22 Tktncikâinem 1936 üzamlıların Mezarlığı Büyük zabıta romanı “Peki, şunu söyleyin efendim: Hiç bir şey görmemiş olmamasına De dersin?, 4 “Dahasını da söyliyeyim: Bu .'_ı"h- Nuh Bey yaralandığı vakit, Rifat Beyin muaveneti olamadan :İı"hin kaçmasına imkân yok - Komiser, mütebessim: B İşi büyütüyorsun sanırım, a- Tizim!.. . dedi. - Hayalin pek ge - 'ü_"—-- Sana şunu — hatırlatayım: Rifat Bey, dün gece, harabelere Nuh Beyle birlikte gittiği errada, Mücrimin üzerine âteş etmişti . Ri unutma! — Bundan başka da, ifatın işe el atmasından çok ev - vel, köşkte epeyce mühim hâdise- ©ldu. Hattâ, katil hâdisesi de dan evvel oldu.. —Buitiraza cevab vereyim,, rü_—l'ıc et.. Rifat — Bey, gecele- *Yin, bir gölge, bir hayalet üzeri- T ateş etti. Belki de onu vurmak Tiyetinde değildi de kaza çıktı.. — Bunun böyle olması da muh- temel.. Lâkin, biç bir şeye istinad Stmiyen bir faraziyel, . H; Devam ediyorum.. Kendisi Ya gelmezden evvel cereyan :— hâdiselerin faili o olamaz!.,, W_—n.. Fakat, ayni zamanda, Setedi yukarı tavan arasına çıka - K3 mücrimlerin iki kişi oldakları- Sana hatırlatırım.. Komiser: ,,:_ Lâhavle velâ .... - dedi.- Azi- Rauf, düşünsene, kardeşim!. * Ümde iştirak olunca, önceden . var demektir.. Dirayet İ_Şm evinde cinayeti işliyen a- Kiğ Rifat Beye müracaat mec - 'ttinde — kalacağını önceden Bazıl kestirebilirdi ki onu kendine :'ü_' ortağı yapsın?.. — Haydi, peli, mantığından ayrılma .. Bir İsin bütün ihtimalleri yokla- Tası doğrudur.. Lâkin mantıktan d..:.d' cevap — vermedi.. Sadece Bü Tinı isirdi... İıuh“h bu muhavere, hazırlan - ıirı:" strada cereyan ediyordu .. &. sonra, aceleyle çıkacaklar - _::'lî. © sırada — çalan telefon verelerini de, hazırlanmala- da yarıda bıraktr.. :::İıkîkı kadar — konuşuldu.. X KY:I“' Raufa döndü: Sim telefon ediyor, biliyor — Kim?. — Murad Bey!, — Allah allah.... __7 Ne diyor diye tahmin eder - — Ne diyor?. biLk Bu akşam, otomobilinde bir lin gi Mendil bulmuş. Bu mendi- lıl:u'""d' “A,, markası varmış; ;.:;ndiı':nı aid değilmiş. qı_î_:md'n şayanı merak! -de- &ü ı.i" söylediği doğru ise biri Ür r—k' sürmeğe kalkıştı demek- ş ej yalan söylerse, ondaki Yör, küstahlık derecesini bulu- Komiser, ayığa kalktı. Sakı, Vakt geç... Rauf, kardeşim! #ye h!’“ olup bitenlere dair kim- İı.d.u" şey söyleme... Arkadaş- at Mehmed ile Davudu al, an Yirmi birde, sayfiye sokağı- ı.h:" başında bulununuz! A- lar yanmda mı? Nakleden : Vâ -NO — Evet, Dirayet Hanım, onları bana bıraktı. — Mükemmel! Biz içeri gire- riz ve arkadaşlar, köşkü, dışardan göz hapsinde tutarlar. Otelin sofasında, Rauf, sabır- sızlıkla bekliyordu. Dirayet Hanım, çok geçmeden, odasından indi. — Nuh Bey, ameliyatı tehlike- sizce atlatmadı ya? — Tehlikesiz atlattı... Yarasım- dan inşaallah kötü bir netice çık- mıyacak! Yakında iyileşeceğini umuyoruz. Bana anahtarları ver- nafile yere yorulmuş oldunuz. Son radan da verebilirdiniz. — Anahtarların bende kalma- sınır rica elecektim. — Gece'eyin say7f'yeyi mi bek- liyeceksiniz? — Hayır, bu gece değil... Fa- kat, arkadaşım komiser Vedad Bey, eğer mahzur yoksa, anahtar- ların bizde bir müddet daha kal- masını istiyor. —Ne mahzur olacak efendim?. Buyurun. — Teşekkür ederim... Sizi aşa- ğı kadar yordum... Rahatsız ol- dunuz. . Kadın: — Estafınu'!'ah... -dedi. — Allahasr-arladık. — Güle güle... Kadın, merdivenleri çıkmağa başladı. Biran #urduktan sonra, Rauf, onun a1kaymndan koştu. Di- rayet Hanımı merdivenin üstba- şınla buldu: — Affımızı rica ederim... Ehem miyetsiz bir tafsilât hakkında da- | malümat almak istiyordum: Size Rifat Beyi gönderen hususi polis hafiyeleri idaresinden raporlar aldmız mı? — Hayır... Hiç bir rapor falan | almadım. (Devamı var) İstanbul Asliye d ncü Hukuk mahkemesinden: Saul Modyano ve Jan Bem eldiven fabrikatörü vekili İsakHazan tara fından Beyoğlunda Tozkoparan- da Adler apartımanımnda babası Jak Adlerin yanında oturan Leon Adler aleyhine 2300 liranım tah. sili isteğiyle 9344—491 numaralı dosya ile açılan davanın 12—1— 935 tarihli mahkeme celsesinde; Müddeaaleyh daveti vakıaya bi- naen mahkemeye gelmemiş oldu. ğundan gıyabında mahkemen'n icrasıma ve gıyap kararının tebli- ğine ve davacı davasını ispat ede- memiş ve esbabr subutiye de gös- terememiş olduğundan ve yemin dahi teklif eylemiş iduğinden müddeaaleyhe yem'n davetiyesi gönderilmesine ancak M.A. otur. duğu yer meçhul — bulunduğuna mebni gerek giyap kararınım ve gerekse yemin davetiyesinin ilâ- nen yapılmasına ve müddeaaleyhe iki ay mühlet verilmesine ve mu- hakemenin 23 — 3 — 935 günle mec'ne tesadüf eden Cumartesi günü saat 14 de talikine karar ve- rilmiş olduğundan müddaaleyh tarihi ilândan itibaren iki ay zar- fında itiraz etmediği ve muhake- me gününde hazır bulunarak ye- mini ifa etmediği takdirde vakıa- ları kabul ve yeminden imtina et- miş addolunarak davaya sabit na- mek için mi geldiniz? Bu saatte || ı Hızslarında yıldız işareti olanlar Üzer. erinde 21 .Lde muamele görenler- | dir. | Raxamlar k apanış fiatlarını gösterir w* — ü W — u — SA — * Viyana * Madrir * Berlin * Varşova « Badapeşte * Bükreş N, - -| * Belgrat M - * Yokebama 38 — * ÂAltın ©47, — 4 Mecdidiye — 42 — * Stakholm * Ramkaot — M0 — ooT ÖL | | Çekler îı;.p. sa. 16) — « Londra 617.— |© Stokhim * Nevyork — 020—| « Viyanı * Parks 206 |e Madrir * Milâmo 929 - | « Berlin « Prükse 4.4035|* Varşowa * Atina 838782| & Budapeşte » Cenevre — 2.45s0| 4 Bükreş * Sofya 67385 |» Belgrat « Amstetdam LiT4s|& Yokohama — 27604 * Prap 180075 |4 Moskova — 1000 — ——— —— İ ESHAM KD KEREEE D İş Bankas — goe — Teamvay — 3130 | * Anadolu 26 -|« Çimemto as 1310 | Reji 220| — Üsyon Değ Şit. Haytiye — 14.50| — Şark Değ. * Merkez Bankasi 67.75| — Balya U Sigorta — —,D0| Şark m. ecza Romoati rRes| — Telelon — — ——— —— Istikrazlar — tahviller *1993Türk Bor.! 9020| — Elekerik » İT 20.10| — Tramvay 6 v e « M 2055| — Ruhtim İstikrtzıDakili | M ıs| , Anadolu ! *Ergan! istikrazı o7.— | « Asadola l! Anadola Hi * Nevyork * Paris * Milâno /» Brüksel * Atina —- 0l . Mümessli A 18,30: haberler, 19,40: şehir tiyatrosu artist. lerinden Bayan Samiha tarafından şan. 20, 10: Maliyo vekâleti namına konforns, 20,40: Bayan Jülide yan. piyano ile. Sit şilr, 21,181 son haberler -barsalar- *1,30: radyo örkes- trası. 29: Radyo caz ve tango orkestraları. 228,Kha, VARŞOVA, 1845 m. 18: senfanik komser. 18,83: piyano refa- kntile şarkılar, 18,50: sözler. 10,15: hafif muslki. 10,48: sözler. 20: şarkılar. — Aktü- Altta, 20,950: Çingene romanları — (plâk), — Bözler, 31: Salon orkestrası. — Haberler ve salre, 28,15: plâk — sözler. 24,08: dana. 545 Khr. BUDAFPEŞTE 550 m. 1BASI PlAk, 16,18: ders. 10,448 krenan kön: seri. 20.30: Sözler, — Haberler. 29.20: Or - kesira konseri. 29,50: tam snat. 98 Opera orkestrası konseri. 86: Çingene — orkestrası. 1,05: son habarler, 118 Khz. MOSKOVA, 1714 m. 10,80: Kolkaz neşriyatı. — 10,551 konser, 8: mühtelif dillerle neşriyat. 823 Khz. BUKREŞ, 885 m. 18,15 Gündüz neşriyatı, plâk, 18 plâk, 19 haberler, 19,15 plâk, 90 Dera, 2080 plâk, (operet musikisi), 2045 kanferans, 31 Sen- fonik konser, sözler, 21,10 konsorin devamı, 22,30 haberler, 23,10 kahvehane koaseri Yitirme: Nüfus kâğıdımı yitir- dim. Yenisini çıkaracağım, Eski- sinin hükmü yoktur, (3817) Envr Algan | zar'y'e bakılacağından mahkeme ye kabul olunmıyacağı gerek gi- yap kararı ve gerekse yemin da- vetiyesi makamına kaim olmak üzere ilân olunur. — (3826) | Her parçası ayrı bir heyecanla okunacak macera, kıskançlık, kuvvet, aşk ve seyahat româanı “ASLANLI HÜKÜMDAR SÜLEYMANIN OĞLU Ğİ Tefrika No.144 — Buradı yanımda! Kendisi- ne verilecek bir haber mi var? — Evet., Ona kardeşini getir « dim.. — Aslanlı bükümdarı mı? — Evet.. Reis oğlu bu sırada kulübeye yaklaşmış bulunuyordu. — Dönüşünden kimsenin habe- ri yok mu? — Hayır, hiç kimsenin. Biz gel- diğimiz zaman bütün köy derin bir uykudaydı. — Niçin uyandırmadın. Baba- ma niçin haber salmadın. — Gece yarısı bunu yapmaktan çekindim. Daha doğrusu aslanlı hükümdar razı olmadı. Herkesle sabahleyin görüşürüz, dedi. Murad, reis oğlu, ihtiyar Haşi - mayla konuşurken, kulübesine girmiş ve uzanmıştı bile.. Reis oğ- lu uzaktan ihtiyarın kulübesinde aydınlık gördüğü halde ona bir şey söylememiş, bilâkis köye gi - rince: — Haydi Murad, sen git, yat.. Yarın sabah görüşürüz, demişti. Reis oğlu ihtiyara: — Muradı çağırayım mı? Diye sordu.. — Yavuza soralım.. İhtiyar bunu söylerken kulübe- den içeriye girmiş bulunuyordu. Yavuz, Merzuka ile beraber, kulübenin bir köşesinde oturmuş, ayakları dibinde üç aslanı uzan - mıştı. Bu görünüş, aslanlı hükümda - ra daha başka bir mana, daha baş- ka bir heybet veriyordu. Reis oğlu bu manzarayı kulü- be kapısından görünce, içeriye girmeğe cesaret edemedi ve kapı önünde bekledi. Fakat az sonra Haşimanın çağırması üzerine gir- mek mecburiyetinde kaldı. Haşima Yavuza reisin oğlunu tanıttı: — Reisimizin oğlu Karan.. Aslanlı hükümdar: — Haşima bana sizden çok bahsederdi. Ağabeyimi yalnız bı- rakmadığınız için size teşekkür e- derim. Karan şaşkınlıktan teşekküre Karşılık bile verememişti. Neden sonra: — Kardeşinizi çağırayım mı? Dedi. — Uyumadı mı? — Zannetmem daha uyumuş olsun. — Şüphesiz, hattâ ben de bera- ber gelmek isterdim. — Gidelim.. Yavuz ayağa kalktı. Ayni za - manda Merzuka'ya: — Haydi.. Sen de gel.. dedi. Aslanlarının kendilerini takib etmesine müsaade etmemiş, onla- rın yerlerinde kalmalarını lıtaııirl ti. Merzuka: * — Sanki beraber gelseler ne o- kuar, * — Ne kadarcık yer. Onu da alır buraya geliriz. l Yürüdüler. İhtiyar önde, Murad| vur ve Merzuka arkada ve gerilerinde de Karan vardı. Dışarısı kapkaranlıktı. —Alışık * elmıyan bir ayak buralarda kolay- lıkla ilerileyemezdi. Nitekim Mer- zuka da bir hayli sıkıntı çekiyor- du. 4 Yavuz, Merzukanın bu üzün- tüsünü hissedince kolundan tuttu ve onun kolaylıkla yol alabilme- sine yardım etti. İhtiyar, kulübeye yaklaştıkla- rı zaman: — İşte, dedi. Muradın kulübe- si şu karşıdaki... Şimdi, kardeşi- nin ayağına geldiğin' bilse, böyle bir ölü sükünetiyle içeride rahatça oturabilir mi? Kimbilir şimdi ne kadar sevinecek Yavuz: — Umarm.. Fakat ben de müd- hiş bir heyecan içindeyim. Kal- bimin bu dakikadaki kadar kuv- vetli çarptığını hiç bilmiyorum. — Şüphesiz böyle olacak. Ağa- beyinle kaç sene sonra karşılaşmış olacaksın. — Orman bana senelerimi u - nutturdu. Kaç yaşımda olduğumu bile tayin edemiyorum. Fakat on- dan ayrıldığım zaman on üç ya- şimda ya var, ya yoktum. — Murad bana geçen gün ko- nuşu)lLen aşağı yukarı elli yaşına bastığını söylüyordu. — O elli yaşmda varsa, ben 38 ini bulmuşum, Aramızdaki yaş farkı 12 idi. — Demek 25 senedenberi on « dan ayrısın.. — Hesabça o kadar. — Çok.. Çok.. Dile kolay. Bu kadar zaman ayrı yaşayan iki kar- deşin biribiriyle karşılaşmaları az zevkli, az heyecanlı olmıyacak. — Evet.. Çok heyecanlı olacak. Merzuka söze karıştı: — Bari birdenbire görünme Ya- vuz.. Her şey olabilir. Haşima ev. velâ haber versin. Sen sonra gö- rün. (Devamı var) HABER Akşam Postası İDARE EVİ ISTANBUL ANKARA CADDESIİ Tolgrat Adreai: İSTANBUL HABEK Telefan — Vazıt SSXTT — İdarei Saste TABONE ŞARTLARI i ı » * lt ayat İ Türkiyei 120 850 600 1250 Krg Bonedlr. 130 G6 M0 i6lü ILÂN TARIFESİ Ticaret Hânlarının satın 1386 ( KResmi Uünlar 10 buruştar. i Sahibi ve Neşriyat Müdürü: HASAN RASIİM US Bazıldığı yerti (VAKTT) Matbasaı Bu Perşembe akşamı SARAY sinemasında JOSEPHiNE BAKER ve JAN GABiN Z U z U filminde