifce haykırdı. Beti benzi mosmor kesilmişti. Ken - di kendine, şöylece, hayretle düşün - dü: — Bezar!.. Demek ki Sezar?... Be- ninı velinimetim?.. Benim hamim o - ni veren, beni bölük âmiri yapanu Se- zar!.. Kendisiyle birlikte harbe gide- ceğim Sezar!... —— H siz Porls İ HAFİYESİ Mi . SUNİZİ. FARZEDE <| KVMKA ÖYLE Borjiyanın ismi geçmesi Hürriyet mücahidlerini bir titreme, bir ürperme aldı.. Ağızlarından — bir nefret sayhası bile çıkmamıştı. Lâükin hepsinin yüzünde dindirilmez, söndü- yülmez bir kin ifadesi belirmişti. Yü- reklerinin bir intikam sevdası ile alev alev yandığında şüphe yoktu. Prens Manfredi söze başladı: — Beatris!.. Kızım... Size, “kızım,, diye hitab etmeme müsande ediniz!.. Çünkü sizin bir babaya — ihtiyacınız var ve babanız, işgal etmesi lâzım ge- len mevkii tutamıyor... Kendine lâyık olduğu gibi hareket edemiyor.. Onun için ben size kızım diyeceğim. Beat - ris, evlâdım... Mateminizi gidertmek, sizi taziye etmek için hiç bir söz bu - Tamıyorum.. Lüâkin, ne çare? Metanet, sabır ve sebat lüzim!., Muhterem an- neniz Kontes Almayı zehirlemek cür- etini gösteren Borjiyalardan yakında dehşetli bir intikam alımacağını bi - Tin!.. Bunu, yaralı kalbiniz için bir te- selli sayın, yavrum! Sizin bizleri ça - gırdığınız bu gizli toplantıdaki bütün arkadaşların hepsi sevinmeğe değer haberler getirmişlerdir. Romagne ta- rtafları isyana hazır oldukları gibi, Floransa da Borjiyaların kuvyetin - den telâşa başlamıştır. Hele Bologne ve Plombino ha ayaklandı, ha ayak - lanacaklar.. Forli, Pesaro, İmola, Ri- mini eyaletleri isyan bayrağını — kalk- dırıyorlar. Şimdilik icin için yanmak- ta bulunan o dehşetli yangının bir - den bire parlaması için bir kıvılarmı kâfidir. Beatris, göz yaşlarını silmişti. Bu güzel yüzde arlık kahraman ve inti - kam istiyen bir sebat ve metanet alâ- meti okunuyordu. Genç, kız, başını dimdik tutarak dedi ki: — Aziz Senyörler! Başıma gelen bu felâket asla azmimi, İmanımı kırma - tıştır, Gayret ve faaliyetime zerre kadar halel gelmemiştir. Bu can, bu vürudda oldukca mücahede azmimi - üzerine, BORJYA bi f EVELİN oR'- TADA YOK. zin, mukaddes maksadımızın husule gelmesi için son derece çalışacağım. İlk defa Monteforle, Sezar'a karşi kendini müdafaa etti. Bu ikinci defa da, kurtuluş hareketi orada patlak verecektir, Sezar'ın Alma kalesine doğru yürümeğe hazırlandığını bili * yorum. Zira, burası, hürriyetimizin en son sığındığı yerdir. Senyörler! Öyleyse, bütün kuvvetlerimizi Mon - teforte'de toplamamız lâzım gelir. İş- te, ben de size randevuyu orada verik yorum. Eğer birinin başka bir plânf varsa, bildirsin. Hep bir ağızdan: — Monteforte'de.. -diye bağırdılar: Bu yüreklerden taşan bir sesti: Bunun üzerine, kahraman kız, tek" rar söze başladı: — Şu halde ayrılma zamanı geldi demektir. Fakat, ondan olan sizlere karşı bir vazife daha ifa etmek iste * rim. Bütün Senyörler: — Buyurun. , — Aramıza giren şu yeni arkada$f hepinize tanıtacağım. Bütün hürriyet — taraftarlarını! gözleri Ragastan'a çevrildi. Ona mü * habbetle karışık bir merak içinde bâ * kıyorlardı. Prens Manfredi: — Saki... Bu-zatın demin — buray9 girdiğini görmüştük. Fakat, ona, bU * raya girmek için lâzım olan parolan'f sizin tarafınızdan kendisine verilmi olduğunu düşünerek itiraz etmemiş * tik. Primver, Ragastan'ı elinden tufâ * rak Prense tanıttı. dedi ki: — Senyör! İşte, Razastan Şöyal)'” sini size takdim ederim. Kendisi, Ktl” cının hakkıyle sahibi bir ceıızü"fdir' Ona karşı, son derecco itimadım "_P dır. Borjya zalimlerinin kinini ve d_'l: manlığını asla düşünmiyerek bet! ü canavarların pençesinden kuf“"f işte bu kahramandır. ?