13 ŞUBAT 1935 z ! |thafiyeli kitablar ve posta blarımızı her zaman pos- #etiren hademe içeriye gir- Siz, önünde durdu. bir taksa mektub var- İÜ ii yek krep verin de İstemem, # / yn alay ettiğimi zannede- | i. Ben: 8 İn Btemez dedim ya. diye is- ; Ki » Taksa mektubu almak | * rem? f iç İnsan merak eder yahu! de- 5 > Ben, etmem... Zira, tecrü- # İ den asla bir çek çıkmaz... ” iy yahud alâkanızı celbede- gi l Say haber de o okumazsmız.. e i Mi, let zinciri,, denilen her- ağa and da dokunaklı bir ya- dolayı hiddetlenen bir a- z ; d önderiyordur. Posta para- m küçük bir cezainakdi İmiş! a Akat, ya başka bir şeyse? iy » pek meraksız bir ada- em. a. / On ik buçuğu ben verece- t mektubu da sana gös- Aldırmama müsaade e Y hay... Ki, *Onra, mini mini bir paket İçinde bir risale sarıldığı “a çi yi pi dı değildir. e İnş * sabittir ki, böyle mektubla- nd kaç tane aldımsa, » bana imzasız bir küfür. >E, bulunan Fikret Adil: | Sy dedi. NR yi mecmuasıymış. .. iş, , Sikan bu kabil kitabcıklar 4 a herkes bir mütalea ileri a. P Fikret Adil: “ki amma, nasıl olur?... Bu a iy en yapıştırılmış! dedi. dılar? , bi edib gördük ki, zarfın ar ine postacı: “İçinde mek- Kii ize yazmış, Fakat, mat- in mektub çıkmadı Yal- sayıfada (bir ithafiye şâir, eserini, bana Yolluyor ve bu, posta| mektub sayılıyor. bir hareketin nizama uy- *9Y olmadığını tahmin e- kitablar, postaya it- Verilir. Bunlardan üs- z mektub parası isten- memurlara tamim et- anaatindeyim. e Zaten Ab alıh okuyan yok, e- taksayı reddetmem w- eder de ithafiyeli ki- vül etmezse; vay'e- Batma gelenler! Rem, Türkiyede yahud i Kin nerede tahsil buy ever. Tayyare Ce - a Küm, Pesine yahud Yeşik- e Da marina telefonla ve - z racnat edib malümat rımızdan İnhisar- ürü Hüsnünün ye- ! üdürlüğe Tütün Iş- a tayini yük - Eühap irak etmiştir. Mit. itibaren yeni va- Düğünde cinayet Katil Hudainin mu- hakemesi devam ediyor Bir kaç yıl evvel Yenibahçede bir bostanda yapılan bir Arnavud düğününde kavga çıkmış, silâhlar atılmış, Ramazan adında biri öl - müştü. Onu öldürdüğü kaydile yaka - lanan Hudai, İstanbul mahkemesinde muhakeme edil - miş, ağır hapse mahküm olmuştu. Adliye sarayı yangmından ev - vel karara bağlanan bu davaya birkaç aydanberi ağırcezada ye - niden bakılıyor. Temyiz mahke - mesi, kararı bozmuş bulunuyor. Bozuş üzerine muhakemeye kuf bulunan Hudai serbest bıra - kılmış, ilk muhakemede şahid va- ziyetinde olan ölenin kardeşi Ra - fet de, serbest olarak suçlu mev - küine getirilmiştir. Eski ve yeni iki suçlu aleyhin - deki dava, dün son safhasma gel- miştir. Müddeiumumi, Arnavud düğünündeki vaziyeti, davetlile - rin halini ve saireyi anlatarak, su- çun bu ikisinden hangisi tarafın - dan işlendiği noktasında durmuş ve ikisinin de kurşun sıktığını sa - bit görmüş, asıl failin hangisi ol - duğu elle tutulur derecede anlaşı - lamadığı noktasından, ikisinin de gayri muayyen fail sayılarak ce - zalandırılmalarını istemiştir . Ayni zamanda karşılıklı söyle - nen bazı sözlere işaret edip, bun - ların, ikisi hakkında cezayı azal - tıcı sebeb göstermiştir. Bundan sonra, avukat Osman Nuri, Esad ve Cemil taraflarından davaya aid etraflı olarak söz söy- lenilmiş şahsi iddia ve müdafaa da bu suretle bitmiştir. Neticede, zabıtların, iddia ve müdafaaların tetkiki ile karara verilmesi için, muhakeme Marta bırakılmıştır. a igid. s Kar, soğuk ve fırtın Şehrimizde evvelki gece başlı- yan kar muhtelif fasılalarla de - vam etmektedir, £ Gittikçe şid - detini arttıran (Opoyraz rüzgâr! şehrimizde oldukça (o kuvvetli bir soğuk yapmıtır. Karadenizde kuvvetli bir kara- yel fırtınası olduğundan Karade - nize çıkacak vapurlar Kavaklarda beklemektedirler- Dün şehrimizde sıcaklık en faz- —İ la 10 enaz sıfırdı. Rüzgâr sani - yede 15 metre sür'atle esmekte - dir. KEL Rami abalisinin isteği Rami ile Fatih arasında işliyen otobüslerin hiç olmazsa Beyazıda kadar işlemesi için Rami halkı ta. rafından belediyeye bir müracaat yapılmış ve belediyece şimdilik buna müsasde edilmemişti. Ayni otobüslerin Eminönü, Sul tanhamamı, Mercan, Süleymaniye Vefa, Atpazarı, Zincirlikuyu yolu ile tramvay yolu haricinden Ra. miye kadar işletilmesi için Rami halkı yeniden lâzım gelen yerlere eh Ağırceza | HABER — Akşam Postası Arnavut köyünde bir imalathane bulundu 3 kişi yakasandı Arnavutköyünde Amerikan mek - tebi yanındaki yalıda oturan Ali Hay darla arkadaşının öteden beri. eroin yaptıkları muhafaza ve emniyet me- murları tarafından biliniyor ve ken- dileri takib ediliyorlardı. Dün yapılan bir haskın neticesinde suçlular vaka - lanmış ve imalâthanede 3 kilo eroin, 6 kilo sulu afyon ve bir miktar afyon ile pratik bir şekilde eroin yapmağa yarar alât ve edevat bulunmuştur. Suçlulardan Ali Haydar, Ziya Hilmi, ve maden mühendisliği yapan Kopa - nos namında bir Rum yakalanarak derhal emniyet müdürlüğüne teslim edilmişlerdir. Suçlular hakkında lâzım gelen ka- dön başl k d İ uni muameleye başlanmıştır. Araş - yeniden başlanırken, o sırada mev | alar sürmektedir. Be Işık lisesi matem içinde Son sınıftan bir genç öldü Dün, Işık lisesi talebesi, büyük bir matem günü geçirmiştir. Son! sınıfın en çalışkan talebesinden Ali Fehmi, kansere çeviren bir a- pandisit ameliyatı neticesinde, A- merikan hastahanesinde “ölmüş- tür. Ali Fhmi, tanınmış yağ tüccar- larından Ayvalıklı Bay Mehmedin oğludur. Genç ölünün cenazesi, muallimlerinin ve arkadaşlarınm omuzları üzerinde kaldırılmış, göz bankalar Sermayelerini iki milyona çıkarmı yanlar kapanacak Memleketimizde bulunan yabancı bankaların sermayelerini iki milyon liraya çıkarmaları için hükümetin verdiği mühlet on beş Şubatta bitmek tedir, Bu iki milyon liralık sermaye - yi bulamıyan bazı yabancı bankalar Cumartesi gününden itibaren faali - yetlerini tatil etmeğe karar vermişler dir. Bu meyanda Amerikan Ekspres ve Hrisoveln Bankaları da vardır. A- merikan Ekspres Bankası müdürü Bankanın Istanbul şubesinin serma - yesinin arttırmıyacağını bildirmiştir. Banka tasfiye işine başlamıştır. Bir Romen Bankası olan Hrisoveln Ban - kası bir formül bulmak için müdürü- nü Ankaraya göndermiştir. Bu bünka milli bir banka ile birleşmek için te- şebbüs yapacaktır. PLM Gümrük memurları- na verilen pasolar Gümrük memurlarma, yalnız resmi işlerde kullanılmak için, ve- rilen pasolarda bazı suiistimaller! yapıldığı ileri sürülmüştür. Birçok gümrük memurlarının bu pasola- rı hususi ve şahsi işlerinde kullan- dıkları anlaşılmıştır. Vaziyet güm- rükler bakanlığına da aksetmiş ve bakanlık bu hususta tahkikat yap- tırmağa başlamıştır. Diğer taraftan gümrükler ba - kanlığı bir tamim yaparak bu se - kilde hareket edenlerin şiddetle cezalandırılacağını bütün gümrük lere bildirmiştir. yaşları içinde, Feriköy mezarlığ-| Yunanistana uskum- na gömülmüştür. Ali Fehminin ailesine ve Işık lisesindeki arkadaşlarına taziyet- lerimizi sunarız. GaşreLi/TE ye Yaralama Dün akşam Asma altında 11 numaralı dükkânda İran tabaasın- dan çuvalcı Hüseyin, yanında ça- lışan Mehmed Ali ile bir alacak yüzünden kavga etmişler. Netice- 1e Mehmed Ali Hüseyini bıçakla iki yerinden hafifçe yaraladığı - dan yakalanmış, Hüseyin de Cer - rahpaşa hastanesine kaldırılmış - tur. Yanıyordu , Tepebaşında Şahkulu mahalle- sinde Salti pasajında 1 numarada oturan Kalo ismindeki kadın, sa- bah ateş karıştırırken elbisesi a- teş almış, vücudunun muhtelif yer- leri yandığı halde Sen Jorj hasta- nesine kaldırılmıştır. Aklını oynatmış Dün saat 14 de Tavukpazarın- da Eminpaşa hanında 14 numara- lı odada oturan 27 yaşında Rodos- lu Mehmed Ali, bıçağını çekerek odanın duvarlarına saplamağa baş lamış. Bu hali gören odacı Emine kadın polise haber vermiş ve Meh- med Ali yakalanarak tıbbı adliye gönderilmiştir. a een Belediye bütçesi Şehir Meclisi azalarına İstan- bulun yeni yıl bütçesi dağıtılmış- tır. Bütçenin müzakeresine ilk top- ntıda b n n ruihracatı çoğaldı Son günlerde şehrimizden Yu- nanistana fıçı içinde uskumru ve lâkerda ihracatı çoğalmıştır. Karadeniz vapuriyle son defa ihraç edilen 330 fıçı da dahil edi- lirse son günlerde 1238 fıçı us- kumru ve 150 fıçı lâkerda ihraç e- dilmiş olmaktadır. Uskumrula- rın kilosu 1,60 — 2 drahmiden ve lâkerdalar 23 drahmiden satıl. maktadır. ml Kültür müfettişleri Istanbulda bulunan Kültür Bakan- lığı umumi müfettişleri hep birden Ankaraya gitmişlerdir. leğene Hacce giden Uygurlar Geçen hafta şehrimize gelen Uygur Türklerinin son kafilesi de dün Hicaza hareket etmiştir. Hi - caza giden bu son kafile 25 kişi - liktir. —o— “Yanlışlık,, kaç türlü olur? Doktor bir tane değildir.. Fel- sefe doktoru, edebiyat doktoru, hukuk doktoru, daha bir sürü bil. gi mevzuu üzerinde ustalık edin- miş doktor çeşidleri vardır. Felsefe üzerinde doktorluk sa- nını üniversitede almış bir deli- kanlıyı boyuna “doktor aşağı, dok- tor yukarı..,, diye çağıran bir aile- ye, pek sıkışık bir zamanda kom- şunun biri düşmüş. *“— Aman, demiş, doktorunuz bir himmet etse de şu bizim çocu- ğun birkaç gündür sancıdan gözü açılmıyor... Derdi nedir bir bakı- verse,, : 3 Bunu anlattıkları zaman biri daha söze karışarak, “Ben gaze- teciyim, dedi, gazetelere havadis getiririm. Kendi başıma yazı yaza- rım. Birçok tanınmışlarla konuşur imzalı makaleler çıkarırım. Masa başında, makine başında çalışırım. Ve bizde böyle bir adama adiyle saniyle “Gazeteci,, denir. “Benim küçük oğlum geçenler. de bana ne diye sorsa beğenirsi- niz; “.— Baba, sana gazeteci diyor- lar.. Sokakta gazete mi satıyor. sun? rana Bir zamanlar pek kullanılan, şimdi de pek parlak olmıyan $a- kalarımız arasında bulunan “traş etmek,, meselesini bilirsiniz. Bir adam çok söyledi mi, yahud kaypak söyledi mi “traş ediyor- sun,, denir. Bir yatı mektebinde boyuna traş etmekten bahseden biri hak- kında, mektebe yeni gelmiş ve İs- tanbulun bu soğuk şakasına henüz alışmamış bir toy talebe: “— Falanı da traş ettim, deme- sine pek şaşamıyorum, demiş. Fa- kat elinde ne sabun, ne ustura gö- rüyorum. Bu adam nasıl traş edi- yor..,, .. 5 Tam traş edilecek adam diye- yeceksiniz.. Fakat bu isim benzer- liği üzerine, bakın, Brükselde er- menilerin çok bulunduğu bir kah- veden bahseden biri ne dedi: — Ermeniler arasında bay, mös yö manasina (baron) sözü vardır. Baron Karabet, o baron Hampar- sum, diye Brüksel ermenileri bir- birini incelikle her çağırdıkça Bel- çikalılardan bir çoğunun gözleri parlar ve asalet ünvanına pek ben ziyen bu san sahiblerini birbirleri- ne parmakla gösterir, fısıldaşır. larmış., »... Daha tuhafı, eskiliği pek bıra. kamıyan, şakacı fakat paralı bir İstanbul taciri İsviçrenin bir şeh. rinde, henüz mütevazı bir (bay) bile olamıyan arkadaşiyle bir mal Afganistana gidecek | alırken: doktorlar — Paşa, demiş, şundan alma, Efgan hükümeti Sağlık Bakanlığı - | bundan al. na mürüâcaat ederek Efganistanda İsviçreli, beyninden vurulmuşa çalışmak üzere mütahassıs doktorlar | dönerek, hürmette bir kusur etme- istemiştir. Bazı doktorlarımız bu va » zifeyi kabul etmişlerdir. öeeklirekrep Askerliğe davet Eminönü Askerlik Şubesinden: 331 doğumluların ilk yoklamasına başlanmıştır Her sene ilk yoklamala- rı yapılırken ihtiyat efradın da . Yamaları yapılır Her mahallenin $1 Mlerile ihtiyat efradının ne günü ge Tecekleri nahiye müdürlüklerine kil - — Ekselans! sin diye yerlere kadar eğilmiş ve hemen iltifatını savurmuş: ölüm Teessürle haber aldığımıza göre Bay Mithat'ın annesi, Beyoğlu beledi- ye Baş Hekimi Profesör İhsan Ali Tunçer ile Bostancı İstasyon şefinin kaynanası Bayan Hacer bu gece ihti- diritmiştir. O günlerde herkes nüfus | kanı dimaği neticesi ölmüştür. Cena » hüviyet cüzdanı ile ihtiyat efradı ay - rıca askeri kâğıtlarile şubeye gelme - :- zesi Perşembe glinü Fenerbahçede Profesör Tunçerin evinden kaldıtı- dü aki