30 Tkincikânun 1835 nq""““ kısmın hülâsası | *nç ve güzel bir anne olan Kâmi- Sayfiyesi önünde, denizde yüzüyor. « Turgut, yanındadır. Kâmile o WLM komşusu, Dürdaneye da- a Bu ihtiyar kadından hem hoşla- D'îb" hem hoşlanmıyor. Hoşlanması, q,,_':_'"'-ln evinde dalma eğlenceler Tena ası da, komşunun huylu bulunuşudur. le, Kâmile, küreklerini ile, oğlunun, arkası sıra, 'erini suya çarparak gelişini ::ı:'k“ı diğer taraftan da, bu biz üzeri, Bayan Dürdanelerde davet eolduğunu ve yemekten giyinerek oraya gitmek lâ- :: geldiğini düşünüyordu. İhti- kadına misafirlerini kabul et- Mek için yardım edecekti. Zaten, bu daveti düşünerek, o *abah Mutatdan erken kalkmış, Socuğuyle çocuk gibi oynamış, ko- Seç'e hattâ, eğlence zamanla - 'a bile ancak dişlerini göstere- sevinmesini bilen buldoğlarla İki köpek, — Dudu ile Dişlek aa işlek— ::—;“’ kumsala inmişler, sahiple- Ni bekliyorlardı. Onu daha w i—h'n fark eder etmez, sıçrama- a. "ovluııııı başladılar. Dişi hai . suya atladı, Erkek ise, D; x.nîkı ayağını yere baştı. Yanl H acemi kavalyeler gibi le 1$ adımlar atarak tırnaklarıy- tan ötesini berisini acı- Dudu'yu yanmdan kovdu. Umlu denizde yürüdü. — - ileçElu, kendinden daha fazla h.k:'"h d;ıııuıiııc hayran hayran 'Ori Graç Bacak kadm, cidden hayran olu- Te gibiydi: Geniş omuzlar, n Liz _lu, ve bütün vücudu- _.’m"îlmmı meydana çıkaran 5_2""*"“ suyunu silkmek için, ke, Pu havaya kaldırdı. Böylelik- ensesinin ne güzel &k Sizilmiş olduğu da mey- Şıktı. Yüzünün hatlarmdaki Y L: Wh' ı cazibe, büsbütün €a N;m' Bu yüzde en çarpıcı ve İnce Yer, biraz barizce uzun ve fenesiydi, mile, denizden, rılı 5 teessüfle ay- ç.,,",';_ Yürürken kendinde bir - ha- tında 'h'"!lmiıı. Ayaklarının al- dilli kuru kumu hissedince, ken: Yere bırakt, Başımdan - lâstik Sözd çekti, çıkardı. Örgülerini Sadüf Bu saçlar, eşine nadir. te- Tiş giyiüDur sarı saçlardı. Küllen el bir b"'_”"*hydî. Sonra, müh Üstü yeniden ördü. Sırt dı, güneşlenmeğe başla- h.’?::u, hâla, .ıu;.,ini hayran Ş mdi, annesinin yıııüniin üst "'îıı..u.i. 8örüyordu. İfade değiş- T hmhcıı., © azimli ifade yeri- | ha ..ı_ıi:&fhlh bir ifade meyda- ı.ı.î";"“*" bundan daha cana Yürez İT Manzara tanımıyordu. ""İhdk' en lıiı_— arzu uyandı. Diz f'"ı' Annesinin yüzünü okşa- ç, a ki,, * anneciğini öyle seviyordu —ı.'“..:?' Esir Kadın Aşk Ve His Romanı Nakleden: ( Vâ - Nü ) HABER'in tefrikası No. 2 denizle karışan kokusunu ciğerle- rine çekiyordu. Biran: “— Ah, şu kumlara gömül.- sem...,, diye düşündü. Bu sırada, sayfiyenin kapısım- j dan Miss Jaksson çıktı. Yemek hazırlandığı için sabırsızlanıyor- du. Uzun bacaklarıyle yolları ar- şınlıyarak, sahile doğru yürüdü. Ana, oğlunun orada olduğunu görünce hassaslığa kapılmaktan | kendini alamadı. Deniz mavi ve kumlar sarıydı. Bu güzel dekor içinde, bu bir bu- | çuk insan ne şirin duruyordu. Jackson, İngiliz şivesiyle, Fran sızca olarak: — Madam! -dedi.- Ne yapıyor- sunuz? Saat bir oldu... Çocuk a- cıktı... Onu bu vakitlere kadar ©- || yalıyarak hasta edeceksiniz -gali- ba... Mürebbiyesinin sesini duyunca, oğlancağız, kabahat işlemiş gibi, sayfiyeye doğru koştu. Genç ka- dımn, başını dirseğine dayadı. Dal- gin dalgın: — Geliyorum Matmazel, geli- yorum ! -dedi. Komşu evde, Kâmile, ev - sahi- besine yardım ederek son filcan çayı ve son bardak İlimonatayı misafirlere dağıttı. Sonra, ahbab- larmdan Ramiz Bedri ile birlikte bahçede biraz dolaşmağa — çıktı. Bu sırada, salonda yalnız yaşlılar kalmıştı. Palmiyelerin altında ve dört masanın etrafında, bu ihtiyarlar, briç ve bezik oynamakla meşgul- düler, Mes'uttular. Zira, kaybedecek- leri para pek azdı. Aralarında zıd laşmadıkları için, yenilmekten de korkmuyorlardı. Ekserisi fena oynuyordu. Bunu biliyorlardı. — Beceriksizliklerin- den dolayı üzülmüyorlardı. Öğle güneşiyle ısınmış bu tatlr ılık oda, meşreblerine çok uygundu. İhti - yarlar soğuktan korkar. Onları ürküten kara kış çoktandır uzak- laşmış bulunuyordu. Önlerindeki aylar farklıydı. Hele ev sahibesi Dürdane, ka- zandığı için, büsbütün keyifliydi. Sırtını denize ve taraçaya çevir- mişti. Bukle bukle beyaz saçları ve zayıf elleriyle eski sefirlerden General Pertev ile avukat Berki- nin arasında oturmuştu. Genelar çok şıktı. Yaşının - ilerle- miş olmasıma rağmen, renginin penbel'ği çok sıhhatli olduğunu gösteriyordu. Avukat, kendine da niş eski moda bir yakalığı vardı. Tefelsüf edip duruyordu: — Ben ki tecrübeliyim... -diyor du... Ve sonra, oyuna dalıyordu... (Devamı var) Müsabakamız Güzel ve gürbüz çocuk müsaba kamızda kızlar arasımda ikinciliği kazanan Bayan Selma, — Nordeş- tern, sigorta şirketi müfettişlerin- den Bay Minasyanın kızıdır. Bu ad evvelce başka türlü ve yanlış yazıldığı cihetle doğrultuyoruz. HABER — Alkşam Postast BORSA (Hizslarında yıldız ışareti olanlar Üzer erinde 20 İde moamele görenler. dir.| Ra amlar k apamış Hatlarını gösterir Nukut (Satış) , 610, * Viyana M-|) B7 —| * Madrii Va, - 160. — | « Berlin 45, 80 H PIS, * Varşova — aç— « Brüksel MA —| « Bücapeşte (6, — * Atina 4, * Bükre; W — * Cenevte BI6, --| * Belgrat & —- * Solya M, —| * Yokehama 35, — | « Amsterdam &3, —| » Alba a — | B Prag 100 —| « Mecidiye — 42 — © Cinkhal'm 82 « Bankanı *4h. — Çekler (kap. sa, 16) —— ES| | » Londra ö20— |e Stokhlir 3.13x3 « Nevyork 07880| « Viyana 42793 * Parls ızoca — |e Madrit SRLS4 | « Alilâan 92060 | * Berlin LöTS0 W « Brükse | * Atim 24001 |» Varşora 83971 | * Budapeşte » Cezevre — 24541 | « Bükreş « Sölya 67,5725| « Delgrax 35048 * Amsterdam (174S| » Yokohama — 27740 * Prag 180742« Moskora — 1091 — iş Bankas Anadolu İramvay * Çimento ah 1018| v6, Reji 2s0| Ünyon Değ. —- $ir. Hayriye — T580| — Satk Dek — —— |* Merkez Bankası 6405| — Ralya -- U. Sigörti — — 00| Sark m. eeza —— Romonti tzas| — Teleton —- tahviller istikrazlar 01983Türk Bör.l 3008| — Elektrik BO G . İD2875İ| Tramvay — 3115 . » » H 2065 fubtm z b0 İstikrâmDahlit | 9a93)| , Anadola! — 4760 » Ergani istikramı 97 .—| , Anadolu li 47,40 1988 A Mü — -—,00) Anadota I 4ü,— Rahdat, — 00le Mümessil A — $80 İRADYO | Bugün İSTANBUL : 18 Fransızca ders, 18,30 Jimnastik — Selim Surı Tarcan, 19 Dana — müsikâsi plâk, 19,50 Haberler, 19,40 Bayan Tektaş (Şan) piyano Ho, 20 Karışık musikt: Plük ile, 20,50 Bala - layka orkestrası, 21,15 Sen haberler, borsa - lar, 31,30 Radyo orkestrası, 22 Radyo Tango ve caz erkestraları. 228 Khz. VARŞOVA, 1345 m. 18 Sehuberlin şarkılarından, 18,36 Sözler. 18,35 Salon musikisi plâk, xpar, sözler. 20 Şarkılar, plâk, haberler, ve salre, 21 Orkes - tra, haberler ve salre, 22 Chopinin eserlerin - gden konser, 22,80 Almanca kenferans, 2240 şarkdar, 23 Reklâmlar, 28.15 Dans, 24 Sözler, 24,06 Dana. 645 Khz, BUDAPEŞTE, 680 m, 18,80 Şarkılar, 19,10 İtalyanca dara, 19,10 Tarogato musikisi. 90,15 Süzler, 2110 Plâk, 22 Dış siyasal bahisleri, 22,40 — Hinberler, 28 orkestra könseri, 24,20 Haberler, 23,3$ çin - gene orkestrası, 1.05 Son haberler. Bâ1 Khz. BERLİN, 857 m. 18,40 Bpor haberleri, — 19,05 Skaç, 19,80 Şarkılı konser. 2020 Müsiki Bahisleri, 20,30 Hukuki bahisler, 2040 Aktüalite, haberler. 21 Haberler. 21,10 Düct garkıtı konsari, 21,35 Ulusal gençlik neşriyatı, 28 Haberler, 23,80 Partenkirchen'den spor reportajı, 28,85 An « ton Brnekmer'dan senfonik komser. İstanbul Asliye birinci hukuk mahkemesinden: Mahkemece satılmasına karar verilmiş olup icra edilen birinci arttırmada kıyraetinin yüzde 75 i- ni bulmıyan 63 adet Üsküdar ve Kadıköy su şirketi eshamile 11890 adet şark değirmenleri T. A. Ş. es- hamınım ikinci arttırma” suretile satışı 4.2.1935 tarihine müsadif pazartesi günü saat 10.30 İstanbul esham ve tahvilât borsasında ya - pılacğı ilân olunur. (5048) İDARE EVİ ISTANBUL ANKARA CADDESİ Tolgral Aöresi: İSTANBUL HABEK Feleton — Yazı 28078 — İdare: tarte ABONE ŞRR'İ'I;[RI_ 9 8 0 D ayan | Türkiye: 1280 350 660 1250 Krş. Benebi: 180 Ma M0 1t | ILÂN TARİFESİ i Ficaret Hânlarının satırı 12,36 Wesml Hânlar 10 kuruştur İf Sahibi ve Nesriyat Müdürü: i HASAN RASİM US Basıltığı yeri (VAKTT) Matbaam kıskanclık. kuvvet, aşk ve 'Tefrika No.149 Yavuzun böyle bir haline Ha- ş'ma hiç tesadüf etmemişti, Yavu- | zun omuzlarından tutarak - sarstı | ve sonra: — Elbet elimizden geleni yapa- cağız, dedi. İkisi de gayri ihtiyari, doğruca | Muradım bulunduğu kulübeye doğ ru yürüyorlardı. Yavuz, iyice yak- laşınca: — Ben kendimde gitmek cesa- retini bulamıyorum Haşima, sen git, bana haber getir. dedi. Haşima bir şey söylemeden Yavuzdan ayrıldı ve kulübe kapı- sının ipini çözdükten sonra içeri- ye girdi. Fakat garipti: Ha- şimanım — kulübeye girmesiyle çıkması bir olmuşdu. Yüzünün hatlarından bir felâketle karşılaş- tığı anlaşılıyordu, Yavuz: — Ne var Haşima?, diye sordu. — Olan olmuş, yapacak bir şey yok. Muradı kurtarmak imkânsız rengi tamamiyle bir ölü rengi al- mış.. Ağzından köpükler — sa- çılıyor ve hırlıyor. Yavuz zaten daha fazlasını dinlemedi ve hemen aralık kapı dan içeriye girdi. Murad, upuzun yatmış, gözle- rini tavana dikmişti. Yarı açık ağ- zından dökülen beyaz köpükler yanağından göğsüne doğru iniyor du. Kimseyi tanıyacak halde de- ğgildi. Sık sık nefes alıyor ve ne- fes alışta gözleri yuvalarından dı- şarı fırlryordu. Yavuz iki üç defa: — Murad!. Murad!. Murad.. Ağabey.. diye seslendi. Fakat bun ların hiç birine mukabele etmedi- ği gibi göz bebeklerini bunları söyliyene bile çevirmemişti. Yavuz yanında daha fazla ka- lamadı. Onun hareket etmemesi- ne rağmen istirap çektiği bile mu- hakkaktı. Hemen dışarıya koştu. İçeriye Haşimayı gönderdikten — sonra, kendisi bir koşu Merzukanm ya- nına vardı. Merzuka, Yavuzun geç kalma- sından dolayı üzülmüştü. Yavuzu kapıda karşıladı: — Nerede kaldın? — Dönüşte ağabeyimin kulübe- sine uğradm, Bu yüzden geciktim. — Nasıl? — Fena.. Bu geceyi çıkaraca- ğımndan ümidim yok. * — Yal.. İkisi de susmuşlardı. Bu haber. den Merzuka da Yavuz kadar mü- teessir olmuştu. Merzuka devam etti: — Şimdi ne yapacağız?. — Yapılacak bir şey göremiyo- rum, Hastalığın ne olduğunu an- lamak mümkün değil.. Bilmiyo- rum. Bu herhangi bir heyecanım verdiği rahatsızlık ol Fakat korkunç, çirkin bir has! « — Ümit olmadığnı nereden bi- liyorsun? — Duruşundan, halinden açık- ça anlaşılryor. Her parçası ayrı bir beyecanla okunacak macera seyahat romanı ASLANLI HÜKÜMDAR SÜLEYMANIN OĞLU. Bu sırada reis oğlu koşarak gelmişti. İşaretle Yavuzu çağırdı. Bu sefer, Merzuka da peşini br- rakmadı.. Doğrusu Muradım kulü- besine gidiyorlardı. Oraya vardıkları zaman, ihti. yar Haşimayı kapıda buldular. Bo zuk ve korkak bir sesle: — Gittikçe fenalaşıyor. Korka- rım nerdeyse ölecek dedi. Dördü birden içeri girdiler.. Murad, şimdi sakin yatıyordu. Fakat tamamiyle kendinden geç- miş bir hali vardı. Yavuz gibi Mer zuka da onun kurtulamıyacağına kanaat getirmiş olacaktı ki, Ya- vuzun kolundan tutarak — içeride daha fazla kalmasına mani oldu: — Haydi Yavuz, biz çıkalım .. Onu kendi haline bırakmamız da- ha iyi olacak, Yavuz ısrar etmiyerek Merzu- kayı takip etti. " ... Merzuka, Yavuz vereis oğlu, ihtiyar Haşimanın kulübesinde o- turuyorlardı. Haşima tam dört kü sur saatten beri Muradın yanında idi.. Dört saatten beri içlerinden hiç birisi onun nasıl olduğunu öğren- mek cesaretini gösteremiyorlar, daima fena bir haberle -karşılaş- mıldamamayı tercih ediyorlardı. mıldamamayı tercih ediyorlardu. Yavuz neden sonra kendisini toplıyarak: İ — Merak ediyorum; dedi. Gi- dip öğreneceğim.. Merzuka: — Senin gitmene lüzum yok. Şimdi nerdeyse Haş'ma gelir de- di. Filhakika, Merzuka daha sözü- nü bitirmeden ihtiyar kapıda gö- Sevinçli görünüyordu: — Gözünüz aydın, dedi. He- men hemen buhranı tamamiyle atlattı. Seni sordu. Yavuz.. Seni istiyor, haydi gel.. Yavuz yerinden büyük bir se- vinçle fırladı. ü İkisi birden koşarak uzaklaştı- lar. Merzuka neden sonra arkala- rından gitmeğe karar vererek ©o da reis oğluyle beraber dışarıya çıktı. (Devamı var) Bir ceb saati bulundu Taksimde Gümüşsuyunda mü - hendis mektebin'n karşı sırasında 15—2 numaralı evde oturan eski maliye memurlarından Bay Tev- fik dün sabah 640 numaralı Orta- köy — Aksaray tramvayında bir saat bulmuştur. Sahibi yukardaki adrese müracaat ettiği — takdirde saati kendisine verilecektir. ea LÂLE eski MULENRUJ satonunda ' İ MÜNİR NUREDDİN GÜRSES et ea Xe a a d a Bu akşamdan itibaren Musiki sevenlere unutulmaz - saatler yaşatacaktır. »B S AY S TU Üa aati di li