DuR — Gksam Yortrüz — Japonlar askeri ııhıdı yeni bir adım daha attılar. Mektepler- de verilmekte olan askeri dersleri . | kızlar için de mecburi yaptılar. Bundan s#onra Japon kızları © datıpkı erkekler gibi silâhlarla N | talim yapacaklar. Bu münasebet- le mâarif umum müdürü söyledi - ği bir nutukta yeni vaziyet için de- miştir ki: “— Bizim düşmanımız olan ve bunu ber vesile ile söyliyen Amıt- rikanın nüfusu 250 milyon, Sov- yet Reryanın 200 milyon, ve İn- gi!erenin — müstemlİrkâtiyle b>- raber 150 milyondur. Eğer bu ra- kamları cemedersek 500 milyar —— eder. Buna mukabil Japonya an- —'lk bu ya! Amerikalı dok-' Doktorun önünde Sait isminde' — Stanley ne keşfetmişti.. Pira-' cak 60 milyon nüfusa maliktir. “—ılz günün birinde, Mısır- bir rehber vardı. Doktorun arka- midin tepesinde neler görmüştü?| — Bu vaziyete göre bir harp çı- 'h.. tılazmını aramak sından da arkadaşı geliyordu.. | — Bunu kimse bilmiyordu. | karsa Japonyanın düşmanları 80 ü Kahireye gitmişti. | Ellerindeki fotoğraf makinelerini Biraz sonra tepeden yuvarlanır milyon, Japonya ise — ancak 10 fk Tej Sağda: sahirede bir Arap evi. Solda: Ehramlara tırmanılır ken.. Ortada: doktor Stanley. hramların esrarı Bu muammayı halle çalışan doktor masıl öldü P £ * Stanleyin bu seyahati kullanamaz bir hale gelmişlerdi. 9 milyon asker çıkarabilir. Biz bu raklı sahnelerle doludur. | Piramitlerin tepesine kadar çık - adeldi yükseltmek istiyoruz. Bu- Mıı meraklısı doktora mak kabil olmadığını anlamışlar nım için J.pon kadılarını da ı.ı- ) müstear namımı taşıyan | d. fW’itııl'çı da iltihak etmişti. Sait: | âk'dın hem geveze, hem de kor-| — — Buradan ötesi “tehlik-İtdir. bir adamdır.. Henüz kırk ya- doktor! Ben çıkamam.. Sizin ce- P de Japonya 20 milyonluk bir ordu çıkarabilecektir. 80 milyonluk düşmana karşı bıımmı,ur I saretiniz varsa çıkabilirsiniz! — | | ancak bu 20 milyonla karşı koya- | “k'—nr Stanley elli yaşlarında, Dedi ve olduğu yerde mıhlanıp | biliriz., N“r tuttuğunu — koparacak | kaldı. Bu nutuk bütün dünyada alâka N"' kuvvetli ve muhakemesi| — Fotoğrafçı da bastığı taşın üs- ( ile karşılanmıştır. Japon erkânı tünden bir adım yukarıya çıkamı- yordu. ği Sait, Mısırlı rehberler arasında ehramların en yüksek noktasına çıkan bır adamdı. Doklor, "de bir ilim adamıdır. i arkadaş Nevyorktan Kahi- Beldikleri zama, mevsim kış-| isırın kışı, mütedil iklimle- ıma benzer. harbiyesinin yüksek zabitleri yap- tıkları tetkikata göre — kadınlar harp hususunda bazı yerlerde er- | keklerden daha fazla muvaffak © Üy, ı*ğ_'â'v îîî. m aa ;' ,:*ı iniyorlar. Doktor Stanle -. daşmmı lıırıldı ve bir kaç ıdım dı Daktor Stanleyin ölümüne sevep * :U#ırkm TbCE '3" hh." lmıuru var: Lüzumundan bakamıyordu. Bulutların arasın- Olan Ehramlar KS ;"i" erkeklerden daha iyi b da kaybolmuş bir tayyare gibi des GIŞANCI .": BC : Z Vesaiti nakliye sevk ve idare - teksiz, tutamaksız, bastığı yerde gibi inen bir et ve kemik yığını, | K Di ü duruyordu. Hafif bir rüzgâr çık- karşısında, tercümanla fdcğııfç' '""lf H hıl_h)uıı tayyare — a “Üphanesinde (Tılsımları — bo- | sa. doktoru derhal savuracaktı. | kollarını açarak basamakları kes- ahir oı'h'_l"!"' c Whh') adlı bir kitap bulu -| — Stanley piramidin üstünde dü - tiler we doktor baygın — bir halde Her nevi '"“'“he_"ı şifre ve orkak fotoğrafçı o gün bu' tünüyordu: | piramidin tepesinden yuvarlana - deşifrede erkeklere fıı?hetleçokdı Ngiz kitapta şu satırları o -| — — HH P MA SİĞ Tak srkadaşlarımı kolları arasına | Pt Yanlışsız ve seridirler. n llnra L ĞĞ öyimei | * dokterüni arkadaşı Kahire acaba Nilde babalarını yutan su düştü. Erkdı!uden daha le'dık_'âııin'- aygırını aramamışlar mı? Arasa- — Ehramın dibinde toplanan halk lar. - Yani hayatlarını hiç düşün - lar bile sendemki aradan beş alti" aflamağa”ve kaçışmağa başlamış- Meden ve kolaylıkla feda edebilir- ler. Bi üi Mülünedüri Menes! iki sene hükümet sürdük - ! h Sonra, bir su aygırının dişle - | bin, hattâ yedi bin yıl geçmiştir. tı. Herkes: t R 'h'!n ölmüştür. Mıaeım Bir su hayvanınım binlerce yıl ya' —— Menas çarpıyor!.. Firavun di- Daha h,'h "f.&lğfda" kk bu müthiş — su aygırının " şadığı işitilmiş midir? | riliyor...! Her nevi emri ve sözü daha ça- Yaşadığına kanidirler. — Vel — Stanleyin beynini saran bu me- — Diye bağrışıyordu. | buk anlarlar, ğ di '—% Çok sonra gelenler hıı-l wak, ona biraz daha cesaret verdi. Korkak fotoğrafçının dili tu -| Kendilerine v:'ılu gezr e İaglll Yapılan piramitlerden bi. Sir kaç adım daha ileriledi.. Ar- tulmuştu. Ehramır tepsinde bir *ha ÇAĞMİK YAyAKİM M , Min tepesinde — bu meşhur tık dektor Stanley meydanda yok- resim bile çekmeğe muvaffak ola:| Her hangi bir mekanizmayı er- keklere nisbetle daha çabuk kav- varlar. Hafızları daha kvvetlidir. Bu jtibarla kendilerine söylenen şey- lcı'i yanlışsız alarak hafızalarında & Ü İgirınm bugün Nilin neresin- tu.. Güya piramidin tepesinde giz- mamıştı. ıı,—"llımı gösteren tılsım var- | li bir yol bulmuş da oradan geçib Ehramın tepesinden bin müş - U— İllımun bozulması için, | gitmişti.. Hiç görünmiyordu. Ve külütla yöre inmislerdi, tepesinden şarka doğru tercüman Sait mütemadiyen ses- — Doktoru pansiyonuna götürdü - b.,__- Yüksek sesle (Menes) di-| leniyordu: lor. Fakat, ona hiç kimse el değ - !.'t'*: f%'thîî KA A N.'u"wmııı kâfidir. O dakika — — Mister Stanley, tılısıma çar- | dirmiyor, hiç bir doktor — yanıma Ti suyun üstüne çıkacak ve, parsanız, bir daha geriye döne- - Sokulamıyordu. İ hü:—kkuhn midesinde sak merzsiniz. Fazla ileriye ıilmeyi-t Stanleyin hayatta fotoırı(çı .H lln'ıdınn kemiklerini sa' niz. Ölüm kuşu tepenizde dolaşı- dan başka can yoldaşı kalmamış -! : caktır | yor! tı. tıt*:: "İWĞC!l bu satırla- — Fotoğrafçı titremeğe başlamış: Bütün bu felâket ve ı.ıl.ınplın' i not defterine yazdı..' tı. | rağmen, piramitlerin sırrım ınlı- * tak doktor Stanleye gitti. | Nihayet tepeden bir ses işitil- mak kabil olamadı. t&rini ve okuduklarını an- Doktorun dili - tutulmuş.. Vı:w kollarına nüzul isabet etmişti. 'Eh- Görlerinden ve yüzündeki cizgi - lerin ifade ettiği manalardan da 'iiıı. di. Stanley haykırıyordu: — Keşfettim.. Keşsfettim.. ramların tılsımımı keşfeltim. Riraz sonra bir kel'me daha işi- an!aslıyordu ki. Stanlev pirami- j beııl h,h:'luyuıâı. j ! siz ararken, 'diulıwlo evvelâ otel- Zarif Mısır evine nakletti. ı_ç #ün sonra piramitlere .H!':! Beş dakika.. On dakika.. Yir - mi.. Otuz dakika beklediler. Stanley üç sene böyle dilsiz ve elleri tutmaz bir halde yasadı. Ko arasında kaybolan ilk Mısır hü- kümdarı (Menes) in öldüğü bir Japon kızları asker- Ü liğe hazırlanıyorlar ? Kadınların askerlik meziyetleri be WT || erkeklerden den çok fazlaymış! | daha uzun müddet saklayabiler- ler. Daha çabuk telkin altında kal- dıklarından kendilerini heyecana getirmek daha kolaydır. Ölümü erkeklerden daha çabuk kabul eder'er. Teslim olmaktan daha çok çe- kinirler. Daha hafif ve ufak oldulkların- dan nakilleri daha kolaydır!. Daha az yemek yerler!. Yüz er- kek askerin yediği yemekle yüz el. li kadın doyabilmktedir. Bu sene Japon yüksek mektoep- lerinden çıkan bir çok kızlar harp mekteplerine almmıştır. Ve ilk defa on Japon kızı Japonya bahri- ye mektebine kabul edilmiştir. 1. leride Japon harp gemilerinde bir çok kadımların yer alacağı muhak- kaktır. Bundan başka br harp vuku - unda erkekler cepheye gittikleri zaman şehirlerdeki umumi işlerin tamamen kadınlar tarafından ya - plrması kararlaştırılmıştır. Bunun için bir çok yerlerde yapılan umu- mi tecrübeler tahminin fevkinde müsbet neticeler vermiştir. Bunun üzerine Japon harbiye nazırı her sene Japonyada bir hafta müddet- le dahilt işlerin kadmlar tarafın - dan idare edilmesi hakkında bir proje hzırlamağa başlamıştır. Bu teklifin kabul edileceği mubhakkak görülüyor. Bir Amerikan gazetesinin yaz- — diğına bakılırsa, Japon kadınları- —— nn bu yeni işte muvaffak olma - malarına hiç bir sebep yoktur. “Rusların ve Amerikalıların Ja- ponlara karşı kadın asker kullan- malarının hiç te bir ehemmiyeti yoktur. Bilhassa Amerikalı ka- dınların kıymeti harbiyesi Japon- larla mukayese edilemiyecek ka - dar azdır.,, Bu gazete, Japon kadınlarının gizli işler ve istihbarat işlerindeki muvaffakiyetini de buna bir delil gibi gösteriyor ve diyor ki: “Şimdiye kadar dünyanm her tarafında her milletten binlerce casus kadın yakalandığı halde bir tek japon casus kadını yakalan - mamıştır. Bu da gösteriyor ki ya Japonya her millet gibi kadın ca- sus kullanmıyor, ve yahut Japon kadınları dünyanın en mahir ca - suslarıdır. Biz, birinci ihtimalin varit olmadığı kanaatindeyiz.., Amerikada bir otomabil yarışında ulıııaıı bu enstantane foloğraf dü. Ehramların esrarını kaydede - miyen tarihin boş sayıfalarını, bu gün değilse, yarm başka (Stan- ıi Stanley bu satırları, kü- tildi: din tepesindeki esrarı keşfetmiş - » * kendi göziyle görüp aAi Pa Keşfettim... ti. Fakat, bu esrar neden ibaret -| ST el gee mei e ddi pet gel y çödeee, €rin sırrı bulunduğuna İiyamadılar. ı Bımu anlamak mütnkün ola -| rinci günü, yani yedı bın yı'l oıce ' — Beklediler. madı. ! Nil sahilinde su aygırının dişleri Artık doktorun sesi gelmiyor- nuşamadı.. Ve gördüklerini yaza- mayıs günü öldü.. Ve bu sırrı da ley) ler dolduracaktır. 'du. l madı. O, geçen sene mayısının bi-, kendisiyle beraber mezara götür- ...