Dünyanın en çok ©&ünan romani ar söneden beri, Türkiyede, nde macera romanları moda ha- dr dir, Fakat, bunların pek na- ğ İrzalar tarafından yazılanla» i Müstesna, ekserisi, okuyucuları u hayale düşürüyor. Zira, .” bir tefrikayı takib eden neticede, bir küp ile or: Müellif, hâdiseyi lde, budaklandırmış, fa- nay eyi bağlıyamamış... Zih- ta, doğan Minesk sualleri ce Okuyucunun “ tarihi macera,, yanımdan bir beklediği, masal lerinde yaşamaktır. Diğer bir iyi de, tarihte ismi geçen Til TR, aşağı yukarı doğruya bir şekilde, seciyelerini, ha- Mam t öğrenmektir. “e ihtiyaç, geçen asırda, Fran- it rileri arasmda da doğmuş- (y, ha en güzel cevap veren o | Zevako —Michel Zewaco) N ii Edebiyatçılar istedikle- d dar onu klâsik hudutlarını biç atmak istesinler. O, hayal, bağ, vak'alarm sıralanması, dky sr bakımından değme — © bile taş çıkartmıştır! ür, e Zevako'yu, üç beş nesil li , milletlerin, bütün kari- g Kumuşlardır. Mayra an bir hayli evvel, yani, k *Yet ilânının tam senesinde niz, d yılımda, Fransız müelli- balina, TA serişi, bizde de kitap kip.” Sıktıysa da, bunu hem es- anasi bilmiyen nesil artik ©- hiz, DAsıl — bilse bile (bakı. : DİR. ! Myamaz r lisanla yetinir!) çaydan ve ortasından iki par “Yama geklediyoruzı Pah âlemi medeniyetin pa- 0 adimi olan o kara Roma dej ba ea içinde habi- hal eke dehşeti ( esrarengiz, Digi, iliklerine kadar tesir et- M i hun yes ddema hatibi şehir Çiçero l Tum denilen meydanı velve he matikaperdaz ve sadayı a ie — hitabetten etrafa ak ip « meş'um, mahuf sesler l m nir okuyor idi., Mag mukaddemeyi o böyle İ Zİ İşte bir de ortadan: İri siyah gözün tenvir et Yulunduğu bir simayı cazi. ve Venedik dilberleri- iy olan uzun; kumral Hale imiz bir tarzı pike &i ride ta ediyor, şahsmın hey” anda, hal ve hareketi rah Ni nden bir lâtafeti mağ- Mein, külerek masiyei meliha. ittet okunuyor uğu mahalde, şimdi, i mânayı da b sirada vöehi dilâra a ara olan hurureti infisi, Ge * ediyordu. Ne her hüYer ki, artk, aşki tercü Baez shetten ölmüş buluyor. Aşki e anlamaz. Anlaşa bile, er roman diye oku- bi, Mişel beki, söylediğimiz gi düny, €vako'nun eserleri, bü- ka, duğu ada, taki ün ğ romanlardandır.. 7 Nu tek, km olanlar bile, bu. heyecanla takib ederler. olanlar da, okuyanlar. ti melikânesina bir rernakı | içkiden sonra.. Yanındaki kadını vu- ran delikanlı mevkuf Şehreminin- | dasında bir cerh © vak'ası olmuş, ahçılardan o İs- mail Hakkı a dında bir genç, Bedia adında bir kadını bıçakla ağır surette yaralanmıştır. Hadi- se şöyle cereyan etmiştir: Carih İsmail Hakkı, Şehremi- ninde Saray meydanı caddesinde bulunan bir lokantada ahçıdır. Ev velki gece dükkânmdaki işini bi- tirdikten sonra biraz kafayı tüt- süleyerek doğruca Beyoğluna gi- dip caddeikebirde dolaşan. Bedia- yı otomobile alarak Şehreminine olduğunu, kendi dükkânmda bu- lunan diğer işçilerin yatmış olduk | larmı hesap ederek kadını dük- kânun iç tarafındaki odaya almış | ve içmeğe başlamıştır. İsmail Hakkı, iyice sarhoş ol duğu bir sırada Esat, Ali ve Şev- ket adında olan dükkânm diğer işçileri odanm içine çıka gelmiş- lerdir. Gece yarısı bu misafirlerin gelişi, İsmail Hakkının meş'esini kaçırmış, ve fazla sinirlendirmiş © lacak ki, gelen üç arkadaşma bir şey söylemeksizin bir sandalye kaldırıp vurmağa teşebbüs etmiş ve fakat gücü yetmediğinden ora sı karışmış, bu esnada bıçağını çekerek Bediayı omuzundan yâra kabotaj işi hakeme verildi Deniz yolları idaresiyle vapur culuk şirketi arasında 1935 yıl İ nın on bir aylık kabotaj taksimini yapmak için yapılan içtima daha ilk gününde bir ibtilâfla netice“ * | lendi. Bu günkü şerait dahilinde iki idare arasında bir anlaşma ze- KB mini bulmak imkânı görüleme- i mektedir. Fakat, bir taraftan da, 1935 yılı için yalnız bir aylık ola» rak yapılan muvakkat tarife bu aym nihayetinde bitmektedir. Bu i vaziyet karşısında her iki taraf bir anlaşma teminini hakeme havale etmeğe karar vermiştir. Aldığımız malâmata göre, bu günkü ibtilâfm başlıca sebebi fapurculuk Şirketinin ileri sürdü. ğü nokfai nazarın Denizyolları tarafından kabul edimemesidir. Sıkı teftiş lâzım Hile yapan fırıncılar olduğu anlaşılıyor Son zamanlarda muhtelif fı- rmlardaki ekmeklerin, unun cinsi itibariyle, birbirinden pek farklı olduğu görülmektedir. Meselâ ba- zı fırmlar fırancala gibi beyaz ekmek satarken, bazı fırınların bundan çok farklı esmer undan yapılmış ökmekler sattıkları gö- rülmektedir. Halbuki (operatör Bay Eminin Şehreminliği zama- nında birinci nevi ekmekle ikinci nevi ekmek birleştirildiği zaman- dan beri, pek az tadilâtla, değir- menler İstanbul fırmları için ayni ekmek unu yapmaktadırlar. Bu vaziyete göre bağzı fırıncıların 8- şik gözlük yaparak ekmeklere başka un karıştırdıkları anlaşıl- maktadır. Belediyenin her tefti- Te var,Nle dönmüştür, Delikanlı, vaktin geç |- Vapurculuk Şirketi yeni aldığı va | şinde kimyahaneye gönderdiği ek purlarla kabotaj hissesinin yüzde | mekler meyanında bu neviden bir karkı kendisine ait olduğuna göre | Kaş fırımın,nümunesinin bozuk ol her hatta, iderenin de hisseleri | duğu görülmektedir. Belediye bu- nisbetinde, vapur işletmesi lâzım | Mun tamamen önüne geçmek için geldiği noktai nazarmı ileri sür. | teftişleri daha sik yapacaktır. müştür. Denizyolları idaresi ise, : va isik iz karışıklığa se. | İğrenç bir hâdise beb olacağını ileri sürerek, kabul Çenberlitaşta oturan bir kutu- etmemiştir. cunun çocuğu 11 yaşlarında Sa- Bu vâziyet karşısında mesele | dettin, dokur on günden beri kay- hakeme havale edilmiştir. Hakem | bolmuş, babası ile işten haherdar hey'eti ekonomi Bakanlığı Deniz | edilen zabıta, bir türlü çocuğu bu- ve Hava yolları o Müsteşarı Bay | lamamışlardır. Sadullah, Müsteşarlık kabotaj mü | On gün gözükmeyip nihayet dün | dürü Bay Âyet ve Deniz Ticâret | sabah kendi evink gelen Sadettini | müdürü Bay Müfit Gayretten mü» | babası görünce çok sevinmiş ve | vekkeptir. Ankarada bulunan Müs | şimdiye kadar nerede bulunduğu- teşar Bay Sadullah verm sehrimi. nu sormuştur.Çocuk, babasına on — düneçek m hey et yarın Deniz günden beri nerede olduğunu gös | ticaret müdürlüğünde toplanarak tereceğini söyliyerek onunla be- lamıştır. Bedia can acısıyle feryada baş- layınca Esat, Ali ve Şevket kaç- mışlardır.. Kadının feryadından sonra aklı başma gelen İsmail Hakkı, Bedianın yarasıyle meşgul olduğu bir sırada ele geçirilmiş- tir, Bedia Şehremini Gureba, hasta- hanesine kaldırılmış, İsmail Hak- kıda dün müddei umumilikçe tevkif edilmiştir. Altın kaçakçılığından suçlu olanların muhakemesi , Memleket dışına altm kaçır. mak suçuyle yakalanan Eğe va- puru ikinci akptanr Hüsametin ile Galatada Doğru yolda Kamel ya şekercisi Avram, eski banka memurlarından Yorgi, komisyon- cu İstimava sarraf Naum dün öğle den sonra sekizinci ibtisaş mahke mesinde sorguya çekilmişlerdir. Maznunların hepsi, kendileri. ne isnat olunan suçları inkâr et. mişlerdir. o Mahkeme heyeti | Hüsamettin, Yorgi, İstimava Na- İ umun gayri mevkuf olarak, Avra- İ min mevkuf olarak muhakemele- İ rine bakılmasına karar verilmiş, İ Avram mahkemede tevkif edil | miştir. Muhakeme bu ayın 29 zu- İ na kalmıştır. Bunu, karilerimize bir cild olarak hediye ederken, hafif kıraat kü- tübhanemize de bir eser kazandır. miş olduğumuzu sanıyoruz. Hatice Süreyya bu iş hakkındaki kararımı verecek : ası , , | aber sokağa çıtıp Mustafa, Ha. tir, Elalem kacar te li hek | ny Heme adl üp gencin dale de itirazsız kabul edecektir, tilt yöşteribiş clhrmi” bbndlelsi zorla odalarmda tuttuklarını söy- AE ALI m .POLİZTE lemiştir, Bunun üzerine (o Sadettinin ba bası, doğruca polis merkezine gi- Coşmuş! ? Davudpaşada oturan Midhat derek olanı biteni anlatmış ve sasböş olam, İecekin kanli mütecasirleri yakalatmıştır. Üç ar bacağından yaralamıştır. kadaş, dün dördüncü müstanliklik | Otomobil kazası tarafmdan tevkif edilmişlerdir. Kadıköyünde oturan Şakir dün Vezneciler caddesinden geçerken “Bey, ağa,, kalktığın- şoför Vahidin 2083 numaralı oto- dan haberi olmıyanlar mobili altında kalmış, başından) (Bir kanunla Bey, Ağa, Efendi yaralanmıştır. gibi ünvanlar kaldırıldı£tan sonra Ölüm da hâlâ bazı tiçarethanelerin ün- Balıkhane kabzamallarından | vanlarının “falan efendi müesse- Leon Hancıyan dün Sirkeciden E- | sesi,, , “falan bey idaresinde,, gi minönüne giderken sokakta dü-| bi tabelalar astıkları görülmekte. şüb ölmüştür. Yapılan muayene-| dir, Bu gibi ünvanlar taşıyan mü- de kalb durmasından öldüğü an-| esseseler hakkında kanuni takibat Vaşılmıştar. yaprlacaktır. Çamaşır aş . | Beyoğlunda oturan Ojeni ça- N ker maşır asarken sokağa düşmi eni > şe pri kaçak muhtelif yerlerinden ii çılığı a. tir. Gümrük muhafaza teşkilâtı ta- rafından Bulgaristandan memle- Yunanistana uskum-| kete şeker sokan üçüncü bir şebe- ke yakalanmtşur. Bu şebekeye mensub 11 kişi tutulmuştur. o Şe- bekenin bazı muhacirleri kandı. rarak Bulgaristandan İstanbula 230 ton kaçak şeker getirdiği ve bunun yetmiş tonunun şehire 40 kulduğu, geri kalan şekerlerin ise ru ihrac ediliyor Bu yıl yaz sonundan beri Yu- nanlılar İstanbuldan (o külliyetli miktarda palamut almışlardı. Yu- nanlıların şimdiye kadar aldıkları palamut 300 bin çift tahmin edil. mektedir. Son günlerde boğazda | henüz gümrük anbarlarında bu- mühim miktarda uskumru çıktı: | umduğu meydana çıkarılmıştır. ğmdan gene Yunan kayıkları gel | Gümrükte bulunan 150 ton şeker meğe başlamıştır, Yunanlılar şim- | müsadere edilmiştir. Tahkikat e- di de uskumru almaktadırlar, hemmiyetle devam ediyor. > —— — yok Dörtyüz senelik bir dava Bundan tam 400 sene evvel Le- histanda Baron Lenk isminde bir adam ölmüş, vasiyetnamesi muci- binee bütün varını yoğunu bir ma- nastıra vakfetmiş, kendi mirasçı- larını da mütevelli tayin etmişti. Baron Lenk çok zengin oldu - ğundan manastıra bıraktığı mal da milyonlar değerinde bulunu - yordu. Halbuki o zaman memlekette papasların nüfuzu çok fazla ol - duğundan papaslar bir yolunu bu - lub burasını zabtetmişler, bunun üzerine Baron Lenk'in varisleri kendileri aleyhine dava açmışlar»- dı. Fakat bu dava bir türlü neti- celenememiş ve Lehistanın Ruslar tarafından zabtına kadar celse- den celseye talik edilmekle vakit geçirilmişti. Rus hükümeti burasını zabte- dince bütün mallar üzerine haciz koymuş ve maliyeye devretmiştir. Mallar papaslardan almınca bu sefer varisler eski davayı tekrar yenilemişler ve haklarını aramış- larsa da mahkeme tekrar talik e- dile edile bir türlü kat'i bir netice- ye varmamıştır. Nihayet umumi harb kopmuş ve Lehistan tekrar istiklâlini kazan- mış. Bunun üzerine Baron Lenkin varisleri geçen sene yeniden mah- kemeye müracaat ederek bü asır- lık davayı yenileştirmişlerdir. Şim: di muhakeme tekrar başlamış ve başka güne talik edilmiştir. Bu mahkeme daha 400 sene sü- rer mi dersiniz? Hukuk fakültesinde istifalar Hukuk Fakültesi Doçentlerin den Münip Hayri ve Feridun Kurt Sumer Bank ve matbuat umum | müdürlüğü tarafından kendilerine teklif edilen vazifeleri kabul fakülteden istifa etmişlerdi. Son hafta içinde amme huku- ku doçenti Hüseyin Nail de istifa etmiştir. Münhal kalan bu memnu riyet hukuk doktoru Recai Galibe teklif olunmuştur. İktisat Doçenti Ahmed Naim ve Hakime de İktisat Vekâleti ta- rafından birinci sınıf raportörlük teklif olunmuştur. Maddi sebeplerden dolayı fa- külteden çekilmek mecburiyetinde kalan doçentlere yeni vazifelerin- de muvaffakiyet dilerken ilim sa- hasında bıraktıkları boşluklara a crmamak elden gelmiyor. Kadıköyünde yedi eroinci yakalandı Kadıköyünde Yeldeğirmeninde oturan Nuri ile metresi Haykano- gun evinde arama yapılmış, on dört paket heroin bulunmuştur. Heroin satın almağa gelen İz. zet, Andon, Hasan, Yorgi, Kâmil, Zeyneb de yakalanmışlardır. ——.— Seyyah işleri Bu ayın ronunda, Amerikalı 300 seyyahla “Resolute,, isimli vapur limanımıza gelecek, bir gün kalacaktır, Diğer taraftan, seyyahlarla ge- zecek olan İstanbul tercümanları- na verilen yeni tarih dersleri, son safhasına gelmiş dün “âdabı mua şeret,, dersine başlanmıştır. Kama Bir konser “Çocuk Esirgeme Kurumu Beya zit Kolu,, menfaatine Şubatın al- tıncı günü Beyoğlunda Saray si- nemasında deniz kızı Eftalya ile Kemani Sadi tarafından bir kon- ser verilecektir, ve