S ' llıln oşlıı 1934 '5 4| ' | Fa H küç h'miı in kl—?ltlerına göre ilk d“hır » Milâttan 1500 yıl önce Mlh İ ve, İran şahı Dahak luğun:z l:"“e yürüdüğü vakit ön- trr, Bu İ sırığa takarak yapmış- İlmiy u bayrak Drefe ismi ile is di]m% kadar gelmiştir. Yahu- de bayrak kullandıklarına katş bir vtlu'ılı'ı“ kayıtlar varsa da LAi e B di ea esika yoktur. _L.m__"mn deriden — yapılmış af blyr an sonra diğer milletler iy p ka Öder ) ak kullanmışlardır. İs - h!bf nde, y ile Dârânın muharebele - B bi 'lılıu Yunan ordularında bayrak ııl.df * İı Üştür. Romalıların bayra- g n:h Bayrakta taburun is- işle paratorluk alâmeti - ıılif h;l'lnurdu_ alâmeti yazı ? umk Kostantin zamanında ri ]."llluk Put işareti ile tapındık - l | Biliedi addes simanın tasviri ya- D . * ley” Lq:';l;tlîrtî: ilk bayrak, Hicretin mda Ebu Merset'te gö- mâf ğîmü!“" Bu bayrağı, peygam- b > düz beyaz bir kumaşı bir *Tağa bağlıyarak ona vermişti. Yyrak Havber gazasma ka - İlanıldı. Bu büyük gazadan bir de siyah bayrak yapı- ı î'î'ı: H KG ismine “rayet,, dendi. Bun- ) L..u“m Emeviler beyaz, Ab- ytu” ©r siyah bayrak açtılar. Bu g Yetle da da bayraklara bazı (d "lun f Yı.zılmığı başlandı. Me- f. ife de yeşil bir bayrak u mağa başladıktan sonra is- # l M ordusunda renk renk bayrak- EÖ!!" Börülmeğe başlandı. | 'f-ll bayrağında görülen arslan hı::“nqn ikinci Gıyasettin Kğy- İöıı:' icat etmiştir. Rivayete Keyhusrev bir Gürcü pren - de ile evlenmişti .Karısını son , &cede seven hükümdar, ken- Mi ile beraber onun da na - h birlikte yaşatmak için isim- et i narılara kazdırmak istemiş- ' ıh"lz Fakat buna bir çok âlimler - edince o da arslan ile gü- bul etmiştir. . | '_'_elinılerden arslan sultan- | ;lıi'_ 8üneş te melikeyi gösterir- %E'anâ paraların üstüne kazı- !Gkıl sonraları bayrağa ?r. ve İran devletinin resmi ! olarak kabul edilmiştir. '. # & 4 | ğ Beyoğlu Üİ Sok “kî'î_ülu ve “Pera,, isimleri ı'_l_“ . Bumevki, İstanbu- P di Mrlük. ılıu'ıc:ı idi. Burada yal- Anılırdı. Şurada burada ahçivan kulübesinden $ey bulunmuyordu. O- .'enım €ra ilk Bizans zamanın- $ bir isimdi. Manası cl" qq['h"“il idi. h çte: uB denmumm sebebine M isim, Fatih İstanbu- Sarkş . *Onra verilmiştir. BH ki 4 evletınm Trabzonda MN i Fatih tarafından '“!ı. ttcin burası fethedildikten e, ilmparator Jakanen " Oğlu Aleksi de Perada machur edilmişlerdi. manasına gelen İerdı Prens Alek- Ohlrmuı, mevkiin ! arttırıyordu. — Bir irleri buralarda say- | Mllıl::d' Gene bir çok Galatayı tica - mı ikametgâh â _W-!au biliyor musunuz” ydalı ve meraklı bâzı ük bilgiler Beyoğlunun ehemmiyetini arttır - mış ve verilen isim de bu suretle kalmış, zamanımıza kadar gel - miştir. Şemsiye Şemsiyeyi Milâdım 1780 yılın- da bir İngiliz icat etti. Bu icat, oldukça komik hadiselere sebep olmuştur. İngiliz, ilk defa icat ettiği şem- siye ile sokağa çıktığı gün, bü- tün şehir halkr peşine takılarak hücum etti. Herkes onu sopalar- la kovalıyor, küfürler savuru - yordu. İngiliz o günden sonra bir da- | ha sokağa çıkmadı. Fakat onun macerası, derhal etrafa yayıl - mıştı. Bu keşfi, Raen şehrinde oturan Hanes isminde biri haber aldı ve derhal bu işi başarmağa karar verdi. Hanes, bir ay ge- celi gündüzlü çalışarak yüz kadar şemsiye hazırladı ve şehrin du - varlarına şöyle bir ilân yapıştır- dı: “M, Homes öyle bir âlet icat etti, ki en çok yağmurlu günlerde kimse ıslanmadan şehrı gezebile- cek.,, Bu ilân, bütün halkım merakı- nı tahrik etmişti. Yüzlerce me - raklı her gün kapısınım önüne geliyor, yeni icadr soruyordu.. Fakat Homes, icadından kimseye bahs açmıyor, saklıyordu. Kurnaz mucit, etrafr kasıp ka- vuran yağmurlu bir gün kapısını açtı. Manzara pek garipti. Ken- disi şemsiyesini acmıs, arkasın - da ayni vaziyette, fakat ellerinde muhtelif musiki aleti taşıyan ar- kadaşları bulunuyoru. Bütün şehiri dolaştı. Yüzler - ce seyirci, yağmur altında ıslana- rak kuru kuru gezen Homesi ve arkadaşlarını takip etti. Fakat Homes, eve döndükten yarım sa- at sonra, evde saklamış olduğu yüz şemsiyenin hepsini de sat - mıştı. L Sakal tıraşı Sakalın tıraş edilmesi ilk defa Milâttan evvel 3261 yılıda Mısır- da başlamıştır. Ustura daha son- ra İskender zamanmda, makasın da bu zamanlarda icat edildiği rivayet edilir. Bununla anlaşılıyor kı sakal daha başka aletler veya ilâçlarla tıraş edilmekte idi. » 4 & | sini bir gezintiye davet HABER — Akşım Postası Güreşte dünya şampiyonu 'olan bir pehlivan aleyhine Lehistanda dikkate değer 'bir dava açılmıştır. Bir çok memlekette tanınmış olan pehlivanı öldürtmeğe davrandı - ğgriddiası, davanın esasıdır. Peh- livan tevkif edilmiş ve mahkeme- ye verilmiştir. “Bu pehlivan, Teodor Çekerdir. Davaya ve yapılan tahkikata gö- re, bu adam, 1932 senesinde Zü - rihte yapılan beynelmilel müsa - bakalara iştirak ederken hakem Jozef Branski ile kavga etmiş. Bu / Lehli hakemle arası açılan pehli - van, ona karşı kin beslemeğe baş - lamış. O müsabakalara — iştirak eden pehlivanlardan Maziyonun da bu hakemle arası hayli şeker renk olduğunu düşünen — Çeker, gitmiş, bu pehlivanı bulmuş ve hakem Branskiyi birlikte kuracak ları bir tuzağa düşürmek, kendi - ederek, tenha »bir yerde kayalar üstünden uçuruma yuvarlamak teklifinde bulunmuş. Fakat, pehlivan Maziyo, bu teklifi reddetmiş. “Gerçe hakem - le benim de aram açıktır. Ondan hiç hoşlanmıyorum. Öç almak ta isterim. Fakat, bu suretle değil.. Ben, adam öldürecek tıynette bir insan değilim. Sen de bu fikrin- den vazgeç!,, demiş. Çeker, onu iknaa çalışmış, bütün gayreti boşa gitmiş, aklından geçirdiği cina - yeti, ona kabul ettirememiş. Çeker, bu müthiş tasavvurunu Maziyoya açtığı için, hakemi öl - dürdüğü takdirde — bu pehlivanın aleyhinde şahit olabileceğini dü - şünerek, hakemi — öldürmekten vazgeçmiş. Diğer taraftan, Ma- ziyonun henüz tatbik — sahasına getirmediği bir tasavvurunu öğ - renmiş olması da, içine kurt dü- şürmüş. Ya Maziyo gider de ih- barda bulunursa?.. Bu ihtimalin önüne gecmek için ne yapmalı?.. En muvafığı, hakemi şimdilik bir tarafa bırakıp bu pehlivanın vü - cudunu ortadan kaldırmak!.. Böyle düşünen Çeker, ipten, kazıktan kurtulmuş takımdan bir Kaşığın Milâttan 3511 yıl ön- ce, çatalın bundan 243 yıl evvel Fransızlar tarafından icat edildi- ği rivayet edilmektedir. . &6 8 Bakır ile kalaydan sahan ve tencere yapmak, Milâttan evvel K 3894 yılında Finikeliler tarafın - | dan icat edilmiştir. » » * Selâmlaşmanın ne vakit başla- dığı hakkındaki rivayet pekga- riptir. Bazı kayitlere göre, se- lâmlaşmak Yunanlılar devrinde başlamıştır. — Yunanlılar buseyi Ahahakarşı bir sadakat işareti o- larak kabul etmişler, fakat Alla- hın bulunduğu göğün öpülmesi imkânsız olduğundan evvelâ elle- rini havaya kaldırmışlar ve son- ra ellerini öpmüşlerdir. İşte bu hareket, insanlar ara- sındaki selâmlaşmağı doğurmuş- tur. : gelmiştir. Mini mini kızın vaftiz merasiminde, bu meşhur pehlivanın başka bir. kaç adam buluyor, bunlara para veriyor ve Maziyoyu — öldürmek plânmın bunlar vasıtasiyle tatbi - kine girişiyor. Bir gece — yarısı sokak ortasında Maziyo, ağır su- rette bıçaklanmış olarak görülü - yor, tedavi ediliyor. Yaralı peh- livan iyileşiyor. Kendisini vu - ranların kimler olduğu anlaşılamı- yor. Maziyo, bu cinayeti Çekerin tertip etmiş olabileceğine ihtimal veremiyecek akdar saffet sahibi, kendi halinde bir adamdır! Fakat, aradan iki sene geçince, Maziyo, kendisini öldürmek için bazı tertibat alındığını ve bu terti- ba' Çekerin idare ettiğini Haber alryor. Nasıl?.. Bunu haber ve - ren kim?.; İki sene evvelki hâdise- de Çekerin parmağı olduğu da, aynı zamanda bildirilmesi itiba - rile, ihtimal Çekerin o zaman pa- ra ile tuttuğu adamlardan biri!... Belki Çekerle sonradan arası açı - larak, onu bunda imzasız bir mek- tupla ihbar ediyor. Çeker inkâr ediyor. Tahkikat derinleşiyor. Şahit olarak dünya güreş şampiyonlarından Garkaovi- yenko ve Lehli pehlivan Grabovs- ki dinleniyorlar. Grabovski, genç, yeni pehlivanlardan biridir. Bu - nunla beraber, 1933 senesinde Vi- yanada yapılan bir güreşte ring üzerinde Çekeri bir hayli sarsmış - tır. Neticede Çeker galip ilân edil- miştir, ama bu münakaşalı bir ga- libiyet olmuştur. Çeker, Viyanada “Rents,, ve “Tsentral,, sirklerinde muhtelif pehlivanlarla hepsini yenmiştir. Yenmiş mi?.. Galip sayılmış, lâkin hepsi müna - ka!alı olarak!.. Güreşten anlıyan bırçok kişi, hakemlerin haksızlık ettiği iddiasını ortaya atarak, kı - yameti koparmışlardır. Acaba, ha- kemler bu pehlivanlardan korku - yorlardı da ondan mrı kendisini hep galip çıkarıyorlardı?.. Şimdi, Varşovadaki dava dedikodusu a- rasında, bu da Viyanada zihinle - ri kurcalıyan bir bahis! Çeker “Tsentral,, sirkinde yap- tığı soen müsabakalrdan birinde Ğıki Alman Veliahtının oğlu prens Vilhem'in bir kızı dünyaya büyük babası olan Veli- aht da hazır bulunmuştur. Ortada, çocuğu kucağında tutan —annesi prenses annesinin arkasında babası prens, sağında ve solunda da bü- vük baabsı Veliahtla büyük annesi Veliahtın karisı duruyorlar. Mera- sime, Hobenzollern hanedanı mensuplarından bir çoğu iştirak etmiş- "I nl lerdir. sık sık güreşmiş, |. 11 Dünya güreş şampiyonu Çeker katilden suçlu Güreşçi, aleyhinde bulunanları ortadan yoketmenin yolunu bulmuş! Portekizli “Dev adam,, Oliveyra ile güreşmiş, Portekizliyi ring dı- şarısma atmış, ona karşı böyle sert bir güreş tatbik ettiği halde, çok geçmeden Portekizli — tarafından ring içerisinde tuşla yenilmiştir. Hakemler ve birçok seyirci, Çe- kerin sırtınım tam manasile yere geldiği esasında birleşmişler, bu- na rağmen Çeker şiddetle itiraz etmiş, mağlübiyeti kabul etmedi - ğini söyliyerek, ateş püskürürce - sine hiddetli bir tavırla ringden inmiştir ! Dava dolayısile hararetle diller- de dolaşan dedikodular arasında Maks Pallenbergin de ismi geç - mektedir. Maks Pallenberg, güre- şe çok meraklı bir artist olarak ta- | nınmıştır. Mühim güreşlerden hiç birini seyretmeği kaçırmazmış. Bu aktör, Çekerin ve onun güreş sis - teminin şiddetle aleyhinde olarak cephe almış. Viyanada “Tsentral,, sirkinde yapılan son müsabakada da, Çekerin aleyhindeki temayü - lünü pek bariz olarak göstermiş. Ve aktör, aradan çok geçmeden esrarengiz görünen bir tarzda, an- sızın ölmüş ! Gerçi bu ölümden dolayı bir dava ve Çeker aleyhinde takibat filân yok, ama işte Varşovadaki cinayet tertibi davası dölayısile, Çekerin ismi etrafında, her akla gelen şey deşiliyor. Varşovadaki daha, bilhassa Çekerin en çok gö- ründüğü yer olan Viyanada alâka uyandırmıştır. Muhakeme safha - ları, merakla takip ediliyor! Çeker, işlediği iddia olunan suç hareketini hakikten işlemiş midir?.. Yoksa, aralardaki müna - feretlerle mi iş bu kadar ileri var- dırılıyor. Dünya güreş şampiyonu itham olunuyor?.. Bu ihtimali de büsbünü yabana — atılamzsa da, yukardanberi kaydettiğimiz ci - hetler, bu adamın güreş bahsında yenilmeyi hiç hazmedemediğini, aleyhinde harekete aşırı derecede kızdığını gösterecek mahiyette - dir. Bakalrm, mahkeme neye ka - rar verecek. İngilterede Dorsetşir Kontluğun « da, gayet kısa bir tren yolu vardır. Bu yol, çocukların mekteplerine — ko- | Jaylıkla gidebilmesi için yapılmıştır. Çünkü, mektep, uzak ve sarp arazi ü- zerindedir. —Bu küçük trene, yalnız mekteplerine giden çocuklar binebil - mektedir. Resim, çocukları, mektebe ! gitmek üzere trene binerken alınmış - tir.