, dır, Sovyet iktidarı, amele k Ö MOLOTOFUN SÖZLERİ “Emperyalistler buhrandan /hanesini geniş- kurtulmak için ilhak harpların- dan bahsediyorlar, “Türk - Sovyet münasebeti dostluk münasebetlerine örnek ölabilir.,, (Baş tarafı 1 incide) rarla durmalıyım, diye başlıyarak Türk - Sovyet münasebetleri hak- kında şunları söylemiştir: — Türk »- Sovyet münasebetleri, dostluk münasebetlerinin en iyi in- kişafı için örnek olabilir. Son seneler yalnız ökonemik ve kültürsel münasebetlerin İnkişafı devresi olmakla kalmamış, ayni za- manda Türk - Sovyet dostluğunun parlak bir siyasal tezahürü devresi olmuştur. Daha yakında , Sovyet in- kılâbından evvel, Türkiye, İstanbul ve Boğazlariyle (Rus emperyalist ve mürtecilerinin ve tüccar ve fabrika - törler Rusyasını temsil eden herkesin hedefiydi. O tarihle Sovyet — iktidarı devresi arasında şimdi bir uçurum var- ve köylü iktidarı sıfatiyle ,başka bir siyasadan mülhem oluyordu ve dalma olmakta. dır. Bu siyasa, her türlü tecavüz pili - nmdan uzak durmakta ve yeni Türki- yenin kalkınma eserini derin bir sem- pati ile karşılamaktadır. İşte Türk - Sovyet dostluğu bu sağlam temel ü - zerinde pekişmektedir.,, Bay Molotof bundan sonra dün ya savaşı hakkmda şunları söyle- miştir: “— Kapitalist ülkelerde hüküm süren buhran, harb tehlikesini ar - tırmıştır. Müsalemet sever beya - nat artık günün modası halinde değildir. Emperyalistler, buhran - dan kurtulmak çaresi olarak yeni ilhak harplerinden daha çok Üahezdiyorlir. ER. mev- kiine gittikçe daha çok yaklaşı - yorlar. Hattâ bazı memleketler ic- raata bile geçmişlerdir. Meselâ, Japonya Çin ile harpten yılmıya - rak Mançuriyi işgal etmiştir. Ge- nel bir tarzda, Japonya büyük Çin ulusunun ülkesinde kendi evinde gibi hareket etmektedir. Yalnız Japonya değil, Almanya da ulus - lar derneğini bıraktı ve bu çıkış, silâihlanmağa ve savaş hazırlıkla - rına tevessül edebilmek için her türlü bağlardan kurtulmak için oldu. Son zamanlarda Vaşington muahedesi feshedilmişse, bu, Va- şington muahedesinin onu imza e- denlerden bazıları için deniz silâh- lanma yarışma ve büyük Okya - nosun fethi için yeni bir harbe en- gel teşkil etmesindendir. Kapita - list memleketlerin dış siyasası, za- yıf ülkelerin zararına olarak acu - nun yeni bir taksimi için müttefik seçmekle meşgul olanlara alet ol - maktadır, Japonyanın nüfuzlu ba- zı mahafili açıktan açığa Sovyet - ler Birliğine karşı harpten bahset- tikleri için böyle bir harb tehlike - sinin arttığını hesab etmekliğimiz lâzımdır. Japonyanın harpçı ve mü- tecaviz unsurları silâhlarını bırak- mıyorlar. Uzun zamandan beri, Japonyada açıktan açığa Sovyet - İer birliğine karşı harpten bahse - dilmekte ve bu nevi Sovyet aleyh. tarlıklarının hafiflemesi hakkın - - da hiç bir emare görülmemekte - dir. Hükümet organları üzerinde mühim nüfuzları olan bazı Japon mahafili yalnız Çin doğu şimendi- ferinin müsaderesini değil, aynı zamanda uzak doğu topraklarımı. zm ve ilk iş olarak büyük Okya - nos sahillerimizin ilhakmı da iş - tiyorlar. Bunları göz önünde tut - madan yapamayız. - Bilhassa ki, Japonlarm müda - haleci sifatile topraklarımızı en son terketmiş olduklarını da unut- muyoruz. Bütün bunlar bu mesele- deki siyasamızı ve uzak doğudaki elzem müdafaa tedbirlerimizi izah eder. Bu tedbirler evrensel barış menfaatine uygundur.,, Halen Avrupada da Sovyetler Birliği toprakları işgal etmeği kendisi için tarihi bir vazife ola - rak ilân eden bir hükümet fırkası mevcud olduğunu da unutmamak. İiğrmız lâzımdır. Sovyetler birliği, bütün bu tehlikelere, her şeyden evvel barış lehindeki faaliyetini pekiştirerek ve ademi tecavüz ve önayak olarak cevab vermiştir. Ja- ponya ile ademi tecavüz antlaş - masınm akdedilmemiş olması bi - zim hatamız değildir. £ Sovyetler birliği, silâhsızlanma davasını mü- dafaa için de genis bir diplomasi faaliyeti sarfetmiştir. Birçok toplantı devreleri aka - met'ni göstermiş olan silâhsızlan - ma konferansını müdafaa etmek bize düşmez, fakat Sovyet diplo- masisinin bu konferanstaki gay - retlerinin kaybolmıyacağından e- min bulunuyoruz. Bazılarınm bir an evvel kurtulmak istedikleri si - lâhsızlanma konferansmı daimi bir barış konferansı haline çevir » mek için olan teklifimiz bu siyasa- nm mantıki bir neti r.Butek-! , lif, öbür ülkeler tarafından tet- kik edilecek ve biz bu işte rar edeceğiz. Sovyetler birliğinin uluslar der- neğile münasebetleri hakkında bir zamanlar bu kurumun Sovyetler birliğine karşı bir silâh olarak kul- lanmak istenildiğini hatırlatmalı - yım. O zamandanberi uluslar ku - rumunun durumunda miihim de » gişiklikler olmuştur. En.çok harb arayanlar bu dernekten çıkmışlar- dır. Henüz bu gibi kurumların rol- lerine lüzumundan fazla ehemmi- yet vermeğe mütemayil olmamak- la beraber, Sovyetler birliği, barı- $in teminat altına almması mese - les'nde uluslar derneği ile iş be- raberliğindeki faideyi tanımamaz- Irk yapamazdı. Öbür taraftan, Sovyetler birli- ği karşılıklı müzaharet hakkında bir doğu antlaşması (akdi için Fransa tarafından yapılan , teklifi hararetle müdafaaya hazırdır. Bu antlaşmanın şümulü, Avrupa ba - rışmın bütün taraftarları için açık- tır. Bunun içindir ki, yukarıda i - simleri geçen memleketlerin en - gelliklerine ve (o muhalefetlerine rağmen, et hükümeti bu me - sele hakkındaki hattr hareketini değişmez olarak addetmekte ve mülâhazamız bu eserin muvaffa - kiyeti Avrupa barışınm teminat altına alınmasında ileri bir adım teşkil edecği merkezindedir. Tayyareden düşen altınlar bulundu Paris, 30 (A.A.) — Geçen cu- martesi Paristen Londraya uçan bir tayyareden düşen altın, Som vilâyetinde bir kadın tarafından kırda bulunmuştur. HABER — Akşam Postası Doğum hasta- letmeliyiz (Baş tarafı 1 incide) hastahanesi yoktur. Hastahaneye her gün gelen yüzlerce hastalar a- rasında birçok lohusa kadınlar da var. Mahallelerinden, zabıtadan verilmiş fakirlik mazbatası taşı - yan bu kadmlar müstace! olmıyan vakalarda yatırılmaktadır. Bu - nunla beraber pavyonda hiç bir gün boş yatak kaldığı görülme - mektedir. Yataklar (dolduktan sonra gelen hastalara yer olmadı. ğı, başka gün gelmeleri bildiril. mektedir. Fakat gece olsun, gündüz olsun otomobille, el sedyeleriyle hasta - Jar gelmektedir ki, (o bunları geri çevirmek demek (birkaç dakika sonra ölümün pençesine (o atmak demektir. Bunu ise, hayat kurtar - mak vazifesini üzerlerine almış o- lan doktorlar yapamamakta ve ge- len hastaları içeri almaktadırlar. Bu takdirde yapılan iş şu ol - maktadır: Yere, taş üzerine (bir muşamba serilerek üstüne bir ya - tak konmakta, ya gelen hasta ve ya doğurmuş olan bir kadın yata- ğmdan indirilerek yere - yatırı. makta, boşalan yerine yeni gelen hasta yatırılmaktadır. Sıhhat ka- ideleri böyle hastanm yerde yatırıl masını menetmiş bulunmasma rağ men bugün bu kaideye riayet edi- lememektedir. Ve bu hal Hase- ki hastahanesinde geçen seneden- beri devam etmektdir. Daha da çare bulunmazsa devam da ede- aym Bu yazdığımız yazıların bir sa- “tarı bile yalan değildir. Bu yazıla- rin çıktığı zaman hastahaneye gi- dilirse görülecektir ki, seksen has- talık pavyon dolmuş ve on kadın hasta da yerde yatmaktadır. Sözü kısa keselim; altı yüz yet- miş beş bin nüfusluk İstanbul şeh- rine seksen yataklık © bir doğum pavyonu çok azdır. Hattâ İstan buldaki ecnebi ve ekalliyet hasta. hanelerindeki yataklar bile bun- dan fazladır. Şimdi belediyenin 935 büdçesi hazırlanıyor. Tabia- tiyle hastahanelerin © vaziyeti de görüşülecek? Şimdi tam zamanı- dır. Haseki hastahanesindeki do- ğum kısmmı genişletmeli, büdçe- ye icabeden tahsisat konmalı, şeh. rin bu ihtiyacı bir an evvel gide- rilmelidir. Hiç olmazsa yeni Ka- dıköy iskelesine yapılacak yüz bin liralık bir yardım kadar da bir tah sisatm bu seneki büdçeye konma»! sı lâzımdır, Bu hizmeti, belediye-| den bekliyoruz. Hindistdan Komünistler karışık- lık çıkarmıya yorlar Bombay, 30 (A.A.) — Patron- lar birliği ile sendikalar arasmda " yapılan anlaşmayı protesto (için komünistler, Ahmedabad'da ka- rışıklıklar çıkarmağa teşebbüs et- mişlerdir. Komünistler, bu anlaş mayı tasvib etmiş olan Gandhi'yi, kapitalistlerin reisi olmakla itham etmektedirler. 14 mensucat fabrikası amelesi, komünistlerin hareketine iştirak) makta, 4 kişiden fazla olursa top- ederek fabrikaları taşlamışlar ve içlerindeki makineleri bozmuşlar- dır. Polis, nümayişçileri sıkı bir su- Tette nezaret altnda bulundur. larına tevfikan bir (berat) almak Altı aylık dalgalı saç Vasil Şampanidis ne diyor? Bundan bir müddet evveli Vasil | Şampanidis isminde bir Yunanlı- ' nn kadm saçlarmın uzun müddet kıvırcık kalmalarını temin ede- cek bir su ihtira ettiğini ve bu su yu 'bazı berberlere sattığını, fakat bunun kadın saçlarını döktüğünü, Yunanlmın da Yunanistana kaç - tığınm haber verildiğini yazmış - tik. Dün Vasil Şampanidisten bir mektup aldık, Bu zat mektubunda şunları söylemektedir: 1 — İsmim doğrudur. Şu kadar ki, İstanbulda doğmuş Yunan dev leti tebaasından değil öz Türk Cümhuriyeti tebaasındanım, 2 — Yunan'stana kaçmış deği - lim, kaçmak şekli asla hatırımda yoktur. Zaten memleketi terke bir sebeb de mevcud değildir. 3 — Daimi ondülâşyona müte - allik ibtirarma gelince: Filbakika yazıldığı üzere icad ettiğim şey bir mayidir. Ve ilâç mahiyetinde değildir. Bu o mayii bir usul dairesinde kullanmak su- retile saçların uzun müddet bozul masına imkân olmıyan ondülâs- yon temin etmekte ve kat'iyyen tehlikesi olmıyan ve bilâkis saçla- rın uzviyetine de hizmet eylemek- tedir. Bu hususta Yunan hükümetin. den badettetkik bir ihtira beratı almdğı gibi Belçika ve Fransa hükümetlerince de bu berat tas- dik olunmuş ve şu kadar, ki bu ih tirarma dair öz toprağımın kanun niyekile 30 — 12 — 934 tarihinde İstanbul vilâyetine müracaat edil- miş ve gerek ten ve gerekse saçlar üzerinde h'ç bir tehlike iras ede - cek mahiyette olmadığma dair sıhhiye müdüriyeti nezdinde biz- zat yapacağım tecrübeler üzerine hâsıl olacak kanaatla © (zararsız bir mayi) olduğunu isbat ederek olbabtaki beratın istihsaline mani bir vaziyeti kanuniye ve sıhhiye olmadığı dahi şüphesiz isbat olun muş bulunacaktır. Halbuki hali hazırda kullanı lan daimi ondülâsyonlarda elek « trik kuvvetinin neticeleri olmak üzere bir çok yanıklıklar ve elek- trik çarpmalarından ölümler bu - sule gelmekte olmasına rağmen dokuz aydanberi Yunanistan, Kıb rıs, Rados ve sair mahallerde ve ahiren Fransa ve Belçikada kulla. nılan mayiden hiç bir zarar görül. memiştir. Binaenaleyh bu ihtira eyledi - ğim mayiden zarar görenler varsa meydana çıkmalarını ve iddinları- nı isbat eylemelerini ve bu suretle teveccüh edecek herhangi bir mes uliyeti kanuniyeyi şimdiden Oka- bul eylediğimi açıkca beyan ede- rim. Aksi takdirde ihtira olunan maddeye karşı menfaatleri muhtel olan bazı eşhasın delilsiz isnadla- rmın şayanı kabul olamıyacağını da ilâve ederim. Adresim de şudur: Gedikpaşa. da Hamam &addesinde 84 numa- ralı evdir. Her türlü iddiaları o- lanlara karşı işte evimin de adre- sini veriyorum. lantılara mani olmaktadır. Birçok tevkifat yapılmıştır. Va- ziyetin ağırlaşmasından ve polis - le çarpışmalar olmasından korku * luyor, : 30 İkincikânun 1905 o ğ J Almanya © Yumurta muvazenf resmini yeniden artlıracak mı? Almanyadan son gelen hab yumurta ihracatcılarımızı yen jdes endişeye düşürmüştür. Bu hab” lerden, İkincikânun başlang 100 kilo yumurta için bir tan 25 marka çıkarılan yum! müvazene resminin Şubat ee gıcında daha bir m'ktar y leceği anlaşılmaktadır. Mm Berlin Ticaret Odası havali” | fena giderse Almanyada fazla murta istihsal edilemiyeceği işi müvazene resminin indiriİm muhtemel olduğunu son rapo! da ileri sürmüştür. Berlin Ticaret Mümessilliğim” Şubatta memleketimize verilec€” yumurta kontenjanmn İkincil nundan yüksek olması için ti büslerde bulunmuştur. Alman cirleri de bunu istemektedirler. Çıkar parala yoksa yakarı (Baş tarafı 1 incide) le altı arası gelib paraları alac$ ğım, Sakın polise haber vere; deme... Yoksa yandığın gündür” Vahan mektubu cebine ko rak hemen Kadıköy merke gitmiş, keyfiyetten zabıta men larını haberdar etmiştir. P si günü üç sivil zabıta Vâhanm dükkânında ve üstün“ ki odada tertibat almışlardır. at altıya doğru dükkânın kap” açılmış, içeriye orta boylu bir # dam girmiş, Vahana yaklaşarafi Paralar Hazir mi demiştir. Vahan, yüz elli lirayı hen tamamlıyamadığnı, bir kaç sonra uğrarsa hepsini “ söyleyince gelen adam hemen 1* bancasmı çekmiş: N — Çabuk paraları tam olai ver, Bekliyecek vaktim yok miş, Vahanın üzerine (o atlmışi” Bu sırada saklanan zabıta mem” lari hemen oldukları yerlerd çıkmışlardır. Vahanı tehdid ed ii adam tabancasmı memurlara çevirmiş ise de namluda n bulunmadığı için ateş alm > Vahanı ölümle tehdid sail . dam duvarcı Ahmed isminde Pİ” risidir. Ahmedin bu işi yalnız y** madığı ve dışarda gözcüleri bi” lunduğu da anlaşıldığından daşları da ele geçirilmiştir. Bun” ların Kadıköy semtinde bir j | Me EZ USİ EEE SEZ EEE. ZERRE PİLE ! kişiye daha böyle tehdid bu göndererek para kop 4 istedikleri iddin edildiğinden 15” kikata devam edilmektedir. Fransız rejisi bizde tütün alacak | Fransiz rejisi memleketimiz“ mühim m'kdarda tütün alm?” karar vermiştir. Bu kararı me” ketimize yeni gelen Fransız ©... nomi heyeti hükümetimize bildi” miştir. " Öğrendiğimize göre Fi rejisi memleketimizden tütün tn almağı, Fransanın buradâ mış bloke paralarına karşılık rak, yapacaktır. Bu paralrm y. him bir kısmı bu işe ayrılaca” Fransız rejisi tütünün en müh kısmını Ege mıntakasından 8” ğı düşünmektedir. Ege mmtakasında bu temaslar yaptıktan sonra şe" ze gelecek ve er tütün t8 lerimizle gö