4 üzamlıları n Mezarlığı Büyük zabıta romanı Nakleden - Vâ- Nü öi *“ Bu sırada, birbirini kateden Yollardan biri üzerinde bulunuyor du. İşte şurada... Zarp - işaretiyle | Rösterdiğ'm yerde... Buna rağmen, karanlık öyle şiddetliydi ki, ! Böremiyordum. Kendisine bağır- dim: onu “— Durun, yanrnıza geliyorum. | Halam, bir yere çarparak düşme- hizden korktu. Geçen sene, dost- larımızdan biri çarparak düşmüş- | tü de yaralanmıştı. Yanma git! tim: “— Sizin katettiğiniz yolu ka- tetmemişim... | ilâve et tiğin '— Öyle ayni yolu etmemi- Şiz... Ben, sol taraftaki dairevi yol dan geçtim... “Böyle söyliyerek geri döndü. Rifat, krokiyi eline aldı: izi lütfen biran ve- in geçtiğiniz le gösteriyo- Nihayet, sol tarafınızda - ses| l;ıt iyorsunuz. (A) harfiyle göster- kt Şu ada durmuşsunuz. yolu katetmek için ne kadar Man sarfettiniz? —Takriben otuz saniye... —Otuz saniye... Ondan sonra Murat Beyin kelişini işitiyorsu- uz... Ö, zarp işaretiyle gösterilen şu noktada bulunuyor. Demek ki, Murat Bey, iki buçuk dakikalık bir zaman sarfetli: Yani, sizin sarfettiğiniz otuz saniye ile sizden evvel çıktığı iki dakikayı cemedi- *yorum. Bittabi, bu zaman, bahçe kapısına gidip gelmek için icap eden zamandan pek fazladır. Ka- pıya giderken sol taraftaki yoldan| geçtiğini bana söylediniz. Şu kü çük zait işaretiyle gösterdiğim yo- lu katetmiş demektir ki, benim de bu hususta dikkat ettiğim bazı ci- hetler var. Demek, giderken takip ettiği yolu avdetinde takip etme-| miş. Zira, birbirini kateden yollar | Üüzerinde »bulunuyordu. Bahçeyi | iyi bilmiyen bir adam için, bilhas-| sa karanlıkta, bu tarz, gayri man-| tıkidir! Siz de »bu fikirde değil Misiniz? Nuh, dalgıin: — Belki... -<dedi. —Saniyen, mademki Murat Bey merdivenin sol tarafından in- di, salonun pek yakininden geçti demektir... — Şüphesiz... Fakat... — Fakat?.. — Şunu söylemek istiyorum ki, halamla Kadriyeyi o derece kor- kutan o hayal, ben odadan çıktık- tan sonra, yani Murat Beyin oda- dan çıkışından iki dakika — sonra| Pencerede görünmüştür. Bu sıra- da, Murat Beyin oradan hayli u- Zaklaşmış bulunması lâzimgeli- Yordu. — İhtimal öyle lâzımgelir.. Fa- t, pencerede o hayal göründüğü Zaman köşke siz pek yakmdmız... Nuh, doğruldu ve polis hafiye- Sinin sözünü kesti: —-Size söyledim ki, sağ taraf- taki yoldan yürümeğe başlamış- tim, Burası, salon penceresine ta. Mamiyle zıt bir noktadır. — Bunun böyle olduğunu ka- edelim. Fakat, siz de lütfen, imle beraber, şunu kabul edi * Murat By, köşkten uzaklaşıp İ tur. Siz de sağ taraftan yürümüş- sünüzdür. Fikrimi doğruca söyle-| mek için bildireyim ki, Dirayet vel; Kadriye Hanımları korkutan hı- yalin onun tarafından meydana getirildiğini pek âlâ iddia edebi- liriz. “Bu hâdiseyi meydana getirdik ten sonra, alelâcele yürüyerek, bir birini kateden yollara sapmış ola- bilir.. “Zarp noktaya geldiği vakit, yani yaklaşınca, size sesleniyor. Böyle- likle, geri döndüğü zehabını size size | veriyor. Öyle ya: Mademki ken- disini pencerenin yanından ayrı- lırken görmediniz, kapmın yanın- dan gelmediğini iddia edemezsi- niz. Nuh, verecek hiç bir cevap bu- | lamıyordu. —Tabii... Bunun böyle olma- dığı ispat edilemez! -dedi. Rifat, gülümsiyerek tekrar sö- ze başladı. Gözlerini muhatabının gözlerine dikmişti. — Murat Beyin siz çıkarken hakikaten arabasının yanında bu- lunduğunu da kabul edelim. Şu- nu tasavvur ediniz ki, siz, merdi- venden aşağı iniyorsunuz... Sol tarafı takip ediyorsunuz... Nuh, doğrularak: —Pardon... lemiştim... Sol değil, sağ demiş- tim ... — Bırakınız da sözümü - bitire- yim.. Böyle diyerek, polis hafiyesi, gülümsüyordu ve sakin görünü-| yordu. (Devamı var) YAEETEARR A Yeni Eserler Dün ve Yarın 'Tercüme külliyatı Sayı 17 Ş Andre Llesse Suphi Nuri İstatistik Fiatı 30 Kuruş Dağıtma yeri: Vakit Matbaası FİTRE — ZEKÂT Oruç ayındayız, fitre ve zekât | vereceğiz. Bunları kimseye ver- me, Tayyare Cemiyeti toplaya - caktır. HMapgyırazKMvıgayıaı İN RayıoygytRE I ygyggago HN angeyygyli s- Diş Tabibi Halit Galip Ezgü (i Istanbul ve Münih I,; Universitesinden Diplomalı Pinm yanına girecek yerde, sa-/? lonun penceresi altında —durmuş- $ Beyoğlu l'qılvuı Necip Ap. Na 2 işaretiyle gösterdiğim | Ben size aksini söy-| HABER Akşam Postası | BORSA | — ” Mukut (Satış) — İ 624 126 120 216 118 2450 818 24 Amrısterdam —& Prag 102 tokholm 22 Londra Nevyark Pat is Milâno Brüksel Atina Viyana Madrit Berlin Varşova Budapeşte Bükreş Belgrat Yokohama Altır Mccidiye Banknot ş Çekler (»(ap. Sı. 16) bır.u%u m31175 | Viyana Madrit 58 36 936 n Cenevre 240 Londıa Neyyork 1203 92764 393912 3,9312 24510 Varis : ÂAtina ş Cenevre Bükreş Sofya Helgrat 349532 Amstrdam (, Yakonamı 27488 İş Bankası Anadolu n Reji a r Hayriye 15,50| 31 50 Merkez Çimento as. 13 15 Tahvi'ler S1 IZ U. Sigorta — 00 Bomont Tramvay Bank Bi krızur 139Türk Borl 28 27 » 112600 » “NT2660) Şistikrazı DahiliO4 95 I gani istikarzı9? 0) RADYO | Bugün İSTANBUL: 12,80: Plâk - karışık muslki, 18: Çay sa- | ati: Otol Tokatliyandan — transınlsyon, 19: | Çocuk hiküyelori, 19,80: Dünya haberleri, 19, 40: Noşir osnasında ilân edilecektir. 20; Na- fın vekületi namma konferans. 20,80: Sop- rano bayan Sabahat Hüsaü, 21,16: Anadolü ajansı, 21,80: Radyo erkestrası, 22; Radyo süz ve tango orkestrası, 828 Khr. BÜKREŞ: $64 m. 18 - 15 Plâk, 18 Radyo örkestrası, 19 Ha- berler. 1915 Radyo orkestrası, (Operetler - den.) 20 Konferans, 20.20 Plâk, 2048 Kon « rerıııı 21,05 Senfonik konser, 23 Konferans, £3,15 Konserin devamı, 24 Haberler, — 24.25 Tramvay Rıhtun | Anadolul — 45.60 Anadolu l1 4560 Anadolu MN 46 Mümessil A 500 I 218 Khz. VARŞOVA, 1345 m. 18.15 Maka Regerin eserlarindea trlo kon- #eri, 18,50 Sözler, 20 Hafif — musiki, Sözler, Konserin devamı 48 BSüzler, 21,15 Senfo - nik konser, 23,30 Şürler, 2345 Reklâmlı kan- ser. — M Haberler. 645 Khr. BUDAPEŞTE, 550 m. 18 Hafif müslki, 1055 Sözler, 20,80 Bir | eperm tomsili, 23,80 — Çingene — munikisi, ti Plâk konseri, Hütyyyoyerte G Mayayay FNM tygegereetfİTÜİN e yyyagoe KÜ Dü yiyaar İ !, berber Avni beye müracaatları. BO? Khz. VİYANA, 507 m. 18 Çocuk saati, 1829 Piyano — konseri, | 18,55 haftanın boden spor haberleri, — 19.06 Sözler, 19,20 Güzel san'atlar, 19,30 Millt neş- | riyat, 20 Haberler, 20.30 Hafta habaerlari, 21 Franz Sshmtâtin eserlerinden Fredigundia 0- perası, 23,50 Haberler, 2410 Neş'eli musiki, | 115 Çingene musikisi Paştedan. | GENÇ DOKTORLARA KARLI BIR IŞ Kadıköyünde, işlek bir mahal- de, eşyasiyle beraber acele devre- | dilecek bir muayenehane için Be- yoğlu, Asmalımsçit, Kamhi ha- nında 5 numaralı daireye her gün | saat 18 - 20 ye kadar müracaat e- dilebilir. H 780 liraya satılık hane On lira kira getirir kârgir bü- tün evsafı havi ve yazıhane yapıl- mağa elverişlidir. Galata Ferme- neciler Hacıfoti sokak numara 7. Konuşmak istiyenlerin Galatada Şirketi Hayriye üstünde köşede | (3613) | kat ne de olsa çekiniyordu. Hare- * Aslanlı hükümdar gene “ 21 Birinci kânım 1934 — ıler parçası ayrı bir heyecanla okunacak macera, kıskançlık, kuvvet, aşk ve seyahat romanı ASLANLI HÜKÜMDAR |SÜLEYMANIN OĞLU $ Tefrika No.118 Açtım.. Üstelik heyecan beni büsbütün harap etmiş bir haldey. di, Buralarda evvelce yemeğe a- lıştığım köklerden bulmak imkâ. nr yoktu. Taze yaprak bile bul- mak kabil olamadı. On üç yaşında bulunmam, dur- madan dinlenmeden ve heyecan| içinde on saatten fazla yol almam| beni tanımmıyacak bir hale koy- muüuştu. Geniş bir meydanlığa gelmiş- tim. Gözlerim karardı ve düştüm. Bu düşüş beni ölüme yaklaştırdık- tan sonra hayata kavuşturan bir düşüş oldu. Gözlerimi bir aslan homurtusiyle açtım. Kocaman bir hayvanın bana çok yakm bir me- safede yakaladığı bir avı yemekle meşgul olduğunu gördüm. Hare- ket edemiyordum. Evvelce, can- bazhanede aslanlara alışkım bu-| lanmam olacak, bu hayvandan ©o kadar ürkeklik hissetmedim. Fa- ket edemiyordum. Büyük bir dikkatle aslanlı hü- kümdarı dinliyen Merzuka bu nok ta da sözünü kesti: — Bu Bora mıydı? — Evet Bora idi. dedi. — Anlat... eski sessizliği içinde yavaş yavaş — an- latmasında devam etti: — Gözümü açıp ta onu karşım- da gördüğüm zaman evvelâ çekin dim. Hareketsiz bulundum. AÂz sonra, o, yemeğini bitirmiş kalkıp yanrma gelmişti. Ufak bir cesaret le elimi uzattım. Hayvanm önce iri pençelerini sonra perçemlerini | müşküldü. okşadım, Tuhaf... Hiç bir fenalığı dokunacağa benzemiyordu. Filha- Ti € tepe ae y görececeemecece ğYııın: Rıza ! ! Şekipi kika böyle de oldu. Ama, nasıl söy liyeyim, bana tam bir hafta en bü- Yük azabı verdi. Bugünler içinde bulunduğumuz yerden hiç bir ye - re ayrılamadım. Bir çok tecrübe - ler yaptım.. Ne zaman ayrılmak istedimse kükremesile asabi vazi- yetlerile karşılaştım. Beni dışarıya bırakmıyordu. Benim yüzümden olacak, kendisi de ancak karnı acıktığı zamanlar ayrılıyordu. Bir gün, gene avlan - mıya çıkmıştı. Bunu fırsat bilerek arkasından ben de çıktım. Bulun- duğumuz mağaradan oldukça da | uzaklaşmıştım. Arkamdan yetişip geldiğini gördüm. Beni aç hmk - mıyordu. Kendisi için getirdiği ye meklerin bir kısmını da bana bıra» kıyor. Fakat bunları çiy yemek Daha çok ot ve ağaç kökleri yiyordum, Artık birbirimize tamamile alrş- mıştık, Ava beraber çıkıyorduk. Kendisine çok yardımım dokun - du. Bizzat yaptığım yay ve ok işi - mize yarayordu. Bora hiç yorul - madan en çok sevdiği hayvanların yere düştüğünü, kaçamıyacak bir vaziyete girdiğini görünce bana daha çok yaklaşmıya, benden da- ha çok hoşlanmıya başlamıştı. Ar- tık beni, öldürseler bırakamazdı. Aradan tam bir ay geçti. Civar köylerden elde edindiğim bir ate - şi, mağaranın önünde ürettiğim zaman Boranın bana birdenbire | düşman kesildiğini farkettim. (Devam: var) BULERANEKERNRAA LA NNK U KK AAA EEERERANREL DU YU YER KUKU L AU SANERREEEEPRKRUCEREK KA KAL. Umumü harp esnasında çok büyük muvaffakıyet kazanmış olan Altman tayyarecisi Rihthofen Almanyada milli bir kahraman sayılır. Reslmde genç Alman talebelerinin bu tayyarecinin harpte kullandığı hlr halıra olarak caManaıı tayyaresine çelenk Avııdul.!ırn görülüyor. İtaltya ordusuun geçenki mııııum!unndn orduda telsiz fdaml ve radyo tecrübelerine büyük Bir ehemmiyet verilmiştir. Resimde, İtalyan ardurunun raduo nex verici makinelerinden biri tecrübelerde görülü 101