3 v ölmüş tavuk satıyorlar (Baştarafı 1 inci de) riş ettiğim kasabımız, bize elli alt mış kuruştan aşağı fiyatla tavuk satmadığı halde, bu çingenelerin hem de oldukça semiz tavukları yirmi beşer kuruştan nasıl bırak - tıklarına hayret etmiştim. Garip bir merak beni bu o çingenelerin peşinden sürükledi. Iki arkadaş köşenin başmı kıvrılmca durdu. lar.. Paraları taksim ettiler. Yan - larından geçerken şu sözleri kula- ğımla işittim: (Yarın on tane bu- labilirsek, yaşadık ağam!) bu mu havere beni büsbütün şüpheye dü. . sürmüştü. Bir hâdise daha.. Siz birbirine ekleyin! Bendeniz Feri- köyünde oturuyorum. Komşumuz tavuk yetiştiren, bu işin ticaretini yapan bir adamdır. Hergün has- talıklı tavuklarmdan beş altı ta- nesi ölür.. Ve komşumuz bunları satmanın da yolunu (bulduğunu hor zaman bize söyler durur. Bu komşumuz bir gün bana sarhoş - ken; (sakın dükkânlardan temiz- lenmiş tavuk alma... Anlarsm ya?) dedi ye ötesini söylemedi. Komşumuzun daimi Omüşterileri acaba bu çingeneler (olmasın?! diye düşündüm. Allah aşkına bu meseleyi gazetenizde belediyeyi harekete getirecek bir tarzda ya » zmız! Çünkü, benim hasta bir kı- zım yardır ve ben hergün ona bir tavuk almağa mecburum, Bu mektup üzerine bir hafta. dan beri dükkânlarda ölmüş ta- vuk satılıp satılmadığnı tahkik etmekte olan muharririmize Ba. ıkpazarmda bir tavukçu şu izaha tı vermiştir; '— İnsanlarda insaf kalmadı, beyim! dediğinizi gözümle görme diğim için, doğrudur diyemem. © Fakat, bize zaman zaman öyle pe . rakendeciler gelir ki, bunların el lerindeki kesilmiş tavukları beda- va verseler almamıza ve müşteri » lerimize satmamıza imkân yok- tur. Biz canlı tavuk satarız. Bir müşteri tavuk almağa gelince, is- tediğini beğenir ve onu gözünün önünde keser, veririz. Temizlen - miş tavuk sattığımız da vardır. Fakat, biz böyle ölmüş tavuk sa - tarak müşterimizi aldatmayı na - mussuzluk sayarız, beyim!,, Bir diğer tavukçu da şu hikâye- yi anlatmıştır: “— Bir gün tavuklarını sansar boğduğundan bahisle dükkânımı. za bir adam otuz tavuk birden ge tirmiş ve bunları beşer kuruştan almamızı teklif etmişti, Ben bun- ları yakaladım ve sahibini o sıra- da oradan geçen bir belediye me muruna teslim ettim. İşin garibi şu ki, asılmal sahibi de o sırada dükkânımızın önünden - geçiyor- muş.. Tavuklarmı görünce tanr- mış. Meğer bu adam eski hir “ta- vuk hırsızı imiş. Cürüm iki katl olunca herif yakayı tam mânasile ele verdi ve polis merkezine götü- rüldü, İşin en doğrusu böyle elle- rinde kesilmiş tavuk satan pera» kendecileri (1) derhal yakalatıp, elindeki tavukları nerden buldu - ğunu ve neden böyle ucuz fiyatla sattığını soruşturmaktır.,, Bu tafsilât üzerine söyliyecek söz bulamıyoruz. Belediyenin ve halkımızın nazarı dikkatini celbe deriz. En makul tavsiye (o budur: Sokakta dolaştırılan ucuz tavukla döl Tayyare şehitleri (Baş tarafı 1 incide) mektebler ve zabitler selâm vazi- yeti alacaklar, siviller şapkaları- nı er. Bu sırada Falih Be yazıd, Galata kulelerinde, besi daire ve müesseselerde ve limranı- da bulunan gemilerdeki bayrak- la yavaş yavaş yarıya indirilecek ler, bütün fabrikalar ve gemiler- düdüklerini çalacaklardır. Ayni zamanda herkes ve bütün nakliye vasıtaları hürmet için bir dekika duracaktır, Selâmdan sonra ordu namına hava zabitlerinden, tayyare cemi- yetinden, halk namına şehir mec- lisinden birer zat hitabeler söyli- yelecklerdir. Hitabelerden sonra muzika ma- tem havası çalacak, bir zabit ku- mandasında harbiye mektebi ta- lebesinden bir manga (manevra fişeğiyle havaya üç defa ateş ede- cektir. Sonra geçid resmi başlıyacak ve sırasiyle Harbiye mektebi, Mal tepe lisesi ve muzikası, Hava ge- dikli küçük zabit mektebi, ?fırka muzikası, bir piyade taburu, bir suvari bölüğü, bir topçu batarya- sı, bir polis taburu, mektebliler ge çecektir. Geçide iştirak edenler Beya - zıda kadar gelecekler ve sonra da- ğılacaklardır. — — işçilikten . .— milyarderliğe (Baş tarafı 1 incide) bile alıb hayatını genişletemi - yecektir.,, Onun için, milyarder, şimdi hâlâ tornacılık yapmakta ve pa- raları dört gözle beklemektedir. Kendisiyle mülâkatta bulu - nan Fransız gazetecilerine de - miştir ki: — Bir gün içinde binlerce ye- ni dostum zuhur etti... Onlar - dan yakayı sıyırmak için adresi. mi değişlirn.sğe mecbur kaldım. Öjen, yazın Biariç plâjında da hamamcı olarak çalışmış, te- nis şampiyonu Süzan Lenglen'le İ resmini çıkarmıştır. Fakat, ta - bii, o zaman, o seviyedeki ka - dınları, kendisi için erişilmez bir hayal telâkki ediyordu. Bin- lerce yeni dost gibi, şimdi artık, Öjen'in güzelliğini ve zekâsını takdir eden binlerce kibar ka - dın da, şüphesiz, zuhur edecek- tir, ig Çin şimendöferlerini Japonlar aldılar Tokyo, 22 (A.A.) — Çin doğu şimendiferinin satılması hakkın - da Japonya ve Sovyet delegeleri arasında anlaşma hasıl olmuştur. Bedel 1934 de tesbit edilmis ve fa- kat kat'i anlaşma muallâkta kal- muştı. —o— Lehler çekingen davranıyorlar Varşova, 22 (A-A,) — B. Lâval ile B. Beck arasında Cenevrede şark misakı hakkında yapılmış o- lan görüşmeler, Leh matbuatınca dikkatle takib edilmiştir. Bu gaze- teler, her türlü mütalealar serdin- den içtinap etmekle beraber Fran sız gazelelerinin mütalealarını bil diren telgrafları aynen iktibas et- mektedirler. Bunlara koymuş ol- dukları başlıklar, resmi Leh siya- R — Akşam Postası ——---— (Baş tarafı 1 incide) beş arabaya bir intizam memuru verilecek, seyyahlar tam bir inti- zam içinde gezdirileceklerdir. Ce- miyet acentalardan alacağı para - dan yüzde yirmisini alıkoyacak, gerisini şoförlere hemen dağıta- i caktır. Bu münasebetle şoförler cemi - yeti otomobil sahiplerine ve $0- förlere hitaben birer mektup gön- dermiştir. Bu mektublarda şoför - ler cemiyetinin, Tayyare Cemiye- ti ile el birliği yaparak memleke - te gelecek seyyahları gezdirmek hakkını aldığı bildirilmekte ve şöyle denilmektedir: — Gerek bu işin kolaylıkla ya- | pılması ve gerek daima göz önün- | de bulundurmaklığımız lâzım ge- İen seyrisefer merkezine yakın bu İ lunmak için eemiyet merkezini Galatada Bosfor hanına taşıdık. Cemiyetimiz, bu şerefli ve ayni zamanda menfaatli işi üzerine a - hrken arkadaşlara o güvenmiştir. En büyük arzumuz bu işin iyi ya- pılmasından doğacak şeref ve maddi menfaati kimsenin hakkı- nı kaybetmeksizin bütün arkadaş lara dağıtmaktır. o Bunun için de bazı tedbirler alınmıştır. Bu ted- birlere bilhassa dikkat (edilmesi lâzımdır. Cemiyet, bütün arkadaşların bu faydadan istifade etmelerini baş vazife bilmekle beraber (gerek seyyahların salimen gezmelerine ve gerekse srhhf şeraiti ehemmi- yetle göz önünde bulundurmağa mecbur olduğundan O seyyahlara tahsis edilecek arabalarda fenni mahzurun mutlaka kaldırılmış ol- temizlik noktasmdan göze batacak bir kusurun olmamasını şiddetle BR 073 Bulgaristanda ka- bine değişecek mi? © XBaş tarafı 1 incide) Bugünkü Harbiye Nazırı Zlatef Dahiliye, Başvekil Kimon Georgi - yef İktisad, Başvekâlet hususi kâ» tibi Karakolokof “Maarif Nazırı olacaklardır. Dolaşan rivayetlere nazaran yeni kabineyi teşkil & edecek olan Delçef daha ziyade (köylüye ve ameleye dayanmak © istiyecektir. Bunun için de evvelâ, son zaman- larda çok Kuvvetlenen komünist - lerle Makedonyalılar hakkımda cezri tedbirler alacaktır. Bunlar Askeri Birlik tarafından alman kararlardır. Kralın ve di- ğer bir çok mühim adamları fi - i kirleri henüz meghuldür, Bunun için bazi umulmadık hâdiseler de olabilir. , Hükümet taraftarı olmıyan gazeteler Sofya, 21 — Burada çıkan Zora gazetesinin sahibi Danail Krapçev Bulgaristan dahilinde Karlov ka - sabasında ikamete (memur edil. miştir, Bundan başka Slovo gazetesi de üç gün müddetle (o kapatılmıştır. Bunun sebebi o her iki gazetenin doğru olsuyan havadisler neşre » derek emniyet kanununun 48 inci madesine muhalif olarak hareket etmeleridir. HABER — Zora ve Slovo gaze- teleri Makedonya komitesinin fi- kirlerini neşreden ve bugünkü hü rı almamak. Ondan ötesini beledi | setinin çekingen olduğuna delilet| kâmete taraftar olmıyan iki ga - yeye bırakıyoruz. | etmektedir, zeteir, Seyyah gezdirme.. Öde iy Kıtlık | Fransızların muhtı- (Seylanda hastalıktiğ rası Cenevrede |sonrabu âfet kı tetkik edildi Cenevre, 22 (A.A) — Havas As jansı muhabirinden: Sar mültecileri ohakkındaki Fransız muhtırasını tetkik eden u Taslar derneği konseyi, raportörü Belçika mümessilini gelecek top - lantışı için, konsey ile . görüşerek teklifler yapmağa memur etmiş tir, Muhtırada, seçimin ertesi gü- nü, Fransız başkumandanının Sar dan göçenlerin herşeyden evvel uluslar derneğini alâkadar ettiği- ni söylediğini hatırlatmakta, ulus lar derneğinin sebeb üzerinde te- sir ederek fenalığın önüne geç“ mek vazifesi ve bundan mes'ul ol- duğu bildirilmektedir. Muhtıra, Sar'lıların 15 sene u- luslar derneği tebaası oldukları- nr, bu idarenin devam etmesini is- tiyenlerin göçenler olduğunun a - çık olduğunu söylemektedir, Fran sz hükümeti, Sar'dan göçenlerin yerleştirilmesinin uluslar derneği bütçesine aid olduğunu takdir et- mekte ve mutahassıs o teşkilâtm burjarla uğraşmasını istemekte. dir. Muhtıra, Fransız hükümetinin evvelâ Sar'da yaşayan Fransızla- rı düşünecek iken, Sar'dan göçen- lerle, Alman tebaalarına karşı ne- ler yaptığını bildirmektedir. Artık, uluslar derneğinin teşri « ki mesaisi olmadan göçenlere yer ve yurd vermeğe devam edemez; Muhtıranın verilmesi, hiç bir i - tiraza sebeb olmamıştır, yalnız, genel yazgan, uluslar derneği büt Na 1—1 —36 ya kadar Sar'lı göçmenlere verilecek kredi olmas dığını hatırlatmıştır. Teslim nasıl olacak? Sarbrük, 22 (A.A) — Baron A- boisi'nin Sar'ı Almanyaya teslim etmek için Sarbrüke geleteği hak- kında dönen şayiaların o hilâfına olarak bu teslim ve tesellüm mua- melesinin, uluslar kurumu mami na Şar hükümet komisyonu reisi Bay Knoks tarafından icra edile- ceği haber alınmıştır. Yabancı memurlar, 28 Şubata kadar iş başında kalacaklar ve 1 Martta gelecek olan Alman komi. seri Bay Burkel, o gün, Alman hü kümeti namına Sar'ı teslim ( ala- caktır. Saylav namzetleri kimler olacak? Ankara, 21 — Mebus namzedi gösterilmek için Ç. H. Fırkasma yapılan müracaatlar tetkik edil- mektedir. Haber almdığına göre liste An-| statüko için mücadele etmiş karada hazırlanacak ve - şubatın ilk günlerinde İstanbulda toplana- cak olan fırka riyaset divanında kat'i şeklini alacaktır. . Fırkanm göstereceği kadın namzedler he- nüz kati surette belli değildir. İş- çilerden de namzed gösterilecek: tir, ein Almanyada maden - sanayii ilerliyor Berlin, 22 (A.A.) — 1934 se- nesinde bakır istihsalâtı artmış ve demirhanelerin istihsalâtı 52.600 tona çıkmıştır. 1933 senesi istih- salâtı ancak 49.000 tondan ibaret idi. Elektrolitik bakır istihsalâtı 170.600 tona çıkmıştır. 1933 sene- sinde bu nevi bakır istihsalâtı 160.300 ton idi. Seylan ağlasında malarya — talığından ölen binlerce kişide sonra, ekinlerin bozulmaşı den bir de kıtlık tehlikesi dari terebileceği haber veriliyor. İngiliz kabinesinin son topla” tısında dahiliye nazırı, bu nin ehemmiyetinden Uzun zamandır süren kurali” neticesinde birçok yerlerde wi lerin hali pek kötüdür. Birkaç haftaya kadar d i bir yağmur yağmadıkça, bu vehi ke Diğer taraftan ayni yerde me | larya ve ona karşı mücadele d€ vam etmektedir. İ Şimdiye kadar ( malaryadaf Seylan adasında ölenlerin tam *# yısı çıkmamışsa da birkaç bin duğuna dair ajansların verdiği h8* berler de tekzib edilmiş değildir mm Yunanistanın 270 tay” yareye ihtiyacı var Atina, 21 — Yunanistanın #* keri müdafaasını ve ihti > tesbit etmek üzere toplanan fırt reisleri meclisinde, ( hava nazif! müsteşarı, Yunanistanın iki yetmiş tayyare satın almak ihtiy# cında olduğunu söylemiştir. ğe , Dünyada nekadar ihtiyat altın vap Cenevre, 22 (A.A.) — kurumunun san aylık ii b tenine göre, Sovyet Rusyasında” hariç olmak üzere dünya altın ir” tiyat akçesinin miktarı artmıştır. Fransada 205.000.000, An kada 854.000.000, dünya piyas# larında altm kıymeti, ikinciti ayma nâzaran hafif surette zül etmiş olmakla, temmeuz ayi nisbetle gene epey yüksektir. Sınai istihsalât Almanya, Avuf turya, Belçika, Şili, Anserilem, 5 talya, Norveç, Holanda, Polonj İsveç ve Çekoslovakyada salâh # seri göstermiştir. Sınai tahvilât krmetleri A | turyada yüzde 38, Aln R yüzde 26, İngilterede sini * yüzde 21 nisbetinde —— Sar statükocuların!” reisi Londrada | Londra, 22 (A.A) — l Prens Hubertus Von Löw. buraya gelmiştir. Birkaç gün 1 ra, şirediki. Almanya hakkın” İ | Bahrimuhitteki adalâ' şenlendirilecek Vaşington, 21 (A.A) —R mi mahafile göre, Reisicumhi yağan Heri elli bahri hava yolu üzerindeki boş sin dan vake, Kingmarre ve Bu adlarda hiç bir vakit iĞA iğ. kurulmamıştı, Bay Ruzvelt, ii İ inşan gider oturur diye bu ek$ ği tamamlamak istemektedir...