12 Şubat 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- Tarm * HABER: wi'"üuı 9 Polıs Hafiyesi (X: 9) Tı'irh matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman. birinci defa “HABER,, de çıkıyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibi takib edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. Gizli bir çete Pavrs isminde zengin bif dla mı tehdit ediyor. Ve polis hafiyesi x:9 gel zamanda kendisini ağır — surette y lar, x : 9 ve polisler, Pavrs'ın katilini arar ken hırsızlar da Pavrs'ın yatını elde edl yor'” ıııııl'*""llııııınıl""'"lluımııı PAVA FAZA NLE : X: tDıVORLAR YVARALI | MUHA. NİÇİN VATMAL Yonsuuuz? BEKLİ YECEĞİ DOIıToRU . | şıı-w ADAMLARı V GİZLİ ŞEYLER YÜKLETİYORLAR SİRENA YATINA BIR ŞEY Mi .ınıvonnunuı ARADlĞIMI BULMAK IÇİN HER vERE Gİ. REBİLİRİM.. EVELİN Mi? 7 EVET. DEMİN, Pıwııs*m YANİNDAİDİ , ŞİMDİ ORTADA YOK! 58 BORJİYA rünüyordu. Ragastan bunlardan biri- | nin kaldırılmış, ve duvara dayadıl- mış olduğunu gördü. Bunun altından | siyah bir delik görünüyordu. Şövalye “ilerledi, gözüne ilişen eski bir mermer merdivenden aşağı doğru inmeğe baş- ladı. Bu yolun ta nihayetinde bir ışık görünüyordu.. tagastan ilerledi, geniş bir odaya vardı. Burası Romanın eski ve meş- hur yeraltı mezarlarıydı. Geniş ve yuvarlak odanın etrafım- da yirmi kadar iskemle bulunuyordu. Her iskemleye bir adam oturmuştu. Ragastan içeri girince bu meçhul adamlardan biri Ragastana oturmak için bir iskemle gösterdi. Ragastan o- turdu ve neticeyi beklemeğe başladı. Bir çeyrek saat kadar hic bir ta- raltan bir ses duyulmadı. Ragastan etrafındakilere göz gezdirdi. Fakat bütün bu adamlar maskeliydiler. Bun larm ancak gözlerini görebiliyordu. Ragastan kendi kendine şöyle dü- şünüyordu: — İşte bir takım adamlar! Acaha bunlar kimdir? Primver'in - bunlarla ne alâkası var? Beni buraya ne için çağırdı? Bu esnada galeride yeniden bir a- yak sesi duyuldu. Bütün başlar bura- ya doğru çevrildi. SŞövalye bir göz atınca kalbi titre- di. Primver, etrafında üç dört muha- fıziyle birlikte ilerliyordu. Primver siyah bir elbise giymiş, ve yüzüne siyah bir tül örtmüştü. Her- keş avağa kalktı. Genç kadın ilerliye- rek safona girdi ve sırtını duvara da- TYaflı “ Hazır bulunan ihtiyar adamlardan biri kendisine doğru ilerledi. Eliyle genç kızın elini tuttu: —Neyin var Beatris? Söyle! Başı- na hangi felâket geldi? Primver eliyle yüzündeki siyah tü- lü kaldırdı: — Bir felâket Çok iyi — buldunuz Prens Manfredi. Hiç ummadığım bir felâkete uğradım. Genç kadın bir hareketle siyah tü- lünü büsbütün yüzünden sıyırdı, ve büyük bir istirap ifade eden sesiyle: —Annem öldü! diye ilâve etti. Orada bulunanlar arasında: —Kontes Alma ölmüş. diye bir çığ- lık koptu. Genç kız, olanca kuvvetini topladı. Artık duvara dayanmıyor, intikam almak istercesine etrafına ba kıyordu. Bir kahraman ruhu ile, hay kırdı: — Evet, Kontes Alma öldü., Lâkin, eceliyle değil, Onu öldürdüler. Zaval- İryı zehirlediler.. A*tık bu zuülüm el - verir. Bıçak kemiğe dayandı. Ey mal- ları mülkleri yağma edilen, evlâd ve ayallerinden mahrum kalan senyör - ler!.. Ey baba ocakları söndürülmüş prensler, baronlar, kontlar, — kahra- manlar!.. Bu alçaklıklara daha ne ka dar dayanacaksınız? Bu boyunduru - ğa ne zamana kadar boyun eğeceksi- niz.. Esaret zencirini sürüklemekten bıkmadınız mı?.. “İtalyanım kurtulması uğrunda ça- lışan bunca mücahitler şimdiye kadar nasıl ortadan kaldırıldı ise, işte, anne mi de, gene o zalim eller vurdu. Kana doyamıyan, işkenceye — yorulmıyan o adam, annemi yok etmeği kurdu. O namussuz papa, Zavallı şikârını pen - çesine geçirdi! Sezar Borjiya annemi zehirledi. Bu dehşetli sözleri işiten Şövalye dö Ragastan: — Sezar Borjiya mı?.. diye hafifce haykırdı. Beti benzi mosmor kesilmişti. Ken - di kendine, şöylece, hayretle düşün - dü: — Sezar!.. Demek ki Sezar?... Be- nim velinimetim?.. Benim hamim o - lan Sezar?.. Bana yüzbaşılk rütbesi- ni veren, beni bölük âmiri yapanu Se- zar!.. Kendisiyle birlikte harbe gide- ceğim Sezar'!... p ) r. p TARZEDE S KUM KA “ÖYLE EİŞİ OLSUNİ.. - BENİ AFFEDİN —© KIM OLDUĞUNUZU BİLMEYORDUM. Ü | FüLe EVELİN OR- FŞ TADA *ı(ow.'. KOLAY KoL TÜ N KAÇAMAZSIN — Borjiyanın ismi geçmesi üzerine, Hürriyet mücahidlerini bir titreme, bir ürperme aldı.. Ağızlarından — bir nefret sayhası bile çıkmamıştı. Lâkin hepsinin yüzünde dindirilmez, söndü- rülmez bir kin ifadesi belirmişti. Yü- reklerinin bir intikam sevdası ile alev alev yandığında şüphe yoktu. Prens Manfredi söze başladı: — Beatris!.. Kızım... Size, “kızım,, diye hitab etmeme müsaade ediniz!.. Çünkü sizin bir babaya — ihtiyacınız var ve babanız, işgal etmesi lâzım ge- len mevkii tutamıyor... Kendine lâyık olduğu gibi hareket edemiyor.. ÜOnun için ben size kızım diyeceğim. Beat - ris, evlâdım... Mateminizi gidertmek, sizi taziye etmek için hiç bir söz bu - lamıyorum.. Lâkin, ne çare? Metanet, sabır ve sebat lâzım!.. Muhterem an- neniz Kontes Almayı zehirlemek cür- etini gösteren Borjiyalardan yakında dehşetli bir intikam alınacağını bi - | Jin!.. Bunu, yaralı kalbiniz için bir te- selli sayın, yavrum! Sizin bizleri ça - gırdığınız bu gizli toplantıdaki bütün arkadaşların hepsi sevinmeğe değer haberler getirmişlerdir. Romagne ta- rafları isyana hazır oldukları gibi, Floransa da Borjiyaların kuvvetin - den telâşa başlamıştır. Hele Bologne ve Plombino ha ayaklandı, ha ayak - lanataklar.. Forli, Pesaro, İmola, Ri- mini eyaletleri isyan bayrağını — kal- dırıyorlar. Şimdilik için için yanmak- ta bulunan o dehşetli yangının bir - den bire parlaması için bir kıvılcım kâfidir. Beatris, göz yaşlarmı silmişti. Bu güzel yüzde artık kahraman ve inti - kam istiyen bir sebat ve metanet alâ- meti okunuyordu. Genç, kız, başını * dimdik tutarak dedi ki: — Aziz Senyörler! Başıma gelen bu felâket asla azmimi, imanımı kırma - tmıştır. Gayret ve faaliyetime zerre kadar halel gelmemiştir. Bu can, bu BORJIYA vürudda oldukca mücahede azmimi - 59, zin, mukaddes maksadımızın husule gelmesi için son derece çalışacağım. İlk defa Monteforte, Sezar'a karşı kendini müdafaa etti. Bu ikinci defa da, kurtuluş hareketi orada patlak verecektir. Sezar'ın Alma — kalesine doğru yürümeğe hazırlandığını bili - yorum. Zira, burası, hürriyetimizin en son sığındığı yerdir. Senyörler! , Üyleyse, bütün kuvvetlerimizi Mon - teforte'de toplamamız lâzım gelir. İş- te, ben de size randevuyu orada veri- yorum. Eğer birinin başka bir plâni varsa, bildirsin. Hep bir ağızdan: Ki — Monteforte'de.. -diye bağırdılar: ' Bu yüreklerden taşan bir sesti: DÜ Bunun üzerine, kahraman kız, tek* rar söze başladı: — Şu halde ayrılma zamanı geldi n demektir. Fakat, ondan olan sizlere — karşı bir vazife daha ifa etmek iste * rim. Bütün Senyörler: — Buyurun. , — Aramıza giren şu yeni arkadaşf hepinize tanıtacağım, Bütün hürriyet — taraftarlarımım gözleri Ragastan'a çevrildi. Ona muü ” habhbetle karışık bir merak içinde ba * kıyorlardı. Prens Manfredi: — Sahi... Bu-zatın demin buray? girdiğini görmüştük. Fakat, ona, bt * raya girmek için lâzım olan parolat?? sizin tarafınızdan kendisine ıreı'ıl"“ş olduğunu düşünerek itiraz etmemiş * tik. Primver, Ragastan'ı elinden tutâ * rak Prense tanıttı. dedi ki: — Senyör! İşte, Ragastan gövalye” sini size takdim ederim. Kendisi, K'İ” cmmn hakkıyle sahibi bir cengâver'di”” Ona karşı, son derece itimadım — VA dır. Borjya zalimlerinin kinini ve d"î manlığını asla düşünmiyerek be"' canavarların pençesinden klı"'tıı işte bu kahramandır. b YA

Bu sayıdan diğer sayfalar: